Gösteri sanatlarının buluşma adresi Perdeler Programı yine renkli bir gündemle ekrana geliyor. Yapımcılığını Cem Güler’in üstlendiği Perdeler Programı’nın bu haftaki konuğu İki Dil Bir Bavul filmi yönetmenlerinden Orhan Eskiköy. Orhan Eskiköy’le filmin demokratik açılıma etkisi üzerine yapılan söyleşi ekrana geliyor. Gösterimler bölümünde son günlerin en çok konuşulan filmlerinden İki Dil Bir Bavul, Michael Jackson’ın hayatından kesitlerin anlatıldığı This Is It ve en önemli animasyonlardan Yukarı Bak – Up, soundtrack bölümünde ise Robin Hood filminin unutulmaz müziği Everything I Do ekrana geliyor. Perdeler, Cumartesi 12:30’da Mehtap TV‘de açılıyor.
Okan Bayülgen, Kanal D Cinemania’da
Ömür Gedik’in hazırlayıp sunduğu sinema programı Kanal D Cinemania’da bu haftanın stüdyo konuğu Kanal-İ-zasyon filminin başrol oyuncusu Okan Bayülgen. Bayülgen, televizyonlardaki çürümüş sistemi eleştiren bir komedi olan Kanal-i-zasyon’un çekim sürecini Ömür Gedik’e anlatıyor. Editörlüğünü Fırat Sayıcı’nın yaptığı programda vizyona yeni giren filmler, çarpıcı sinema haberleri, vs. yer alıyor. Ömür Gedik’le Cinemania her Cumartesi Kanal D’de!
Okan Bayülgen, Kanal D Cinemania’da yazısına devam et
Rıza Kıraç’ın Atilla Dorsay: Sinemayı Yazan Adam Adlı Söyleşi Kitabı Çıktı
Rıza Kıraç’ın yeni kitabı Atilla Dorsay: Sinemayı Yazan Adam, Say Yayınları tarafından yayınlandı. Rıza Kıraç kitabını şöyle tanıtıyor:
“Her sinema meraklısının dikkate aldığı en az bir sinema yazarı, eleştirmen mutlaka vardır. Onun sözünü dinler ya da dinlemez ama mutlaka onun eleştirisini bilmek ister. Bu kitapta sinemamızın yakın tarihini, Cumhuriyet gazetesindeki kültürel ve politik farklılaşmayı, Milliyet, Sabah, Yeni Yüzyıl gibi gazetelerin sinema yazınına yaklaşımlarını görecek ve Fransız kültürüyle büyümüş, Cumhuriyet kuşağından bir aydının hayatının özeline, pişmanlıklarına, sevincine, dostluklarına, aşklarına ve sanata bakışına tanıklık edeceğiz.”
Rıza Kıraç’ın Atilla Dorsay: Sinemayı Yazan Adam Adlı Söyleşi Kitabı Çıktı yazısına devam et
İki Dil Bir Bavul’a Ankara’da Yoğun İlgi
Genç bir Türk öğretmenin bir Kürt köyünde bir yıl boyunca yaşadıklarını anlatan bol ödüllü film İki Dil Bir Bavul, 23 Ekim Cuma günü gösterime giriyor. Filmin 23 Ekim’de yapılacak Ankara galasının biletleri tükendi. Yoğun ilgi üzerine 25 Ekim Pazar günü Ankara’da Kızılırmak Sineması 13:30 seansı filmin yönetmenlerinden Özgür Doğan’ın katılımıyla gerçekleşecek. İki Dil Bir Bavul, Ankara’da festivallere kucak açan Kızılay Büyülüfener Sineması ve Kızılırmak Sineması’nda gösteriliyor.
İki Dil Bir Bavul: Türk Eğitim Sisteminde İki Sömestrlik Yolculuk
İki Dil Bir Bavul hızla hayatımıza girdi. Hızla deyince macera filmi sanılabilir. Oysa sakin, dingin bir film. Yine de içinde sessizce ve hatta bazen sözsüzce birçok kelime, canlılık, hareket ve çatışma barındırıyor.
Film yeni mezun bir öğretmenin Urfa’nın bir Kürt köyüne atanmasıyla başlıyor. Öğretmenimiz Türkiye’nin batısından, Denizli’den gelen bir genç. Daha hayatının da meslek yaşamının da baharında. Yeni nesil Türkiye’nin, Türk değerlerinin ve Türk kültürünün temsilcisi. Gittiği köy ise Türkiye’nin en doğusunda, Türk kimliğinin sınırlarının zorlandığı, yerine Kürt kimliğinin hem dil hem kültür hem de yaşam olarak önde geldiği bir yer. Öğretmenle köyün coğrafyaları farklı, iklimleri farklı. Bu da en şirin söylemle “Türkiye mozaiği”nin gerçeği.
İki Dil Bir Bavul bu yer yer artan çatışmayı hiç de sert bir dille anlatmıyor. Usul usul genç öğretmen Emre’nin peşine takılıyor ve ortada olanı kaydediyor. Emre hoca ılımlı ve girişken bir yapıya sahip. Tamamıyla yabancı olduğu köye yerleşiyor, yavaş yavaş uyum sağlıyor, bir yandan da Türkçe konuşamayan çocuklarla derse girmeye başlıyor. Öğrencilerin çoğunun günlük hayatlarında Türkçe yok. Sonra bir gün geliyor, yaşları yedi, sekizi buluyor ve okula geliyorlar, getiriliyorlar ya da çağırılıyorlar. Okulda onlardan Türkçe konuşmaları bekleniyor, derslerini Türkçe işlemeleri gerekiyor. Çok temel bir sorun çırılçıplak ortada duruyor. Bu çocuklar Kürtçe konuşuyor, nereden bakarsak bakalım en azından çift anadilliler. Hatta bir sahnede Kürt bir babanın dile getirdiği gibi anadilleri Kürtçe, yabancı dilleri Türkçe. Peki, elde değil, sormak gerek: Türkiye’nin eğitim sisteminde bu çocukların yeri ne? Türkiye’nin Cumhuriyet sonrası oluşturduğu eğitim politikasında Türkiye’nin doğusu ve doğunun halkı nerede duruyor? Nerede durduruluyor? Dahası oraya yollanan eğitim ve öğretim elemanları bu sistemin içinde nerede duruyor ve durduruluyor? Başta bir plân varsa bile, şu anda plân bile kendinden habersiz işliyor. Çark dönüyor dönmesine ama giden öğretmenlerle her şeye rağmen okumayı ve yazmayı öğrenmek için gelen öğrenciler sayesinde. Olanlar yeni değil, duyulmamış da değil. Ama İki Dil Bir Bavul hafıza tazeliyor ve yeni sorular sorduruyor. Türkiyeliler’e bazı şeyleri hatırlatıyor ve uzun süredir göz ardı edilen meselelerin üstüne tekrar düşünülmesini sağlıyor.
İki Dil Bir Bavul dingin diliyle hiç sıkmıyor, rahatlıkla izleniyor. Önce Emre öğretmenin ensesinde gezinen kamera insanı şaşırtıyor ama sonra alışıyoruz. Çoğunlukla belgesel dili hakim. İzliyoruz, sakince izliyoruz. Bazı yerlerde saf belgesel dilinin ve metotlarının dışına çıksa da yönetmenlerinin de bir söyleşide söylediği gibi “Kurmaca ile belgesel arasındaki belirsizliği sonuna kadar” kullanıyorlar. Yönetmenler ekliyor: “Gerçek bir hikâyeyi sinemanın bütün olanaklarını kullanarak anlattık.” (1) Özellikle ders sahnelerinin aralarına giren ev sahneleri çok değerli bir kaynak. Günümüz doğusunun çok canlı belge örneklerini taşıyor. Sarsıcı bir şekilde akılda yer ediyor. Dingin bir dille ince ince hafızamıza o evlerin içindeki hayatları örüyor.
İki Dil Bir Bavul yönetmen Orhan Eskiköy ve Özgür Doğan’ın ilk uzun metraj filmi. Görünüşe göre film sadece Türkiye içinde değil, dünyada katıldığı çeşitli festivallerde de çok sevildi. Taze taze 46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde bu yıl ilk kez verilen “En İyi İlk Film Ödülü”nü aldı. Aynı günlerde Abu Dhabi’de belgesel jürisi tarafından En İyi Ortadoğu Belgeseli seçildi ve Siyah İnci Ödülü’nü kazandı. Haziran ayında yapılan 16. Adana Altın Koza Film Festivali’nde Yılmaz Güney Jüri Özel Ödülü ve Sinema Yazarları Derneği En İyi Film Ödülü’nü almıştı. ZagrebDocs Film Festivali’nde En İyi Genç Yönetmen ve Saraybosna Film Festivali’nde de EDN Talent Ödülünü kazanmıştı. İki Dil Bir Bavul izlenerek ve üzerinde konuşularak çoğalıyor. Orhan Eskiköy ve Özgür Doğan’ın yolları hem İki Dil Bir Bavul’un yolculuğunda hem de yeni projelerde açık olsun.
(1) Cinedergi, Ekim 2009, Sayfa: 62-65, Söyleşi: Banu Bozdemir
(29 Ekim 2009)
Nur Özgenalp
Diyarbakır Sanat Merkezi ve Avrupa Sineması, Kasım 2009 Programı
Diyarbakır Sanat Merkezi ve Avrupa Sineması, Kasım 2009 programına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Diyarbakır Sanat Merkezi ve Avrupa Sineması, Kasım 2009 Programı yazısına devam et
Michael Jackson Hayranları Uyumuyor
Michael Jackson’s This Is It filminin vizyona girmesine günler kala İstanbul “Thrill The World” dansına hazırlanıyor. Dünya rekoru için aynı anda en çok kişinin katılımıyla yapılacak olan “Thrill The World” organizasyonunun İstanbul ayağı 24 Ekim’i – 25 Ekim’e bağlayan gece 03:30’da Meydan Ümraniye Alışveriş Merkezi’nde canlı olarak kaydedilecek. En son 2008 yılında 10 ülke’de toplam 4.179 dansçı sayısına ulaşan “Thrill The World” organizasyonu yeni rekorunu kırmaya hazırlanıyor. Michael Jackson’ın anısına düzenlenecek olan organizasyon dünya ile aynı gün ve saatte gerçekleştirilecek.
İsmail Necmi, Montreal’den “Innovation” Ödülüyle Döndü
İsmail Necmi’nin ilk uzun metrajlı filmi Bunu Gercekten Yapmalı mıyım?, Montreal International Festival du Nouveau Cinema’nın Uluslararası Yarışma Bölümü’nde çeşitli ülkelerden 18 filmle yarıştı. Uluslararası Jüri, İsmail Necmi’nin belgesel ve drama türlerine getirdiği yeni bakış açısı ve özellikle görsel ve estetik unsurlarla, filmin dramatik içeriğinin daha önce örneğine rastlanmayan, avandgard ve çok yaratıcı bir şekilde filmde bir arada kullanılması nedeniyle bu ödülün İsmail Necmi’ye verildiğini açıkladı.
2012
Roland Emmerich’in yönettiği ve John Cusack, Chiwetel Ejiofor, Amanda Peet ile Oliver Platt’in oynadığı 2012, 13 Kasım 2009′da Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Asırlar önce, Mayalılar bize takvimlerini bıraktılar. Üstelik bu takvimin bir son günü vardı ve bunun anlamı açıktı. O günden beri, astrologlar onu keşfettiler, numeroloji uzmanları kehanet için takvimden şifreler çıkardılar, jeologlar dünyanın o zaman vadesinin dolacağını söylediler ve hatta hükümet bilimcileri bile dünyayı 2012’de bekleyen devasa çaplı afeti yadsıyamıyorlar. 2012 geldiğinde bileceğiz ki uyarıldık.
2012 yazısına devam et
Zombieland
Ruben Fleischer’in yönettiği ve Woody Harrelson, Jesse Eisenberg, Emma Stone ile Abigail Breslin’in oynadığı Zombieland, 25 Aralık 2009’da Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Zombilerin istilâ ettiği bir dünyada hayatta kalmanın bir yolunu bulan iki adam. Columbus, tam bir korkaktır ama korktuğunuz şey zombiler tarafından yenilmekse, korku sizi hayatta tutabilir. Tallahassee, zombi avlayan sert biridir. Wichita ve Little Rock’le güçlerini birleştirdiklerinde, birbirlerine muhtaç olmanın mı, zombilere teslim olmanın mı daha kötü olduğuna karar vereceklerdir.
Köfte Yağmuru
Phil Lord ile Christopher Miller’ın yönettiği ve Bill Hader, Anna Faris, James Caan ile Andy Samberg’in seslendirdiği animasyon film Köfte Yağmuru (Cloudy With A Chance Of Meatballs), 20 Kasım 2009’da Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Mucit Flint’in suyu yiyeceğe dönüştürmek için tasarladığı makinesi bulutlara doğru fırladığında gökten çizburger yağmaya başlar. İnsanlar daha çok yemek istediklerinde, makine makarna kasırgaları ve dev köfteler üretir. Şekerleme ve kavun dağlarının altında gömülmek üzere olan kasabanın kaderi, Flint ve arkadaşı Sam’in makineyi durdurmalarına bağlıdır.
Köfte Yağmuru yazısına devam et
Mezuniyet (Yönetmen: Doğa Can Anafarta)
Doğa Can Anafarta’nın yönettiği ve İlker Ayrık, Aykut Oray, Engin Altan Düzyatan ile Billur Kalkavan’ın oynadığı Mezuniyet, 06 Kasım 2009’da Özen Film dağıtımıyla İstanbul Productions tarafından vizyona çıkarıldı.
Mezuniyetlerine bir sene kala en yakın arkadaşlarının intiharıyla sarsılan liseli genç grup, bu intiharın etkisinden kurtulamamıştır. Kız arkadaşıyla sorun yaşayan Akın; aklı serserilikte olan Metin; ailesiyle sorunu olan Efe; bir çete grubuyla arkadaşlık yapan Aykut ve her şeyin iyi gitmesi için elinden geleni yapan Umut’un hayatları bir şekilde kesişecektir.
Kana Susadım
Karyn Kusama’nın yönettiği ve Megan Fox, Amanda Seyfried, Johnny Simmons ile Adam Brody’nin oynadığı Kana Susadım (Jennifer’s Body), 23 Ekim 2009’da Tiglon Film dağıtımıyla Tiglon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Küçük bir kasabada yaşayan lise öğrencisi Jennifer’ın güzelliği ile içindeki şeytansı yanın birleşmesi beklenmedik olaylara yol açar. Jennifer okulundaki erkekleri tek tek öldürmektedir. Needy, Jennifer’ın içinde bir katil barındığını öğrendiğinde arkadaşını ve çevresini kurtarmaya çalışır. Fakat bununla uğraşırken Jennifer’ın kurbanlarının sadece erkekler mi olduğu sorusu da kafasını meşgûl etmektedir.
Turnuva
Scott Mann’ın yönettiği ve Robert Carlyle, Kelly Hu, Ving Rhames ile Scott Adkins’in oynadığı Turnuva (The Tournament), 13 Kasım 2009’da Pinema Film dağıtımıyla Horizon International tarafından vizyona çıkarıldı.
Her yıl, gözden uzak ve dikkat çekmeyen bir kasabada, dünyanın en tehlikeli 30 suikastçisi arasında, hayatta sadece tek bir adam kalıncaya dek, kazananın 10 milyon dolarlık büyük ödüle ulaşacağı bir turnuva düzenlenir. Yüksek bahis oynamaktan keyif alan bir milyarderler konsorsiyumu tarafından düzenlenen turnuva, katılımcıları tarafından kapalı devre bir yayınla sonuna kadar takip edilir.
Altan Erkekli Şarkı Söyledi, Sette Alkışlar Koptu
06 Kasım’da vizyona girecek olan “Aşk Geliyorum Demez” sinema filminde Gözde (Bergüzar Korel) ve Ali (Tolgahan Sayışman) ile yemek masasında oturup sohbet eden Miran Dayı (Altan Erkekli) onlara eskilerin unutulmaz eserlerinden olan “Gündüzüm Seninle Gecem Seninle” şarkısını ud eşliğinde söyledi. Altan Erkekli, oyunculuğunun yanı sıra şarkı söylerken sergilediği performans ile de tüm oyuncular ve film ekibi tarafından uzun uzun alkışlandı.