Yönetmenliğini Oğuz Yalçın, başrolünü Emir Benderlioğlu, yapımcılığını Ali Avcı’nın üstlendiği, senaryosunu Emniyet Amiri Bayram Özbek’in yazdığı Hop Dedik’in çekimlerinin bitmesi üzerine dün akşam Üsküdar’da çekilen son sahnenin ardından oyuncular ve set ekibi pasta kesti. Özellikle Kayseri’de çekilen sahnelerde soğuk hava şartlarından ötürü oldukça zorlandıklarını belirten oyuncular, ortak bir konuda hemfikirdi. Filmin başrol oyuncularından Ceren Şekerci, “Küfürsüz, kimseyi incitmeyecek bir film yaptık, çıkardığımız işten memnunuz, umarız izleyici de aynı memnuniyeti yaşar.” dedi.
Günlük arşivler: 9 Şubat 2011
Biutiful
Biutiful, 11 – 17 Şubat 2011 seansları için tıklayınız.
İstanbul Modern Sinema, Kanada Sinemasından Kimlik Odaklı Filmler Sunuyor: Yalnız Değildim
İstanbul Modern Sinema, 17 – 27 Şubat 2011 tarihleri arasında arasında Kanada Büyükelçiliği işbirliğiyle Kanada sinemasının son yıllarından kimlik odaklı filmleri Yalnız Değildim başlıklı bir programla sunuyor. Modern hayatın tanımladığı kimlik biçimleri, arayışları ve sancıları üzerine kurulu Yalnız Değildim başlıklı bu programda Annemi Öldürdüm (J’ai Tue Ma Mere – Killed My Mother), Yeryüzü Cenneti (Heaven On Earth), Karanlığın Gölgesinde (L’Age Des Tenebres – Age of Ignorance), Muhafız (Defendor), Ondan Uzakta (Away From Her), İki Kere Kadın (Twice A Woman) adlı filmler yer alıyor.
İstanbul Modern Sinema, Kanada Sinemasından Kimlik Odaklı Filmler Sunuyor: Yalnız Değildim yazısına devam et
Pera Film’de Gangsterler Kralı Jean – Pierre Melville
Pera Film, Fransız Kültür Merkezi işbirliğiyle 16 – 27 Şubat 2011 tarihleri arasında Fransız yönetmen Jean – Pierre Melville’in 1947 – 1970 tarihli filmlerinden oluşan Gangsterler Kralı programını sunuyor. Günümüzde özellikle 1960’lara ait karanlık gangster filmleriyle anılan Fransız sinemacı Jean – Pierre Melville’in kariyeri savaş dramlarından psikoseksüel karakter incelemelerine ve Jean Cocteau ile işbirliğine uzanan bir çeşitlilik içeriyor. Programda gösterilecek filmler arasında Denizin Sessizliği, Unutulmazlar, Kızıl Çember gibi filmler yer alıyor.
Pera Film’de Gangsterler Kralı Jean – Pierre Melville yazısına devam et
Ankara Kızılırmak Sinemaları
Ankara Kızılırmak Sinemaları, 11 – 17 Şubat 2011 seansları için tıklayınız.
Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi Faaliyet Raporu 2010
Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi 2010 yılı faaliyet raporu yayınlandı. Merkezde öğretim yılı boyunca sürdürülen gösterim programları, sinema tarihinin önemli klâsiklerinden, yönetmen, oyuncu, ülke ve tür sineması retrospektiflerinden, Oscar ödüllü filmlerden, belgesellerden, kısa filmlerden oluştu. Her sene yönetmen, oyuncu, kısa filmci, belgeselci, sinema yazarı ve akademisyenler davet edilerek bu kişilerle gerçekleştirilen söyleşi ve panellere devam edildi. 2010 yılı içinde toplam 142 gösterim ve 26 etkinlik gerçekleştirildi.
Bahçeşehir Cinemax, Eskişehir Yapay, İzmit Cinepark, Sivas Polat Center, Ankara Cinemalltepe, Kastamonu Barutcuoğlu, Tokat Asberk Sinemaları
Bahçeşehir Cinemax, Eskişehir Yapay, İzmit Cinepark, Sivas Polat Center, Ankara Cinemalltepe, Kastamonu Barutcuoğlu, Tokat Asberk Sinemaları, 11 – 17 Şubat 2011 seansları için tıklayınız.
Ayin
The Rite, 11 – 17 Şubat 2011 seansları için tıklayınız.
Son 10 Dakika
Uğur Balkan’ın yönettiği Son Kahraman (John Rabe), önümüzdeki aylarda vizyona çıkarılıyor.
Döviz bürosu sahibi Serkan ve Pelin iyi bir yaşam sürmekte, Timur ile Çetin ise para bulmak için elinden geleni yapmakta, Poyraz ile Saffet ise amaçsız bir şekilde yaşamaktadırlar. Timor ile Çetin ile büyük bir mafya babasından iş ister. Mafya babası Kartal Bey ise onlardan bir soygun gerçekleştirmelerini, bu soygundan sonra kendilerini bünyesine alacağını söyler. Timur ile Çetin soygun için yer olarak Serkan ve Pelin’in döviz bürosunu belirler.
Son 10 Dakika yazısına devam et
Hop Dedik’in Çekimleri Bitti
Oğuz Yalçın’ın yönettiği, senaryosunu Emniyet Amiri Bayram Özbek’in yazdığı ve Emir Benderlioğlu, Orhan Bıyıklı ile Ceren Şekerci’nin başrollerini paylaştığı Hop Dedik sinema filminin çekimleri bitti. Çekimlerini başarıyla tamamlayan filmin ekibi ve oyuncuları için Üsküdar Okutan Konağı’nda veda yemeği düzenlendi. Yapımcı Ali Avcı, Hop Dedik filminin Deli Dumrul Kurtlar Kuşlar Aleminde filminin ikincisi gibi algılandığının ama bahsi geçen filmde ilgi çekmesi nedeniyle sadece Deli Dumrul karakterinin Hop Dedik’e dahil edildiğinin ve hikâyenin bambaşka bir seyri olduğunun altını çizdi.
18 Şubat 2011 Haftası
“Zoraki Kral”, babasının ölümü ve ağabeyinin tahttan -mecburen- feragat etmesiyle, kısa sürede, “Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorluk” tacını, hem de ikinci büyük savaşın yaklaştığı bir dönemde takmak zorunda kalan (1937) VI. George’un (1895 – 1952) önemli engeli olan kekemeliğinin, Avustralyalı bir üstat tarafından tedavi edilmesi süreci… Ve aslında bu sürecin dramatik bölümleri aracılığıyla, emperyalizmin tepe noktasındaki soylu erkin içine bir psikolojik bakış. Bugün demokrasinin seçkin üyesi olan ülkenin sınıfsal kodlarına ilişkin bir irdeleme. Lezzetli bir film: Hem metninin kıvrımları içinde dolaşmak, hem oyuncuların -fiziksel bukalemunlukları başta- karakterlerinin içine nüfuz edişlerini izlemek, hem de dönemi aynen canlandıran yapım ve kostüm tasarımlarına parmak ısırmak isteyen sinema âşıkları için.
“Yeşil Yaban Arısı”, bir radyo tiplemesi olarak başlayıp çizgi romana / televizyon dizisine dönüşen serüvenin, gazete sahibi genç zengin Britt Reid ile şoförü, yardımcısı, aslında ‘her şeyi’ olan Kato’nun, zeki sekreter Lenore’un yardımlarıyla, kentin kötü adamıyla bölge savcısının işbirliğini çökertmeleri bölümü… Süper kahraman kalıplarını kırıp insani zaaflara yer açan Michel Gondry’nin mizahi bakışının farklı kıldığı film. Bir reklâm için kullanılan ‘Matrix zamanı’nın babası olan yönetmenin, ilk kez karşımıza çıkan bir estetikle buluşturduğu dövüş sahnelerinin (Kato – Vision) etkisini 3D marifetiyle katladığı harika bir seyirlik. İsteyenler -şu sıralar pek yabancısı olduğumuz- gazetecilik ahlâkı üzerine düşünme fırsatı da bulabilirler.
“127 Saat”, Utah, Moab yakınlarında tamamıyla izole bir kanyonda sağ elini büyük kaya parçasına sıkıştırarak kapana kısılan genç dağcının, filme adını veren süre boyunca anılarının çıkageldiği sanrıları, seçimleri, bencillikleri, düşleri eşliğinde umutsuzca kurtulmaya çalışmasının gerçek hikâyesi. Dar bir alana sabitlenmiş karakterin içine düştüğü beyhudeliğin, bilinç ve giderek bilinçaltı çevresine ördüğü ‘tehlikelerin’ kusursuzca yansıtılmış görsel / işitsel karşılıkları, Danny Boyle (“Slumdog Millionaire”) damgalı. “Küçük bir öyküden sinemada ustalığın tanımına ulaşmak ne demektir” sorusunun seçkin bir örneği.
(16 Şubat 2011)
Ali Ulvi Uyanık
ali.ulvi.uyanik@gmail.com