Alacakaranlık (Yönetmen: Catherine Hardwicke)

Catherine Hardwicke’in yönettiği ve Kristen Stewart, Robert Pattinson, Billy Burke ile Ashley Greene’in oynadığı Alacakaranlık (Twilight), 16 Ocak 2009’da Tiglon Film dağıtımıyla Fida Film tarafından vizyona çıkarıldı.
17 yaşındaki Isabella, hayatını babası Charlie ile birlikte sürdürmek üzere küçük bir kasaba olan Forks kasabasına taşınır. Burada 108 yaşına gelmiş bir vampir olup, 17 yaşında görünen sınıf arkadaşı Edward ile tanışır. Edward’ın romantizmden uzak durmaya çalışmasına rağmen birbirlerine aşık olurlar. Kasabaya üç göçebe vampir geldiğinde Edward’ın ailesi, hayatı tehlikeye giren Isaella’yı kurtarmak için tüm güçleriyle çalışırlar.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Ulvi Uyanık Yazıyor

“Alacakaranlık (Yönetmen: Catherine Hardwicke)” üzerine 4 yorum

  1. Tüm aksiliklere rağmen dün filmi izlemeyi başardım. Herhalde bu kadar çok gençle izlediğim ilk film oldu, çünkü salonun neredeyse tamamı genç kızlardan oluşuyordu.

    Amerika’nın Rowling’i olarak görülen Stephenie Meyer’in aynı adlı eserinden uyarlanan film Amerika’da esip gürledikten sonra yarı yıl tatilinin arifesinde ülkemizde de gösterimde. Gayet iyi bir hasılat toplayacağını düşünüyorum. İlk üç kitabın ülkemizde de yayınlandığı ve tıpkı Harry Potter serisinde olduğu gibi geniş bir hayran kitlesine sahip olduğu düşünülünce bu kaçınılmaz. Ancak eğer ki filmin afişine kanıp, bunun klâsik bir vampir filmi olduğunu düşünerek filme girenleri kan, aksiyon ve macera yerine dolu dolu romantizm bekliyor şimdiden uyarayım. Böyle beklentilerle filme giderseniz ancak hayal kırıklığı ile salondan ayrılırsınız.

    36 milyon küsur dolarlık maliyetini ilk gün elde ettiği 37 milyon dolarlık hasılatıyla kolayca çıkaran film şimdiden dünya çapındaki hasılatıyla 300 milyon dolara doğru ilerliyor. Bu da romantik vampir hikâyelerinin başarısını bir kere daha kanıtlıyor sanırım. Film bir kadın yönetmen tarafından çekilmiş ve en iyi hasılatla açılış yapmış film ünvanını da kazandı aynı zamanda.

    Gelelim nasıl bir uyarlama olduğuna… Eğer kitabı okuyarak gitmiş bir seyirci iseniz sizin için sorun olmayacaktır ancak tamamen bilgisiz bir izleyici için oldukça eksiklikler barındırıyor. Bazı değişimleri ve eksiklikleri yüzünden kopukluk, özellikle son sekanslara doğru hızlandırma ve boşluk hissi yaşayabilirsiniz. Yine de aslına oldukça sadık bir uyarlama olduğunu düşünüyorum. Ormandaki sahneler, araba kazası sahnesi çok çok iyiydi.

    Oyunculardan bahsetmek gerekirse Robert Pattison, Harry Potter’daki yakışıklı Cedric rolünü parçalayarak üzerinden atıyor ve adeta yeniden doğuyor. Bembeyaz bir cild, kıpkırmızı dudaklar, erimiş altın rengindeki gözler ve kısık ürpertici ses tonuyla adeta Edward Cullen’i oynamak için doğmuş diye düşüneceksiniz. Yeni bir ilâh doğuyor ey ahali!

    Kristen Stewart bazı sahnelerde çok kasıntı dursada rolüne gerçekten yakışmıştı. Diğer Cullen ailesinin fertleri de gayet iyi seçimlerle oluşturulmuş. Özellikle de Jasper rolündeki arkadaşa dikkat diyorum, beyzbol sahnesinde salondan oldukça hararetli bir alkış aldı. Yadırganan tek oyuncu sanırım ekrana geldiği anda herkesin gülmesine neden olan Jacop Black rolündeki arkadaş. Bu kadar rolle alâkası olmayan bir oyuncu olamaz, kitaptaki tarife uyabilir ama kesinlikle Jacop’un tatlılığı bu çocukta mevcut değil. Yani 2. kitabın uyarlamasında nasıl filmi sürükleyecek, Kristen’le nasıl kimyasal etkileşimlere girecek aklım ermiyor doğrusu. Olmaz bu çocukla olmazzz…

    Serinin beslendiği kaynaklar Buffy The Vampire Slayer dizisi, Muse ve Linkin Park şarkıları ve ayrıca Anita Blake serisi. Biraz oradan biraz buradan Meyer kendince orijinal bir seri yaratmaya çalışmış. Bu kadar esinlenmeyi kabûl edebilirseniz seri sizin de hoşunuza gidecektir. Ülkemizde serinin ilk üç kitabı yayınlanmış bulunmakta. Son kitap ve Meyer’in bu kitapla kaybettiği prestijini yeniden elde edebilmek için kaleme almaya karar verdiği beşinci kitapla seri devam ediyor. Ancak 5. kitap birinci kitabın Edward’ın bakış açısından yeniden anlatımı olduğu için orijinal bir hikâye de diyemeyiz sanırım. Zaten 200 küsur sayfaya ulaştığı sırada kitap nete sızınca Meyer’de küsmüş ve yazmayacağını açıklamış durumda.

    Filmin oldukça güzel bir soudtrackı var. Özellikle de Bella’nın Ninni’si dinlemeye değer bir piyano parçası. Beklentileri tamamıyla karşılıyor. Meyer’in hayranı olduğu Linkin Park ve Mose’un da destek verdiğini görüyoruz. Ayrıca Meyer filmde lokantada sipariş veren müşteri rolünde filmde kısacık da olsa görünüyor, bilginize.

    10/8 Neden?

    Sen bana özel bir eroin gibisin Bella… Artık bundan sonra hayatım sensin…

  2. Harika bir fim. Isabella Swan rolünü çok güzel ve dikkatlice oynadın ve harika Edward Cullen senin gibi oyuncu görmedim ve yakışıklı Bella senin kadarda güzel bir kız görmedim. Alacakaranlık filmi harika yazar ve oyuncular sayesinde çok beğenildi.

  3. Bu siteye çok teşekkür ediyorum. İnşallah çok fazla başarılar yakalarsınız. Robert Pattinson’u çok seviyorum.

  4. Merhaba. Ben Alacakaranlık’ın devamının senaryosunu yazdım, isterseniz size verebilirim.

Yorumlar kapalı.