“Harry Potter ve Melez Prens”te, genç büyücünün, karanlığın lordu Voldemort’la nihai savaşından bir önce, Hogwarts’daki altıncı yılda, ergenlik döneminin ilk aşklarına odaklanılırken, koşutunda, eski meşum öğrenci Tom Riddle adının izi sürülüyor. Biraz şişirilmiş bir bölüm bu; 153 dakikadan daha kısa olabilirdi. Artık dev bir ticari kurum olan “Harry Potter” adı çevresinde oluşan milyar dolarlık ciroya çocuk ve gençlerin katkıları, bazı yetişkinleri sıkıyor artık. Fakat kendi adıma, “Amelie – Le fabuleux destin d’Amelie Poulain” ve “Kayıp Nişanlı – Un long dimanche de françailles” ile ‘görüntü yönetimi’ dalında iki kez Oscar adayı olan Bruno Delbonnel ve ekibinin, ‘büyüleyici’ biçimde -özellikle ışıkları- yönettikleri görsel ziyafetten çok memnun kaldığımı belirtebilirim.
“Aşka Son Şans”ta, zaman hızlı ya da yavaş fakat geriye dönmeksizin akarken… Evliliğinde, işinde, eski karısı ve kızıyla iletişiminde başarısız adam ile biten ilişkilerin yarattığı düş kırıklıklarından mutlu olmaya başlamış, tek arayanı evhamlı annesi olan kadın, iklim değişikliklerinin güzelliğini yaşayan Londra’da karşılaşıp tanışırlar. Ve son bir kez, sevmenin, o geleceği belirsiz, işte tam da bunun için insana kendini iyi hissettiren güzelliğine adım atarlar. İkişer Oscar’lı iki büyük sanatçı, Dustin Hoffman ve Emma Thompson’ın, yanlarından ayrılmak istemeyeceğiniz denli sizi kavrayan performanslarıyla, hayatın, sevmeyi askıya alacak denli ciddiye alınacak bir şey olmadığını bir daha anlayınız.
(13 Temmuz 2009)
Ali Ulvi Uyanık