Gaziantep Vega Sinemaları, 31 Ekim – 06 Kasım 2008 seansları için tıklayınız.
Umut Sanat Sinemaları
Ortaköy Feriye Eurimages, Ataköy Atrium, İzmit Outlet Eurimages, İzmit NCity, Bolu Kardelen Eurimages, Safranbolu Atamerkez, Karabük Onel, 31 Ekim – 06 Kasım 2008 seansları için tıklayınız.
Cinedergi 7 Yayında
Serdar Akbıyık, Banu Bozdemir ve Fırat Sayıcı’nın hazırladığı ücretsiz sinema dergisi Cinedergi, 7 dopdolu bir içerikle yayına verildi.
Derginin bu sayısında, önemli üç röportaj; “Osmanlı İmparatorluğu bitmeseydi ne olurdu” diye Gani Müjde, Mustafa’ya uzanan Can Dündar ve Üç Maymun’un türkücü oyuncusu Yavuz Bingöl. Eleştiri, vizyon, pek yakında, DVD’ler, albümler, kitaplar, hepsi ücretsiz sinema dergisi Cinedergi’nin yeni sayısında. www.cinedergi.com her ayın 25’inde bir sonraki ayın içeriğiyle bir tık ötenizde.
Cinedergi 7 Yayında yazısına devam et
Tüm Şirketler
Tüm Şirketler, 24 – 26 Ekim 2008 Haftasonu (Weekend), Zirve 20 (Top 20) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.
Recep İvedik 2
Togan Gökbakar’ın yönettiği ve Şahan Gökbakar, Gülsen Özbakan, Efe Babacan ile Çağrı Büyüksayar’ın oynadığı Recep İvedik 2, 13 Şubat 2009’da Özen Film dağıtımıyla Aksoy Film – Özen Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Recep’in tek akrabası, kendisi gibi kıllı ve oldukça yaşlı babaannesidir. Babaanne, Recep’in yaşadığı serkeş, aylak hayatı bırakıp adam olmasını ister. Recep İvedik 2, babaannesinin istekleri doğrultusunda Recep’in adam olma gayretlerini anlatıyor. Şahan Gökbakar’ın babaannesi rolündeki Gülsen Özbakan da şimdiden izleyici tarafından gönüllerde taht kuracağa benziyor.
Recep İvedik 2 yazısına devam et
Inkheart: Mürekkep Yürek
Iain Softley’in yönettiği ve Brendan Fraser, Paul Bettany, Helen Mirren ile Eliza Hope Bennett’in oynadığı Inkheart: Mürekkep Yürek (Inkheart), 23 Ocak 2009’da Medyavizyon Film dağıtımıyla Medyavizyon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
12 yaşındaki Meggie, tıpkı babası Mortimer gibi bir kitap kurdudur. İkisinin de yüksek sesle kitap okudukları zaman, kitapta yazanları canlandırıp gerçek dünyaya getirme yeteneği vardır. Fakat kitap sayfalarından çıkan her karaktere karşılık, biri kitabın içine kaçmaktadır. Meggie’nin annesi de 10 yıldır Inkheart adlı kitabın içindedir. Mortimer ve Meggie her yerde bu kitabı arıyordur.
Inkheart: Mürekkep Yürek yazısına devam et
Düşes
Saul Dibb’in yönettiği ve Keira Knightley, Ralph Fiennes, Charlotte Rampling ile Dominic Cooper’ın oynadığı Düşes (The Duchess), 31 Ekim 2008’de Tiglon Film dağıtımıyla Tiglon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
On sekizinci yüzyıl sonlarında geçen filmde, dönemin en güzel ve karizmatik kadınlarından olan Düşes Georgiana Cavendish, yaşadığı aşk, müsrifliği ve politikaya el atması sonucunda itibarını kaybeder. Devonshire Dükü ile evli olmasına rağmen Earl Grey ile aşk yaşaması, en iyi arkadaşı Leydi Bess Foster, kocası ve kendisi arasında karmaşık bir ilişkiye dönüşür.
Gaziantep Vega Sinemaları
Gani Müjde, “Osmanlı Cumhuriyeti”ni bakiniz.com’a Anlattı
21 Kasım’da gösterime girecek olan Osmanlı Cumhuriyeti’nin yaratıcı-yönetmeni Gani Müjde, bakiniz.com’un merak ettiği soruları yanıtladı. Başrolündeki padişahı Ata Demirer‘in canlandırması münasebetiyle medyada sıklıkla bahsi geçen Osmanlı Cumhuriyeti, bayramı beklemeden gösterime giriyor. Filmin konusu şöyle: Mustafa Kemal olmasaydı bugün yaşadığımız Türkiye yerine nasıl bir dünyada yaşıyor olurduk? Bu soruya cevap veren politik göndermelerle bezeli bir film Osmanlı Cumhuriyeti. Bu soruyu yanıtlayan kişi de, derdini komediyle anlatmayı şiar edinmiş Gani Müjde olunca, sevincimiz katlanıyor.
Aydın SineBATU Sinemaları
Sardunya, En İyi Balkan Kısa Filmi
Mustafa Emin Büyükcoşkun’un yazıp yönettiği kısa film Sardunya Bulgaristan’da düzenlenen 2. Uluslararası Filmini Kısa Film Festivali’nde En İyi Balkan Kısa Filmi Ödülü’ne lâyık görüldü. Filmin Fransa prömiyeri ise bu hafta 30. Montpellier Akdeniz Filmleri Festivali’nde Panorama Bölümü’nde yapılacak. Başrollerinde Enes Özel ve Elif Kapıcı’nın oynadığı Sardunya, korsan film CD’leri satan bir işportacının günün birinde meçhûl bir film soran bir kızla değişen rutin yaşantısını konu alıyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Gomorra
Matteo Garrone’nin yönettiği ve Salvatore Abruzzese, Simone Sacchettino, Salvatore Ruocco ile Vincenzo Fabricino’nun oynadığı Gomorra (Gomorrah), 21 Kasım 2008’de Özen Film dağıtımıyla AFS Film tarafından vizyona çıkarıldı.
İtalya’da organize suç örgütü Gomorra tarafından öldürülen insanların sayısı 4.000’i bulmaktadır. Gomorra sadece yasadışı uyuşturucu ve silâh trafiği ya da haraç almakla para kazanmaz, her sektörde faaliyet göstermektedir. Bu filmde izlenen öyküler, gerçek hayattan alınmıştır. Tüm bunlar, Napoli’nin Scampia mahallesinde ya da Caserta’da yaşanmıştır.
Gomorra yazısına devam et
Aramızda Casus Var
Joel Coen ile Ethan Coen’in yönettiği ve George Clooney, Frances McDormand, Brad Pitt ile John Malkovich’in oynadığı Aramızda Casus Var (Burn After Reading), 28 Kasım 2008’de Tiglon Film dağıtımıyla Tiglon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Alkolik olduğu gerekçesiyle CIA’deki işinden kovulan emekli ajan Ozzie Cox, intikam almak için bildiği gizli bilgileri bir cd.ye kaydeder. Cox’un boşanmanın eşiğinde olduğu eşi Katie cd.yi çalar ve gittiği spor salonunda unutur. Salonda çalıştırıcı olan Chad ve aynı yerde yönetici olarak çalışan Linda, Chad’in tesadüfen bulduğu cd ile Cox’a şantaj yapmaya başlarlar.
Aramızda Casus Var yazısına devam et
Limon Ağacı
Eran Riklis’in yönettiği ve Hiam Abbass, Doron Tavory, Ali Suliman ile Rona – Lipaz Michael’ın oynadığı Limon Ağacı (Etz Limon – Lemon Tree), 27 Şubat 2009′da Tiglon Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Limon ağaçlarını korumak için İsrail devletiyle mücadele eden Filistinli Selma’nın hikâyesi. Duvarın İsrail tarafına İsrail Savunma Bakanı bir villa inşa edince, ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle Selma’nın limon bahçesinin yıkılmasına karar verilir. Hakkını ve limon ağaçlarını korumak isteyen Selma’nın davası uluslararası bir hadiseye dönüşür.
Limon Ağacı yazısına devam et
Bunları Yazmak Gerek 5: Sızıldanmayın, Sendikanızı Destekleyin!
Mesleğimiz salt ‘film eleştirmenliği’ değil malum, sinema yazarlığı! Dolayısıyla sinema başlığı altındaki her konu ilgi alanımıza giriyor. Bir süredir rahatsız olduğum bir konuyu açmak istiyorum. Sinema sektöründeki emek sömürüsü! Özellikle süreleriyle ilgili sırrı çözemediğim (öyle ya kim izler reklâmlar dâhil iki saat civarında bir dizi bölümünü, insan fenalaşır falan yahu!) dizilerde çalışanların şikâyetlerini sağda solda duyuyoruz; ya da koca koca yıldızların yakınmaları: “Yapımcı paramı vermedi” vs. diye. İş magazine yansımış, yazılıyor çiziliyor; oysa “kelin merhemi olsa başına sürecek”. Magazin, basındaki emek sömürüsünü, sendikasızlığı falan yazsa ya! Oysa sinema emekçilerinin 30 yıllık, önemli başarılara imza atmış bir sendikası var! Adı, Sine – Sen (Türkiye Sinema Emekçileri Sendikası). Genel Başkan Yusuf Çetin’i tanıdım; çok dinamik bir insan. Ve en az onun kadar aktif Genel Sekreter Ahmet Keskin de, herkese her an yardımcı olmaya hazır. Yeter ki sendikaya destek olunsun, gelinsin ve güç birliği yapılsın! Türkiye’deki yaklaşık altı bin çalışandan yarısı üye olsa da maalesef sendikanın etkin olması için gayret gösteren üye sayısı çok değil. Oysa Batı’da sendikasız bir sinema çalışanı bulmak pek olası değildir.
Hem mesleki tanımlamaların doğru yapılıp kalifiye olmayan elemanların ayıklanması yani sendika üyesi olmayanların çalıştırılmaması, hem ücret sömürüsüne meydan verilmemesi, hem yasal çalışma saatlerine uyulmasının sağlanması, hem de disiplin içeren ilkelerin sektöre yerleşmesi için, herkesin bir araya gelmesi şart! Öyle birkaç kişi toplanıp mızıldanmakla hakların elde edilmediğini bilmek gerek. İş yasası, çalışanların lehine bir dizi madde içeriyor. İşveren sömürüyorsa herkes sendikasını destekler ve parayı ellerinde tutanlar da hizaya gelir! Bu iş bu kadar basittir. Sine – Sen’in kapısı açık. Gidin, başvurun, sömürtmeyin kendinizi. Ama sendikanızı yalnız bırakıyorsanız da, lütfen sesinizi kesin o zaman; sömürülmeye devam edin… Hani, kırmızı halılarına kadar, Hollywood’dan taklit ettiklerimiz çoktur ya! Belki etkilenirsiniz diye kısaca IATSE adlı birlikten bahsedeceğim (dikkatli seyircinin jeneriklerde logolarını gördüğü IATSE’nin sitesinden -zahmet etmeyin diye- sizin için derleyip özetledim bilgileri). Lütfen dikkatle okuyun; bakınız üyelere nasıl vurgu yapılıyor. Üstelik bunu taklit etmeye gerek yok. Sine – Sen’e tam destek verin yeter!
IATSE
The International Alliance of Theatrical Stage Employes (Uluslararası Sahne Çalışanları Birliği)
IATSE, sinema teknisyenlerini, oyuncuları ve ilgili meslekleri icra edenleri kapsıyor.
Amerikan İşçi Federasyonu tarafından 1893 yılında kurulmuş olan bu birlik Kanada’yı da içine almaktadır.
115 yıldan beri varlığını sürdüren ve gelişme gösteren birlik, 1995 yılında şu anda kullanılan ismini almıştır.
Kurulduğundan beri çok farklı sektörler de birliğe üye olmuştur: Sinema, TV yapımlarının yanı sıra, ürün tanıtımları, şovlar, kongreler, casino, bilgisayar, grafik v. s.
Birliğin en temel gücü, tüm üyeler ile birlikte tam bir bütünlük ve uyum içinde hareket edilmesinden gelmektedir.
Sendika üyeleri, Kuzey Amerika’nın en iyi çalışma şartlarına sahipler. Yerel ve bölgesel kontratlar genel ofis kontrolünde ciddi bir şekilde yürütülmektedir.
Teknolojik gelişmeleri gecikmeksizin takip etmek, üzerinde durulan en önemli konulardan biridir. Bu sayede birliğin gücü muhafaza ediliyor ve yapılan ikili görüşmelerde birlik güçlü kılınmış oluyor.
Geçmiş zaman süresince, hem hakların korunması hem de yeni üyelerin kazanılması en öncelikli konulardı. Ancak bu yeterli değildi. Son yıllarda, birliğe üye olmayan çalışanların organize edilmesinde de adımlar atılmıştır. Hem yerel hem de uluslararası sorumluluktaki birimler, sendika taahhütlerini sektördeki tüm çalışanlara iletmektedirler.
Birliğe katılım ve birlik içindeki demokrasi, en önemli yapı taşlarıdır. Tüm yerel sendikalar kendi bünyesinde bağımsızdırlar ve bu, önemli yapı taşlarını daha da iyiye taşımaktadır. Yerel sendikalar bünyesinde üye olan kişiler, seslerini rahatlıkla duyurabilmeleri için, uluslararası birlik birimlerinden de destek görmektedirler. Birliğin amacına ulaşmasının en itici gücü üyelerdir… Lokal ve uluslararası sendikaların işleyiş sistemleri tüm detayları ile kanunlarda belirtilmiştir…
Tüm bu zaman içinde başarılı bir organizasyon, birliğin en önemli kazanımıdır ve bu şekilde devam etmesi hedeflenmektedir.
(02 Kasım 2008)
Ali Ulvi Uyanık