Mucizeyi Kadınlar Yaratır (I Don’t Know How She Does It)
Yönetmen: Douglas McGrath
Roman: Allison Pearson
Senaryo: Aline Brosh McKenna
Müzik: Rachel Portman
Görüntü: Stuart Dryburgh
Oyuncular: Sarah Jessica Parker (Kate), Pearce Brosnan (Jack), Greg Kinnear (Richard), Christina Hendricks (Allison), Kelsey Grammer (Clark), Olivia Munn (Momo), Jane Curtin (Marla), Mark Blum (Lew), Seth Meyers (Bunce)
Yapım: Weinstein Company (2011)
Amerikalı yönetmen Douglas McGrath’ın yönettiği “Mucizeyi Kadınlar Yaratır” filmi, çalışan modern anne Kate üzerine, mucizelerle yüklü etkileyici ve hoş bir film.
Galli yazar Allison Pearson’ın aynı adlı romanından uyarlanan 2011 yapımı “I Don’t Know How She Does It – Mucizeyi Kadınlar Yaratır”, modern şehirli kadınını komedi filminin içinden yansıtıyor. Böyle olması belki de daha iyi. Film, bir melodrama dönüşüp anlatmak istediklerinin uzağına düşebilirdi. “Mucizeyi Kadınlar Yaratır” filmini seyrederken, gerçekten bir kadın olmanın ne kadar zor olduğunu anlıyorsunuz. Üstelik o kadın çalışıyorsa. Önünde yükselmek için fırsatlar varsa. Bostonlu Kate Reddy, gündüzleri bir finans şirketinde çalışırken, akşamlarıysa evde iki çocuğu Emily ve Ben’le mimar kocası Richard’a müşfik müşfik bir anne ve eş. Onlara yemek pişiriyor, onlarla ilgileniyor ve işinde de başarılı oluyor. Kendisi iş için şehir dışına çıktığında kocası Richard ne yapacağını şaşırıyor. Erkekler gerçekten bir kadın olmadığında hayatın yabancısı oluyorlar. Öncelikle günümüzde. Kate’in kayınvalidesi Marla, evililikte günümüzle geçmişi karşılaştırdığı konuşması çok çarpıcı. Kate, emekliler için gerçekleştirdiği projesi için New York’a gitmesi gerekiyor. Yeni iş ortağı Jack Abelhammer’la beraber bu projeyi geliştirip bankalara kabûl ettirmeleri gerekiyor. Jack’in de geçmişte sızı veren acıları var ve o da Kate gibi müşfik bir kadını arıyor. Bir de Momo var. Kate’in işteki en büyük yardımcısı. Kate, sonsuza kadar bebek doğurmamaya kararlı Momo’yu ikna edip hamile bile bıraktırıyor. İşte bu filmdeki koşuşturup duran Kate’i izlerken gerçekten insan yorgun düşüyor. Bir de bunu her gün tekrar tekrar yaşandığını düşününce kadınlara saygı gönderiyorsunuz. Belki de Richard bu dünyadaki en şanslı koca.
Kadınları anlatmayı biliyor…
1968 doğumlu Amerikalı yönemen Douglas McGrath, Woody Allen’ın 1994 yapımı “Bullets Over Broadway – Broadway Üzerinde Kurşunlar” filmine senarist olarak katkıda bulunmuştu. McGrath, Jane Austin’dan uyarladığı 1996 yapımı “Emma” filmiyle biliniyor. “Emma”yla, Akademi tarihinde ilk defa bir kadın besteci Rachel Portman “En İyi Müzik” dalında Oscar kazanmıştı. Portman, McGrath’la “Mucizeyi Kadınlar Yaratır” filminde bir daha çalışmış. McGrath, kadınları filmlerine sorun yapmayı, onları anlatmayı seviyor. McGrath, yazar Allison Pearson’ın romanındaki kelimelerden de yardım bularak, çalışan, evli ve çocuklu modern kadının iç dünyasına girebilmiş. Filmi seyrederken tüm bunlara abartılı diyenler olabilir. Doğaldır. Kate ve benzeri kadınlar, bu hayatın içinde gerçekler ve iyi ki varlar. Yönetmen, iç ve dış mekânları nerdeyse eşit kullanmış. Boston şehri ve sokakları tüm ihtişamıyla perdeye yansıyor. Kış atmosferindeki Boston insanı çarpıyor güzelliğiyle. Yönetmenin kurgusu da yer yer çarpıcı. McGrath, filminin hikâyesini Kate’in yakınlarındaki kadınların anlatımıyla sanki bir röportaj yapar gibi yansıtmış. Bu da filme gerçeklik duygusu katmış. Filmdeki oyuncu performansları da iyi. Kate’in sinema eleştirmenlerine “taş attığı” kelimeleri de gerçekten hoştu. Kate’in yanındayız. Kate’in “e-posta” gönderdiği sahneler çok eğlenceliydi. Bovling bölümü de öyle. Bu sahnede, ekonomik kriz altında boğulan Amerikalıların bankalara öfkesi hissediliyor.
(29 Eylül 2011)
Ali Erden
[email protected]