Sayın Yapımcı, Yönetmen, Senarist, Oyuncu, Sinema Emekçisi ve Sinema Aşığı;
Özellikle son iki yıldır belediyeler “Yazlık Film Gösterimleri”, “Yazlık Film Şenliği”, “Açıkhavada Sinema Günleri” gibi muhtelif adlar altında son yılların popüler Türk filmlerini T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan aldıkları DVD’ler aracılığıyla kültürel etkinlik adı altında parklarda ve mahalle aralarında kötü görüntü ve ses düzenekleri ile halka göstermekte ve filmlerin olası yaz sezonu sinema gelirlerini sıfırlamaktadırlar.
Birçok sinemanın her yaz düzenlemekte olduğu toplu Türk filmleri gösterimleri de doğaldır ki bu nedenle özellikle son iki yıldır yapılamadığı için kazanç mahrumiyeti yaşanmaktadır.
Bu etkinliklerde filmleri gösterilen yapımcı ve yönetmenlerle yaptığımız görüşmelerde gerek yapımcılar, gerekse yönetmenler, kendi bilgi ve onayları alınmadan eserlerinin belediyelerce kullanıyor olmasından duydukları rahatsızlığı ifade edip tepkilerini dile getirmekteler.
Yaptığımız araştırmada T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü’nce yapım aşamasında destek alan filmlere ilişkin imzalanan “FİLM YAPIM DESTEK SÖZLEŞMESİ’nin 11. maddesi olan (önceki yıllara ait anlaşmaların 9. maddesi) Diğer Yükümlülükler maddesinin b fıkrasının son paragrafında;
“Desteklenen yapımlar, desteğin verilmesine ilişkin taraflar arasında yapılacak sözleşme çerçevesinde İdare tarafından ticari amaç taşımayan kültürel faaliyet, festival ve benzeri etkinliklerde gösterilebilir.”
ibaresi karşımıza çıkmaktadır.
Bu maddeye istinaden yazlık sinema günleri düzenlemek isteyen her belediye T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü’ne müracaat ederek kullanmak üzere DVD film talep etmekte ve taleplerine de olumlu yanıt almaktadırlar.
Oysaki görüştüğümüz gerek yapımcılar, gerekse yönetmenler bu maddedeki cümlenin kendi anladıkları ve yorumladıkları şeklin çok dışında kullanıldığını ifade etmektedir. Ayrıca çoğunlukla kötü görüntü ve ses düzeneği ile kötü bir DVD sistemi üzerinden yapılan bu gösterimlerin sinema sanatına zarar verebileceğini de dile getirmekteler.
Filmlerini dağıttığımız yapımcı ve yönetmenler, KTB’na eserlerinden örnek vermelerindeki sebebin gerek kendi sinema eserlerinin, gerek Türk sinemasının, gerekse ülke değerlerinin, sinema sektörünce de kabûl gören tescilli Uluslararası ve Ulusal Film Festivallerinde gösteriminin ve tanıtımının sağlanabilmesi amacına yönelik olması gerektiğini belirtmekte ve ilgili maddede ifade edilen “kültürel faaliyet… benzeri etkinliklerde gösterilebilir” ibaresinin sınırlarının net olarak belirlenmesi ve hangi teknoloji ile yapılacağına dair açıklık getirilmesi gerektiğini ifade etmektedirler.
Kötü kayıtlı DVD ve VCD’lerden ilkel teknik donanımla bu tür gösteriler yapan belediyelere gerek yapımcı, gerekse dağıtımcı sıfatımızla uyarı nitelikli yazılar gönderiyoruz.
Ancak yapımcı, yönetmen, senarist, oyuncu, sinema emekçisi ve bir sinema aşığı olarak, -ticari kaybı nazarı dikkate almayarak- KTB’na bir yazı yazıp filminizin/filmlerinizin DVD ve VCD gibi bir sistemle çok kötü görüntü ve sesle insanlara seyrettirilmesinin sinema sanatına saygısızlık olduğunu ve yapılsa dahi bu gösterimlerin çağımıza yakışan gerek görüntü gerekse ses açısından modern teknik donanımlarla 35 mm’lik sinema makinesi üzerinden olması gerektiğini dile getirirseniz eminiz ki görüşleriniz konunun önemini anlayan birilerinin dikkatini çekecektir.
Saygılarımla
(27 Ağustos 2009)
Adnan M. Şapçı
Orijinal yazı için tıklayınız.