Esenkent Sun Flower Sinemaları, 06 – 12 Kasım 2009 seansları için tıklayınız.
Günlük arşivler: 1 Kasım 2009
Ege Sanat Merkezi
Amerika “Kara Köpekler Havlarken”i Sevdi
Amerika’da daha önce Seattle ve Wine Country Film Festivalleri’nde yarışmış olan Kara Köpekler Havlarken, 12 – 22 Kasım tarihleri arası düzenlenen 32. Denver Starz Film Festivali’ne de davet edildi. Amerika’nın bağımsız yapımları öne çıkartan festivallerinden olan 32. Denver Starz Film Festivali 2009 yılı seçkisi içerisinde dünya sinemasında ses getirmiş yapımları bir araya topluyor. Kara Köpekler Havlarken, Kasım ayında Denver’in yanı sıra Amerika’da Milwaukee, Madison da da gösterilecek.
Kemal Demirel’i Kaybettik
Sinemamızın senaristlerinden, yazar Kemal Demirel vefat etti. Metin Erksan’ın yönettiği ünlü klâsik filmimiz Sevmek Zamanı’nın senaryosuna Erksan’la birlikte imza atan Kemal Demirel’in, Itri adlı TV dizisinin senaryosunda da imzası var. Tunç Başaran’ın yönettiği Piano Piano Bacaksız ve Yücel Uçanoğlu’nun yönettiği Sev Beni adlı filmlere de eser sahibi olarak katkıda bulunan Demirel’in cenazesi bugün (01 Kasım Pazar) Zincirlikuyu Camii’nde kılınacak ikindi namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecek. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
Kemal Demirel’i Kaybettik yazısına devam et
Bornova Bornova
İnan Temelkuran’ın yönettiği ve Öner Erkan, Kadir Çermik, Damla Sönmez ile Erkan Bektaş’ın oynadığı Bornova Bornova, 13 Kasım 2009’da Tiglon Film dağıtımıyla Temelkuran Film ve Müzik tarafından vizyona çıkarıldı.
Kahvelerde, bakkal önlerinde vakit öldürenler, evlenmeyi bekleyen genç kızlar. Hepsinin hayattan haklı istekleri var. “İşim olsun, evleneyim, çocuk sahibi olayım, emekli olup torunlarıma bakıp öleyim, gerisi detay” diyen insanlar. Bu insanların durağan hayatlarına bir bakış, biraz ezberimizi bozmak için. Yargılamaktan ziyade düşündürmek isteyen bir film, hayatın tam ortasından.
Bornova Bornova yazısına devam et
Taşrada Girdap Büyüyor
Sanırım bir galada film izlemekten daha fena bir şey yok… Kokteyl zamanı olan kalabalık ve felâket gürültü bir nebze çekiliyor da, film başladıktan sonra da devam etmesi çekilir dert değil… Yine de haksızlık etmeyeyim, her seferinde yaşadığım bir şey değildi, İncir Çekirdeği filminin galasında başımıza gelenler…
Filmin vaad edilen saatte başlamaması zaten alışılmış bir durum ama film boyunca salonda gezinen insanlara pek alışık değildim şahsen… Salonun kapısı bir türlü kapanmak bilmedi. İnsanlar içeri girip, dışarı çıkmaktan yorulmadı. Amaç neyse, onu da çözemedim… Sanki kocaman kocaman kadın ve erkeklere değil de, ilköğretim öğrencilerine bir gösterim yapılıyor gibiydi. En fenası da, tam da benim oturduğum sırada bir adamın horul horul uyuması oldu. Hem de ne horlama, bütün salon inledi… Üstelik bir türlü de dışarı çıkarılmadı. Filmin yönetmenine, oyuncularına, ekibine ve aklı sadece sessiz bir şekilde filmi izlemek isteyen izleyicilere ne büyük bir işkence, nasıl büyük bir ayıp siz düşünün…
Bir de ben, bir film ne kadar kötü olursa olsun -ya da bu filmde olduğu gibi şartlar kötü olsun- asla salonu terk edemem. Bir şekilde sonuna kadar izlerim. Tüm bu olanlar beni filmden haliyle kopardı. Yine de filmi sonuna kadar izledim. Bu yüzden filmle ilgili sağlıklı bir eleştiri yapabileceğimi sanmıyorum. Filmden kötü çıkmamın sebebinin film kötülüğü değil, ortamın kötülüğü olarak görüyorum. Ancak yine de çok da beklediğim gibi bir filme karışlaştığımı söylemeyeceğim.
Taşra hayatı, son yıllarda özellikle genç yönetmenlerin eğildiği konularda başı çekiyor. Seyfi Teoman’ın Silifkeli bir ailenin girdabını anlattığı Tatil Kitabı; Mardin’deki kadın intiharlarınının gerçek yüzünü gösteren Mehmet Güleryüz’ün Havar’ı ve Murat Düzgünoğlu imzalı Hayatın Tuzu taşrayı anlatan başarılı yapımlardan…
Tüm bunların yanında İncir Çekirdeği’nin zayıf kaldığını düşünüyorum… Özgü Namal ve diğer oyuncular rollerinin hakkını veriyordu ancak salt iyi oyunculuk filmi kurtarmıyor.
Özellikle de bir filmde bir çocuğun da ağırlığı varsa, birçok mesaj onun aracılığıyla veriliyorsa, -küçük kızın kadınlar ile ilgili söylediği sözler özelliklle- role daha uygun bir çocuk seçilmesi daha inandırıcı olurdu diye düşünüyorum. Küçük kızın ezberden okuduğu replikler beni bir türlü içine alamadı.
Nihayetinde derdi ve tasası itibariyle önemli bir konuyu ele alıyor İncir Çekirdeği… Yönetmen Selda Çiçek’in ileride çok daha güçlü filmler yapacağını umuyorum…
(08 Kasım 2009)
Gizem Ertürk