Yönetmenliğini, muhalif duruşuyla kendini kanıtlamış Ken Loach’un üstendiği “İşte Özgür Dünya” kapitalistlerin ve liberallerin özellikle izlemesi ve bir an için vicdanları ile yüz yüze gelmelerini gerektirecek bir film. Sadece bu kadar değil elbette. Tüm dünyaya, hangi ideolojik görüşe sahip olurlarsa olsun tüm insanlara seslenen bir film. Evet, birçok replik körün gözüne parmak cinsinden ama günümüz insanına imalar pek de kâr etmiyor. Söyleyeceğini hiç çekinmeden söyleyen bir film. Ne şiş yansın ne de kebap telâşına düşmemiş, cesur…
Para şeytanidir, tatlıdır, diyor Loch. Aman onun tuzağına düşmeyin. Tıpkı zavallı Essexli genç kadın Angie gibi. Çalıştığı iş yeri tarafından sebepsiz yere işten atılan yaralı bir kadın Angie. Artık emir almak istemiyor ve kendi işini kurmak istiyor. En yakın kız arkadaşını da yanına alarak eski yaptığı işi yani “göçmenlere geçici iş bulma” işini yapmaya başlıyor. Başlarda gördüğü insanlar, dinlediği hikâyeler çok üzüyor onu. Ancak zaman geçtikçe ve paranın tadını aldıkça görmezden ve duymazdan gelmeye başlıyor. Bir taraftan eski patronlarından öcünü almak istiyor. Ancak öcünü yine kendisi gibi olan insanlardan alıyor. Bir zamanlar kendisine yapılan şeylerin aynısını zavallı işçilere yapıyor. Yani özgür dünyanın kuralına göre oynuyor.
Ken Loach’ın oyuncu yönetimi hataya mahal bırakmıyor. Bastığı zemin, senaryosu çok sağlam. Loch’un belgesel sinemacısı yönüne elbette hizmet ediyor İşte Özgür Dünya. Bu yapısı her zamanki gibi filmine yüksek bir gerçeklik duygusu katıyor. Söylemeden geçemeyeceğim ki ben Angie adlı kadın karakterden fena halde nefret ettim. 🙂 Eminim izleyenler de bu samimi duyguları yaşayacaklardır.
Ülkemizde de çok fazla kişiye ulaşması gereken bir film. Bence bolca tavsiyeyi hak ediyor. Sayıları hızla artan liberallere ve hızla kapitalistleşmeye başlayan ülkemize de söylecek bir çift lâfı olduğunu düşünüyorum. Evet, çok fazla didaktik bir şekilde işte bunlar kötüdür, yanlıştır diyor Loach. Ama dedim ya belki de sert bir şekilde bir şeylerin yüzümüze vurulmasına ihtiyacımız var. Özgür dünyanın kurallarını değiştirmeye hakkımız var.
(21 Eylül 2008)
Gizem Ertürk