Sinema Yazarı Ege Görgün’ün Öykü Kitabı Cinbaz Çıktı

Dergi, gazete, internet ve televizyon mecralarında farklı pozisyonlarda görev alan sinema yazarı Ege Görgün’ün öykü kitabı Cinbaz satışa sunuldu. Sinema, müzik, kitaplar, çizgi roman, futbol, bilimkurgu ve fantastik edebiyat hakkında sayısız çalışması yayınlanan Görgün, kitabına şöyle işaret ediyor: Şeytan neticede düşmüş bir melektir. İnsana kötülük yapmaya gücü yetmez aslında. Peki öyleyse “saf kötülük”ün sorumlusu kimdir? Ege Görgün, okuyucularını korku ve bilimkurgu türleri arasında fantastik bir yolculuğa çıkardığı Cinbaz’da çarpıcı bir biçimle, çarpıcı bir dille yanıt veriyor bu soruya: Elbette biz. İnsan!

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Sinema Yazarı Ege Görgün’ün Öykü Kitabı Cinbaz Çıktı yazısına devam et
  • Hisar Kısa Film Seçkisi 2013 Başvuruları Bu Hafta Sona Eriyor

    Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi’nin yılın en iyi 10 kısa filmini bir DVD’de toplayan Hisar Kısa Film Seçkisi’nde kısa filminizle yer almak istiyorsanız, başvurular bu hafta sona eriyor. Seçki 2005 yılından bu yana, yıl içerisinde Türkiye’de çekilen yüzlerce kısa filmi tarıyor ve seçilen 10 kısa filmi bir DVD’de toplayarak sinema okullarına, yarışmalara, festivallere gönderiyor.
    Hisar Kısa Film Seçkisi kısa filmcilerin filmlerini ve kendilerini duyurmaları için önemli bir fırsat. Seçki’ye alınacak filmlerin ilk toplu gösterimi ise 32. İstanbul Film Festivali’nde gerçekleştirilecek.

  • Basın Bülteni
  • Başvuru Formu ve Yönetmelik
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü afişe haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Hisar Kısa Film Seçkisi 2013 Başvuruları Bu Hafta Sona Eriyor yazısına devam et
  • Tuncel Kurtiz, Mutlu Aile Defteri İçin 40 Yıl Gençleşti

    Yapımını TIMS Productions’ın, yönetmenliğini Nihat Durak’ın üstlendiği ve Tuncel Kurtiz, Binnur Kaya, İlker Aksum, Bülent Parlak, Büşra Pekin ve Öner Erkan’dan oluşan güçlü kadrosuyla yılın en iddialı yapımlarından olan Mutlu Aile Defteri, 08 Şubat’ta vizyona giriyor. Filmde sert ve otoriter bir mizaca sahip olan emekli albay Yıldırım Taşyumruk karakterini canlandıran usta oyuncu Tuncel Kurtiz, flashback sahneleri için 40 yıl öncesine döndü. Filmin genel absürd-mizahi havasına uygun bir makyajla karakterin geçmişindeki takıntıları, yalnızlıkları, komik yönleri daha da çok vurgulandı.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Onur Yiğit’in Kısa Filmleri Başarılarını Sürdürüyor

    Kısa film yönetmeni Onur Yiğit’in Ayaz ve Beyaz Sayfa adlı kısa filmleri yurtiçi ve yurtdışı festivallerinde gösterimlerini ve başarılarını sürdürüyor. 21. İstanbul Uluslararası Kısa Film Festivali ve 2010 Afyon Kocatepe Üniversitesi Kısa Film Festivali finalisti Ayaz, 2012 Halva Kısa Film Festivali’nde En İyi Film ödülü kazandı. Beyaz Sayfa ise JCI İstanbul Crossroads 5. Uluslararası Kısa Film Festivali, 7. Detmold Kısa Film Festivali, 2011 Eskişehir Kral Midas Kısa Film Festivali, 3. Rotary Kısa Film Festivali ve 4. Koç Üniversitesi Kısa Film Festivali’nde finalist oldu.

  • Basın Bülteni
  • Filmlere ve yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Onur Yiğit’in Kısa Filmleri Başarılarını Sürdürüyor yazısına devam et
  • Karşıt Sinema Manifestosu Yayınlandı

    20’li yaşlarda, uzunca yıllar sinema pratiği ve teorisi ile ilgileneceğini açıklayan bir grup, sinema yapmaya devam edebilmek için farkındalık yaratmak gerektiğini belirterek Karşıt Sinema Manifestosu düzenledi ve yayınladı. Karşıt Sinema, Yeni Türkiye Sineması’nın içinde bulunduğu durumu, bu duruma nasıl geldiğini ve bu koşullar altında devam eder ise ortaya çıkacak olan olası yıkıcı sonuçları ele alan, karşılığında çözüm önerisi olarak kısıtlayıcı herhangi bir kalıp sunmak yerine iyi sinemanın teamüllerini tekrar hatırlatıp sinemacıları yenilikçi, özgün, samimi ve biricik olmaya davet eden bir manifesto.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Diğer basın bültenlerine ve logoya haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Karşıt Sinema Manifestosu Yayınlandı yazısına devam et
  • Çanakkale 1915 Filmi Sinemalardan Sonra TV’de İlk Kez ve Sadece Tivibu’da

    TTNET’in yeni dönem TV platformu Tivibu, üyelerine sunduğu ayrıcalıklara bir yenisini ekledi. Geçtiğimiz Ekim ayında Tivibu’nun desteğiyle gösterime giren Çanakkale 1915 filmi, sinema salonlarından sonra ilk kez ve sadece Tivibu’da izleyicilerle buluşuyor. Tivibu üyeleri filmi herhangi bir ücret ödemeden seyredebilecekler. Geçtiğimiz yılın en çok izlenen filmlerinden biri olan Çanakkale 1915, tarih araştırmacısı ve yazar Turgut Özakman’ın Diriliş: Çanakkale 1915 adlı eserinden beyazperdeye aktarıldı. Çanakkale’de birçok isimsiz kahramanın destansı hikâyeleriyle ulaşılan zaferin öyküsü anlatan film, büyük beğeni topladı.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü logolara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Çanakkale 1915 Filmi Sinemalardan Sonra TV’de İlk Kez ve Sadece Tivibu’da yazısına devam et
  • Yönetmen Seyfi Teoman’ın Ölümü ile İlgili Ceza Davası Karara Bağlandı

    Son dönem Türkiye sinemasının önemli yönetmenlerinden Seyfi Teoman’ın ölümüne neden olan trafik kazası ile ilgili ceza davası 17 Ocak 2013 tarihinde yapılan duruşmada karara bağlandı. Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ceza davasında Seyfi Teoman’ın ölümüne sebep olan, bilirkişi raporları ve Adli Tıp raporuna göre kazada yüzde yüz kusurlu bulunan sanık Sadık Güner’in 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Kararın kesinleşmesi için temyiz sürecinin sonuçlanması bekleniyor.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Yönetmen Seyfi Teoman’ın Ölümü ile İlgili Ceza Davası Karara Bağlandı yazısına devam et
  • İstanbul Modern Sinema’da Yönetmenlerle Buluşma 1: Reha Erdem

    İstanbul Modern Sinema, Türkiye’nin güncel sinema kültüründe sanatsal kimliği ve özgün yaklaşımlarıyla öne çıkan yönetmenlerin konuk olacağı yeni bir buluşma dizisi hazırladı. Farklı kuşaklardan yönetmenlerin davet edileceği program, onların gözünden üretimlerine ve günümüz sinemasının dinamiklerine odaklanıyor. Serinin ilk konuğu, yakın dönem Türk sinemasına getirdiği taze solukla adından söz ettiren yaratıcı yönetmen Reha Erdem. Programın bu ilk buluşmasında yönetmenin altı uzun metrajlı filminin yanı sıra SİYAD üyelerinin özel sunumlarıyla kısaları da gösterilecek.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • .jpg formatlı basın bülteni ve yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    İstanbul Modern Sinema’da Yönetmenlerle Buluşma 1: Reha Erdem yazısına devam et
  • Okan Üniversitesi 3. Öğrenci Filmleri Kısa Film Yarışması

    Okan Üniversitesi tarafından 3. Öğrenci Filmleri Kısa Film Yarışması düzenleniyor. Yarışmaya sadece üniversitelerin açık öğretim, ön lisans, lisans, yüksek lisans, doktora/sanatta yeterlik programlarında okumakta olan öğrencilere ait kurmaca ve belgesel türünde gerçekleştirilmiş kısa filmler başvurabilecek. Kurmaca dalında Ümit Ünal, Berrin Avcı, Özcan Alper, Zeynep Özbatur ve Onur Saylak’dan; belgesel dalında ise Can Dündar, Bülent Vardar, Hasan Özgen, Burçak Evren ve Hüseyin Karabey’den oluşan jürilerin görev yapacağı yarışmanın son başvuru tarihi 01 Nisan 2013.

  • Web Sitesi
  • Diğer haber, basın bültenleri ve yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Okan Üniversitesi 3. Öğrenci Filmleri Kısa Film Yarışması yazısına devam et
  • Faşist Diktatöre Hayır

    ‘No’ ya da ‘Hayır’ Şili’li genç yönetmen Pablo Larraín’in ülkesinin askeri darbeyle tarumar edilmiş geçmişini irdelediği filmlerinin sonuncusu. Üçlemenin ilk iki filmi İstanbul Film Festivali vasıtasıyla ülkemiz izleyicisiyle buluşmuş, ne yazıktır ki sinemalarımızda gösterime girememişti. Bunlardan ilki olan Altın Lale ödüllü 2008 yapımı ‘Tony Manero’ adını John Travolta’nın ‘Cumartesi Gecesi Ateşi / Saturday Night Fever’ filminde canlandırdığı karakterden almıştır. Larraín, şehrin varoşlarında bir kafede şov yapan orta yaşlı dansçı Peralta’nın öyküsüyle Pinochet diktatörlüğünün en vahşi dönemine -ülkemizde de eş zamanlı olarak benzer karanlık günlerin yaşandığı- 1977 – 78’lere bir ayna tutar. Tek tutkusu, o dönem sadece Amerikan filmlerinin gösterildiği sinema salonlarında defalarca izlediği Travolta figürlerinden oluşan gösteriyi sahneye koymak olan ve amacına ulaşma yolunda gözünü kırpmadan cinayetler işleyen Peralta’nın kişiliğinde döneme özgü ahlaki çöküntüyü gözler önüne serer.

    Omuz kamerası, hızlı kesmeler ve soluk Santiago görüntüleriyle dönemin huzursuzluğunun, şehre hakim olan korku atmosferinin başarıyla aktarıldığı bir filmdir bu.

    Üçlemenin ikinci ayağı olan 2010 yapımı ‘Post Mortem’ Latince’de ‘ölüm sonrası’ anlamına gelir ve otopsilerde sıkça kullanılan bir deyimdir. Larraín bizleri bu kez darbenin başlangıç günlerine 1973 Eylül’üne götürür. Bu defa merkezdeki kişi -bir kez daha Şili’nin önemli tiyatro oyuncularından Alfredo Castra’nın canlandırdığı- morg görevlisi Mario aracılığıyla bir ihanet öyküsü anlatır. General Pinochet’nin seçilmiş devlet başkanı Salvador Allende’ye ihanetini, aşkına karşılık bulamayan içe dönük Mario’nun sevdiği kadını kendi elleriyle yok ediş öyküsü vasıtasıyla anlatarak dönemin otopsisine soyunur. Bizzat Allende’nin otopsisine ve düzmece intihar raporuna da filminde yer veren Larraín’in ‘Post Mortem’ için seçtiği stil önceki çalışmasından farklıdır. Kamera bu defa sabittir. Uzun pânlar, plân sekanslar ve filtreler aracılığıyla daha da solmuş renkler dönemin kasvetini vermede çok yerinde kullanılmıştır. Toplu infazların gerçekleştiği, askeri araçların taşıdığı cesetlerin üst üste yığıldığı bir zulüm ve kan ortamının tüyler ürpertici görüntüleridir izlediğimiz.

    Yönetmen Pablo Larraín 36 yaşında. Pinochet darbesi gerçekleştiğinde henüz doğmamış. Dönemin baskısını bizzat yaşamamış ama korku hikâyeleriyle büyümüş. Politik bir sinemacı olmadığını, tek arzusunun insaniyet namına ülkesinin geçmişiyle yüzleşmek olduğunu belirtiyor. Bu çabasının son örneği ‘No’, üçlemesinin de son bölümü. Perdede izlediğimiz ise 15 yıllık Pinochet diktasının 1988’deki referandumla düşürülmesinin hikâyesi. Kan ve zulüm yıllarının generali, ABD’li ekonomistlerin gözetiminde -bizlerin de hiç yabancısı olmadığı yöntemlerle- hızla liberalleşmiş ülkesinin yeni dönem başkanlığının oylanacağı referandumu batı aleminin baskısıyla biraz da zorunlu kabullenmiş. Muhalif güçlerin önünü tıkamak için her türlü yol deneniyor gerçi. Dönemin en güçlü iletişim aracı televizyondaki propaganda bantları çoğunluğun uykuda olacağı geç saatlere çekiliyor vs. Muhalefetin atağı başarılı reklâmcı René Saavedra’yı seçim kampanyasının başına getirmek oluyor. Reklâm dünyasının prensi Saavedra, yönetmen Larraín gibi dikta dönemini yaşamamış, apolitik kuşaktan sisteme uyum sağlamış, özelleştirme ve kapitalizm furyasının nimetleriyle yetişmiş bir genç. Kola reklâmının tasarımı ile referandum arasında bir fark yok onun için. İşkence ve zulüm yıllarının ezilmiş muhalif güçleriyle çatışıyor önceleri. Ancak Saavedra kararında ısrarlıdır ve sonunda haklı çıkacaktır. Halk yaşanan karanlık yılları hatırlamak, eski defterleri açmak istememektedir. Toplumun gönlü ancak mutlu gelecek vadeden parlak bir reklâm stratejisiyle kazanılabilecektir.

    Üçlemenin bu son ayağında Larraín’in stili yine farklılık içeriyor. Bu defa dönemin ruhuna uygun U-matic video çekimlerine başvurmuş. Bu sayede gerçek ve kurgu görüntülerin birbiriyle uyumunu sağlama yoluyla dönemin atmosferini yaratmada bir kez daha başarılı olmuş. Sonucunu önceden bildiğimiz bir referandum kampanyası eşliğinde bir dönemi soluk kesici bir tempoyla anlatmış. Bir reklâm güzellemesi mi derseniz, değil bence. Olsa olsa kapitalizmin nihai zaferinin tarihi bir belgesi. Buna benzer sorular sorma fırsatı veren iyi bir film ‘No’. Kaçırmayın.

    (26 Ocak 2013)

    Ferhan Baran

    [email protected]

    45. SİYAD Türk Sineması Ödülleri Kutlaması Nişantaşı Juno’da

    SİYAD – Sinema Yazarları Derneği’nin bu yıl 45. kez gerçekleştireceği ödül töreni, 21 Ocak 2012 Pazartesi gecesi saat 19:30’da İstanbul – Harbiye’deki Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda başlayacak. D-Smart’ın 20. Kanal’ında HD kalitesiyle canlı yayınlanacak ödül töreninin ardından geleneksel kutlama partisi de ödül kazanan sanatçıların ve davetlilerin katılımıyla yapılacak. SİYAD – Sinema Yazarları Derneği’nin misafirleri ve ödül kazanan sanatçılar gecenin ilerleyen saatlerine kadar eğlenecekler.

    Çılgın Hırsız 2

    Chris Paul ile Pierre Coffin’in yönettiği ve Al Pacino, Steve Carell, Kristen Wiig ile Miranda Cosgrove’un seslendirdiği animasyon film Çılgın Hırsız 2 (Despicable Me 2), 04 Ekim 2013’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
    Çılgın Hırsız, 2010 yılında ABD tarihindeki 10. en büyük animasyon filmi oldu. Çılgın Hırsız 2 ile daha fazla Minyon çılgınlığı için hazır olun. Film yapım ekibi, eski süper kötü Gru’nun güzel kızlarının ve komik Minyonların geri döndüğü, çok sayıda yeni komik karakterlerin yer aldığı yeni bir komedi macera filmi yarattılar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb
  • If, Yılın İlham Veren Yönetmenini Arıyor

    12. If İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nin film yarışması Keşif yılın ilham veren yönetmenini arıyor. Bu yıl Keşif jürisinde, yetenekli oyuncu Meltem Cumbul, Lincoln Center’in efsanevi programlama direktörü Richard Pena, bu sene festival programında da yer alan Tabu’nun yönetmeni ve eski sinema yazarı Miguel Gomes, 1993’te kurduğu şirketi Slot Machine’le pek çok yeni yeteneğe destek olmuş, Breaking the Waves’den beri Lars von Trier’in bütün filmlerinin yapımcılığını üstlenmiş Fransız yapımcı Marianne Slot ve yine festivalde gösterilecek Bestiare’ın yönetmeni Denis Cote yer alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    If, Yılın İlham Veren Yönetmenini Arıyor yazısına devam et
  • 45. SİYAD Türk Sineması Ödülleri, D-Smart’ın 20. Kanalından HD Kalitesiyle Canlı Yayınlanacak

    SİYAD – Sinema Yazarları Derneği’nin bu yıl 45. kez gerçekleştireceği ödül töreni, 21 Ocak 2013 Pazartesi gecesi saat 19:30’da İstanbul – Harbiye’deki Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda başlayacak. Ceyda Düvenci’nin sunacağı tören D-Smart’ın 20. Kanal’ında HD kalitesiyle canlı yayınlanacak. D-Smart, hayata geçirilen işbirliğiyle SİYAD Ödül Töreni’nin bu yılki ana sponsoru oldu. Mutlu Yuluğ ve Seyyah Grubu’nun mini konseriyle renklenecek olan törende, piyano sanatçısı Mine Mucur da SİYAD’ın Onur Ödülü’nü alan Arif Erkin’in bestelerinden oluşan dinletileriyle yer alacak.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    45. SİYAD Türk Sineması Ödülleri, D-Smart’ın 20. Kanalından HD Kalitesiyle Canlı Yayınlanacak yazısına devam et
  • Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu