Gişe Memuru

Tolga Karaçelik’in yönettiği ve Serkan Ercan, Zafer Diper, Nergis Öztürk ile Nur Aysan’ın oynadığı Gişe Memuru, 06 Mayıs 2011’de UIP Filmcilik dağıtımıyla BKM Film – Mantar Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Kenan, babasıyla oturan kendi halinde, sessiz, sakin bir gişe memurudur. Çalışkanlığı ve durup dururken kendi kendine konuşmasıyla ünlüdür. Kenan’ın çocukken annesini kaybetmesinin ardından babasıyla olan sessiz ilişkisi gittikçe zayıflar ve çözülür. Otomatikleştiği gişesinde, hayal ve gerçek arasındaki çizgi daha da belirsizleşmeye başlar. Kenan’ın ev, servis ve gişe arasında sıkışıp kalmış durgun hayatı yeni atandığı gişelerde değişecektir.

Gişe Memuru yazısına devam et

30. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde 17 Nisan Pazar

30. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde 17 Nisan Pazar günü, Tayfun Pirselimoğlu üçlemesinin son halkası ve ulusal yarışmada birinci olan Saç, kaçıranlar için 13:30’da Fitaş Sineması’nda gösteriliyor. Uluslararası yarışmanın birincisi, tamamen Canon 7D fotoğraf makinesiyle çekilmiş ilk uzun metrajlı film olan Mikrofon, da saat 16:00’da Fitaş Sineması’nda gösteriliyor. Film, Mısır’ın liman kenti İskenderiye’nin altını üstüne getiren müzikal bir yolculuk. 11:00’de Rexx Sineması’nda gösterilecek, dokunaklı bir film olan Eller Yukarı ise Fransa’nın göçmen politikasını, bu politikadan etkilenen çocuklar üzerinden protesto ediyor.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    30. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde 17 Nisan Pazar yazısına devam et
  • 30. Uluslararası İstanbul Film Festivali Sona Eriyor, Altın Laleler ve Festival Ödülleri Sahiplerini Buldu

    30. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin ödülleri 16 Nisan Cumartesi gecesi Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki kapanış galası ve ödül töreninde sahiplerini buldu. Sunuculuğunu Mehmet Ali Alabora’nın üstlendiği tören NTV’den canlı olarak yayınlandı. Uluslararası Yarışma Altın Lale Ödülü, son iki yıldır Eczacıbaşı Topluluğu’nun desteğiyle Şakir Eczacıbaşı anısına veriliyor ve 25 bin Avroluk para ödülüyle destekleniyor. Altın Lale Uluslararası Yarışma Ödülü bu yıl, Ahmad Abdalla’nın Mikrofon (Microphone) adlı filmine, Ulusal yarışmada ise Tayfun Pirselimoğlu’nun yönettiği Saç filmine verildi.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    30. Uluslararası İstanbul Film Festivali Sona Eriyor, Altın Laleler ve Festival Ödülleri Sahiplerini Buldu yazısına devam et
  • Arka Pencere Dergisi, Tiksinmeden Tiksinti’ye Bakıyor

    Arka Pencere Dergisi, 77. sayısında, psikolojik gerilim şaheseri Tiksinti’yi kapağına taşıyor! Tunca Arslan köşesinde, İstanbul Film Festivali’nde gösterilen Shoah üzerinden yönetmenle ilgili kişisel bir anısını aktarıyor. Vizyon filmleri eleştirileri arasında Bizim Büyük Çaresizliğimiz, Scre4m, Sucker Punch, Londra Bulvarı, Aşkın Büyüsü, Winnie The Pooh ve Carmen 3D yer alıyor. Derginin 77. sayısı bir Hitchcock alıntısıyla sona eriyor: “Bir film tam ve doğru olarak sahnelenirse, gerilim ve dramatik etki yaratmak için oyuncunun ustalığına ya da kişiliğine dayanmaya gerek kalmaz.”

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Arka Pencere Dergisi, Tiksinmeden Tiksinti’ye Bakıyor yazısına devam et
  • Diyarbakır Belgesel Günleri (Filmamed) İçin Geri Sayım Başladı

    Birincisi 18 – 24 Nisan 2011 tarihleri arasında yapılacak olan Diyarbakır Belgesel Günleri, 18 Nisan 2011 Pazartesi akşamı saat 19:30’da açılış gecesi etkinliği ile başlayacak. Etkinlikte açılış filmi olarak 1982 yapımı Em Kurd in isimli filmin gösterimi yapılacak. Hazırlıkları yaklaşık 3 aydır süren belgesel günlerine yarışma bölümü ve gösterim bölümü için gönderilen ya da davet edilen yetmişe yakın film arasından seçilen 40 film, bir hafta boyunca seyirciyle buluşacak. Gösterimler, Kayapınar Belediyesi Cegerxwin Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılacak.

  • Basın Bülteni
  • Günler hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Merakla Beklenenler 14. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde

    Seyircilerinin her filmini merakla beklediği usta yönetmenler bu yıl da yepyeni filmleriyle 14. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin yolunu tutuyor. Doris Dörrie, Margarethe von Trotta, Iciar Bollain, Tahmineh Milani, Dorota Kędzierzawska ve Marta Meszaros filmlerinin en iyi örnekleri festivalde gösteriliyor. Kadın etkinliklerinin gözdesi olan İspanyalı yönetmen Iciar Bollain, bu kez sömürgecilik üzerine Yağmuru Bile (Even The Rain) filmiyle karşımızda. Usta elinden çıktığı belli senaryosuyla fark yaratan film, Palm Springs Uluslararası Film Festivali’nden ödülle döndü.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Merakla Beklenenler 14. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde yazısına devam et
  • Genç ve Masum

    Kocaman, hüzünle bakan gözleri, narin yüzüyle 1960’larda sinemanın yakışıklı ve duyarlı aktörleri arasındaydı. 1970’lerde de etkinliğini sürdürdü. Esas olarak 1969 yapımı “They Shoot Horses, Don’t They? / Son Gerçek: Atları da Vururlar”da Jane Fonda ile hiç durmamacasına, ölümüne dans eden genç adam olarak hatırladığımız Kanadalı Michael Sarazzin, 70 yaşında Montreal’de kanserden öldü.

    Siyah şeritli bir “Kaybettiklerimiz” köşesi için yeterince kayıp yazısı yazmadık burada. Gene de, eski aşinaların teker teker öldüğünü düşünmeden edemiyorum. Oscar adayı genç sinemacı Tim Hetherington ile aynı haftada ölen (onun yazısı tumblr’da) Sarazzin, çok filmde oynamış ama hafızalarımıza Sydney Pollack’ın filmindeki umarsız Robert Syverton karakteriyle kazınmıştı. Dokuz dalda Oscar adayı olan film, bunlardan sadece birinde ödülü aldı. Yarışmanın yöneticisi acımasız ve gıcık Rocky’yi oynayan Gig Young, En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu oldu.

    Sarazzin 1967’deki “The Flim – Flam Man / Üç Kağıtçı”da ise üçkâğıtçı Mordecai’ın (George C. Scott) asker kaçağı gönülsüz çırağı Curley’le de hatırlanır.

    Frankenstin’ın canavarından, yankesicilik stajyerine, Barbra Streisand’in taksi şoförü kocasına kadar pek çok rolde izledik onu ama sinema tarihine adı, bir dans maratonuna tanımadığı bir kızla katılan umarsız genç olarak yazıldı. Amaçsız, işsiz bir sinema figüranı… Jane Fonda’nın oynadığı Gloria’nın kavalyesi tıbbi testi geçemeyince, Rocky’nin müdahalesiyle onun yerine yarışmaya girer. Katılımcıların hepsi gibi onlar da umutsuzdur, müsabakanın ödülü olan 1500 dolara şiddetle ihtiyaçları vardır. Aradan çeyrek yüzyıl geçtikten sonra bir gazeteyle “They Shoot Horses, Don’t They?” üzerine yaptığı bir söyleşide, filmi izleyince hâlâ çok etkilendiğini söylüyordu. “Haftada bir dolara bile çalışırdım o filmde.”

    Jacques Michel André Sarrazin 22 Mayıs, 1940’ta Kanada’da, Montreal’de doğdu. Liseyi bıraktıktan sonra orada ve Toronto’da sahneye çıktı, televizyonda çalıştı. Hatta Kanada televizyonunda Geneviève Bujold ile ikisi Romeo ile Juliet’u oynadılar. 1965’te Universal Studios ile anlaşma imzalayıp önce televizyona devam etti, iki yıl sonra da “Gunfight in Abilene / Abilene’de Çatışma” ile ilk sinema filmini çevirdi. Onu şöhret yoluna çıkaran film, “The Flim – Flam Man / Üç Kağıtçı” oldu. Barbara Hershey ile oynadığı, Robert Mulligan’ın yönettiği, yeterince takdir görmemiş “The Pursuit Happiness”teki (1971), bir kadını kazayla öldüren adam rolüyle dikkati büsbütün üstüne çekti.

    Bu arada, 1968’de Jacqueline Bisset ile birlikte oynadıkları “The Sweet Ride”ı da unutmamak gerek. Sarazin filmde, avare bir Malibu sörfçüsü olmuştu. Hatta onu belki de “Sometimes a Great Notion”dan, Paul Newman’ın yanlış anlaşılmış üvey kardeşi olarak hatırlarsınız. Filmi Newman yönetmiş, Jane’in babası Henry de oynamıştı. Ertesi yıl Sarazzin, Newman ve Bisset ile yeniden bir araya geldi. “The Life And Times Of Judge Roy Bean”de Bisset ile karı-koca oldular. Gerçek hayattaki durumları da pek farklı değildi. Beatnik dramı “The Sweetest Ride”la başlayan (hakiki) ilişkileri 14 yıl sürdü.

    Bu dönemde, “Midnight Cowboy”de Joe Buck’ı oynama teklifi, eline geçen en büyük fırsattı. Ama Universal aktöre izin vermedi, rol de Jon Voight’a gitti ve ona Oscar adaylığı getirdi. Ne var ki, stüdyo oyuncusunu Pollack’ın filminde oynatarak bir telâfi mekanizması çalıştırdı. Üç-dört gece hiç uyumadan çalıştıklarını söylüyor. Yönetmenleri hakiki yorgunluk belirtileri göstermelerini istiyormuş. Bu durum oyuncuları olumsuz yönde etkilemiş. Bruce Dern ile birbirlerine girip, boyuna kavga ediyorlarmış. Yıldızı 1970’lerin ortasından sonra sönmeye yüz tuttu. Ama 1993’te, Hollywood, Florida’da külüstür bir moteli işletmeye çalışan Quebecli bir aile üzerine kurulu bir Kanada komedisinde oynaması yeniden hatırlanmasına sebep oldu. Fransızca filmde, parlak dönemini geride bırakmış Kanadalı çapkın şarkıcı Romeo Laflamme, onu ülkesinde kült haline getirdi.

    Daha yakın geçtimşte TV dizilerinde oynayan Sarazzin, son olarak 2008’de televizyon filmi “The Christmas Choir / Noel Korosu”nda rol almıştı. “Star Trek / Jazy Yolu” hayranları da onu dizinin “Deep Space Nine”ından hatırlar belki. Hiçbir zaman star olmadı. Uzunca bir parlak dönem yaşasa da, yavaş yavaş geri plâna çekildi. Genellikle kendinden meşhur aktörlerle oynadı. Ama o yılların yakışıklı, güzel gözlü, Altın Küre ve BAFTA adayı, sevilen bir oyuncusuydu işte. Masum gençliğin timsali… Geriye filmleri ve bir başka ilişkiden olma, ikisi de Montreal Gazette’te çalışan kızları kaldı. Bir selâm göndereyim dedim.

    “They Shoot Horses, Don’t They?”in veda yılı olsa gerek. Yarışmacılardan birini, Alice’i oynayan çok yetenekli İngiliz aktris Susannah York da 15 Ocak’ta bu dünyayı terk etmişti. Ona da selâm olsun!

    (24 Nisan 2011)

    Sevin Okyay

    Atilla Dorsay’ın Seçtiği En İyi Yemek Filmleri, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde

    İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Mutfak Dostları Derneği’nin işbirliği ile gerçekleştirilen En İyi Yemek Filmleri etkinliği, 04 Mayıs 2011 Pazar günü İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde başlıyor. Yemek filmlerinin en önemlileri arasından Mutfak Dostları Derneği üyesi duayen sinema yazarı Atila Dorsay’ın seçtiği 8 film, Mayıs ayı süresince Dolapdere Kampüsü’nde izlenebilecek. Dorsay seçilen filmlerle ilgili şunları söyledi: “Seçtiğimiz filmlerin her biri, yemek olayının bir başka ve farklı yönüne eğiliyor. Ama temelde bunun hayatlarımız içindeki yerini, bizim de Mutfak Dostları Derneği olarak varlık nedenimize en uygun biçimde veriyor.”

    Atilla Dorsay’ın Seçtiği En İyi Yemek Filmleri, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde yazısına devam et

    30. Uluslararası İstanbul Film Festivali Kapanış Galası ve Ödül Töreni

    30. Uluslararası İstanbul Film Festivali, 16 Nisan Cumartesi gecesi Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek kapanış galası ve ödül töreniyle sona eriyor. Saat 20:30’da başlayacak törende bu yıl Uluslararası ve Ulusal Yarışmalarda Altın Lale Ödülü’ne lâyık görülen filmler açıklanacak. Gecede ayrıca, Altın Lale Ulusal Yarışma bölümünden seçilecek Yılın En İyi Yönetmeni, Erkek Oyuncu ve Kadın Oyuncu, Senaryo, Görüntü Yönetmeni, Müzik ve Jüri Özel Ödülleri’nin yanı sıra Fipresci Jürisi ödülü de sahiplerini bulacak. Kapanış galasında Şevval Sam da konuklar için şarkılar seslendirecek.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    30. Uluslararası İstanbul Film Festivali Kapanış Galası ve Ödül Töreni yazısına devam et
  • Anadolu Üniversitesi 13. Uluslararası Eskişehir Film Festivali Treni 30 Nisan’da Kalkıyor

    Türkiye’nin bir üniversitesinin içinden doğup bütün kente yayılan, kararlı bir şekilde sürdürülen, ekibinin tamamının üniversite öğretim üyesi ve öğrenciler olduğu, özel ve çoşkulu Anadolu Üniversitesi 13. Uluslararası Eskişehir Film Festivali için, “Festival Treni” (Başkent Ekspresi) 30 Nisan Cumartesi günü saat 10:30’da Haydarpaşa’dan kalkıyor. Katılmak isteyen basın mensuplarının, son katılım tarihi olan 25 Nisan’a kadar festival asistanları Duygu Ergün (0554 3770729) ve Sedef Yılmaer’le (0535 5915161) bağlantı kurmaları ve isim bildirmeleri gerekiyor.

  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • 30. Uluslararası İstanbul Film Festivali Boğaz Gezisi Yapıldı

    Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin artık geleneksel hale gelen boğaz gezisi yapıldı. Avrupa Konseyi, festivalde beş yıldır, Sinema’da İnsan Hakları Bölümü’nden bir filme Avrupa Konseyi İnsan Hakları Film Ödülü “FACE” ile 10.000 Avroluk para ödülü takdim ediyor. Aralarında Altın Lale Uluslararası ve Ulusal Yarışma Jüri üyeleri, yerli ve yabancı basın mensupları, yönetmen, yapımcı ve oyuncuların yer aldığı festival konuklarının katıldığı Avrupa Konseyi’nin İstanbul Film Festivali Özel Boğaz Gezisi, 15 Nisan Cuma günü saat 13:30 – 15:30 arasında Keyif Style Teknesi’yle gerçekleştirildi.

  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    30. Uluslararası İstanbul Film Festivali Boğaz Gezisi Yapıldı yazısına devam et
  • 30. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde 16 Nisan Cumartesi

    30. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde 16 Nisan Cumartesi günü, festivalin ulusal ve uluslararası yarışmalarında kazananlar kapanış töreninde belli oluyor. 20:30’da başlayacak ve NTV’den canlı olarak yayınlanacak tören Lütfi Kırdar Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapılacak. İlk uzun metrajlı filmleri Orada ile her ailede yaşanan meselelere ilişkin cesurca yaklaşımlarıyla dikkat çeken Hakkı Kurtuluş ve Melik Saraçoğlu’nun ikinci ortak filmleri ikilinin her zaman pusulaları olan Bergman’ın rehberliğinde bir yolculuk. Bergmanya’ya Yolculuk, yönetmenlerin katılımıyla 11:00’de Beyoğlu Sineması’nda.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    30. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde 16 Nisan Cumartesi yazısına devam et
  • Anadolu Üniversitesi 13. Uluslararası Eskişehir Film Festivali

    Anadolu Üniversitesi 13. Uluslararası Eskişehir Film Festivali, 01 – 08 Mayıs 2011 tarihleri arasında kapılarını sinemaseverlere açıyor. Anadolu Üniversitesi 13. uluslararası Eskişehir Film Festivali kapsamında gösterilecek 51 uzun metraj ve 40 kısa film ile Eskişehir yine sinemaya doyacak. 13 yıl önce “sinema günleri” olarak başlayan etkinlik, Anadolu Üniversitesi’nin sınırlarını aşıp tüm Eskişehir’in heyecanla beklediği, bir film festivaline dönüştü. Katılan yönetmen ve oyuncuların, seyirci ile buluşmanın başka yerde böyle sıcak ve keyifli olmadığını dile getirdikleri festival, kent dışından da sinema meraklılarını Eskişehir’e çekiyor.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Web Sitesi
  • Diğer basın bülteni, bağlantı, haber, gösterilecek filmler hakkında bilgiler ve yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Anadolu Üniversitesi 13. Uluslararası Eskişehir Film Festivali yazısına devam et
  • Beni Asla Bırakma

    Mark Romanek’in yönettiği ve Carey Mulligan, Andrew Garfield, Keira Knightley ile Charlie Rowe’ın oynadığı Beni Asla Bırakma (Never Let Me Go), 29 Nisan 2011’de Tiglon Film dağıtımıyla Tiglon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Son dönemlerin en başarılı roman uyarlamalarından biri olan filmde, Ruth, Kathy ve Tommy çocukluklarını neredeyse cennetten çıkma bir İngiliz yatılı okulunda geçirmişlerdir. Erişkinliğe adım attıklarında ise aralarındaki güçlü sevgiyi sindirmeye çalışırken bir yandan da onlardan gizlenen, kabûllenmesi güç bir gerçeğe ve korkunç kaderlerine hazırlanmaları gerekmektedir.

  • Basın Bülteni: Uzun / Kısa
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Erden Yazıyor
  • Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu