Umut Sanat Sinemaları, 21 – 27 Ocak 2011 seansları için tıklayınız.
Ankara Kızılırmak Sinemaları
Ankara Kızılırmak Sinemaları, 21 – 27 Ocak 2011 seansları için tıklayınız.
Tüm Şirketler
Tüm Şirketler, 14 – 16 Ocak 2011 Haftasonu (Weekend) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.
Bursa, Uluslararası İpek Yolu Film Festivali’ne Sahip Çıkıyor
4 yıldır yapılmakta olan Bursa Uluslararası İpek Yolu Film Festivali’nin iptâl edileceği şeklindeki duyumlar üzerine Bursa, sanatına ve kültürüne sahip çıkıyor. Sinemaseverler 31 Ocak Pazartesi günü saat 14:30’da “Atatürk Caddesi, Uçak Sokak” adresindeki tarihi Büyükşehir Belediye Binası önünde toplanacak ve soracak: “İpek Yolu Film Festivali’nin akıbeti ne oldu? 4 yıl başarıyla gerçekleşen ve ülkemizin en etkin festivalleri arasında yer alması beklenirken organizasyonun yapılmasını istemeyen kim?” Daha önce de ayni siyasi partiye mensup Kars Belediye Başkanı, Gezici Festival’i misafir etmeyi sonlandırınca festivale Artvin sahip çıkmıştı.
Bursa, Uluslararası İpek Yolu Film Festivali’ne Sahip Çıkıyor yazısına devam et
Yusuf Azuz
Ayı Yogi, 21 Ocak’ta Türkçe Dublajlı ve 3 Boyutlu Olarak Sinemalarda
3 boyutlu çekilen, gerçek oyuncularla bilgisayar animasyonunu bir araya getiren Ayı Yogi (Yogi Bear), 21 Ocak 2011′de Türkçe dublaj ve 3 boyutlu olarak sinemalarda gösterilmeye başlanıyor. Piknik sepeti hırsızı Ayı Yogi bugüne dek, ezeli düşmanı Korucu Smith’i atlatmak için daima, keskin zekâsına ve ayağı çabukluğuna güvendi. Ama bu filmde O ve Bobo, Yogi’nin daha önce hiç karşılaşmadığı kadar kötü bir duruma düşmek üzere, çünkü Jellystone Parkı satılıyor. Ayı Yogi’nin Türkçe seslendirme kadrosunda Itri Koşar, Yekta Kopan, Ziya Kürküt, Boğaçhan Sözmen gibi isimler var.
Hisar Kısa Film Seçkisi’ne Başvurmak İçin Son Hafta
Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi tarafından gerçekleştirilen Hisar Kısa Film Seçkisi başvuruları bu hafta son buluyor. Son başvuru tarihi 21 Ocak 2011. 2005 yılından bu yana gerçekleştirilen seçki, yıl içerisinde Türkiye’de çekilen yüzlerce kısa filmi tarıyor ve jüri kararıyla seçilen 10 kısa filmi bir DVD’de toplayarak sinema okullarına, ulusal ve uluslararası yarışmalara, festivallere gönderiyor.
Hisar Kısa Film Seçkisi 2011 jürisi oyuncu Tülin Özen, yönetmen kardeşler Durul Taylan, Yağmur Taylan ve sinema eleştirmeni Murat Özer’den oluşuyor.
Hisar Kısa Film Seçkisi’ne Başvurmak İçin Son Hafta yazısına devam et
Tiglon Film Dağıtımındaki Altın Küre Ödüllü Filmler Black Swan ve The Kids Are All Right Yakında Vizyonda
Oscar’ların en önemli habercilerinden kabûl edilen 68. Altın Küre Ödülleri sahiplerini buldu! Tiglon Film dağıtımında 25 Şubat 2011′de vizyona girecek olan Siyah Kuğu (Black Swan) filmindeki rolüyle Natalie Portman, En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı. Portman filmde, Kuğu Gölü Balesi’ndeki Beyaz Kuğu ile Siyah Kuğuyu aynı anda canlandırabilen Nina’yı oynuyor.
11 Mart 2011′de gösterime girecek olan Bir Film ithalâtı İki Kadın, Bir Erkek (The Kids Are All Right) filmi ise komedi – müzikâl dalında En İyi Film Ödülü ile birlikte Annette Bening’e komedi – müzikâl dalında En İyi Kadın Oyuncu ödülü kazandırdı.
Paul Giamatti, Barney’s Version’daki Rolüyle Altın Küre Komedi Dalında En İyi Erkek Oyuncu Ödülü Aldı
Ünlü oyuncu Paul Giamatti dün akşam yapılan 68. Altın Küre Ödülleri Töreni’nde, Mordecai Richler’in çok satan kitabından uyarlanan Barney’s Version filminde canlandırdığı Barney Panofsky rolüyle Komedi Dalında En İyi Erkek Oyuncu Ödülü aldı.
11 Şubat’ta Chantier Films dağıtımıyla sinemalarımızda gösterime sunulacak olan, Richard J. Lewis’in yönettiği Barney’s Version’da Paul Giamatti’ye Rosamund Pike, Minnie Driver, Rachelle Lefevre, Scott Speedman ve Dustin Hoffman ve gibi ünlü oyuncular eşlik ediyor.
Colin Firth, Zoraki Kral’daki Rolüyle Altın Küre Drama Dalında En İyi Erkek Oyuncu Ödülü Aldı
Ünlü oyuncu Colin Firth dün akşam yapılan 68. Altın Küre Ödülleri Töreni’nde Zoraki Kral (The King’s Speec) filminde canlandırdığı konuşma güçlüğü çeken Kral Bertie rolüyle Drama Dalında En İyi Erkek Oyuncu Ödülü aldı. 18 Şubat’ta UIP Filmcilik dağıtımıyla TMC Film tarafından sinemalarımızda gösterime sunulacak olan, Tom Hooper’ın yönettiği Zoraki Kral – The King’s Speech’de Colin Firth’e Geoffrey Rush, Helena Bonham Carter, Guy Pearce, Michael Gambon ve Claire Bloom gibi ünlü oyuncular eşlik ediyor. Zoraki Kral (The King’s Speech), 27 Şubat’ta belirlenecek Oscar Ödülleri’nin en güçlü favorileri arasında gösteriliyor.
Colin Firth, Zoraki Kral’daki Rolüyle Altın Küre Drama Dalında En İyi Erkek Oyuncu Ödülü Aldı yazısına devam et
2010 Cannes Festivali’nin Gözde Filmi Biutiful Gösterime Giriyor
28 Ocak’ta Türkiye sinemalarında gösterilmeye başlanacak olan “Biutiful” yönetmen Tim Burton’ın seçici kurul başkanı olduğu Cannes Film Festivali’nde erkek oyuncu ödülünü Javier Bardem’e kazandıran ve yabancı film Oscar’ı elemelerinde ilk dokuz film arasına giren seçkin bir film.
Javier Bardem:
* 1 Mart 1969 Kanarya adaları doğumlu.
* Ailesinde annesi dahil pek çok oyuncu var, ancak bunlardan en tanınmışı Javier Bardem.
* Gençlik yıllarında hastalık hastasıymış.
* İspanya Rugby Milli Takımı’nda görev almış. Boyu: 1.83.
* “Brad Pitt’in bedeni bende olsun isterdim,” diyor.
* Başlangıçta ressam olmak istiyordu ve resim eğitimi gördü. Sonra resim yeteneği olmadığına karar verdi.
* “Before Night Falls – Karanlıktan Önce”yle Oscar ödülüne aday gösterilmiş, Oscar’ı Coen kardeşler filmi “No Country for Old Men – İhtiyarlara Yer Yok”la kazanmış. ”İhtiyarlara Yer Yok”un senaryosunu ilk kez okuduğunda Coen kardeşlere bu rol için kötü bir seçim olduğunu, otomobil kullanmasını bilmediğini ve şiddetten nefret ettiğini söylemiş.
* Penelope Cruz’la ilişkisi Woody Allen’ın yönettiği “Vicky Christina Barcelona”nın setinde başlamış. Bu film Cruz’a Oscar ödülü getirmiş. Bardem ile Cruz Temmuz 2010’da Bahamalar’da evlenmiş.Yakında bir bebekleri olacak.
* Javier Bardem, yönetmen Milos Forman’ın “Goya’nın Hayaletleri”nden Julia Roberts’ın 10 milyon dolar ücret aldığı çok satan roman uyarlaması “Eat Pray Love – Ye Dua Et Sev”e kadar pek çok filmde rol almış. Efsanevi yönetmen Terrence Malick’le de çalışma şansını yakalamış görünüyor.
* Büyük hayaliyse Al Pacino’yla çalışabilmekmiş.
* İngilizcesinin istediği derecede olmadığından yakınıyor.
* Çok sigara içiyor.
* Javier Bardem “Biutiful”un yönetmeni İnarritu’yla “21 Gram”ı izlediği günden sonra çalışma isteğine kapılmış.
* Mükemmeliyetçi yönetmen İnarritu “Biutiful”daki Uxbal karakterini Bardem için tasarlamış, yaratmış. İnarritu bu ayrıcalığı, imtiyazı, şansı, fırsatı daha önce hiçbir oyuncuya vermemiş. Bardem bu rolü kabûl etmeseydi, İnarritu başka bir oyuncuyla bu filmi çekmeyecekmiş.
* İnarritu dördüncü filmi olan “Biutiful”da kronolojik bir anlatım kullanmış. İlk kez kesişen hikâyelere başvurmuyor.
* Film adını Uxbal karakterinin oğlunu canlandıran karakterin bozuk İngilizcesinden alıyor.
* Beş ay süren çekimler Barcelona’da gerçekleştirilmiş.
* Javier Bardem “Biutiful filmi bir şaheser, bir başyapıt,” diyor.
Barcelona
* İspanya’nın tatil cenneti Barcelona’nın en büyük sinema salonu 1832 kişi kapasiteli Urgel… Urgel’in 518 metrekarelik bir beyazperdesi var. Bu Avrupa’daki en büyük sinema perdelerinden biri. Urgel’in telefonu: 90 242 42 43…
(24 Ocak 2011)
Hakan Sonok
hakan.sonok@tr.net
Metin Gönen Senaryo Atölyesi
Beyoğlu Foto Film Sanat Merkez’inde Metin Gönen’in hazırlayıp uyguladığı Senaryo Atölyesi, zengin içeriğiyle düzeyli bir eğitim sunuyor. Atölye, sinema dilini ve dramaturji tekniklerini öğrenerek fikirlerine dramatik bir yapı, düşüncelerine sinematografik bir anlatım kazandırmak isteyen herkese açık olarak düzenlenen 8 haftalık yoğun bir programdan oluşuyor. Senaryo Atölyesi, senaryo yazarı adaylarına, dramaturji tekniklerini öğrenmek isteyen tüm sinemacılara yönelik eğitim programıyla sinema sektörüne Avrupa standartlarında senaryo yazarları kazandırmayı amaçlıyor.
Metin Gönen Senaryo Atölyesi yazısına devam et
Ayin (Yönetmen: Mikael Hafström)
Mikael Hafström’ün yönettiği ve Anthony Hopkins, Colin O’Donoghue, Alice Braga ile Ciaran Hinds’in oynadığı Ayin (The Rite), 11 Şubat 2011′de Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
İlahiyat fakültesi öğrencisi Michael Kovak, alışılmışın dışında yöntemler uygulaması ve yaptığı binlerce şeytan çıkarma ayini ile tanınan Peder Lucas’ın yanına gönderilir. Peder Lucas’ın bile becerilerinin yetersiz kaldığı bir vakayla karşılaştığında, açıklayamadığı veya denetleyemediği bir olaya ve inandığı her şeyi sorgulamasına neden olacak kadar şiddetli ve korkutucu bir kötülüğe tanık olur.
NTV – Tohum Otizm Vakfı, Biri Bana Anlatsın Özel Programı ile Otizmli Çocuklara Umut Işığı Oldu
NTV ile Tohum Otizm Vakfı işbirliğinde düzenlenen özel programda Prof. Dr. Yankı Yazgan, Prof. Dr. Bülbin Sucuoğlu, Sinema eleştirmeni Sevin Okyay’ın yanı sıra sevilen oyuncular Kenan İmirzalıoğlu,Tuba Büyüküstün, Erkan Petekkaya, Beren Saat, Cansel Elçin, Demet Evgar, Engin Altan Düzyatan ve Süper Star Ajda Pekkan otizmli çocuklar için bir araya geldi. Can Dündar ve Gülay Afşar’ın sunuculuğunda gerçekleştirilen program öncesinde otizmli birey Dr. Temple Grandin’in olağanüstü hayat hikayesini konu alan 7 Emmy ödüllü Temple Grandin filminin gösterimi yapıldı.
NTV – Tohum Otizm Vakfı, Biri Bana Anlatsın Özel Programı ile Otizmli Çocuklara Umut Işığı Oldu yazısına devam et
Abidin Dino Diye Biri…
“… mutluluğun resmini yapabilir misin, Abidin?” Bu sorunun cevabı var mıdır? Mutluluğun resmi yapılabilir veya şiiri yazılabilir mi? Abidin Dino’ya bu soruyu soran Nazım Hikmet 1937 yılında uzun metraj olarak çektiği tek filmi Güneşe Doğru’da başrolde Abidin Dino’nun yirmi yaş büyük ağabeyi Arif Dino’yu oynatmıştır. Abidin o yıl 24 yaşındadır.
Abidin Dino, 1934 yılında Mustafa Kemal’in isteği ile sinema eğitimi almak için gönderildiği Leningrad’da, Yutkeviç tarafından Len Film Stüdyoları’na davet edilir, dekoratör ve ressam olarak film çalışmalarına katılacaktır. (Yutkeviç, 1933’de Türkiye’de Cumhuriyet’in onuncu yıl kutlamaları nedeni ile Ankara Türkiye’nin Kalbidir filmini çekmiştir.) Burada ise 1937’de Tüfekli Adam filminin hazırlıklarında çalıştı.
Abidin Dino, İstanbul Üniversitesi’nde asistan olan Güzin Dikel ile evlenir. 1937’de çevrilen Güneşe Doğru filminde Güzin isimli bir oyuncuya Mustafa Gökmen, Türk Sinema Tarihi’nde yer vermektedir. Bu oyuncuya başka kaynaklarda rastlamadım. Soyadı Kanunu 1934’de yayınlandığına göre oyuncunun -o günlerde- soyadı bulunması gerekiyor ama o yıllarda Gökmen tarafından kimi oyuncuların da sadece adı verilmektedir.
Türkiye’ye dönen Abidin Dino’nun yazdığı Toros Destanı isimli senaryo reddedilir. Yıl 1944. (Ülkemizde filmlerin ve senaryolarının denetlenmesi, 1934 tarihi Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu ile (7. madde) düzenlenmektedir. Bu maddede sayılan on fıkrada sayılan nedenlerle sinema filmleri uzun yıllar denetim altında tutulmuştur.) Toros Destanı’nda “Çukurova köylüsünün Fransız işgâl askerlerine karşı kazandıkları Gülek Zaferi canlandırılmaktadır.”
Dino’nun bir diğer senaryosu Çingeneler, 1950 yılında yasaklanacaktır. 1966 yılında İngiltere’de yapılan dünya kupası maçlarını belgeleyen The Goal isimli film Abidin Dino’nun da içinde bulunduğu üç kişilik bir ekip tarafından çekilir.
Bu bilgileri derlediğim Zeynep Avcı’nın “A’dan Z’ye Abidin Dino” isimli kitapta, bu filmin ülkemizde oynadığı zaman gazetelerde yer alan bir küpüründe bu bilgi verilmektedir. Orada filmin “rejisörü” olarak yalnızca Abidin Dino’nun adı yer almaktadır. Benim hatırladığım kadarı ile ülkemizde ilk kez 1954 Dünya Kupası maçları filmi gösterilmişti. Daha önceki yıllara ait filmler var mı, bu konuda ulaştığım bilgi bulunmamaktadır. 1954 final maçlarında ülkemiz de temsil edilmekte idi. Takip eden yıllarda -her dört yılda bir- dünya kupası final maçlarının filmi sinemalarımıza gösterilmeye devam etti, televizyonun yaygınlaşıp maçları vermeye başlamasına kadar.
Abidin Dino’nun yönetim ekibinde olduğu Altın Goller (The Goal) filmi de bu uygulama içinde sinemalarımızda gösterildi. Şampiyonanın final maçı radyolarımızdan da verilmişti. İngiltere’nin Almanya’yı -tartışmalı bir golle- 4 – 2 yendiği maç. Tartışmalı gol üçüncü goldü. Maçı radyodan dinlemiş, spikerin (Halit Kıvanç) anlattıkları ile yetinmek zorunda kalmıştık. Daha sonra filmini seyrettik. Jenerikte üç yönetmen adı vardı, biri de Abidin Dino idi. Tartışmalı golü bu kez gördük, -ama çekimde golün “gol” olup olmadığını net olarak gösterilemiyordu. “The Goal” filminin Flaherty Ödülü kazandığını Avcı’nın kitabından öğreniyorum. Benim için önemli, merak edenler Flaherty’ yi araştırabilirler.
Dino, ressam, heykeltraş, eli kalem tutuyor, ama sinema çalışmaları -belki niyet edilen kadar değil ama- bu kadar da değil, çoğu vitrine çıkmadan yapılsada veya gerçekleşmeseler de… Tamamlanamış bir senaryo çalışması, Menekşe İstasyonu, Yaşar Kemal’in anlatıldığı… 1990’da Canan Gerede’nin hazırladığı Abidin Dino’yu anlatan bir belgesel.
Georges Simenon, İstanbul’a gelir, Dino ile görüşürler, İstanbul lokantalarında, gece yaşamında, esrar kullanılan yerlerde, önceden hazırlanmış düzeneklerle geçirilen bir gece… Her şey gerçek gibidir ama gerçek olması da olası değildir, hazırlanmıştır. Simenon da -oyuna katılır- gerçek dışılığı bozmaz, dönüşünce -Dino’nun ifadesi ile- öcünü alarak, Evenos’un Müşterilerinden Biri romanını yazar. Roman Türkçeye çevrilir, Türk – Fransız – Alman ortak yapımı ve İstanbul’da geçen bir film olarak sinemaya uyarlanır. Philippe Venault’un yönettiği film Avrenos’un Müşterileri (1995) olarak film kataloğu kitaplarımızda yerini alır. Simenon’a bu İstanbul ziyaretinde ve gidilen yerlerde Dino eşlik edecektir.
Televizyonda bir yarışma programına Ekrem Bora ile katılan Türkan Şoray, sorulan soruya “Abidin Dino” diyerek doğru cevap verir. Cevabın irdelenmesinde yanılma payı olamayacağını, Dino’yu iyi tanıdığını söyler. Soru, yazının başına koyduğum Nazım Hikmet’in Abidin Dino’ya sorduğu sorunun kime sorulduğu şeklindedir. (Diğer cevap ise, Dino’dan daha neşeli -?- resimler (daha neşeli gibi olan resimlerdir!) yapan ressamımız Fikret Mualla’dır.) Şoray’ın cevabı doğrudur ve Bora tarafından da desteklenir. Önemli olan Şoray’ın daha sonra söylediğidir. Dino’yu yakından tanımasına getirdiği nedendir. Yönetmenliğini yaptığı -şimdilik sonuncu filmi-, bir Yaşar Kemal uyarlaması olan Yılanı Öldürseler’in kurgusunu İsveç’te (Stockholm?) birlikte yapmış olmalarıdır. Yıllar önce sinemalarda Yılanı Öldürseler’i seyretmiştim. Jeneriği hatırlamıyorum ve elimdeki kaynaklarda da ulaşamadım. “Kurgu” için başka bir isim verilmiş olabilir. Şoray’ın dediğinde gerçek payı olabilir, ya kurguyu yapmışlardır ya da kurgu çalışmasına katılmışlardır. Her halükârda Yılanı Öldürseler filmi ile de Dino’nun adı bir kez daha anılmıştır.
Bazı kişilerin film çekmiş olmalarını (çekmiş olsalardı ne yaparlardı?) düşünürüm zaman zaman. Bunlar çoğunlukla sinema içinde, başka dallarda çalışan kimselerdir ama böyle bir -hayali- listeye sinema dışından giren kişilerde olur, bunların başında da (-ne kadar sinema dışıdır?-) Abidin Dino gelmektedir.
Bitirmeden, mutluluk nedir? Bırakın sanatta (!) anlatımını, gündelik dille anlatın bana… Yıllar önce Ankara’da, Nouvelle Vague (Yeni Dalga)’nın “büyükannesi” Agnés Varda’nın bir filmini (iki kez) görmüştüm: Le Bonheur (Mutluluk).
(23 Ocak 2011)
Orhan Ünser