Adana Sinema Derneği’nden Sinemaya Giriş Semineri

Kuruluşunu 17 Aralık 2009 tarihinde ilân eden ADSİNDER, 16 Ocak 2010 Cumartesi günü Sinemaya Giriş Semineri düzenliyor. Saat 10:30’da, Adana Kültür Sanat Merkezi’nde yapılacak seminerde Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Yard. Doç. Dr. Nilay Ulusoy, Sinema Tarihi, Türk Sineması Tarihi, Sinemada Türler ve Sinemada Akımlar gibi konular hakkında konuşacak.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü görsele haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Adana Sinema Derneği’nden Sinemaya Giriş Semineri yazısına devam et
  • Dağ Kültürü Derneği, Kültür Hayatımıza Katıldı

    Ülkemizin doğa kültürü arenasına yeni bir soluk getirmek üzere kurulan “Dağ Kültürü Derneği” 08 Ocak 2009 Cuma akşamı saat 19:00’da Taksim Fransız Kültür Merkezi’nde doğa severler ile bir araya geldi. Festival ve Dernek hakkında bilgilerin verildiği tanıtım gecesi, kısa film gösterimleri eşliğinde gerçekleşti. Etkinlikte, DKD amaçları, hedefleri ve çalışmaları hakkında bilgilerin yanı sıra, DFF’nin 4 yıllık yolculuğu da video gösterimleri ve anlatımlarla katılımcılara aktarıldı.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Dağ Kültürü Derneği, Kültür Hayatımıza Katıldı yazısına devam et
  • Nine

    Rob Marshall’ın yönettiği ve Nicole Kidman, Penelope Cruz, Judi Dench ile Daniel Day Lewis’ın oynadığı Nine, 26 Şubat 2010’da Medyavizyon Film dağıtımıyla r Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Yetenekleri ve aşk hayatı çöküntüye uğrayan yönetmen Guido, son filminin yapımından vazgeçmek üzeredir. Sıkıntılardan kurtulmaya çalışırken, bir sürü güzel kadınla kurduğu çalkantılı ilişkiler içinde kaybolur.
    Metresi, karısı, ilham perisi, sırdaşı, cilveli bir muhabir, öğretici bir fahişe ve annesi ile hayatını paylaşan Guido, dibe yaklaşırken bir kurtuluşun peşindedir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Ulvi Uyanık Yazıyor
  • Diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Nine yazısına devam et
  • Alman Kültür Merkezi, Şubat Ayı Programı Açıklandı

    Alman Kültür Merkezi, 05 – 25 Şubat 2010 tarihleri arasında 1910’lu yılların Alman sinemasının en ünlü yönetmeni Ernst Lubitsch’in filmlerini gösteriyor. Ernst Lubitsch, Hollywood’a giden ilk Alman film yönetmeniydi ve orada “alaycı komedinin” ustası oldu. Tarihi filmden egzotik melodrama ve alaycı komediye, kaba çiftçi tiyatrosundan ciddi oda tiyatrosuna kadar çeşitli tarzları denedi. 1947 yılında Oscar alan Ernst Lubitsch’in tanınmış dört sessiz filmi Şubat ayında Goethe-Institut Istanbul’da seyredilebilecek.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Alman Kültür Merkezi, Şubat Ayı Programı Açıklandı yazısına devam et
  • 22 Ocak 2010 Haftası

    “Ejder Kapanı”na kavuştuğumuz için mutluyuz (!). Meğer tek eksiğimiz, “Se7en”ın Türk – İslâm sentezine uygun , “maço” versiyonuymuş. Sinemamızın ‘özenti ve taklit’ler halkasında pahalı bir zincir; her polisiye / aksiyon unsurun yama gibi kullanıldığı, yaratılmaya çalışılan atmosferik etkinin öykü desteklemediği için gereksizleştiği, genel olarak komik bir film. “Yazı Tura” gibi küçük bir başyapıt çeken yönetmen / oyuncu Uğur Yücel, bu bütçesi en geniş filminde, “Hayatımın Kadınısın”ın bile gerisine düşebiliyormuş demek; üstelik kendisi de ‘rol keserek’. Peki, bu filme emeği geçenler bilmezler mi, Amerika çoktan keşfedilmiştir… Siz daha gemiyi inşa etmeye çalışıyorsunuz.

    Bu filmdeki komikliklerin / yetersizliklerin hangi birini sıralayalım: Azmi’nin Kahvesi’nde takılan emekçi figüranlarımız olmaktan öteye geçemeyen, güya ‘pedofil katil’ kurbanların zavallılığını mı? Fransa’dan ekip getirtip çektirdikleri alâkasız araba sahnelerini mi? Kamuoyunda “Rahşan affı” diye bilinen aftan yararlananları özellikle öldüren katilin, kestiği organları, o yasanın hazırlayıcılarından birinin evine yollamasını mı (Tanrı saklasın, ya başka bir adrese gönderseydi)? Her çalışmasında “erkek”liğin kitabını yeniden yazan ve farklı rollerde kimselerin görmediği, bilmediği Kenan İmirzalıoğlu’nun canlandırdığı karakterin aslında ne olduğunun, evinde geçen ilk sahnede anlaşılmasını mı? Sanki yolu yanlış sete düşmüş de ayıp olmasın diye “sairfilmenam’ gibi oynayan Berrak Tüzünataç’ı mı? Her seri katil hikâyesinin aslında felsefi bir öz barındırdığının ve içinden pek kolay çıkılamaz ahlâksal sorgulamalar içerdiğinin farkında olmadan, “Death Wish”le flört eden yüzeyselliğini mi (“Türkiye seninle gurur duyuyor” sıradanlığı)?

    Beyler, bayanlar: Hollywood her türün feriştahını sunuyor. Sizler hiç yorulmayın, seyircinin kopya filmlere ihtiyacı yok! Lütfen bizlerin de gözünü boyamaya çalışmayın; yemiyoruz! Bu ülkeye özgü, içimizden hikâyeler talep ediyoruz; çünkü henüz çekilmemiş o kadar çok film var ki…

    “Morganlar Nerede?”, sonlanmaya yakın bir evliliğin mutlu biçimde pekâlâ yürüyebileceğini fakat bunun keşfedilmesi için, erkek ve özellikle kadının birbirleriyle diyalog kurup biraz yalnız kalmaya ihtiyaçları olduğunu anlatmanın yolunu, zekice bir çıkış noktasında bulmuş. ‘Sapına kadar’ New Yorklu yani modern dünyanın tüm olanaklarını kullanan çifti, tanık koruma programı çerçevesinde her şeyden soyutlayıp, az nüfuslu Wyoming kasabasına yerleştirirken bir taşla iki kuş vurmuş: Komedi ve romantizm! Biliyorsunuz, Hollywood bu konuda bir numara: İzle, eğlen, istersen kendi yaşamına uyarla, iyi hisset ve unut… Bir sonraki filme kadar tabii!

    “Prenses ve Kurbağa”, uzunca bir aradan sonra el çizimi bir animasyon; üstelik bilgisayarlı yapım tekniğinin öncülerinden John Lasseter ‘in başyapımcılığında… Disney’in klâsik öyküleme geleneğinde ne varsa, Grimm Kardeşler masalının bu farklı uyarlamasında mevcut: Güldürü, serüven ve romantizm, müzikal çatı altında; önemlisi de, müzikalite denilince akla gelen New Orleans’ın 1920’li yıllarından, caz, blues, gospel ve diğer türlerin, ‘kara büyü’nün gizeminden geçip rengârenk canlılıkla bataklıklara ulaştığı büyülü bir öykü. Çocuğunuzu salona sokup sizin dışarıda oyalanacağınız bir film değil, tam tersi, belki de sizin daha çok zevk alacağınız bir ziyafet. Yapımda ve müzikte yerel sanatçılardan / dokudan sonuna dek yararlanıldığını eklememe, bilmem gerek var mı?

    (21 Ocak 2010)

    Ali Ulvi Uyanık

    [email protected]

    Taş Yastık’ın DVD.si Çıktı

    Fatih Hacıosmanoğlu’nun yazıp yönettiği Taş Yastık’ın DVD.si çıktı. Hindistan’ın Mumbai şehrinde düzenlenen 8. Third Eye Asya Film Festivali’ne katılan Taş Yastık, Hintli sinemaseverlerin büyük beğenisini kazandı. Kırgızistan’ın dünyaca ünlü yazarı Cengiz Aytmatov’un anısına düzenlenen II. Issyk Kul Uluslararası Film Festivali’nde Sergei Bodrov’un yönettiği Oskar Adayı Cengiz Han (Mongol) ile yarışan Taş Yastık Jüri Özel Ödülü ile ödüllendirildi. Yazım ve yapım aşaması dört yıl süren, bağımsız yapım Taş Yastık sinemaya gönül veren sanatçıların dayanışmasıyla yapıldı.

    Taş Yastık’ın DVD.si Çıktı yazısına devam et

    2010 Art By Chance Ultra Short Film Festival

    Şehirlerin hızlı akan hayatına tesadüfi olarak renk katmak ve insanları şaşırtmak amacıyla hayata geçirilen “Art By Chance” Ultra Kısa Film Festivali için katılımlar başladı. 13 ülkede 70’i aşkın şehirde yüz milyonlara ulaşmayı hedefleyen “Art By Chance”, Ocak 2010 itibariyle kayıtlara, turkey.artbychance.org sitesi üzerinden başladı. Dünyanın birçok ülkesinden sanatçıların ürettiği 30 saniyelik filmlerden yapılacak seçkiler, Mayıs ayı boyunca dünyadaki halka açık alanlarda bulunan yaklaşık 10.000 adet dijital ekranda gösterime girecek. Festivale internet sitesi üzerinden online olarak da katılabiliniyor. Son katılım: 26 Mart 2010.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Diğer haberler ve yüksek çözünürlüklü afişlere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    2010 Art By Chance Ultra Short Film Festival yazısına devam et
  • Parlak Yıldız

    Jane Campion’in yönettiği ve Ben Whishaw, Abbie Cornish, Kerry Fox, Paul Schneider, Edie Martin ile Thomas Brodie Sangster’in oynadığı Parlak Yıldız (Bright Star), 30 Nisan 2010′da Tiglon Film dağıtımıyla Tiglon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Muhteşem doğa manzaralarıyla bezeli bu romantik film, 1818 yılında, Londra’nın hemen dış kısımlarında geçiyor. Henüz 23 yaşın gelmiş şair Keats, genç komşuları, moda öğrencisi Fanny Brawne’la gözlerden ırak bir ilişkiye girer. Birbirlerine bağlılıkları güçlenir, aşkları alevlenirken bazı engelleri aşmaları gerekir: Fanny’nin annesi, Keats’in yakın arkadaşı Brown ve genç şairin amansız hastalığı.

    Sermiyan Midyat’a Steve Guttenberg’ten Tam Destek

    Sezonun en iddialı yapımları arasında yer alan Ay Lav Yu filminin yönetmeni Sermiyan Midyat, filminde oynattığı Amerikalı oyunculardan Steve Guttenbeg ve Mariel Hemingway’i gala gecesine davet etti. Geçtiğimiz hafta Amerika’ya giderek, oyuncularla buluşan Midyat, filmin promosyon çalışmalarına katılmaları için Gutenberg ve Hemingway’den tam destek aldı. İnternet ortamında teaser ve fragmanları 600 bin kez tıklanan Ay Lav Yu, 12 Mart 2010’da sinema izleyicisiyle beyazperdede buluşacak.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Büşra’ya Yeni Afiş Hazırlandı

    Alper Çağlar’ın yönettiği ve Mine Kılıç, Tayanç Ayaydın, Çiğdem Batur ile Coşku Cem Akkaya’nın oynadığı Büşra’ya yeni afiş hazırlandı.
    UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarılan filmin konusu şöyle: Büşra üniversiteden mezun olmuş, muhafazakâr ve varlıklı bir ailenin türbanlı kızı, Yaman liberal bir gazeteci, Ferit ise Büşra’nın ailesinin sıcak baktığı bir damat adayıdır. Alara, Yaman ile ilişkisini kaybetmemek için her şeyi yapabilecek bir genç kadındır. Tüm farklılıklara rağmen, Büşra ile Yaman arasında özlerinde yer alan benzerliklere göre değer kazanan, naif bir aşk alevlenir.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü afişe haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Büşra’ya Yeni Afiş Hazırlandı yazısına devam et
  • Aşk Dersi

    Lone Scherfig’in yönettiği ve Peter Sarsgaard, Olivia Williams, Carey Mulligan ile Emma Thompson’nun oynadığı Aşk Dersi (An Education), 19 Şubat 2010’da Tiglon Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Yıl 1961, 16 yaşında, kadınlığa geçişin eşiğinde olan Jenny odasında özgür bir hayatın hayallerini kurmaktadır. Yağmurlu bir Londra sabahında Jenny’nin rutin hayatı 30 yaşlarındaki David’in gelişiyle altüst olur. Parlak bir öğrenci olan Jenny, Oxford’da okuma hakkı kazanmak ile karizmatik ve kendinden yaşça geçkin bir adamın çekici teklifi ve hayatı arasında gidip gelmektedir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • sadibey.com yazarlarının eleştirileri ve diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Aşk Dersi yazısına devam et
  • Eski Filmlerimiz Çok Yakında Pırıl Pırıl İzlenebilecek

    VİPSAŞ Stüdyoları, filmlerin restorasyonu için 875 bin dolarlık yatırım yaptı. Bundan böyle TV.lerde gösterilen yerli filmlerin çizik, sararmış, solmuş ya da yeşile kaçmış görüntülerinden kimse şikayet etmeyecek. En yıpranmış ve solmuş filmleri ister DVD.de ister TV.de, HD ya da blue ray kalitesinde izlenebilecek. Benzer uygulamanın Fanatik Video tarafından mülkiyet sahibi olduğu siyah-beyaz filmlere kendi stüdyosunda yapıldığı biliniyor. Ülkemizde restorasyon için Arzu Film ve Gülşah Film ilk başvuran firmalar oldu.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Eski Filmlerimiz Çok Yakında Pırıl Pırıl İzlenebilecek yazısına devam et
  • Sinemacılardan “Sinema Kurumu Yasa Taslağı”na Karşı İmza Kampanyası

    SİNESEN (Sinema Emekçileri Sendikası), hazırlanmakta olan Sinema Kurumu Yasası’na karşı imza kampanyası başlattı. Kültür Bakanlığı’nın, devlet memurlarından oluşan bir Sinema Kurumu oluşturmak üzere hazırladığı ve sinemacıların onaylamasını istediği Sinema Kurumu Yasası’na karşı sinemacıların imzasına açılan bildiri, söz konusu yasa taslakları ile birlikte SİNESEN’in http://sinesen.org.tr/imza/ adresindedir.

    42. SİYAD (Sinema Yazarları Derneği) Ödülleri’nde 20 Film Adaylar Arasında

    Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) üyeleri, 42. SİYAD Ödülleri adaylarını belirledi. Hayat Var, İki Dil Bir Bavul, Pandora’nın Kutusu, Süt ve Vavien En İyi Film dalında ödüle aday gösterildi. 11’e 10 Kala, 7 Kocalı Hürmüz, Acı Aşk, Başka Dilde Aşk, Bornova Bornova, Dilber’in Sekiz Günü, Gölgesizler, Hayatın Tuzu, Karanlıktakiler, Kıskanmak, Kızkardeşim, Nefes: Vatan Sağolsun, Neşeli Hayat, Nokta ve Uzak İhtimal de farklı kategorilerde aday gösterilen filmler arasına girdi. 42. SİYAD Ödülleri, 31 Ocak Pazar akşamı Beşiktaş Kültür Merkezi’nde yapılacak törenle sahiplerini bulacak.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu