Gümüşlük Akademisi – Arnavutköy’de Ümit Ünal’la Senaryo Dili Atölyesi

Gümüşlük Akademisi – Arnavutköy’de Ümit Ünal’la Senaryo Dili Atölyesi, 18 Kasım Çarşamba günü başlıyor. Atölye, Çarşamba günleri 19:00 – 22:00 saatleri arasında yapılacak ve 4 hafta sürecek. Senaryo yazmak isteyenler, yazar ve sinemacı olarak nelere dikkat etmeli? Edebiyat diliyle sinema dili arasındaki temel farklar nelerdir? Senaryonun temel unsurları nelerdir? Yeni Türk sinemasının öncülerinden Ümit Ünal’ın gerçekleştirdiği çalışmada benzeri sorular araştırılacak.

SALT Beyoğlu’nda İklim Değişikliği Belgeselleri

SALT Beyoğlu’nda 27 Kasım ile 04 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek İklim Değişikliği programı kapsamında, iklim değişikliğiyle ilişkili çevre meselelerinde çeşitli eylem ve araştırmaları irdeleyen sekiz belgesel filmin gösterimi yapılacak. Bunları takiben, SALT’ın kurum dışındaki iş yapma biçimlerine ilham vermesi ve söz konusu meseleler hakkında süregelen tartışmalara katkı sunması planlanan eylemlere geçilecek.

Sinemanın Öncüleri Braas Çatısı Altında Buluşuyor

Braas Çatı Sistemleri, 2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri kapsamında yer alan Sinemanın Öncülerine Saygı bölümüne desteğini sunuyor. 2015 programının öncü sinemacıları, 21. yüzyılda da güldürmeye devam eden iki sessiz dönem komedyeni: Gündelik hayatın işleyişine verdiği duygusal tepkilerle sosyal normları durum komedisi çerçevesinde hicveden ‘sihirbaz’ Charlie Chaplin ve hayatın binbir tuhaflığı karşısında kayıtsız yüz ifadesini bozmadan ironiyi sahiplenen komedi ustası, ‘mucit’ Buster Keaton.

Sinemanın Öncüleri Braas Çatısı Altında Buluşuyor yazısına devam et

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Sessiz sinemanın eşsiz örneklerini tanıtan Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri’nin ikincisi, 03 – 06 Aralık 2015 tarihlerinde gerçekleşecek. Kino İstanbul tarafından organize edilen etkinlik, sinemanın öncü örneklerini, her biri mevcut gösterimler için özel olarak hazırlanmış canlı müzikler ve sinema tarihinin az bilinen bir dönemine ışık tutan uzman sunumları eşliğinde biraraya getiriyor. Sinemanın tarih, sosyoloji ve güncel müzikle etkileşime geçtiği, Türkiye’de sessiz filmlere adanmış tek etkinlik, bu yıl dünyanın ilk film şirketi Gaumont’un 120. yıldönümünü ve Buster Keaton’un doğumunun 120. yılını özel gösterimlerle gündeme getiriyor.

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri yazısına devam et

Bir Baba Hindu

Sermiyan Midyat’ın yönettiği ve Sermiyan Midyat, Nicole Faria, Şafak Sezer ile Burak Satıbol’un oynadığı Bir Baba Hindu, 30 Eylül 2016’da Mars Dağıtım dağıtımıyla BKM Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Fadıl bölgesinin en acımasız mafya babalarından biridir. Hintli yoga hocası Gundhi’ye aşık olur. Gundhi kaçırılınca Fadıl genç kadını bulma yoluna baş koyar. En güvendiği arkadaşı Hulusi’yi de alarak Hindistan’a giden mafya babasının amacı Gundhi’yi kaçıranların elinden kurtarmak ve onun kalbini kazanmaktır. Ancak işler sandığı kadar hiç de kolay olmayacaktır. Gundhi’nin annesi de Hindistan’da çok güçlü, büyük bir mafya örgütünü yönetmektedir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb

Bir Baba Hindu yazısına devam et

Erol Alpsoykan’ı Kaybettik

Sinema ve tiyatromuzun sevilen oyuncularından Erol Alpsoykan, 13 Kasım 2015 Cuma günü hayatını kaybetti. 1941 yılında Ünye’de doğan Erol Alpsoykan, lise yıllarında tiyatroya başladı. Birçok tiyatro oyununda yer alan Alpsoykan, sinema çalışmalarına 1976 yılında Anadolu Üniversitesi Televizyon Enstitüsü’nün kurulumu sırasında başladı. 1989 yılında, TRT.nin Talaz adlı dizisi ile birlikte TV çalışmalarına başladı ve aralarında Üvey Baba, Hatırla Sevgili, Kuzey Rüzgarı, Pars Narkoterör, Yaban Gülü de bulunan birçok diziye de imza attı. Alpsoykan son olarak Kod Adı: K.O.Z. isimli sinema filminde yer aldı. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Uluslararası Edirne Film Festivali’nin Basın Toplantısı Yapıldı

Bu yıl 20 – 26 Kasım 2015 tarihleri arasında ilki gerçekleştirilecek olan Uluslararası Edirne Film Festivali, Edirne Valisi Dursun Ali Şahin’in katılımıyla İstanbul’da Crown Plaza Otel’de düzenlenen bir toplantıyla basına tanıtıldı. Vali Şahin, Uluslararası Edirne Film Festivali’nin şimdiden ülkemizde düzenlenen festivaller arasında dördüncü sıraya yerleşmeye aday olduğunu söyledi. Festivalin Sanat Yönetmeni Yıldırım Yılmaz ise festival programını açıkladı.

Uluslararası Edirne Film Festivali’nin Basın Toplantısı Yapıldı yazısına devam et

52. Uluslararası Antalya Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda Yarışacak Filmler Belli Oldu

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 52. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde geri sayım resmen başladı. Altın Portakal ödüllerinin verileceği Ulusal Yarışma bölümünde yer alan 12 film belli oldu. Sinemamızın usta isimlerinin yanı sıra ilk filmine imza atan genç sinemacıların da yer aldığı Ulusal Yarışma’da 12 film, toplamda 14 kategoride sahiplerini bulacak Altın Portakal ödülleri için yarışacak.

52. Uluslararası Antalya Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda Yarışacak Filmler Belli Oldu yazısına devam et

Dünyanın En Güzel Kokusu’nun Fragmanı Yayınlandı

Başrollerini Tuba Ünsal ile Rıza Kocaoğlu’nun paylaştığı Dünyanın En Güzel Kokusu filminin merakla beklenen fragmanı internette yayınlandı. Uğur Yağcıoğlu’nun yazıp yönettiği Dünyanın En Güzel Kokusu, arkadaşlıkla başlayıp, çocuk özlemiyle aşkın bambaşka bir haline dönüşen bir modern zaman masalını anlatıyor. Dünyanın En Güzel Kokusu, bir aşk ve çocuk özlemi hikâyesinin arka plânında, günümüz ilişkilerine eleştirel, mizahi, dramatik bir bakış sunuyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Kristal Kayısı Ödülleri Verildi

6. Malatya Uluslararası Film Festivali ödül töreni ile sona erdi. Ödül töreninde Kristal Kayısı En İyi Film Ödülü Kar Korsanları’na verilirken, Kristal Kayısı En İyi Yönetmen Ödülü’nün sahibi ise Abluka filmi ile Emin Alper oldu. 12 Kasım Perşembe akşamı düzenlenen ödül törenine Malatya Valisi ve Festival Onursal Başkanı Süleyman Kamçı ve Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın yanı sıra pek çok ünlü oyuncu, yönetmen ve yapımcı katıldı. 06 Kasım’dan bu yana Türkiye’den ve dünyadan en başarılı örnekleri sinemaseverlerle buluşturan film festivalinde açılış gecesinde olduğu gibi kapanışta da davetliler, kırmızı halı yerine siyah halı üzerinden geçtiler.

Kristal Kayısı Ödülleri Verildi yazısına devam et

İFSAK Kısa Film Atölyesi Yeni Dönem Kayıtları Başladı

Rıza Kıraç eğitmenliğinde 12 hafta sürecek olan İFSAK Kısa Film Atölyesi, 15 Kasım’da başlıyor. Atölyede ilk haftalardan başlayarak film yapım ve yönetim bilgisiyle birlikte görüntü yönetmenliğinden sanat yönetimine, ışık ve ses bilgisine dek bir filmin ortaya çıkma aşaması teorik ve uygulamalı olarak gerçekleştirilecek. Çalışma sonunda üretilen kısa film için İFSAK’ta düzenlenecek törende gösterim yapılacak.

Annenin Ölümü

Nanni Moretti’nin bu hafta vizyona konuk olan son filmi ‘Annem / Mia Madre’ yönetmenin kariyerine damgasını vurmuş birçok çalışması gibi otobiyografik dokunuşlarla yüklü. Üretken İtalyan usta bir kez daha bir film yönetmeninin sancılı üretim sürecini perdeye taşırken kişisel aile problemlerini eş zamanlı olarak gündeme getiriyor.

Önceki bazı çalışmalarından farklı olarak bir kadın oyuncuyu alter-ego’su olarak seçmiş Moretti bu kez. Çağdaş İtalyan sinemasının öne çıkan isimlerinden Margherita Buy tarafından yorumlanan kadın yönetmenin işçi sorunlarını gündeme getiren son filminin çalışmaları sürmektedir. Sancılı çekim sürecinin problemlerine kişisel aile sorunlarının eklenmesiyle yoğun stres altında bunalıma giren Margherita özel hayatı ve kariyeriyle hesaplaştığı bir dönemde gerçeklik, anılar ve düşler arasında gidip gelmektedir.

Moretti gibi kariyerini emekçi sınıfın haklarını savunan toplumsal gerçekçi filmler yapmaya adamış olan kadın yönetmen setteki mükemmeliyetçi kavgasını sürdürürken Amerika’dan gelen eski Hollywood yıldızının kaprisleri ile zıvanadan çıkar. Yakın ilişkileri de sorunludur üstelik. Kendisinden genç oyuncu sevgilisiyle ilişkisini yeni bitirmiştir. Kızının ergenlik sorunlarının da ötesinde esas problemi annesinin hastalığıdır.

Annesi ölmektedir Margherita’nın. Bir zamanların el üstünde tutulan Latince öğretmeni anne solunum ve kalp sorunlarıyla dönüşü olmayan yola girmiştir artık. Bizzat Moretti’nin canlandırdığı erkek kardeş çalışma hayatına ara vermiş yaşlı kadının bakımını üstlenmiştir. Annesinin vedasını kabullenmişe benzemeyen Margherita ise her zamanki yetersizlik hissi ve kaygılarıyla boğuşmaktadır.

Nanni Moretti’nin ölümle imtihanı ‘Annem’ ile sürüyor. 1993 yapımı ‘Sevgili Günlük / Caro Diario’nun son bölümü sinemacının lenf sistemi tümörüyle yüz yüze gelişinin endişeli tasviridir. Başyapıtı ‘Oğul Odası / La Stanza del Figlio’ (2001) beklenmedik evlât kaybının hüzün yüklü hikâyesini olağanüstü bir sakinlikle anlatır. Senaryosuna ortak olduğu ve başrolü üstlendiği 2008 yapımı Antonello Grimaldi filmi ‘Sessiz Kaos / Caos Calmo’ bir kez daha zamansız bir ölüm, genç yaşta eş kaybı ile baş etmek üzerinedir.

Annenin kaybı ise şüphesiz her birey için önemli bir dönüm noktasıdır. Özellikle yaşlar ilerledikçe kaçınılmaz olan anne kaybına yaklaşımı yine son derece sakin ve ağırbaşlı Moretti’nin. İtalyan sinemacı’nın 1998 yapımı ‘Aprile’de yer vermiş olduğu antik diller öğretmeni annesi Agata’yı bundan beş yıl önce ‘Habemus Papam’ın çekim sonrası çalışmalarıyla cebelleştiği dönemde kaybetmiş. Kariyeri boyunca kişisel yaşamından ayrıntılara tanıklık
etmiş olduğumuz Moretti bu defa (adını ‘Ada’ olarak değiştirdiği) yaşlı annesinin şahsi eşyalarını, giysilerini kitaplarını kullanıyor ve bu zorlu dönemini perdeye aktarırken izleyicisini güçlü bir karakterle tanıştırıyor. Uzun yaşamı süresince birçok öğrencisinin ufkunu açmış, Lucretius’un, Tacitus’un bilgelik yüklü dizelerini kuşaktan kuşağa aktarmak suretiyle onlara hayatı öğretmiş, geçmişi konu edinen söyleşilerden sıkılan yarını hep yarını düşünen idealist öğretmen Giulia Lazzarini’nin mükemmel yorumuyla bu güzel filmin baskın karakteri olarak öne çıkıyor.

Ölümü konu edinen bir film olmasına karşın Moretti’nin umut yüklü diğer işleri gibi neşeden kahkahadan payını alıyor ‘Annem’. Karikatürize Hollywood eskisi aktörde İtalyan asıllı oyuncu John Turturro, canlandırdığı karakterin tüm tuhaflığı ve kırılganlığıyla filmin mizah dozunu yükseltiyor. Onunla birlikte ‘La Dolce Vita’nın Via Veneto’sunu ziyaret ediyor, eğlenceli doğum günü partisinde Torturro’nun Fellini filmlerinden fırlayıp gelmişe benzeyen set ekibinden Saraghinavari etli butlu kadınla çılgın dans gösterisine tanık oluyoruz. Moretti’nin gözde bestecisi Arvo Part’in yanısıra Philip Glass, Olafur Arnalds, Leonard Cohen, Nino Rota gibi müzik adamlarının ezgilerinden oluşmuş ‘Annem’in müzik bandı da mükemmel.

(19 Kasım 2015)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Uyuşturucuya Karşı En İyi Senaryo Ödülleri Veriliyor

Yeşilay’ın uyuşturucu madde bağımlılığının zararları hakkında gençler ve ebeveynlerin farkındalık düzeylerini artırmak amacıyla destek verdiği, “İkinci Adım Yok” Kısa Film Senaryo Yarışması’nda dereceye giren senaryolar ödüllerine kavuşuyor. Yarışmada, Adam Asmaca isimli senaryosuyla Berfin Yaşar birinci, Bir Adımla Gelen Kayıp’la Furkan Dağlı ikinci, Engebe ile Korhan Topçu da üçüncü olmuştu. Birinci olan Adam Asmaca filmi animasyon olarak oluşturulurken, diğer iki senaryo kısa film olarak gerçekleştirildi. Ödül töreni ve gala gecesine Yeşilay Genel Başkanı Mücahit Öztürk ve SETEM Akademi Başkanı Feza Sınar da katılacak.

İyidüşün Yayınları’ndan Sinema Kitaplığına Yeni Bir Katkı: Uluslararası Politika ve Film: Mekân, Vizyon, Güç Kitabı Yayınlandı

İyidüşün Yayınları, yeni bir sinema kitabı yayınladı. Jeopolitiğin sinema ile etkileşimine odaklanan Uluslararası Politika ve Film: Mekân, Vizyon Güç, Sean Carter ve Klaus Dodds tarafından yazıldı. Uluslararası politikanın boğucu dünyasının sinemayla ve diğer popüler kültür formlarıyla çok az ilişkisi olduğu düşünülse de, görselliğin devletlerin ve uluslararası arenanın kurulmasında çok önemli bir unsur olduğunun öne sürülebileceğini söyleyen yazarlar bu kitapta, jeopolitik gücün icrasından dünya liderlerinin koreografilerine ve basındaki görünümlerine; film çekimi için yer aramaya ve set kurulumuna kadar birçok farklı konunun görselliğin kritik rolüne ve kurucu işlevine işaret ettiğini söylüyor.