Fransız Sinematek’i geleneksel mevsim başı program broşürünü posta yoluyla sinemaseverlere ulaştırmayı sürdürüyor. Yeni elimize geçen ve 03 Eylül’de başlayacak olan 2014 – 2015 sezonu retrospektif programlarını duyuran bu minik bülten, İstanbul’un Sinematek’li yıllarına götürdü bizleri.
Yazımızın başlığının değerli yazar ve düşünür Onat Kutlar’ın sinema yazılarını topladığı kitabından alınmış olması bu açıdan tesadüf değil. 1980 askeri darbesine kadar 15 yıl kesintisiz olarak faaliyetini sürdürmüş olan İstanbul’daki Sinematek Derneği, kurucularından rahmetli Kutlar’ın yöneticiliği döneminde altın yıllarını yaşamış, bir kuşağın sinema klasikleri ve çağdaş dünya sineması ile tanışmasına önemli katkıda bulunmuştur.
Koskoca İstanbul metropolü, yaklaşık 35 yıldır bir sinematek kurumundan mahrum. Seksenli yıllarda yine Kutlar ve ekibinin İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı bünyesindeki girişimleriyle başlayan Sinema Günleri ve Film Festivallerinin kentimiz ve ülkemizde sinema kültürünün gelişmesine büyük katkıları oldu kuşkusuz. Ancak yılın her mevsimi düzenli film gösterileriyle bir kültür mabedine dönüşmüş sinemateklerin eksikliği hep hissedilmekte şehrimizde.
Paris tam bir şenlik kenti sinefiller açısından. Sayısız sinema kulübünün faaliyete olduğu metropolün ünlü sinematek’i ‘La Cinémathèque Française’, Amerikalı yönetmen Martin Scorsese’nin altını çizdiği gibi, gitmese de, görmese de her sinefil için kutsal bir mekân. Dünyanın en geniş film, sinema belgesi ve sinemayla ilgili obje arşivine sahip kurumu 1936 yılında 1914 İzmir doğumlu efsanevi sinema tarihçisi Henri Langlois tarafından kuruldu. Langlois’nın çalışmaları 1960’lar Fransız sinemasını ve özellikle Yeni Dalga sinemacılarını büyük ölçüde etkiledi. 1963 yılında dönemin Kültür Bakanı tanınmış edebiyatçı André Malraux’nun desteğiyle uzun yıllar faaliyet göstereceği Palais de Chaillot’ya taşındı.
2005 yılından itibaren mimar Frank Gehry tarafından tasarlanmış, 12. Bölge rue de Bercy’deki’de postmodern binasında faaliyetlerini sürdüren Fransız Sinematek’inin bu mevsim ilk büyük toplu gösterisi, 1960’larda ‘sinematek çocukları’ olarak anılan Yeni Dalga’nın efsanevi yönetmenlerinden François Truffaut’nun tüm yapıtlarına ayrılmış. Truffaut retrospektifi, 08 Ekim 2014 – 25 Ocak 2015 tarihleri arasına programlanmış. Modern sinemanın kurucularından Michelangelo Antonioni’ye ayrılmış bir diğer kapsamlı retrospektif 08 Nisan – 19 Temmuz 2015 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor.
Broşürde yer alan bazı etkinliklere baktığımızda gözlerimiz kamaşıyor. Sonbahar aylarında Maggie Cheung’un konuk olarak katılacağı ‘Çin Sinemasından Kadın Portreleri’ başlıklı bir programın yanısıra, Western’i yenileyen Sergio Leone’nin filmleri, Fransız yönetmen Guy Gilles, Amerikalı John McTiernan ve Film Noir’ın ustalarından Phil Karlson’ın yapıtları gösterilecek.
John Ford westernleri, son İKSV şenliğinde ülkemize de ulaşmış olan Rus sinemacı Alexei Guerman’ın altı çalışması ve ölümsüz Romy Schneider’in filmleri kış aylarına programlanmış. İlkbahar aylarını, Japon Yeni Dalga’sının ünlü ismi Nagisa Oshima’nın başyapıtları, Brezilya Sineması üzerine kapsamlı bir toplu gösteri ve Buster Kaeton retrospektifi süslüyor. Orson Welles, Philippe De Broca ve Ingrid Bergman’a adanmış ‘Hollywood’dan Rossellini’ye adlı programlar ise yaz aylarını şenlendirecek.
Fransız Sinematek’inin yıl boyu süren sinema şenliğinde daha sayısız etkinlik yer alıyor. Darısı başımıza diyelim ve yolu Paris’e düşecek olan sinemasever dostlara, film gösterilerinin yanı sıra zengin film müzesi, film kitaplığı ve ünlü sinemacıların adları verilmiş şirin sokakları ve cafeleriyle ünlü rue de Bercy’yi ziyaret etmeyi ihmal etmemelerini salık verelim.
(31 Ağustos 2014)
Ferhan Baran
[email protected]