Üç Haydut

Hayo Freitag’ın yönettiği ve Müşfik Kenter, Oya Küçümen, Nilgün Kasapbaşoğlu ile Haldun Ergüvenç’in seslendirdiği animasyon film Üç Haydut (Three Robbers), 16 Mayıs 2008’de Bir Film dağıtımıyla A. E. Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Karanlık ormanlarda Üç Haydut yaşarmış. Bir gün karşılarına çıkan arabada çalacak hiçbir şey bulamayınca, küçük yolcu Tiffany’yi kaçırmışlar. Ve işte asıl macera o zaman başlamış, çünkü küçük yetim Tiffany korkmadığı gibi, yeni bir aile buldum diye sevinmiş. Yanlarında Tiffany ile mağaralarına geri dönen Üç Haydut ise, hayatlarının hiç tahmin etmedikleri şekilde değişeceğinin henüz farkında bile değilmiş.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Ulvi Uyanık Yazıyor
  • Diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Üç Haydut yazısına devam et
  • Kırmızı Balon’un Yolculuğu

    Hou Hsiao – Hsien’in yönettiği ve Juliette Binoche, Simon Iteanu, Hippolyte Girardot ile Fang Song’un oynadığı Kırmızı Balon’un Yolculuğu (Le Voyage du Ballon Rouge – Flight Of The Red Balloon), 09 Mayıs 2008’de Bir Film dağıtımıyla A. E. Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Paris sokaklarında gezinen gizemli Kırmızı Balon’un peşine takıldığı küçük Simon, annesi Suzanne ile tek odalı bir dairede yaşar. Suzanne, Simon’a bakması için Çinli bir kız bulur. Oğlunu ihmâl ettiğini hatırlar ve suçluluk duygusuyla onu şımartır. Ancak yaşadığı sorunlar, oğlunun duygusal dünyasını anlama çabalarını gölgeler.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Ulvi Uyanık Yazıyor
  • Diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Kırmızı Balon’un Yolculuğu yazısına devam et
  • Garanti Mini Bank 5. Uluslararası Çocuk Filmleri Festivali

    Garanti Bankası ve Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) işbirliğiyle gerçekleştirilen Garanti Mini Bank Uluslararası Çocuk Filmleri Festivali‘nin beşincisi 25 – 28 Nisan 2008 tarihleri arasında düzenleniyor.
    Türkiye’de ilk kez çocuklara yönelik olarak yapılan ve bu sene beşincisi gerçekleştirilen Garanti Mini Bank 5. Uluslararası Çocuk Filmleri Festivali dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen filmlerle küçük sinemaseverleri dünyanın farklı coğrafyalarından kültürler, farklı renkler, gelenek ve yaşam tarzlarıyla buluşturuyor.

  • Basın Bülteni
  • Görseller
  • Web Sitesi
  • Diğer basın bültenleri, haberler ve afişlere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Garanti Mini Bank 5. Uluslararası Çocuk Filmleri Festivali yazısına devam et
  • Michael Ballhaus, İstanbul’da

    Görüntü yönetmeni Michael Ballhaus, 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin Uluslararası Jüri Başkanlığı nedeniyle İstanbul’da. 60’lı ve 70’li yıllarda, Peter Lilienthal, Rainer Werner Fassbinder, Wim Wenders ve Volker Schlöndorff gibi önemli Alman yönetmenleriyle çalışmış olan Michael Ballhaus, 80’li yılların başında Amerika’da ikinci kariyerine başladı. Martin Scorsese, Francis Ford Coppola ve Robert Redford gibi Hollywood devleriyle yaptığı çalışmalarıyla kısa zamanda ABD’nin en çok aranan görüntü yönetmenleri arasına girdi ve toplam üç kez Oscar’a aday gösterildi.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Michael Ballhaus, İstanbul’da yazısına devam et
  • Claudia Cardinale Basın Toplantısı Yapıldı

    Akbank sponsorluğunda gerçekleşen 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali, beyazperdenin gelmiş geçmiş en güzel kadınlarından biri olarak kabûl edilen İtalyan sinemasının yıldızı Claudia Cardinale’yi ağırlıyor.
    Festivalin onur konuğu olarak İstanbul’a gelen Claudia Cardinale için düzenlenen basın toplantısı The Marmara Oteli – Opera Salonu’nda gerçekleştirildi. Claudia Cardinale’ye 04 Nisan akşamı Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşecek İstanbul Film Festivali Açılış Töreni’nde Festivalin Yaşamboyu Başarı Ödülü takdim edilecek.

  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Claudia Cardinale Basın Toplantısı Yapıldı yazısına devam et
  • Beyoğlu Sineması

    Birkaç yıldır kendi kendini idare eden Beyoğlu Sineması, artık sabit giderlerini ödeyemez hale geldiği için, -eğer bir çıkış yolu bulamazsak- bu yazı çıkaramayacağından, Temmuz’da Beyoğlu Sineması’nı kapatma kararı aldık.

    10 Aralık 1989 tarihinde Halep Pasajı’ndaki dükkânları kiralayıp, yıkıp, sinema yapmamız, gazetelerde, “Yıllardır sinemalar kapatılıp pasajlar yapıldı. Şimdi pasajı sinema yapıyorlar!” şeklinde haber oldu. Gerçekten Beyoğlu Sineması’nı yoktan yapmıştık, yaratmıştık. Çok gururlanmıştık.

    Beyoğlu Sineması’nda; 19 yıl boyunca, Güney Amerika’dan Avustralya’ya, İran’dan Kanada’ya kadar çeşitli ülkelerin sinemalarından örneklerle program yapmaya gayret ettik. Bu yüzden, sinemayı yaptığımız yıldan beri İstanbul Film Festivali’nin aralıksız gösteri yaptığı salonlardan, Eurimages’ın Türkiye’de desteklediği ilk sinemalardan biri olduk.

    Küreselleşen dünyanın ekonomik yapısından, serbest ekonominin kurallarından haberdarız. Dolayısıyla; sinemanın Türkiye’nin sosyal dünyasındaki yerinden, İstanbul’daki sinema seyircisinin yaşam tarzından, hayat ritmindeki değişimden, bakkalların – kasapların akibetinden, korsan cd satışlarından, sinema kelimesi yerine “hom teatır” demenin sosyal bir farklılık yarattığını düşünenlerden, uzun uzun sözetmek mümkün. Örneğin Sürgün filmini teveden seyretmekle sinema salonu perdesinde seyretmek arasındaki farkın estetik dünyamız üzerindeki etkileri üzerine de yazabiliriz. Ama bunları tekrar dile getirmek, ne üzüntümüzü azaltır, ne de bildiğiniz şeyleri tekrarlamak, Beyoğlu Sineması’nın bugünkü durumunu değiştirir.

    Üzüntümüz kadar güçlü olan korkumuzdan söz etmek isteriz.

    Beyoğlu Sineması ilk olacak. Sırada Emek var Alkazar var, Yeşilçam Sineması var. Anadolu sinemalarının hali, başka bir konu. Görünen o ki; Hollywood filmlerini eksiksiz izleyebileceğiz. Kimilerini de ABD’lilerle aynı anda. Ama sadece onları izleyebileceğiz. Mihalkov’un 12′si sadece festivalde gösterilebilecek. Gus Van Sant’ın Paranoid Park’ının seansları iptal olacak. Sürgün’ü, koskoca İstanbul’da iki haftada 600 kişi izlemeyecek. En sonunda, bu filmler ithâl edilmeyecek. Yapılan Türk filmleri de, gösterime girebilmek için, “iş yapan” örnekler gibi olacak.

    Bu tek renklilik, kâbul edilebilir değil. Ama direnme gücümüz kalmadı.

    (10 Nisan 2008)

    Temel Kerimoğlu – Baha Serter