(ÖNEMLİ) BİR ROMAN: SAHNENİN DIŞINDAKİLER
(TAMAMLANMAMIŞ) BİR SENARYO: İKİ ATEŞ ARASINDA
(ÇEKİLMEMİŞ) BİR FİLM : …………………………..
Fethi Naci, 1981’de yayınladığı “100 Soruda Türkiye’de Roman ve Toplumsal Değişme” (Gerçek Yayınları) isimli kitabının 99. sorusu olarak sorulan “en beğendiğiniz yirmi romanı sayar mısınız?” sorusuna verdiği cevapta, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Sahnenin Dışındakiler* romanını da sayar. İşgâl İstanbul’unda geçen roman, Cemal’in anlatışı ile iki bölüm olarak, geniş bir dönemi zaman olarak verdiği gibi, bir kişiler galerisi de oluşturur. Sinema yazıları ağırlıklı bir sitede, bir roman üzerine bir yazı değil bu. Ahmet Hamdi Tanpınar, romanından İki Ateş Arasında* isimli bir senaryo da çıkarmış, daha doğrusu, romanda ele alınan olayların bir kısmını beş kez senaryo olarak yazmış, karşılaştırmalı bir okumada romandan çıkartılan bir senaryodan çok, romanın çatısı altına biraz girebilen bir çalışma olarak görülüyor. Mehmet Baydur kitaba (senaryo) yazdığı önsözde, final sahnelerinin (veya sahnesinin) yazılmamış olduğunu belirtiyor. Eldeki metin, filme çekilmemiş bir senaryo olarak, hareket noktası aldığı romana nazaran içerik bakımından biraz zayıf kalıyor, bu ise gayet normal. Romanın (edebiyatın) yapısı ile sinemanın (senaryo) yapısal varlılığından doğan bir durum. Senaryoda, Kurtuluş Savaşı filmlerinin hemen hepsinde bol bol gördüğümüz, silâh kaçırma, kişi izleme sahneleri var ki, bunlar romanda bulunmuyor. (Eğer çekilse idi) filme hareketlilik getirecek bu gibi sahneler / bölümler romanın anlatımına da uygun düşmeyebilirdi. (Burada hemen belirtelim ki; romanın ilk bölümü Cemal’in işgâl İstanbul’una dönüşü ile başlıyor ve uzun bir geri dönüşle, Cemal’in İstanbul’dan ayrılmadığı dönemi daha çocuk / genç olduğu günleri anlatıyor ve de Sabiha’yı. İkinci bölümde, ele alınan dönüş, 6 – 7 yıl sonra olacaktır, İstanbul işgâl altındadır ve Anadolu’da direniş ve başkaldırma başlamıştır. Cemal bu kargaşa İstanbul’unda, halkın yoksulluğunu, bazı çevrelerin safahatını, Anadolu hareketine İstanbul’da siyasi çalışmalarla katkıda bulunanların gayretini, böyle bir ortamı kârını artırmak için kullananları, hâlâ padişah veya Anadolu arasında karar veremeden ortada sallananları tanıyacak ve herkesin bahsettiği ve evlenmiş olduğunu öğrendiği Sabiha’yı arayacaktır.)
Eldeki roman ve senaryoyu karşılaştırınca, ben romana daha ağırlık vererek, özellikle ikinci bölümünden çıkarılabilecek daha farklı bir senaryo ile, iyi bir filmin kapısına gelinebileceği kanısındayım. Evet, romanın kahramanları yazarın iki yerde belirttiği gibi, -Kurtuluş Savaşı’na göre- sahnenin dışındadırlar. Bu sahnenin dışındakilerin bir kısmının Anadolu ile ilişkileri, bazılarınınsa sarayla, işgâlcilerle ilişkileri vardır ve hepsinin savaş içinde kendi iç çekişmeleri de devam etmektedir. Bütün bunların yanında Cemal’in Sabiha’yı araması da, olayı kişiselleştiren ve entrikayı yükselten bir olgu olarak yer almaktadır. Romanda -artık finale doğru- iki kez buluşmaları oldukça sinemasal malzeme içerecek biçimdedir. Bir kez yolda karşılaşırlar, önce gören ve seslenen Sabiha’dır, sonra ise Cemal’in evine gelecektir, çok gergin bir anında. İlginçtir, Sabiha, Afife Jale’yi tiyatrodan tanımaktadır, birlikte bulunmuşlardır (çalışmışlardır) ve Cemal’in eline son anda geçen bir tiyatro ilânında Sabiha’nın sahneye çıkacağı duyurulmaktadır. Romanın (senaryonun değil) içerdiği hayli sinematografik bölümler vardır, bunlarda göz önünde bulundurularak, romanın ikinci bölümünden çıkarılabilecek bir senaryo ile eğer Sahnenin Dışındakiler (bu isimle Yeşilçamda ne kadar ilgi çekebilirdi (!?) filmleştirilebilse idi…. perdeye yansımadan hiçbir şey söyleyemeyiz. Ama romanı ve senaryoyu (önce senaryoyu olmak üzere) tekrar okuyunca iyi olabilecek bir filmin kapısını çalmadan geçmişiz gibime geliyor. Ama roman hâlâ oralarda bir yerlerde. Yazık demek istemiyorum, çünkü benim okurken izlediğim filmin romanı, diğer bir çok film malzemesi olabilecek romanlar ile birlikte kendi alanlarında bulunurlarken, sinemacılarımızın bunlardan yapabilecekleri filmlerin vereceği sonuçlar ile uyuşmayabilirler. Uyuşurlarsa iyi olur, olmaz ise de, romandan kaynaklansa da o başka bir şey, bir filmdir. Her biri kendi alanında değerlendirilmeli. Sahnenin Dışındakiler iyi bir sinema filminin malzemesini içermektedir, kesinlikle dizinin değil.
Yazıda ağırlıklı olarak romanı, hep ikinci bölümünü göz önünde bulundurarak ele aldım, birinci bölüm, Cemal’in çocukluk / yeni yetmelik günlerini anlatan bölümleri de, ikinci bölüm kadar değerli malzeme içeriyor, yalnız, romana ad olan sahne ve bunun dışındakiler; Kurtuluş Savaşı ve ona uzaktan bakan (mı?) ve İstanbul’da onunla ilgili ve ilgisiz hayatlarını yaşayanlardır.
(25 Temmuz 2007)
Orhan Ünser
* Sahnenin Dışındakiler – Nakışlar Yayınevi – ?
* İki Ateş Arasında – İyi Şeyler Yayıncılık Ltd. Şti. – 1998