“Tabanca”, zeki ve düzenbaz gangsterin, rakibini alt etme mücadelesine koşut egosuyla mücadelesini öykülerken, yasadışı sert adamları anlatan film kalıplarını bilincin derinliklerine inerek değerlendiriyor: Kişiliğin farklı yapılarını kullanan tuhaf bir ‘kara film’ olduğunu kabûl etmek gerekir.
“Ölümcül Oyun”, iki erkek egosunun zekâ ve düzenbazlığa dayalı savaşımını konu alan enfes oyunu bir ‘çıkış noktası’ olarak kullanıp anlamsız bir teknolojiyle yorumlamış; yazık ki 1972 yılında çevrilmiş filmin yakınından bile geçememiş: Bu yılın en büyük düş kırıklığı!
“Kıyamet Öyküleri”, iyice çıldırmış yakın gelecekte olabilecek en aşırı gelişmelerle ABD’nin güneyini hallaç pamuğu gibi atan, Cumhuriyetçi politikalar karşıtı, keskin bir bilim kurgu: Sinemada bir kez izledikten sonra, karmaşıklığın esas tadını dvd’de alacaksınız!
“İkili Oyun”, Almanların, gerilim, şüphe, entrika içeren filmleri İngilizce dilinde ve Amerika kıtasında çekmemeleri gerektiğini gayet net ispatlayan, etkisiz / gereksiz film: Reklâm estetiğini andıran, çok net ve hijyen görüntü çalışması dikkat çekebilir.
“Bakış Açısı”, bir olayın birçok katmanı olabileceğinden ve gerçeğe ulaşabilmek için de bunları görebilmemiz gerektiğinden hareketle, somut biçimde ‘gördürüyor’: Bu filmin dinamizmi ve kompleks kurgusu kolay unutulur cinsten değil!
“Arkadaşım Tilki”, doğayı ve bir hayvanla iletişim kurmayı keşfeden küçük kızın hikâyesinde, en önemli sinin ‘koşulsuz özgürlük’ olduğunu yineliyor: Gerçekleştirilmesi çok büyük sabır ve zahmet gerektiren bu çalışmayı izleyen ‘ceset giyici kadınlar’, inşallah, yüreklerinde pişmanlık duygusuyla salondan çıkmıştır.
(01 Nisan 2008)
Ali Ulvi Uyanık
[email protected]