Muhteşem Anneler

‘Yasak Aşk’, ithalâtçı firmalarımızın pek sevdiği film adlarından. Daha geçtiğimiz yıl Danimarka’nın Oscar adayı ‘En Kongelig Affaere / A Royal Affair’i aynı isimle gösterilmişti sinemalarımızda. Keza daha eskiye gidersek, 1968 yapımı Paul Newman filmi ‘Rachel, Rachel’ ya da 1971’den olgun kadın / genç delikanlı aşk hikayesi ‘Say Hello To Yesterday’ hep aynı isimle çıkmış beyazperdeye. Bizde en bilineni Halit Refiğ’in 1961 yapımı olan aynı adlı üç ayrı filmin izine rastlıyoruz. Televizyon için çekilen Halit Ziya Uşaklıgil uyarlaması iki ayrı versiyon ’Aşk-ı Memnu’yu da ilâve edersek liste uzayıp gidiyor.

‘Başka Sinema’ programı içinde yer alan yeni Anne Fontaine filmi bir kez daha ‘Yasak Aşk’ adıyla vizyon görüyor. İşin tuhafı Fransız yönetmenin İngilizce çektiği bu son çalışması dışarıda da birden çok isimle anılıyor. 32. İstanbul Film Festivali’nde izlediğimiz kopya ‘İki Anne’ anlamına gelen ‘Two Mothers’ı kullanırken, yaygın olarak (tapınırcasına sevmek anlamına gelen) ‘Adore’ ya da (birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi) ‘Kusursuz Anneler / Perfect Mothers’ adı ile de izleyici karşısına çıkmış Fontaine’in son işi.

Filmin temel kaynağı Doris Lessing’in ‘Büyükanneler / The Grandmothers’ adlı kısa romanı. Yakınlarda kaybettiğimiz Nobel ödüllü İngiliz yazarın, bizde Pınar Güncan’ın çevirisiyle Çitlembik Yayınları’ndan çıkmış olan romanı ebedi kadın dostluğunun kutsanışı üzerinedir. Güney Afrika’nın esirgenmiş cennet koyunda birlikte büyümüşler Roz (ya da Rozeanne) ile Lil (ya da Liliane). Aynı okullara gitmiş, çifte düğünle evlenmiş, oğulları Tom ve Ian ikiz kardeş gibi büyümüşler. Çağımızın iki güçlü kadın oyuncusu Robin Wright ve Naomi Watts’e yer verdiği filmi için, ortak yapım koşulları gereği Kara Kıta yerine Avustralya sahilini mekân seçmiş yönetmen. Kumsal romanda betimlendiği denli büyüleyici, küçük kızların büyüdüğü dünya kıskandırırcasına masmavi, yemyeşil. Güneşe, meltemlere, denizin sesine açık komşu evlerde büyür iki genç kız. Lil genç yaşta kaybeder kocasını. Roz’un eşi Harold akademik çalışmalarını sürdürmek üzere büyük şehir Sidney’e yerleşmek ister. Bu fikre karşı çıkan Roz, sihirli kumsalından ve yakın arkadaşından ayrılmayı kabul etmez. Lessing’in satırlarıyla ‘iki hoş kadın, sanki erkekler denklemlerine dahil olmamış gibi yine birlikte, iki güzel oğlanla dolaşmaya devam ederler’. Bu tasasız dünyada ışıl ışıl parlayan ciltleriyle etrafa ışıltı saçan güzel kadınların, bazen ‘bunları biz mi yarattık’ şeklinde şaşkınlığa düştükleri genç Yunan tanrılarına benzeyen birbirlerinin yakışıklı oğullarıyla duygusal ilişkiye girmeleriyle, geniş aile düzeni farklı bir boyuta taşınacaktır.

Oyunculuk ve senaryo yazarlığından gelen Lüksemburg doğumlu Anne Fontaine, aile kurumunu, burjuva ahlâk değerlerini tartışmaya açan yapıtlarıyla tanınır. 17. İstanbul Film Festivali’nde gösterilmiş 1997 yapımı ikinci uzun metrajı ‘Kuru Temizleme / Nettoyage A Sec’, çekici bir genç adamın kendi halindeki taşralı karı kocanın hayatına bomba gibi düşmesi ve bastırılmış arzuların ortaya dökülmesi üzerine Chabrolvari kışkırtıcı bir kasaba dramıdır. Bizde de sahnelenmiş olan 2003 yapımı ‘Nathalie’, kiraladığı fahişe vasıtasıyla yoldan çıkmış evliğini kurtarmaya çalışan varlıklı burjuva kadının hikâyesidir. Son olarak ‘Coco Avant Chanel’ (2009) ile çizgi dışı modacının farklı bir portresine soyunmuş olan Fontaine, saygın İngiliz oyun yazarı, yönetmen Christopher Hampton ile birlikte yazdıkları ve özgün diyalogların korunduğu romana büyük ölçüde sadık senaryosundan çektiği ‘Yasak Aşk’ ile çizgisini sürdürmeye devam ediyor. Türkçe adının ahlâki çağrışımlarının ötesinde, ikinci bir anne olarak bildikleri kadınlarla aşk yaşayan oğulların ödipal öyküsü vasıtasıyla tutkunun gizemini keşfe çıkıyor bir kez daha. Feminist dostların özellikle bayıldığı bu ilgiye değer deneme, sörf sahilleriyle ünlü Seal Rocks’ın büyüleyici doğal güzelliği ile aşık atan çekici oyuncularından da büyük destek almış.

[‘Yasak Aşk / Two Mothers’; İstanbul, Beyoğlu Pera; Kadıköy Moda Sahnesi (eski Moda Sineması); Bursa, Cinetech Korupark; Eskişehir, Kanatlı Cinema Pink Sinemaları’nda dönüşümlü seanslarda gösterilmektedir.]

(20 Şubat 2014)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Senaryo Yazarları Derneği’nde Yeni Dönem

Senaryo Yazarları Derneği (SEN-DER) 08 Şubat 2014 tarihinde yaptığı 6. Olağan Genel Kurulu’nda yeni dönem yönetim kurulunu belirledi. Yeni dönem yönetim kurulu İlker Barış, Tamer Baran, Didem Ayberkin, Ahmet Saatçioğlu ve Kasım Uçkan’dan oluşuyor. İki yıl boyunca görev üstlenecek olan yönetim kurulunda, Başkan İlker Barış, Genel Sekreter Tamer Baran, Sayman Didem Ayberkin ve üyeler ise Ahmet Saatçioğlu ile Kasım Uçkan olarak belirlendi.

Senaryo Yazarları Derneği’nde Yeni Dönem yazısına devam et

Catherine Breillat Altı Filmiyle 12. Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nde

15 Mart’ta İstanbul’da başlayacak 12. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali günümüz sinemasının en cüretkar yönetmenlerinden biri olan Catherine Breillat’yı altı filmiyle konuk ediyor. Yazar, romancı Catherine Breillat sadece Fransız sinemasının değil, günümüz sinemasında en çok tartışılan, isimlerden biri. “Erkeklerin röntgenci hazzına sunulan kadın bedenleri”yle neredeyse yüz yılını geçirmiş konformist sinema geleneğini alt üst etmezden çok önce, yazarlık kariyerine başlayan Breillat’nın 17 yaşındayken yazdığı ilk romanı Hafifmeşrep Erkek (L’homme Facile), çıkar çıkmaz +18 etiketi aldı. Breillat sinemaya 1972 yılında Paris’te Son Tango filminde oynayarak girdi.

Bi Küçük Eylül Meselesi’ne Özel Şarkı: Kanatlarım Var Ruhumda

14 Şubat’ta vizyona girecek Bi Küçük Eylül Meselesi filmine “Kanatlarım Var Ruhumda” adlı özel bir şarkı yapan Nil Karaibrahimgil, şarkının klibi için geçtiğimiz günlerde kamera karşısına geçti. Düzenlemesi Mustafa Ceceli’ye ait olan şarkının klibi Kilyos sahilinde çekildi. Cem Karcı’nın yönettiği klibin çekimleri bir günde tamamlandı. Filmden çarpıcı sahnelerin de yer aldığı klip çok yakında televizyon ve müzik kanallarında yayınlanmaya başlayacak.

  • Basın Bülteni
  • Klibi izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Güven Kıraç Akbank Sanat’ta

Oyuncu ve akademisyen Doç. Dr. Adnan Tönel’in Akbank Sanat’ta düzenlediği Sanatın İçinden söyleşilerinin Şubat ayı konuğu, ünlü tiyatro ve sinema oyuncusu Güven Kıraç. Güven Kıraç’ın 2013 Aralık ayında vizyona giren hem yapımcılığını hem de başrol oyunculuğunu üstlendiği, gelişim bozukluğu olan ileri derecede otizmli Selim ve ailesinin hayatından bir kesit anlatan son filmi Özür Dilerim’i anlatacağı etkinlikte, sanatçı ayrıca sinema tutkunlarının merak ettikleri soruları da yanıtlayacak.

Mandela: Özgürlüğe Giden Uzun Yol Filmi Türkçe ve Kürtçe Altyazıyla Şubat Ayında Gösterimde

Mandela: Özgürlüğe Giden Uzun Yol, Şubat ayında MGbeyond ithalâtıyla tüm Türkiye’de gösterime girecek. 120 kopya ile vizyona girecek film ülke genelinde bazı sinemalarda Kürtçe altyazı seçenekleriyle izleyiciyle buluşacak. Güney Afrika’daki ırkçı beyaz rejime karşı yürüttüğü mücadele nedeniyle ömrünün 27 yılını demir parmaklıklar ardında geçiren Nelson Mandela, ülkesine 5 yıl devlet başkanı olarak hizmet etmişti. Efsanevi lider Nelson Mandela’nın siyaseti bıraktıktan sonra kaleme aldığı otobiyografisinden beyazperdeye aktarılan Mandela: Özgürlüğe Giden Uzun Yol filmi Nelson Mandela’nın hayat hikâyesini anlatan ilk film olma özelliğini taşıyor.

13. If İstanbul 13 Şubat’ta Başlıyor

İş Bankası Maximum Kart partnerliğinde düzenlenecek 13. If İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, bu yıl da ödüllü ve çok konuşulan filmleri Türkiye’ye getiriyor, partileriyle şehri ayağa kaldırıyor, etkinlikleriyle dünyamızı değiştirmeye devam ediyor. If İstanbul, 13 Şubat’ta İstanbul’dan yola çıkıyor, 27 Şubat – 02 Mart 2014 tarihlerinde de Ankara ve İzmir’e uğruyor. If İstanbul bağımsız sinemanın en iyi filmlerini sinemaseverlerle buluşturacak. Festival, İstanbul’da Beyoğlu Cinemaximum Fitaş, İstinye Park Cinemaximum, Cinemaximum Budak; Ankara’da Cinemaximum Armada ve İzmir’de ise Cinemaximum Konak Pier Sinemaları’nda gerçekleşecek.

Haldun Marlalı’yı Kaybettik

İzmir Devlet Tiyatrosu oyuncularından Haldun Marlalı, 07 Şubat 2014 Cuma günü İzmir’de hayatını kaybetti. 1926 yılında İstanbul’da doğan Marlalı 1950 yılında Devlet Tiyatrolarında stajyer olarak göreve başladı. 1991 yılında yaş haddinden emekli olan Haldun Marlalı 1951 yılı yapımı O Adam Kim adlı sinema filminde rol almış; Ekmel Hürol’un kendi senaryosundan çektiği filmde Marlalı’yla birlikte Ayfer Feray, Renan Fosforoğlu, Ekmel Hürol, Hayri Esen, Vedat Karaokçu ve Mualla Fırat gibi sanatçılar oynamıştı. İzmir DevletTiyatrosu Konak Sahnesi’nde düzenlenen törenin ardından Kuşadası’nda toprağa verilen merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Bi Küçük Eylül Meselesi’ne Görkemli Gala

Senaristliğini ve yönetmenliğini Kerem Deren’in üstlendiği, başrollerini Farah Zeynep Abdullah ve Engin Akyürek’in paylaştığı Bi Küçük Eylül Meselesi filminin galası 11 Şubat Salı akşamı Zorlu Center Cinemaximum Sinemaları’nda gerçekleşti. Bi Küçük Eylül Meselesi filminin galasına televizyon, sinema ve iş dünyasının ünlü isimleri yoğun katılım gösterdi. 14 Şubat Cuma günü gösterime girecek film, galaya gelen seçkin konukların büyük beğenisini topladı.

Bi Küçük Eylül Meselesi’ne Görkemli Gala yazısına devam et

Film Arası Dergisi’nde Hasan Kaçan: Edepsiz Sanat da, Mizah da Olmaz

Film Arası Sinema Dergisi, yeni yayın dönemine girdiği Şubat sayısında Hasan Kaçan’ı ağırladı. Rol aldığı dizilerle büyük beğeni toplayan ünlü oyuncu, Suat Köçer’in sorularını yanıtladı. 28 Şubat’ta vizyona girecek Sürgün İnek filminde başrol oynayan Hasan Kaçan, birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Mizahın da sanatın da edepsiz olamayacağını ifade eden Kaçan, Gezi olaylarında yaptığı açıklamalardan dolayı kendisine kızan gençlerin onu bir gün anlayacaklarını söyledi. Sanatçı, 28 Şubat süreci için, ‘yıllar sonra geriye dönüp baktığımızda yaşadıklarımıza inanamayacağız’ dedi.

Film Arası Dergisi’nde Hasan Kaçan: Edepsiz Sanat da, Mizah da Olmaz yazısına devam et

Naci Erhun’u Kaybettik

Sinemamızın Yeşilçam dönemi oyuncularından Naci Erhun Londra’da 04 Şubat 2014 Salı günü hayatını kaybetti. Erhun’un hatırlanan filmleri arasında Azrailin Habercisi, Şoför Nebahat ve Kızı, Ailenin Yüz Karası, Fırtına Beşler, Tilki Selim, Bana Kurşun İşlemez, Büyük Cellatlar, Son Gece, Gönüllü Kahramanlar, İngiliz Kemal, Kaçaklar, Cesurlar, Deli Oğlan, Korkusuz Beşler, Vur, Hazreti Ömer’in Adaleti, Şaka Yapma gibi filmler var. Sanatçının cenazesi 14 Şubat 2014 Cuma günü Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilecek. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Türk Sineması, 100. Yılını Berlin Film Festivali’nde Kutladı

Türk Sineması’nın 100. yaşını kutlama etkinlikleri çerçevesinde Berlin Film Festivali kapsamında 09 Şubat Pazar günü Berlin’de Palast Neukölln’de bir parti düzenlendi. Partiye, aralarında uluslararası dağıtımcılar, televizyon kanalları, festival ve sinema fonları yöneticileri ve uluslararası basının yer aldığı yaklaşık 1.000 kişilik seçkin davetli grubu katıldı. Sinemamızın 100. yıl kutlamaları, Cannes Film Festival sırasında yapılacak etkinliklerle devam edecek.

Türk Sineması, 100. Yılını Berlin Film Festivali’nde Kutladı yazısına devam et

Mavi Dalga’nın Uluslararası Prömiyeri Berlin Film Festivali’nde Gerçekleştirildi

Zeynep Dadak ve Merve Kayan’ın, ilk uzun metraj filmi Mavi Dalga’nın uluslararası prömiyeri 08 Şubat 2014 Cumartesi günü 64. Berlin Film Festivali kapsamında yapıldı. Yönetmenler Zeynep Dadak, Merve Kayan, oyuncular Ayris Alptekin, Onur Saylak, Nazlı Bulum, Begüm Akkaya, Sude Aslantaş, Derya Durmaz, Cüneyt Yalaz, Fehime Seven ve Sefa Tokgöz’ün yanı sıra, film ekibinin de geniş katılımıyla gerçekleşen uluslararası galaya sinemaseverler yoğun ilgi gösterdi.

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu