Tüm dünyada ve Türkiye’de 13 Kasım’da vizyona giren 2012’ ilk hafta sonu gişelerin galibi oldu ve 1 milyon 120 bin kişi tarafından izlendi. Bu yıl, 1 milyondan fazla izleyici toplayan ikinci yabancı film olan 2012, geçtiğimiz hafta sonunu da içine alan bayram tatili süresince, yeni film seçeneklerine rağmen, izleyicilerin en çok tercih ettiği filmlerden birisi oldu. Independence Day ve The Day After Tomorrow gibi filmleriyle tanınan yönetmen Roland Emmerich’in hem yönettiği hem de senaryosuna katkıda bulunduğu 2012, asırlar önce yaşamış Maya Uygarlığının takvimi doğrultusunda, 2012 yılında yaşanacak kıyameti konu alıyor.
Günlük arşivler: 3 Aralık 2009
Nurgül Yeşilçay, Kanal D Cinemania’da
Ömür Gedik’in hazırlayıp sunduğu sinema programı Cinemania’da bu haftanın konuğu 7 Kocalı Hürmüz filminin başrol oyuncusu, Nurgül Yeşilçay. 7 ayrı kocayla başa çıkmanın püf noktalarını anlatan Yeşilçay, çekimlerde neler yaşadı? Bu filmi kadınların intikamı olarak tanımlayan güzel oyuncu, film için yapılan tüm eleştirilere de cevap veriyor. Editörlüğünü Fırat Sayıcı’nın yaptığı programda vizyona yeni giren filmler, sinema tarihinin en cool vampirleri, Yeşilçam’ın Yaprakları köşesinde Türk sinemasının divalarından Hülya Koçyiğit ve çarpıcı sinema haberleri yer alıyor. Ömür Gedik’le Cinemania her Cumartesi Kanal D’de.
Nurgül Yeşilçay, Kanal D Cinemania’da yazısına devam et
11 Aralık 2009 Haftası
“Aşka Dair”de, bir döneme adını kalınca yazdırmış aktör – yönetmen, müteveffa Ugo Tognazzi’nin kızı Maria Sole Tognazzi, aşk denilen şeyin terk etme – terk edilme / acı çektirme – acı çekme döngüsünden ibaret ve en az kadınlar denli erkeklerin de ıstıraplara gark olduğunu, mütevazı sineması ile anlatmakta… Tabii, aşkın ayakları nasıl yerden kestiğini vurgulamayı ihmal etmeden, sonradan ‘üzülmeye değer’ diyor. Oyuncular alımlı kuşkusuz fakat belirtelim ki, Almodovar’ın da kadınlarından olan Marisa Paredes, İtalyanca dublajlı ikincil rolünde bile rol çalıyor.
“Gecenin Kanatları”, sol örgütün ‘canlı bomba’ gönüllüsü kız ile ‘kapıcının oğlu’ atlet bir genç adam arasındaki aşk (!) ile tamamen ticari bir film olmayı hedeflemişken bunu bile beceremiyor. Bir yerli televizyon dizisi bölümünden hallice: Bizleri etki altına alması gereken dramatik bütünün hücreleri yaşamıyor… Ve komiktir, bazı yerlerde didaktik (örgütün toplantı sahnelerinde ünlü Rus Marşı’nın versiyonunu fona koymuşlar ki, tüy dikmiş yani)! İki başrol oyuncusu, burunları mandalla sıkıştırılmış gibi konuşuyor (yok mu bir diyalog çalıştırıcısı?); tüm kadro inandırıcı olmaktan çok uzak. Sinema değeri yok bu filmin. Neden ama neden sinemada gitmeliyim? Tek bir neden yok!

“Testere VI”, işkence ile kendini ya da başkalarını öldürmenin binbir tekniğini gösterip öğreterek tam bir ‘istismar serisi’ne dönüşen zincirin son ‘yaratıcı film’i olarak, bu kez sağlık sigorta sistemindeki hinliklerden mustarip olmuşların yüreklerini soğutuyor. Eh, kapitalist gaddarlıktan bir miktar intikam aldığı için yenilip yutuluyor fakat -vahşete çok alıştığımız için- korkutmuyor!
10 Aralık 2009
Ali Ulvi Uyanık
aliuyanik@superonline.com
2. İstanbul İtalyan Film Festivali’nin Açılışında Ünlü İtalyan Oyuncu Valentina Carnelutti’ye Ödül Veriliyor
Medfilm Festivali tarafından düzenlenen 2. İstanbul İtalyan Film Festivali, 04 – 10 Aralık 2009 tarihleri arasında İstanbul’da düzenleniyor. Festival, İtalya ve Türkiye arasındaki kültürel iletişimi güçlendirmek, İtalyan filmlerinin Türkiye’de dağıtımını desteklemek, toplumlar arasında işbirliğine yeni ufuklar açmak için bu sene de sinema ile ilgilenenleri buluşturuyor.
Festivalin 04 Aralık Cuma günü Beyoğlu Alkazar Sineması’nda yapılacak olan açılış gecesinde ünlü İtalyan oyuncu Valentina Carnelutti’ye “Perfetta per Perfetti / Mükemmeller İçin Mükemmel”, İlk Vivident Ödülü verilecek.
Vizyona Girmeden Ödül Yağmuruna Tutulan “Başka Dilde Aşk”, 18 Aralık’ta Vizyona Giriyor
Senaryosu, oyuncu kadrosu ve ilklere imza atan prodüksiyonuyla şimdiden gündem yaratan ve ilgi odağı olan Başka Dilde Aşk, 46. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde büyük ilgi görmüş, Kent Konseyi Seyirci Ödülü’nü kazanmıştı. 20 – 22 Aralık tarihleri arasında düzenlenen 4. Uluslararası Bursa İpekyolu Festivali’nde ise hem seyirciler hem de eleştirmenlerden “tam not” alan Başka Dilde Aşk, En İyi Kadın Oyuncu ve Ulusal Altın Karagöz Uzun Metrajlı Film Yarışması SİYAD Ödülü’ne lâyık görüldü.
18 Aralık’ta vizyona girecek olan ve İlksen Başarır’ın yönettiği filmin başrollerinde Mert Fırat ile Saadet Işıl Aksoy oynuyor.
Bir Sanat Formu Olarak Belgesel Sinema
Ortaya çıkışından bu güne sinema, sistemin oluşturduğu ihtiyaçların belirlediği türler altında ayrıştı. Bu süreç sinemanın, bir ‘sanat alanı’ olarak da gelişmesine eşlik etti. Bağımsız sinema, akımları ve ekolleri ile, kendi varoluşunu yapılandırmaya çalıştı. Gerçekliğin yeniden inşasında sinematografik tavrını kuran belgesel sinema oldu. Günümüzde belgesel sinemanın, bir sanat formu olarak da tartışılması gerekiyor. Benzeri yaklaşımlardan hareketle, 12 – 13 Aralık 2009 tarihlerinde Belgesel Sinemacılar 9. Konferansı gerçekleştiriliyor.