Real-3D, Londra Royal Opera House sahnesinde uluslararası bir kadroyla sergilenen Carmen’i ayağımıza getirdi. Üstelik koltuğumuz en torpilli yerde: Sahnenin içinde!
Beş 3D kamera ile çekilen eseri, hiçbir opera salonunda ulaşamayacağınız bir yakınlıkta izliyorsunuz. Mars Entertainment Group sinemalarında, 7 il ve sadece 28 seans gösterilecek 170 dakikalık bu klâsiği kaçırmamak gerek. Sahne zirvelerinden biri, ileri teknoloji sayesinde, izlerken zevkten ‘öleceğiniz’ bir sanat olayına dönüşmüş.
Bilindiği gibi, Prosper Mérimée’nin (1803 – 1870) romanından Henri Meilhac (1831 – 1897) ve Ludovic Halévy (1834 – 1908)tarafından librettosu yazılan “Carmen”, Georges Bizet’nin (1838 – 1875) 4 perdelik operasıdır… İlk kez 1875 yılında Paris’te sahnelendiğinde, eleştirmenler tarafından ‘yüzeysel’ bulunmuştu… Eser, 1830’ların İspanya, Sevilla’sında, bir tütün fabrikasında çalışan, yakıcı güzellikte ve özgürlüğüne düşkün genç çingene kadınının tecrübesiz onbaşı Don José’yi kendine âşık edip onun hayatını kökten değiştirmesini, sonra da boğa güreşçisi Escamillo’ya tutulmasıyla kendi sonunu hazırlamasını anlatmaktadır. Bu çok gösterişli operada, ‘tutkunun rengi kırmızı’ baskındır.
İngiliz ‘mezzo soprano’ Christine Rice (Carmen), ABD – New Orleans doğumlu ‘tenor’ Bryan Hymel (Don José), Yunan ‘bariton’ Aris Argiris (Escamillo), Letonyalı ‘soprano’ Maija Kovalevska‘yı (Don José’nin nişanlısı Micaëla) bir araya getiren “Carmen 3D”, gerçek bir sürpriz.
Not: Filmde, 20 dakikalık bir ara mevcut.
(10 Nisan 2011)
Ali Ulvi Uyanık