Bağımsızların kalesi Sundance Film Festivali’nin Dünya Sineması bölümünden Jüri Büyük Ödülü ile dönmüş olan ‘Sakin Batı / Slow West’ 1870’lerin başında 16 yaşındaki aristokrat Jay Cavendish’in karşılıksız aşkının peşinden İskoçya’dan Amerika’nın vahşi batısına uzanan zorlu yolculuğu üzerine. Yıldızlara bakarak hayaller kuran Jay rehber kitaplar yardımıyla yönünü bulmaya çalışırken kendisini bozguncu askerlerin elinden kurtaran gizemli Silas ile yolu kesişir. Hayırlı bir rastlantıdır bu, zira deneyimli silahşörün deyişiyle toy gencin -filmin adına inat- hiç de sakin olmayan topraklarda bu zamana kadar sağ kalabilmiş olması bile mucize eseridir. İki zıt karakterin zoraki birlikteliği süresince bir katille dolaşmanın ne derece güvenli olduğu kuşkusunu taşır Jay. Sonradan ödül avcısı olduğunu öğreneceğimiz feleğin çemberinden geçmiş Silas ise yaşama farklı bir pencereden bakan romantik genci garipsemeyi sürdürür. Lakin Silas genç çocuğu bir baba gibi koruyup kollarken, sevdiğinin peşinden gözünü kırpmadan belalara atılan Jay, kaşarlanmış silahşöre hayatta kalmanın ötesindeki değerleri fark etmesini sağlayarak yaşam dersi verecektir.
Anaakım örneklere alternatif olarak gösterime giren bu zarif Anti-Western deneme, yılların müzisyeni John Maclean’in ilk uzun metraj çalışması. 90’lı yılların kült statüsüne erişmiş elektronik rock topluluğu The Beta Band’in kurucusu Maclean daha sonra The Aliens adıyla kurduğu grubuyla müzik çalışmalarına devam etmiş. Ardından çektiği müzik videoları ile Michael Fassbender’in dikkatini çeken yönetmen ünlü oyuncunun rol almayı kabul ettiği kısa filmlerden 2011 yapımı ‘Pitch Black Heist’ ile saygın BAFTA ödülünü kazanmış.
Fassbender’in Silas kompozisyonuyla Maclean’e desteğinin sürdüğü yılın övgüyle karşılanmış bağımsız işlerinden biri olan ‘Sakin Batı’ kadim western türüne farklı bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Silas’ın sözleriyle her taşın altında karşılığında kalbine bir hançer saplayacak gözü dönmüş kişilerin, para için gözünü kırpmadan karşısına çıkanı katleden umutsuz göçmenlerin, adamı soyup soğana çeviren Avrupalı gezginlerin, leş sayısı arttıkça şöhreti perçinleşen yeni yetme silahşörlerin cirit attığı, Kızılderili soykırımının insafsızca süregeldiği Mad Max’vari kaotik dönemi Coen kardeşlere yakışır absürd bir kara mizah katarak anlatıyor Maclean. Aşkı, cesareti, fedakârlığı yücelten genç Romeo’nun melankolik hikâyesi Silas’ı dönüştürürken Avustralyalı genç oyuncu Kodi Smit-McPhee’nin başarılı yorumu, Robbie Ryan’ın yakın planlarla karakterleri öne çıkaran, uzak planlarda Western ikonografisini ustalıkla kullanan görüntüleri, önümüzdeki hafta yönetmen ağabeyi Justin Kurzel’in Macbeth’inde bir kez daha karşılaşacağımız Avustralyalı besteci Jed Kurzel’in Michael Galasso’nun ‘Aşk Zamanı / In The Mood For Love’ için yapmış olduğu çalışmadan fazlasıyla etkilenmişe benzeyen müzik çalışması hedeflenen masalsı atmosferi tamamlayarak izleyiciyi büyülüyor. Çekimleri bakir Yeni Zelanda topraklarında tamamlanmış olan ‘Sakin Batı’ değme klasik Western’den aşağı kalmayan nihai hesaplaşma bölümü ile türün takipçilerini de memnun etmeyi başarıyor.
(27 Kasım 2015)
Ferhan Baran
ferhan@ferhanbaran.com