Taş Meclisi, Sophie Marceau ile Monica Bellucci’nin Arasını Açtı

Ünlü yazar Jean-Christophe Grangé’ın aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan Taş Meclisi’nde İtalyan aktris Monica Bellucci, Taylandlı bir çocuğu evlât edinen Laura adlı Fransız bir bilim kadınını canlandırıyor. Bellucci’nin bu rolü bir başka güzel oyuncu olan Sophie Marceau’nun elinden aldığı ortaya çıktı. Taş Meclisi’nin yönetmeni Guillaume Nicloux’un son ana kadar başrol için Sophie Marceau ile anlaştığını söylüyordu. Ancak çekimlere 2 hafta kala birden kulislerde Monica Bellucci’nin adı dolaşmaya başladı. Seksi kadın rollerinden sıkılan Monica Bellucci ne yapıp edip yönetmenin fikrini değiştirmeyi başardı.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Boğaziçi Üniversitesi’nde Sesli Betimleme Galası

    Boğaziçi Üniversitesi Sesli Betimleme Çalışma Grubu Türkiye’de ilk kez bir filmin, görme engelliler tarafından da takip edilebilmesi için, sesli betimlemesini gerçekleştiriyor.
    24 Kasım 2006 Cuma günü görmeyenler için özel bir gün. Türkiye’de ilk kez yapılan bir çalışmayla Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri görme engellilerin de sinema filmlerini özgürce izleyebilmelerini sağlayacak. Bunun için Umut Aral’ın Çarpışma adlı kısa filminin sesli betimlemeli versiyonunun galasını Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall (BTS) Konferans Salonu’nda gerçekleştirecek.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü afiş fotoğrafına haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Boğaziçi Üniversitesi’nde Sesli Betimleme Galası yazısına devam et
  • Uygunsuz Gerçek

    Davis Guggenheim’in yönettiği ve Al Gore’un oynadığı, özgün müziğini Michael Brook’un yaptığı Uygunsuz Gerçek (An Inconvenient Truth), 02 Şubat 2007’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
    Küresel ısınma problemini tüm yönleriyle ele alan filmde hayatı anlatılan adam, ABD’nin eski Başkan Yardımcısı Al Gore’dur. 2000 seçimlerinde aldığı tarihi yenilgiden sonra hayatının akışını yeniden biçimlendiren Al Gore, politika dünyasından elini eteğini çekerek tüm hayatını dünyamızı kaçınılmaz felâketten kurtarmak için girişimler yapmaya adadı.

    Uygunsuz Gerçek yazısına devam et

    Uçan Süpürge Kısa Film Öykü Yarışması Konusu Açıklandı

    10. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, Kısa Film Öyküsü Yarışması için bu yıl belirlenen başlık Evlilik mi? Evcilik mi?. Ülkemizde birçok kız çocuk daha gelişimini tamamlayamadan ve aslında evcilik oynamaları gereken yaşta evlilik oyununa itiliyor. Yapılacak yarışma ile, çocukluktan kadınlığa hızlı geçiş yapan ve erken yaşta evlenmenin olumsuz sonuçlarını deneyimleyen çocuk gelinler olgusuna dikkat çekilmesi amaçlanıyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar ve araştırmalar; “töre, gelenek, adet, mal dışarı gitmesin, yabancı aileye girmesin” gibi nedenlerle olan evliliklerin, ülkemizdeki durumunun çok ciddi boyutlarda olduğunu ortaya koyuyor.

    Apple Festivali

    Troy Apple Center tarafından 23 – 26 Kasım tarihlerinde Kanyon’da düzenlenecek Apple Festivali’nde 4 gün boyunca benzersiz avantajlar sunulacak. 4 gün boyunca saat 11:00 – 21:00 arasında eğitim amaçlı çalışmaların yanısıra çeşitli ürünlerde de indirim avantajı sunulacak. Festival boyunca tüketiciler en güzel bilgisayar oyunları ile tanışacak ve oynama şansına sahip olacaklar. Katılımcılar iLife paketi sayesinde dijital fotoğraflarından albümler yaratmayı, videolarını keyifli filmlere çevirmeyi ve kendi müziklerini besteleyebilmeyi öğrenme fırsatı yakalayacaklar.

  • Basın Bülteni
  • Çocuklar Bu Filmler Kaçmaz

    4. Uluslararası İstanbul Çocuk Filmleri Festivali, 30 Kasım 2006 tarihinde sona erecek. Büyük ilgiyle takip edilen festival filmlerini izlememiş olanlar, bu hafta içerisinde en yakın Cinecity Sineması’na giderek festival coşkusuna katılabilirler. Pedagoglar tarafından izlenmiş ve onaylanmış birbirinden renkli çocuk filmlerinin gösterimi hafta boyu D-Point Cinecity Etiler, Bonus Premium Cinecity Trio Kozyatağı, Cinecity Olivium Zeytinburnu ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Balmumcu olmak üzere 4 farklı noktada devam edecek.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Çocuklar Bu Filmler Kaçmaz yazısına devam et

    Mithat Alam Film Merkezi’nde Pınar Kür Söyleşisi

    Mithat Alam Film Merkezi’nde 23 Kasım, Perşembe, 18.00’de Pınar Kür ile söyleşi yapılıyor. Söyleşinin ardından Pınar Kür’ün seçimiyle Ingmar Bergman’dan Seventh Seal gösterilecek. Pınar Kür, İstanbul’da Robert Kolej Yüksek Okulu’nu bitirdikten sonra beş yıl Paris’te yaşadı. Sorbonne Üniversitesi’nde, Karşılaştırmalı Edebiyat Kürsüsü’nde doktora yaptı. Çeşitli gazete ve dergilerde tiyatro eleştirileri yazdı. Başlıca kitapları: Bitmeyen Aşk, Küçük Oyuncu, Asılacak Kadın, Hayalet Hikayeleri, Yarın Yarın, Bir Deli Ağaç, Akışı Olmayan Sular, Sonuncu Sonbahar, Bir Cinayet Romanı, Cinayet Fakültesi.

  • Basın Bülteni
  • Mithat Alam Film Merkezi’nde Pınar Kür Söyleşisi yazısına devam et

    Lezzetin Adı Kaymağın Tadı

    Yüksel Aksu’nun yazıp yönettiği, çekimleri 2005 yılının yaz aylarında Muğla’da gerçekleştirilen Dondurmam Gaymak geçtiğimiz hafta vizyona giren filmlerden biriydi. Önce İstanbul Film Festivali’nde, daha sonra Altın Koza’da, Antalya’da ve Queens Film Festivali’nde seyirciyle buluşan film, vizyon öncesinde de beğeni ve ödülleri toplamıştı. Bugünlerde ise “filmin Oscar yolundaki akıbeti ne olacak?” sorusu gündemde. Bu soruya verilen cevaplar eşliğinde tartışmalar süredursun film, özlediğimiz çocukluğumuzu ve geleneklerimizi çağrıştırarak başarılı bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.

    Markaya karşı “sahici”

    Dondurmam Gaymak, yönetmeni, senaristi, yapımcısı, oyuncuları ve sponsorlarıyla tam anlamıyla imece usulü yapılmış özgün bir film. Muğla’da geleneksel yöntemlerle dondurmacılık yapan Ali Usta gitgide insanların daha çok tercih ettiği büyük dondurma markalarına karşı mücadele vermektedir. Bunu yaparken çağın güçlü silâhı reklâm filmlerine başvururken, bir yandan da banka kredisiyle aldığı motoruyla civar köylerde dolaşarak “sahici” dondurmalarını satmaktadır. Ali Usta’nın moturunun çalınması onun büyük markalara karşı mücadelesini pekiştirir. Ali Usta, motorunun büyük dondurma şirketleri tarafından çalındığını düşünmektedir ve bu yolda markaya karşı “sahici” dondurma sloganıyla yörenin her yerini dolaşarak moturunu aramaya başlar. Oysa ki bu hırsızlık olayının esas kahramanları üzüm bağlarına, karpuz tarlalarına ya da kayısı ağaçlarına bir çekirge ordusu misali naif bir haylazlıkla saldıran çocuklardan başkası değildir.

    Yerelden evrensele

    Filmin ilk etapta göze çarpan özelliği profesyonel oyuncular yerine Muğla halkının kullanılmış olması. Bu açıdan bakıldığında anlatılan öykünün yerelliği, oyuncuların şive ve tavırlarıyla uyum içinde ilerliyor. Ayrıca film naif, samimi anlatısı ve müzik seçimleri sayesinde de amaçladığı dokuya ulaşıyor. Yönetmen ve senarist Yüksel Aksu filminin çıkış noktasını “İstedik ki Dondurmam Gaymak; küçük esnafın, küçük kasabanın, ‘küçük’ insanların ‘büyük’ filmi olsun” şeklinde dile getiriyor. Nitekim filmin yerel dokulardan hareket ederek evrensel bir mesaja ulaşması ve bir yandan komedi türünde uluslararası anlamda başarılı olması Aksu’nun amacına yakın bir yerde durduğunu gösteriyor. Öte yandan filmin izlediği bu kalıplar, İtalyan yeni gerçekçilerine bir saygı duruşu niteliğinde. Nitekim henüz film başlamadan önce perdede gözümüze çarpan Vittorio de Sica’dan bir alıntı bu savı doğruluyor. De Sica’nın kahramanı nasıl ki filmsel zaman boyunca Roma sokaklarında çalınan bisikletini aradıysa, 90’lı yılların klâsik dondurmacısı Ali Usta da bütün yörede çalınan motorunu arıyor. Öte yandan De Sica’nın kahramanının durumu ne denli trajik ve açık sonlu ise, Ali Usta’nın vaziyeti de bir o kadar komik ve başı sonu belli bir çizgide seyir ediyor.

    Netice itibariyle gündemdeki mevzuya dönüp, filmin Oscar yolundaki akıbeti üzerine temennilerde bulunarak bu yazıyı bitirmek isterim: Oscar yolunda şansı bol olsun! Henüz izlememiş olanlar için mutlaka tavsiye ediyorum.

    (28 Kasım 2006)

    Âlâ Sivas

    Ağustos Karıncası, Osmanlı Bankası Müzesi Sineması’nda

    Osmanlı Bankası Müzesi Sineması’nda Zaman, Mekân, Yaşamlar teması altında, 23 Kasım 2006, Perşembe günü, saat 19:00’da Ağustos Karıncası adlı Türkiye yapımı belgesel gösterilecek. Yönetmenliğini Bingöl Elmas’ın yaptığı belgeselin ardından, Deneysel ve belgesel filmci Nurşen Bakır, Yanıbaşımızdaki Öyküler ve Belgesel Sinema konulu bir söyleşi yapacak.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Queens Film Festivali’nde “Dondurmam Gaymak”a Çifte Ödül

    En İyi Yabancı Film kategorisinde Türkiye’yi Oscar’da temsil etmesi için seçilen Dondurmam Gaymak, ABD’de bu yıl dördüncüsü düzenlenen Queens Film Festivali’nin açılış filmi olarak büyük bir sükse yapmasının ardından festivalden iki ödülle birden döndü. Amerikalı sinema çevrelerinin “Dondurmam Gaymak”ın gösterimi sırasında Türklerle aynı sahnelere gülmeleri dikkat çekiciydi.
    Oscar ödülü için önemli bir basamak olarak görülen ve ABD sinema çevrelerinin yoğun ilgi gösterdiği Queens Film Festivali’nde En İyi Komedi Filmi ve En İyi Yönetmen ödüllerini kazanan Dondurmam Gaymak, ilk büyük uluslararası başarısına imza attı.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Gurur Dünyası

    Mira Nair’in yönettiği ve Reese Witherspoon, Eileen Atkins, Jim Broadbent ile Gabriel Byrne’nin oynadığı Gurur Dünyası (Vanity Fair), 08 Aralık 2006’da Özen Film dağıtımıyla Özen Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Amerika’nın en popüler yıldızlarından Reese Witherspoon, ünlü Hintli yönetmen Mira Nair ile bir araya gelerek gelmiş geçmiş en güçlü kadın karakterlerden biri olan, güzel, tutkulu, esprili ve güçlü kadın Rebecca Becky Sharp’ı sinemaya taşıyorlar. Gurur Dünyası, William Makepeace Thackeray’nin klâsik romanından uyarlandı.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb