21 – 27 Kasım 2014, Haftalık (Weekly) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin gösterilmesi rica olunur.
Sarmaşık
Tolga Karaçelik’in yönettiği ve Nadir Sarıbacak, Kadir Çetin, Hakan Karsak ile Osman Alkaş’ın oynadığı Sarmaşık, 04 Aralık 2015′de Bir Film dağıtımıyla Insignia Yapım – Kala Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Sarmaşık gemisi yük aldıktan sonra tahliye limanı olan Angola’ya gidecektir. Sefer devam ederken geminin armatörü iflas eder ve ortadan kaybolur. Gemi Mısır’a geldiğinde armatörün liman parasını ödemediği anlaşılır, geminin üstünde haciz vardır. Liman yetkilileri gemiyi kimsenin uğramadığı demirleme alanına çekerler. Sarmaşık bu altı adamın yiyecek ve içecek kıtlığıyla gemide geçirdiği 120 uzun günün hikâyesidir.
Tehlikeyle Flört
Murat Şenöy’ün yönettiği ve Mete Horozoğlu, Ezel Akay, Ozan Kotra ile Fuat Güner’ın oynadığı Tehlikeyle Flört, 01 Mayıs 2015′de Mars Dağıtım dağıtımıyla Limon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Rock aşığı, yaşları hafif geçkin, naif üç kafadardan oluşan Flört müzik grubu, kenar mahallelerin düğün salonlarında sahne alıp güç belâ karınlarını doyurmaya çalışır. Çıktıkları son düğünde Ozan, gelinle flört etmeye başlayınca kızılca kıyamet kopar, salondan atılırlar. Yıllardır tüm çabalarına rağmen hiç bir yapımcıyı, albümlerini yapmaya ikna edememişlerdir. Sonunda bıçak kemiğe dayanır, tehlikeyle flört etmeyi göze alırlar.
- Basın Bülteni
- Fotoğraflar
- Fragman: 1 / 2
Haftalık Seans Bilgileri, 28 Kasım – 04 Aralık 2014
Gösterimdeki filmlerin 28 Kasım – 04 Aralık 2014 seansları için tıklayınız. (Eksiksiz liste değildir, bu salonlar ve seanslar dışında da gösterimler olabilir. Listeden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.)
Bir Yaz Dönümü Gecesi İtirafları
İsveçli yazar August Strindberg’in yirminci yüzyılın arifesinde kaleme aldığı ‘Matmazel Julie’ kapanmakta olan bir çağın amansız tasviridir. Aristokrat bir kadınla uşağının tek mekânda geçen bir gecelik fırtınalı ilişkisi üzerinedir oyun.
Babası soylu kontun mağrur kızı Julie’nin yaz dönümü şenlikleri ve alkolün de etkisiyle bedenini ve duygularını kâhyası Jean’a açtığı gecenin hikâyesi sınıf, toplumsal cinsiyet ve cinsellik üzerine baş döndürücü bir beyin fırtınası niteliğindedir. Bir düşüşün öyküsüdür bu. Arzu ve tiksinmenin iç içe geçtiği bir tahakküm oyunudur sergilenen. Rüyalarında düşmekten korkan Julie, malikânenin en alt katında tüm sırlarını paylaşır uşağıyla. Kâhya Jean ise ulu ağacın tepesindeki altın yumurtalara ulaşabilmek için bir fırsat olarak kullanmak ister genç kadını. Lâkin toplumsal kurallar, ahlâk ve dinin buyurdukları buna izin verecek midir. Matmazel Julie ayaklar altına aldığı onurunu kurtarmak için nasıl bir yol izleyecektir.
‘Matmazel Julie’ yazıldığı dönemde içeriği nedeniyle İsveç’te tartışmalara yol açmış ve oyunun prömiyeri Danimarka’da yapılabilmiş. Ancak bu oyunun gerek dili gerekse biçemiyle modern tiyatronun öncü yapıtlarından birisi olmasını engelleyememiş. Bu nedenledir ki bir ‘Fröken Julie’ uyarlamasının
sözü bile heyecanlandırır bizleri. Oyunun en bilinen uyarlaması yazarının memleketlisi Alf Sjöberg imzasını taşır. 1951 yapımı, Cannes Film Festivali büyük ödüllü bu versiyonda teatral yapıyı kırma adına dış mekânlara ağırlık verilmiştir. Düşler ve anılar görsel olarak beyazperdeye yansır. Sjöberg buna ilâve olarak, Julie’nin annesinin hikâyesini metnin dışına taşarak detaylandırmış ve filmin finali ateşli bir feminist manifestoya dönüşmüştür.
Yüz küsur yıllık serüveni boyunca tüm dünyada defalarca sahnelenmiş olan oyunun bizde ‘Aşk ve Tutku’ adıyla gösterime giren en taze uyarlamasını beyazperdenin gerçek divalarından Liv Ullmann yazıp yönetmiş. Ingmar Bergman’ın unutulmaz esin perisi eserin metnini olduğu gibi korumuş, yeni diyaloglar ekleyerek süreyi uzatmış. Andrey Zvyagintsev’in filmleriyle tanıdığımız usta görüntü yönetmeni Mikhail Krichman’ın büyüleyici objektifinden küçük Julie’nin öksüz ve yalnız çocukluğunu resmeden prolog ile genç kadının ormandaki kaderine yürüyüşünü içeren epilog bölümleri son derece etkileyici. Bunun dışında Strindberg’in tek mekân ve üç oyuncudan oluşan sahne düzenine büyük ölçüde riayet etmiş Ullmann. Ortak yapım koşulları ve ticari kaygılar nedeniyle filmi Anglosakson oyuncularla İngilizce çekmesinin dışında. Bu tercihe bağlı olarak öykü de 19. yüzyıl sonları İrlanda’sına taşınıveriyor.
Sjöberg’in çok beğenilmiş ikilisini (Anita Björk ile Ulf Palme) arasa da gözlerimiz, Jessica Chastain ve Colin Farrell’in yorumları hiç yabana atılır gibi değil. Son versiyonun en büyük sürprizi ise İngiliz oyuncu Samantha Morton’ın aşçı kadın kompozisyonu. Ullmann’ın ek diyaloglarla zenginleştirdiği tutucu ahlâkın ve din kurumunun bekçisi Kathleen (Kristin) karakterinde harikalar yaratmış Morton. Müzik seçimine gelince barok ve romantik dönem tercih edilmiş, Schubert’in enfes piyanolu üçlüsünün (Op. 100 mi majör D. 929) çok bilinen ikinci bölümünün hüzünlü ezgilerine ağırlık verilmiş ki bu da metnin çatışma yüklü sert ve avangard niteliğiyle çok da uyumlu değil.
(03 Aralık 2014)
Ferhan Baran
Bir Film Filmleri, 28 Kasım – 04 Aralık 2014 Seansları
Bir Film Filmleri, 28 Kasım – 04 Aralık 2014 seansları için tıklayınız.
The Moments Entertainment Filmleri, 28 Kasım – 04 Aralık 2014 Seansları
The Moments Entertainment Filmleri, 28 Kasım – 04 Aralık 2014 seansları için tıklayınız.
Aykut Cömert, Video Performansı 100-5=Cahide ile Türk Sinemasının 100. Yılını Kutluyor
2. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali kapsamında 26 Kasım Çarşamba günü 21:00’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde yönetmen Aykut Cömert video performansı 100-5=Cahide ile Türk Sinemasının 100. yılını kutluyor. 100-5=Cahide video performansı, Türk sinemasında kadının varoluşuna, kadının sinemadaki yerine göndermeler yaparak, Cahide Sonku’nun gün ve gün geçirdiği değişimleri, ikonlaşan yönlerini konu alıyor.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Nastassja Kinski Malatya’da
5. Malatya Uluslararası Film Festivali, bir dünya starını ağırlıyor. Ünlü Alman oyuncu Nastassja Kinski, Malatya Uluslararası Film Festivali Onur Konuğu olarak Malatya’ya geliyor. 1979 yılında rol aldığı Tess filmi ile Altın Küre Ödülüne sahip olan başarılı oyuncu 1984 yılında rol aldığı Paris Texas filmi ile de hafızalara kazındı ve pek çok ödülün sahibi oldu. Sanatçı 24 Kasım akşamı Malatya’da olacak ve Malatyalı sinemaseverlerle buluşacak. Kinski, 25 Kasım Salı günü saat 11:00’de düzenlenecek basın toplantısı ile basının sorularını yanıtlayacak ve 27 Kasım akşamı Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Festival Ödül törenine katılacak.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
21 – 23 Kasım 2014, Bir Film Hafta Sonu Box Office Listesi
Bir Film, 21 – 23 Kasım 2014, Hafta Sonu Box Office listesi için tıklayınız.
İtalyan TV.sinin Ünlü Yıldızı Pierfrancesco Diliberto, Yönettiği İlk Sinema Filmiyle 5. İtalyan Sinemasıyla Buluşma’da
İtalyan Sinemasıyla Buluşma, bu sene de en yeni İtalyan filmlerinden oluşan etkileyici bir seçkiyle perdelerini açıyor. Bu yıl 5.si düzenlenecek olan İtalyan Sinemasıyla Buluşma, her yıl olduğu gibi 5. yılında da İtalyan sinemasının ünlülerini İstanbul’a konuk edecek. Bu yıl Buluşma’nın konuklarından biri, İtalyan TV.sinin ünlü yıldızı PIF (Pierfrancesco Diliberto). 2001’de Le Jene adlı TV şovunda kariyerine başlayan ve 2007’den bu yana kendi TV şovu Il Testimone’yle ilgi çeken PIF, 2012’de, İtalya’nın ünlü iki savcısı üzerine iki öykü yazmıştı. PIF, İtalya’da keskin eleştirel stiliyle tanınıyor.
- Basın Bülteni
- Buluşma hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Dünya Sinemacılarının Gözünden Türkiye’de Sinema
2. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali kapsamında 27 Kasım Perşembe günü 13:00’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde Belçim Bilgin moderatörlüğünde Dünya Sinemacılarının Gözünden Türkiye’de Sinema başlıklı bir panel düzenlenecek. Panelde, Altın Küre Başkan Yardımcısı Lorenzo Soria, oyuncu koçu Ivana Chubbuck, yönetmen Sam French, yapımcı, oyuncu Yasmine Golchan’ın katılımıyla Türk Sineması tartışılacak.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
21 – 23 Kasım 2014, Hafta Sonu Box Office Listeleri
21 – 23 Kasım 2014, Hafta Sonu (Weekend) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin gösterilmesi rica olunur.
Popüler Sinemada Devrimin Ayak Sesleri
İzleyici yaş ortalaması yirmilerde gezinen Amerikan Sinema Endüstrisi’nin amiral gemisi olmaya devam ediyor popüler gençlik filmleri. ‘Açlık Oyunları / Hunger Games’ serisi hem sektörün yüzünü güldüren yüksek gişe hasılatları hem de farklı alt metniyle türün sivrilmiş örneklerinden. 2012’de gösterime girmiş güçlü başlangıç filmiyle tüm dünyada büyük ilgi görmüş olan serüven, ikinci film ‘Ateşi Yakalamak’ ile etki gücünü arttırmış, bunun üzerine Suzanne Collins’in çok satan üçüncü romanını iki bölüm halinde piyasaya sunarak seriden elde edilecek geliri ikiye katlamayı hedeflemiş yapımcılar.
Toplam gelirinin yarısını dış pazarlardan karşılayan ABD sinema endüstrisinin geniş çaplı tanıtım bombardımanının ardından serinin üçüncü ayağı eşzamanlı olarak bizde de gösterime girdi. Filmin Kuzey Amerika ilk gün hasılatı (55 milyon dolar) ikinci filmin eşzamanlı hasılatından bir miktar aşağıda olsa da yılın en iyi açılışı olarak ilan edildi bile. Günümüz ABD ekonomisinin itici gücü olmayı sürdüren dev medya imparatorluklarının üniteleri olarak faaliyetlerini sürdüren Hollywood yapım/dağıtım şirketlerinin piyasaya sürdüğü bu en taze ürün ironik bir biçimde kapitalizmin ileri bir aşamasında Amerikan topraklarında diktatörlükle yönetilen Panem kenti ve ona bağlı bölgelerde baskı altında yaşayan halkların hikâyesini anlatıyor.
Serinin son filmi ‘Alaycı Kuş / Mockingjay’ ilk filmin ölümcül ‘survivor’ oyunlarını kazanan, daha da beterinin tekrarlandığı ikincisinin sonunda 13. Bölge’ye konuşlanmış direnişçiler tarafından kurtarılan kahramanımız çağdaş zamanların dişi Spartaküs’ü Katniss Everdeen’in yeni misyonuna odaklanıyor. Diktatör başkan Snow’un güç alanına okunu fırlatarak büyük uyanışı başlatan Katniss’in yarattığı enerjiden yararlanmayı istemektedir yeraltına çekilmiş tüm direnişçi güçler. Devrimin görünen yüzü o olacak, Başkan Snow’un taş üstünde taş bırakmadığı toplu katliamlarını başkentte yaşayanlara belgeleriyle o anlatacaktır. Lakin iktidardaki güçler boş durmamakta, ellerine geçirdikleri genç kızın kader arkadaşı Peeta Mellark’ı kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmektedir. Katniss devrimin lideri olmak ile can dostunun hayatını kurtarmak arasında bocalama devresindedir.
Etkileyici bir sahneyle görkemli final epizoduna bir yıllık ara veren ‘Alaycı Kuş 1. Bölüm’ü çoğunluğu gençlerden oluşmuş izleyici kitlesinin tıka basa doldurduğu bir salonda izledik. Patlamış mısır sesleri arasında, mobil telefonlarla mesajların çekildiği, gelen iletilerin okunduğu tuhaf bir seyir ortamında devrim hazırlıkları yapıldı, umudun şarkısı yansıdı beyazperdeden. Yetmişli yıllarda olsa içeriği nedeniyle sansürün anında yasaklayacağı bir filmi işte böylesine garip bir atmosferde izledik. Gençlerin bir bölümü hikâyenin yarıda kesilmesine bozuldu ama istisnasız hepsi film izlerken tükettikleri mısır ve içeceklerin pisliklerini salonda bırakıp gittiler. Son jenerik akarken savaş alanına dönmüş salonu temizlemeye çabalıyordu temizlik görevlisi. Dışarıdaki kalabalık ise ellerindeki mısır kovalarıyla bir sonraki seansta devrimin ayak seslerini anlatısına meze yapmış son süper Hollywood yapımını izlemeye hazırlanıyordu.
(01 Aralık 2014)
Ferhan Baran
Son Umut (Yönetmen: Russell Crowe)
Russell Crowe’un yönettiği ve Russell Crowe, Olga Kurylenko, Cem Yılmaz ile Yılmaz Erdoğan’ın oynadığı Son Umut (The Water Divine), 26 Aralık 2014’de Mars Dağıtım dağıtımıyla NuLook İstanbul tarafından vizyona çıkarıldı.
Savaşa gönderdiği üç oğlunun kaderini öğrenmek üzere İstanbul’a gelen Avustralyalı çiftçi Connor, kaldığı otelin güzel sahibesi Ayşe ile bir yakınlık kurar. Umudunu yitirmeyen Connor, Çanakkale’ye vardığında arayışında kendisine yardım edecek olan Türk Subayları Hasan ve Cemal ile tanışacaktır. Büyük kayıplara uğramış iki tarafı temsil eden bu üçlü, ülkeyi boydan boya geçecek ve Connor’ın kayıp oğullarının kaderini ortaya çıkartacaktır.
- Basın Bülteni
- Fotoğraflar
- Web Sitesi
- Fragman: 1 / 2
- IMDb