Etiket arşivi: Bir Günün Hikâyesi

Bir Günün Hikâyesi

81. Venedik Film Festivali’nin ‘Orrizonti’ (Ufuklar) seçkisinden prestijli bir jüri özel ödülü ile dönen ‘Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri’ hayli düşük bütçesine kıyasla şenliğin yankı yapan yapımlarından biriydi. Bunda ilk filmini çeken Murat Fıratoğlu’nun ne yaptığını bilen sade ve dingin üslûbunun büyük katkısı vardı kuşkusuz.

Film, sıcak bir yaz günü domateslerin tuzlanarak kızgın güneş altında kurumaya bırakıldığı bir düzlükte açılıyor. Kadın erkek işçilerin çalıştıkları alanı bir gelincik tarlası özeniyle kadrajına alıyor Fıratoğlu. Lakin kamera emekçilere yaklaştığında gerilim ve huzursuzluğu hissediyoruz. Yaklaşık iki haftadır yövmiyesini alamayan mevsimlik işçilerden Eyüp’ün malum sabrı taşmıştır. Gelecek hayali ile göç ettiği kıyı kenti İzmir’de aradığını bulamadığı gibi vadesi yaklaşan borcunu ödeyemezse soluğu belki de cezaevinde alacaktır. İşvereni Hemme ile giriştiği ağız dalaşında sert bir küfür yiyince hiddetlenir ama yanındakiler tarafından zaptedilir. Ancak anasına söven patronundan intikam almaya kararlıdır.

Eyüp’ün yüklükteki yorganların arasından aldığı tabanca ile Hemme’yi öldürmeyi planladığı uzun sıcak günde geçiyor film. Külüstür aracı ile Siverek merkezine doğru yola çıkan Eyüp, tekleyen motorunu uçsuz bucaksız kuru otlar arasında abide gibi

yükselen koca çınarın altına bırakarak yoluna devam ediyor. Açılıştaki Yılmaz Güney sineması izlenimi yerini Abbas Kiarostami ya da çağdaş ustamız Nuri Bilge Ceylan esinli karelere bırakıyor. Uzun planlar ve kısa kesmeler eşliğinde zamanın akışını, ovanın sessizliğini duyumsuyoruz.

Şehre yaklaştığında bir şeylerin Eyüp’ü fikrinden caydırmasını istiyoruz. Kıraç topraklarda meyve ve hayranı olduğu gülleri yetiştirmeye çalışan dostunun ısrarlı sohbeti ona Ege’nin serin meltemini hatırlatıyor. O sıcakta kocaman karpuzu taşımaya gücü yetmeyen yaşlı dedenin yardımına koşuyor daha sonra. Öğle sıcağında siestaya dalmış bakkalın açık televizyonunda dönen ‘Heidi’ animasyonu ile çocukluk yıllarına dönüyor genç adam.

Camiye koşturan arkadaşının yerine baktığı kırtasiye dükkanında ilkokuldan beri görmediği kız arkadaşı ile idealist sınıf öğretmeninin onlara ezberlettiği Cahit Sıtkı Tarancı’dan ‘Haydi Abbas Vakit Tamam’ dizelerini okuyorlar. Sürprizlerle dolu Siverek sokaklarında yaşamın şiiri ile bütünleşiyor Eyüp. Öyle ki çarşıda karşılaştığı müteahhitlikten palazlanmış dayı oğlunun zenginlik gösterisine bile sabırla katlanıyor. Gün bitimine doğru yeni bir Eyüp vardır karşımızda.

Hukuk mezunu olup asıl mesleği avukatlık olan Fıratoğlu, Eyüp rolünü bizzat üstlenmiş. Yan rollerin önemli bölümünde de kendisi gibi amatör aile fertlerini oynatmış. Baştaki davul zurnalı girişi finaldeki düğün halayına ustaca bağlayan genç yönetmen, Adana ve Ankara’dan en iyi film ödülleriyle dönen ilk denemesinde sağlam bir sinemacı kumaşına sahip olduğunu kanıtlıyor. Yeni çalışmalarını sabırsızlıkla bekliyoruz.

(10 Aralık 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com