Hobbit: Beklenmedik Yolculuk

Peter Jackson’ın yönettiği ve Cate Blanchett, Luke Evans, Elijah Wood ile Martin Freeman’ın oynadığı Hobbit: Beklenmedik Yolculuk (The Hobbit: An Unexpected Journey), 14 Aralık 2012′de Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Hikâye, ulu ejder Smaug’dan Erebor’un kayıp Cüce Krallığı’nı geri isteyen ana karakter Bilbo Baggins’in yolculuk maceralarını anlatıyor. Ansızın büyücü Gandalf ortaya çıkar ve Bilbo kendini onüç cüceden oluşan bir grupta bulur. Bu yolculuk onları Goblinler ve Orklar’la dolup taşan tehlikeli topraklara götürecektir.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman: Türkçe Altyazılı / Orijinal
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor
  • Diğer haber ve bağlantılara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Hobbit: Beklenmedik Yolculuk yazısına devam et
  • Aşka Af Yok’un Senaryosu Roman Oldu

    Bir romanın senaryoya dönüştürüldüğü duyulmuştur ama bir senaryonun romana dönüştürüldüğü çok nadirdir. Çıkış noktası, bir sinema filmi olan Aşka Af Yok romanı, Doğu Anadolu’da yapayalnız yaşayan bir kadının hayatını ele alıyor. Gazetecilikten gelen yazar Sezgin Irmak, romanda gerçek bir aşk hikâyesinden yola çıkarak şu soruyu ısrarla soruyor: “Siz ne kadar yalnız kalabilirdiniz?” Önümüzdeki günlerde senaryosunu üstlendiği dizilerle karşımıza çıkacak olan yazar, kitabın seriye dönüşebileceğini de belirtti. Aynı zamanda kitabın dışına çıkmadan sinema filmine dönüşecek olan romanın çekim hazırlıkları şu günlerde başlamış durumda.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Aşka Af Yok’un Senaryosu Roman Oldu yazısına devam et
  • Gezici Festival’de 15 ve 16 Aralık’ta Neler Oldu?

    17. Gezici Festival, İzmir’deki ilk günü olan 15 Aralık Perşembe günkü programına Konak Sineması Salon 1’de 19:00’da gerçekleşen, o gün altı dalda Altın Küre’ye aday olduğu öğrenilen Artist filminin gösterimiyle başladı. Bir sonraki film, Özcan Alper’in beklenen ikinci filmi, Güneydoğu Anadolu’nun yakın tarihine eleştirel bir bakış getiren Gelecek Uzun Sürer’di. Festivalin İzmir’deki ikinci günü olan 16 Aralık Cuma günü, 1979 yılında ilk kez kamera arkasına geçtiği Gül Hasan filminin gösterimini seyircilerle birlikte izleyen Tuncel Kurtiz, film sonrasında kısa bir söyleşi yaptı.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlarine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Gezici Festival’de 15 ve 16 Aralık’ta Neler Oldu? yazısına devam et
  • Tom Cruise, Top Gun’ın Devamında Rol Alacak

    Ünlü oyuncu Tom Cruise, 25 yıl önce ün kazanmasını sağlayan Top Gun filminin devamında rol alacak. Amerikan film yapım şirketi Paramount Pictures, geçen yıl Top Gun’ın ikinci filminin yönetmenliğini de Tony Scott’a önermiş, Scott da teklifi kabul etmişti. Cruise’un Maverick adlı bir pilotu canlandırdığı 1986 tarihli ilk film, dört dalda Oscar’a aday gösterilmiş ve “Take My Breath Away” ile En İyi Film Şarkısı Ödülü’nü kazanmıştı. Yapımcılığını Jerry Bruckheimer’in üstlendiği filmde Kelly McGillis ve Val Kilmer de rol almıştı. Cruise’un canlandırdığı pilot Maverick, ikinci filmde genç pilotları eğitecek. (Haber: Serpil Boydak.)

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Tom Cruise, Top Gun’ın Devamında Rol Alacak yazısına devam et
  • Arka Pencere Dergisi’nde Emek Gerçekleri

    Arka Pencere Dergisi, 112. sayısında, kapağına Emek Sineması’nı yerleştiriyor. Tunca Arslan, köşesinde, 1978’deki Maraş katliamını ‘tetikleyen’ Güneş Ne Zaman Doğacak filmini yazdı. Vizyon filmleri eleştirileri arasında Acımasız Tanrı, Bisikletli Çocuk, Sherlock Holmes: Gölge Oyunları, Acı Tatlı Tesadüfler, Alvin ve Sincaplar 3: Eğlence Adası, Aşk ve Devrim, Sümela’nın Şifresi: Temel ve Mikrofon yer alıyor. Derginin 112. sayısı, bir Hitchcock alıntısıyla sona eriyor: “Tahminimce, Selznick Öldüren Hatıralar’ı çekmeye hazırlandığım sırada Dali’yle çalışmayı reklâm amacıyla istediğimi zannetti.”

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Arka Pencere Dergisi’nde Emek Gerçekleri yazısına devam et
  • 58 Yıl Sonra Türkiye’nin İlk Modern Vampir Filmi Geliyor: 2023: Vampirlerin Günü

    Devrimden Sonra filmini yaratan ekipten yine gündeme oturacak, cesur bir film geliyor. 2023 yılında geçen öykü, ülkeyi yöneten Vampirler Örgütü ile ona karşı direnen gençlerin hikâyesini ele alıyor. Nisan ayında seyirci ile buluşması plânlanan filmin yönetmen koltuğunda ise Devrimden Sonra filminin de yönetmenliğini yapmış olan Mustafa Kenan Aybastı oturuyor. Bağımsız Sinema Merkezi’nin yapımcılığında gerçekleştirilecek olan filmde 100’den fazla oyuncu yer alacak ve çekimlerin tamamı İstanbul’da gerçekleştirilecek.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • 2011 Yılının Üçüncü Çeyreğine Ait Sinema Vizyonu Özet Raporu

    2011 yılının üçüncü çeyreğine ait Sinema Vizyonu Özet Raporu, Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi yönetmeni Deniz Yavuz tarafından hazırlanarak kamuoyunun dikkatine sunuldu. Türkiye’deki film dağıtımcısı şirketlerin 01 Temmuz – 29 Eylül 2011 tarihleri arasında dağıttıkları sinema filmlerinin ulaştıkları seyirci sayısını ve yaptığı hasılatı gösteren rapordan alıntı veya kopyalama yapılırken Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin kaynak gösterilmesini rica ederiz.

  • Rapora ulaşmak için tıklayınız.
  • Web Sitesi
  • 2011, 3. Çeyrek, Üçüncü 13 Hafta / 01 Temmuz – 29 Eylül 2011 Vizyon Raporu

    2011 yılının üçüncü on üç haftasına ait Türkiye Sinema Vizyon Genel Raporu, Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi yönetmeni Deniz Yavuz tarafından hazırlanarak kamuoyunun dikkatine sunuldu. Türkiye’deki film dağıtımcısı şirketlerin 01 Temmuz – 29 Eylül 2011 tarihleri arasında dağıttıkları sinema filmlerinin ulaştıkları seyirci sayısını ve yaptığı hasılatı gösteren rapordan alıntı veya kopyalama yapılırken Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin kaynak gösterilmesini rica ederiz.

  • Rapora ulaşmak için tıklayınız.
  • Web Sitesi
  • Gelecek Uzun Sürer’e Hindistan’dan Fipresci Ödülü

    Özcan Alper’in ikinci uzun metraj filmi Gelecek Uzun Sürer, 09 – 16 Aralık tarihlerinde Hindistan’da gerçekleştirilen, 16. Uluslararası Kerala Film Festivali’nde Uluslararası Sinema Yazarları Federasyonu FIPRESCI’nin verdiği En İyi Film Ödülü’nü kazandı. Sinemalarda gösterimi devam eden Gelecek Uzun Sürer, son olarak 2. Malatya Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Müzik ödüllerini kazanmıştı. Başrollerini Durukan Ordu, Gaye Gürsel ve Sarkis Seropyan’ın paylaştığı filmde ağıtlar üstüne araştırma yapan Sumru’nun ülkenin güneydoğusuna yaptığı yolculuk anlatılıyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Gelecek Uzun Sürer’e Hindistan’dan Fipresci Ödülü yazısına devam et
  • Film Arası Dergisi’nde Sinan Albayrak: Mahsun En İyi Yönetmenlerden Biri Olacak

    Ünlü oyuncu Sinan Albayrak, 2. Türkiye Dergi Fuarı etkinlikleri kapsamında, Film Arası Dergisi’nin konuğu oldu. Fuara özel hazırlanan Sohbet Vagonu’nda sinemaseverlerle sohbet eden Albayrak, Film Arası Dergisi yazarlarından Gülcan Tezcan’ın yönettiği söyleşide, konukların sorularını yanıtladı. Konuklardan birinin Mahsun Kırmızıgül ile ilgili sorduğu bir soruyu yanıtlayan Albayrak şunları söyledi: “Mahsun Kırmızıgül’ü insan olarak da çok seviyorum. Yeni dizisinin ilk bölümünü izledim. Anadolu’yu iyi bilen birisi. Çok iyi bir gözlemleme yeteneğine sahip. Birkaç yıl sonra en iyi yönetmenlerden biri olacak.”

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Film Arası Dergisi’nde Sinan Albayrak: Mahsun En İyi Yönetmenlerden Biri Olacak yazısına devam et
  • Yılın En Kısa Gününde Kısa Film Şenliği

    Institut Français Fransa, Fransız Kültür Merkezi ve İzmir Sinema Derneği yılın en kısa günü olan 21 Aralık’ta kısa film şenliği düzenliyor.
    En kısa günün kısa filmleri şenliğinde, Fransız Kültür Merkezi’nin sinema salonunda çeşitli kısa filmler gösterilirken, kütüphanedeki bilgisayarlarda Türkiye’de hiç gösterilmemiş kısa filmleri izleyebilecek. Sinema salonunda, 12. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali programından bir film seçkisi ve daha önce gösterilmemiş olan filmler, festival süresinde bu filmleri izleyememiş olan sinemaseverler için tekrar gösterilecek.

  • Basın Bülteni
  • Diğer basın bültenleri ve yüksek çözünürlüklü görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Yılın En Kısa Gününde Kısa Film Şenliği yazısına devam et
  • Orkinos

    Monaco’da düzenlenen Uluslararası Angel Sinema Festivali’nde, Nur Dolay’ın Orkinos adlı uzun metrajlı film senaryosu En İyi Çevre Filmi Senaryosu Ödülünü aldı. Nur Dolay, etkili ve cesurca bir mücadele verdiği için ödülü Greenpeace’e adadığını söyledi. Özellikle senaryoyu yazım aşamasında, Greenpeace Fransa sorumlularının kendisine verdiği belgelerin konuyu daha iyi anlamasına neden olduğunu belirten Nur Dolay, “Bu belgelerde, Akdeniz’de kaçak ton balığı avı yapan büyük balıkçı tekneleri ile birlikte, onlara havadan balık sürülerini gösteren korsan uçaklarının titiz bir şekilde izlenerek tespit edilen görüntüsü de yer alıyor” dedi.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Orkinos yazısına devam et
  • Acılı Annenin Adaleti İsteyişi

    Nar
    Yönetmen-Senaryo: Ümit Ünal
    Müzik: Selim Demirdelen
    Kurgu: Çiçek Kahraman
    Görüntü: Türksoy Gölebeyi
    Oyuncular: Serra Yılmaz (Asuman), İrem Altuğ (Deniz), İdil Fırat (Sema), Erdem Akakçe (Mustafa)
    Yapım: Arti Film (2011)

    Sinemamızın önemli yönetmenlerinden Ümit Ünal’ın “Nar” filmi, ülkemizdeki sınıfsal ayrımlar üstünden bir adalet arayışının hikâyesi. 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden bir ödülle dönen bu film kadınlara adanmış.

    Falcı olduğu sanılan Asuman, Dr. Sema’ya fal bakmak için Arnavutköy’deki dairesine gidiyor. Evdeki genç kadın Deniz kendisinin Sema olduğunu söylüyor. Asuman, Deniz’in falına bakarken genç kadın birden yarı felç oluyor. Elbette geçici felç bu. Asuman, intikamdan çok bir yanlışlığın düzeltilmesini istiyor bu zengin evinde. Genelde tek mekânda geçen film, karakterlerinin zihnindeki görüntüleri de yansıtıyor yer yer perdeye. Hikâyeye kapıcı Mustafa da dahil oluyor ve gerilim yavaş yavaş yükseliyor. Dr. Sema, yakın zamanlarda çalıştığı hastanede Asuman’ın kızının raporunu incelemeye gerek duymadan imzalamış. Asuman’ın kızı yatalak hasta olarak başkalarına muhtaç yaşamaya çabalıyor. Asuman, falcı olarak geldiği dairede bu yanlış düzenlenmiş raporu düzelttirmek istiyor. Acılı anne bir çıkar bulamadığı için belki de gerilim filmlerinin “femme fatal” kadınlarına dönüşüveriyor birden. Hikâye derinleştikçe başka hikâyeler de yansımaya başlıyor. Kapıcı Mustafa da geçmişinden bir anı hatırlıyor bu esaret altında. Deniz’le Sema, lezbiyen ilişki yaşıyorlar. Evin reisi Dr. Sema, çok para kazanıyor ve tiyatro oyuncusu hayali kuran sevgilisi Deniz’e hayatın tüm konforlarını sunuyor. Hatta hayatın gerçeklerinden uzaklaştıracak kadar. Dr. Sema eve geldiğinde bu film, sınıfsal farklılıklar üstünden de adaletsizliklere dokunuyor. Bu filme sol ruh sinmiş.

    Heyecan veren yönetmen…

    Tire’de doğan yönetmen Ümit Ünal, 1985 yılında İzmir DEÜGSF Sinema-TV Bölümü’nden mezun olmuştu. 1986’da “Teyzem” senaryosu önemli yönetmenlerimizden merhum Halit Refiğ tarafından çekilmişti. Merhum Atıf Yılmaz, 1987’de Ünal’ın “Hayallerim, Aşkım ve Sen” ve 1988’de “Arkadaşım Şeytan” senaryolarını perdeye aktarmıştı. Ünal, 2002’de “9” filmiyle yönetmenlik yapmaya da başladı. 2004’te çok yönetmenli “Anlat İstanbul” filminin içinde yer aldıktan sonra 2007’de “Ara”, 2008’de “Gölgesizler”, 2009’da iki film birden “Ses” ve “Kaptan Feza” filmlerini çekti. Sinema okulunda okurken bir “idol”e dönüştürülmüştü hocalarımız tarafından Ünal. Godard’dan bile ötede. Ulaşılmaz bir yerdeydi. Birkaç yıl önce Candan Erçetin’in bir klibinin çekiminde göz göze gelmiştik ama tanışmaya cesaret edememiştik. Çünkü o bir “idol”dü… Ünal heyecan veren yönetmenlerimizden ve okulumuzdan çıkmış en iyi isim. Filmlerinde ustalığını fark ediyorsunuz. Küçük bir ayrıntı, küçük bir an filmlerine derin anlamlar katıyor. “Ses” filmindeki atmosfer, öncelikle iç mekânlar görsel anlamda insanları çarpıyordu. “Nar” filmindeki iç mekânlar filmin atmosferine katkılar sunarken, tedirginlik içerisinde de bırakıyor insanı. “Nar” filmdeki en parlak anlardan biri, gerçekle hayalin zihinsel olarak karıştırılmasıydı seyirciler için. Deniz’in ilâçlı kahvesini içtikten sonra gerçekle hayali yaşadığı anlar çarpıcı. Bunu perdede yaşamak gerekiyor. Filmin final bölümü de zihinleri karıştırıyor ve hayli etkileyici. Son zamanlarda perdede gördüğümüz en çarpıcı finallerden biri bu. Filmde duyulan şarkıyı sevecekler olabilir. “Nar Taneleri” şarkısını Jehan Barbur seslendirmiş. Filmin mizahı sağlam. Filmin ön jeneriğinde düşen narın parçalanması filmdeki estetik anlardandı. Filmin hikâyesiyle metafor kuruluyordu belki. Filmdeki tüm oyuncu performanslarına övgü göndermeli. Serra Yılmaz sinemamızın gerçekten önemli oyuncularından. “Nar” filmi, 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde de “Kadınlar Jürisi Özel Ödülü”nü almıştı.

    (Bu yazı 23 Aralık 2011 tarihli Taraf Gazetesi’nde yayınlanmıştır.)

    (23 Aralık 2011)

    Ali Erden

    [email protected]

    Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu