Neruda

Sinemaseverler için festivaller müthiş haz verici günlerdir. Çoğunlukla adını duydukları, ödül(ler) kazanmış filmleri izleme fırsatı bulurlar. Ülkemizde gösterime girmeme olasılığı da var bir yandan ya, seçkin izleyici topluluğu ile öncelikle olmanın keyfi de bir başkadır.

O nedenle festivaller hem ilgi çeker hem de sinemaseverleri sevindirir. Çeşitli kentlerde yapılan film festivalleri tam da bu nedenle önemlidir. Tabii, sanatın birleştirici, sağaltıcı, rahatlatıcı gücünü de unutmamak gerekir. Yılın son festivali, Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) tarafından gerçekleştirilen 19. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali. 16 – 22 Aralık tarihleri arasında dünyanın önde gelen festivallerinde gösterilmiş ve ödüle layık görülmüş hem eleştirmenler hem de seyirci tarafından tam not almış, yılın en başarılı filmlerini Sinema Tarih Buluşması ve Anısına seçkilerinin yanı sıra festival filmleri, Aç gözünü!, Günümüz İspanyol Sineması ve Gastronomik Devrim başlıkları altında şehrin iki ayrı bölgesinde, iki ayrı sinema salonunda izleyicilere sunuyor.

Tarih ve gizli kalan yönler…

Pablo Neruda, hepimizin dizeleriyle tanıdığı, 20. yüzyılın en iyi şairleri arasında Nazım Hikmet ile birlikte parmakla gösterilen bir şair. O da Nazım gibi inanmış bir komünist. O da ilginç bir yaşam sürmüş. O da illegal yaşamış ve gizlice ülkesini terk etmek zorunda kalmış.

Guillermo Calderón’un senaryosunu Pablo Larraín çekmiş ve yılın en iyi biyografi filmlerinden biri çıkmış.

Dünyanın iki ayrı ucunda olmasına rağmen bizim ülkemizle sosyal ve siyasal benzerlikler yaşamış Şili. Her iki ülkede de komünizm yasaklanmış. Her iki ülkede de polis nefes aldırmamaya yemin etmiş insanlara. Şili’de yaşanan senatör tutuklanmaları aradan 70 yıl geçtikten sonra bizim ülkemizde de yaşanıyor. Tedirginlik ve korku had safhada.

Biyografi filmi…

Neruda’nın şiirleri itici gücü halkın. Onun şiirleri buluşturuyor insanları. Film, Neruda’nın şiirleri çevresinde örülen yaşamı seriyor gözlerimizin önüne. Tıpkı bizde de olduğu gibi, Nazım Hikmet’in elle yazılarak çoğaltılan şiirleri gibi yasakları deliyor… Film, bize şiirleri ve Neruda’nın ideolojisi ile yaşamının çatışmalarını da gösteriyor. Yoksa bize mi öyle öğrettiler?

Şairler kendilerine has yaşam sürerler… Onların ne yaşadıklarına değil, yazdıklarına bakmak gerekir. Ne dersiniz? “Neruda”da bir dönemin gerçekliğini bulacaksınız. Belki bir diğer şair Sabahattin Ali gelecek aklınıza, üzüleceksiniz.

Neruda, yönetmen Pablo Larraín, oyuncular Luis Gnecco, Gael García Bernal, Mercedes Morán…

(21 Aralık 2016)

Korkut Akın