Politikanın Kan Donduran Oyunları

Bitik Şehir (Broken City)
Yönetmen: Allen Hughes
Senaryo: Brian Tucker
Müzik: Atticus Ross-Leopold Ross-Claudia Sarne
Görüntü: Ben Seresin
Oyuncular: Mark Wahlberg (Billy), Russell Crowe (Nicholas), Catherine Zeta-Jones (Cathleen), Jeffrey Wright (Carl), Barry Pepper (Jack), Alona Tal (Katy), Natalie Martinez (Natalie), Michael Beach (Tony), Griffin Dunne (Sam), Kyle Chandler (Paul), Britney Theriot (Valerie)
Yapım: ABD (2012)

Siyahi Amerikalı yönetmen Allen Hughes’un yönettiği “Bitik Şehir”, gerilimi ve politkaya bakış açısıyla ilgi çekici bir film. Başroldeki Mark Wahlberg ve Russell Crowe, karşılıklı oyunculuk gösterileriyle sinemaseverlere heyecan veriyorlar.

New York… Halk, polis şiddetinden dolayı gösteriler düzenliyor. O sırada polis dedektifi Billy Taggart mahkemede yargılanıyor. Billy, orantısız güç kullanarak elindeki yetkiyi kötüye kullanmış ve insanları öldürmüş. Billy, karısı Natalie’nin kız kardeşinin tecavüzcülerini öldürmüş. Sağcı belediye başkanı olan Nicholas Hostetler, güvenlik adına sokakları sıkı denetim altında tutuyor. Sanki New York şehri onun ülkesi ve bir diktatör gibi. Kurduğu otoriteyle şehri zenginlere parsellemiş gibi. Komiser Carl Fairbanks, Nicholas’a yargıcın serbest bıraktığı Billy için yeni bir tanığın çıktığını söylüyor. Billy görevden alınıyor ve film yedi yıl sonrasına gidiyor. Billy, sinema oyuncusu karısıyla New Orleans’ta şimdi. Billy, bu şehirde özel dedektiflik yapıyor. Yardımcısı da Katy. Taksitle iş yapan Billy, ekonomik olarak da zor durumda. Belediye başkanından telefon alan Billy, hemen New York’a gidiyor. Nicholas ondan karısı Catleen’i izlemesini istiyor. Nicholas, karısının kendini Paul Andrews’la aldattığını söylüyor. Paul, seçimlerde Nicholas’ın rakibi Belediye Meclis Üyesi Jack Valliant’ın seçimdeki yardımcısı. Billy’nin Cathleen’le Paul’ü takibiyle birden insan kendini Roman Polanski’nin 1974 yapımı renkli ve sinemaskop kara filmi “Chinatown-Çin Mahallesi” filminin içine düşmüş gibi hissediyor. Ama, Allen Hughes’un 2012 yapımı sinemaskop çekilmiş “Broken City-Bitik Şehir”, tersine bir “Çin Mahallesi” gibi. Hughes’un filmi kendi yoluna gidiyor sonradan. Merak duygusunu ve gerilimi azaltmamak için Hughes’un modern kara filmine dikkatli dokunmamız gerekiyor. Filmde, çoğu kara filmde olduğu gibi baş karakterin sorunları da öne çıkıyor. Los Angeles’ta karısının başrolünü oynadığı filmin galasında Natalie’yi kıskanıyor Billy. Çünkü Natalie sanat için filmde yatağa girmiş. Takip işinde her şey birden değişiyor ve Billy’nin elinden kaçıyor. Cathleen, her şeyden haberli. O sırada Paul suikasta kurban gidiyor. Billy, her şeyin bir aldatma üzerinde değil, başka şeyler üzerinde olduğunu fark ediyor. Komiser Carl da eski çalışanı Billy’nn yanında gibi. Ama burası New York ve kimin ne olduğu hemen anlaşılamıyor. Carl kötü olan tarafta değil ama, sürprizli tarafta. Belediye başkanı, Billy’nin tecavüzcüleri öldürdüğü semte gökdelenler diktirmek isteyen yatırımcılarla işbirliği yaparken, liberal aday Jack halkın çıkarlarından yana seçim kampanyası yürütüyor. Ama, o da bir zengin.

Gerilime siyahi bakış…

Zaman zaman şiddetin kendini hissettirdiği filmde, gerilimi daha çok politik entrikalar çoğaltıyor. Nicholas, tam bir Makyavelci. Politikanın çirkin maskesini yüzüne geçirmiş. Başarıya giden her yol onun için mübah. Filmin final bölümü sürprizli. 1972 Michigan doğumlu siyahi yönetmen Allen Hughes, kardeşi Albert Hughes’la ortak yönettiği filmlerle biliniyor. Hughes kardeşlerin 2001’deki “From Hell-Cehennemden Gelen” ve 2010’daki “The Book of Eli-Tanrının Kitabı” filmleri ülkemizde vizyona çıkmıştı. Allen Hughes, “Bitik Şehir” filmini ilk defa kardeşi yanında olmadan tek başına yönetmiş. Senaryo yazarı Brian Tucker’ın da ilk senaryosu bu film. Filmin görselliği çarpıcı. New York’un gece görüntüleri etkileyici fotoğraflarla sinemaskop perdeye yansıyor. Altta duyulan gerilimli müzik de filme çok şey katmış. Elbette iki iyi oyuncu Amerikalı Mark Wahlberg ve Avustralyalı Russell Crowe üzerine bir şey söylemek anlamsız. Crowe gibi “iyi adam”dan çarpıcı bir “kötü adam” çıkarmak bir yönetmenlik marifeti olmalı. Billy’nin yardımcısı sarışın Katy’yi canlandıran Alona Tal’e de övgü göndermeli.

(17 Ocak 2013)

Ali Erden

[email protected]