Hep Yek 2’nin Afişi Görücüye Çıktı

Hep Yek’in devam filmi Hep Yek 2’nin afişi filmin sosyal medya hesabından izleyicisi ile buluştu. Sinemamızda avantür komedi türünün en iyi örneklerinden biri olan Hep Yek 2’nin yıldızlar kadrosunda yer alan tüm oyuncular afişte yerini aldı. Yönetmenliğini Orçun Benli’nin üstlendiği Hep Yek 2, 13 Ocak’ta vizyona girecek. Devam filmi için tekrar kamera karşısına geçen Gürkan Uygun, Gökhan Yıkılkan, Tuna Orhan ve Ulaş İnan Torun’a yeni filmde, Ali Çatalbaş, internet fenomeni Erdağ Yenel, Deniz Uğur, Cenk Ertan, Nihan Balyalı ve Yeşilçam sevilen emekçilerinden İhsan Gedik ve Çoşkun Göğen gibi efsane isimler de eklendi.

Anadolu Üniversitesi 10. Palto Film Günleri

İsmini aslen Gogol’ün Palto hikâyesinden, sureten ise düzenlenme aralığı olan kış mevsiminden alan Anadolu Üniversitesi Palto Film Günleri, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi desteğiyle 10. kez gerçekleşiyor. 13 filmin, Eskişehirli sinemaseverlerle buluşacağı 10. Palto Film Günleri, 19 Aralık Pazartesi günü Anadolu Üniversitesi Sinema Anadolu’da başlayacak. Bu yılın açılış filmi ise Seren Yüce’nin yönetmenliğini yaptığı Rüzgârda Salınan Nilüfer. Filmin ardından Seren Yüce ile söyleşi de gerçekleşecek. Elveda Berlin ve Paterson filmlerinin gösterimlerinin ardından açılış coşkusu Peyote’de Babazula performansıyla zirveye ulaşacak.

  • Basın Bülteni
  • Facebook
  • Ana Jenerik

Anadolu Üniversitesi 10. Palto Film Günleri yazısına devam et

The Ottoman Lieutenant En İyi Film Müziği Dalında Oscar Aday Adayı Oldu

Türk ve ABD’li yapımcıların ortaklaşa çektikleri The Ottoman Lieutenant, 89. Oscar Ödülleri’nde müzik kategorisinde adaylık için yarışacak olan filmlerin açıklandığı listede yer aldı. Filmin müziklerini daha önce Karayip Korsanları filmi ile adını duyuran Geoff Zanelli oluşturdu. Film aynı zamanda, bugün Los Angeles’ta sınırlı özel gösterim ile seyirci karşısına çıkacak. Film bugün gerçekleştirilecek limitli gösterimden sonra, 2017’nin ilk çeyreğinde ABD başta olmak üzere tüm dünyada gösterime girecek. Türk izleyicisi tarafından da ilgi gören filmin özet görüntüleri, tüm dünyada ilk yayınlama hakkını elinde bulunduran Yahoo tarafından geçtiğimiz günlerde yayına sokuldu.

  • Basın Bülteni
  • Görüntüleri izlemek için tıklayınız.

The Ottoman Lieutenant En İyi Film Müziği Dalında Oscar Aday Adayı Oldu yazısına devam et

28. Ankara Uluslararası Film Festivali

28. Ankara Uluslararası Film Festivali, 20 – 30 Nisan 2017 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Birbirinden güzel film seçkileri ile izleyicilerini bekleyecek olan festivalde Dünya Sineması, Ulusal Uzun, Kısa ve Belgesel filmlerin gösterimi yapılacak. Yine her yıl olduğu gibi Ulusal Uzun, Ulusal Kısa ve Ulusal Belgesel yarışmaları düzenlenecek. Yarışma başvuruları 02 Ocak 2017 tarihi itibariyle açılacak. Festivalin başvuru formlarına ve yönetmeliklere Ankara Uluslararası Film Festivali web sitesinden http://www.filmfestankara.org.tr ve festivalin sosyal medya hesaplarından ulaşılabiliyor. Başvurular 24 Şubat 2017 tarihine kadar site üzerinden gerçekleştirilebilecek.

28. Ankara Uluslararası Film Festivali yazısına devam et

Esra Sönmezer Yaslı Galada

Ekranların sevilen ismi Esra Sönmezer, Beşiktaş’ta yapılan hain terör saldırısını oynadığı son filminin galasında protesto etti. Oldu mu Şimdi? isimli sinema filminde despot, sert mizaçlı Azeri bir mafya liderini canlandıran Sönmezer, filmin galasına siyah giyinerek katıldı. Verdiği röportajlarda yapılan kalleş terör saldırısına dikkat çeken Esra Sönmezer, “Bu sefer sadece siyah giymeyi tercih ettim, içimiz kan ağlıyor ama bu vatan bizim ve bizim kalacak, bende yasımı siyah giyerek göstermek istedim.” dedi. Başarılı ve sevilen oyuncu Esra Sönmezer, sinema sanatçılarımızın bu hain saldırıya sessiz ve tepkisiz kalmadığını belirterek medya önünde olan kişiler olarak “Hainleri unutmayacak ve unutturmayacağız.” dedi.

Esra Sönmezer Yaslı Galada yazısına devam et

Uşak Kanatlı Denizatı Kısa Film Festivali’nin Ödülleri Sahiplerini Buldu

3. Uşak Kanatlı Denizatı Kısa Film Festivali’nin ödülleri sahiplerini buldu. Tamer Levent, Banu Bozdemir, Dilek Tunalı, Gökçe Pehlivanoğlu ve Ufuk Aksoy’un yer aldığı seçici kurul, belgesel dalında Yavuz Selim Taşçıoğlu’nun yönettiği Dağların Oğlu, deneysel dalında Volkan Güney Eker’in yönettiği Kemik, kurmaca dalında Süleyman Demirel’in yönettiği Asfalt, oyuncu dalında ise Salih Toprak’ın Hayatı Beş Geçe’deki rolüyle Göktay Tosun’u, Kanatlı Denizatı Ödülü’ne layık gördü.

Uşak Kanatlı Denizatı Kısa Film Festivali’nin Ödülleri Sahiplerini Buldu yazısına devam et

Tayfur Aydın’ın Yeni Filmi Siyah Karga Vizyona Giriyor

Tayfur Aydın’ın yazıp yönettiği, dünya prömiyerini 35. İstanbul Film Festivali’nde yaptıktan sonra Uluslararası Antalya Film Festivali ve Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’nde yarışan Siyah Karga, 23 Aralık’ta vizyona giriyor. İran rejimi tarafından ülkesine girmesi yasaklanan oyuncu Sara’nın, köklerine dönmek için verdiği zorlu mücadeleyi konu alan Siyah Karga’nın yapımcılığını MTA Film üstleniyor. Başrollerini Şebnem Hassanisoughi, Aziz Çapkurt ve Murat Toprak’ın paylaştığı filmin diğer oyuncuları arasında ise Sedat Culum, Aydın Orak, Mahmut Bilen, Memet Ünal, Ayhan Eren ve Tahsin Kaytar bulunuyor.

Star Wars Fanları Görenleri Şaşırttı

Gösterime girdiği ülkelerde büyük beğeni toplayan ve Türkiye’de de merakla beklenen Rogue One: Bir Star Wars Hikayesi’nin ilk gösterimi Yıldız Savaşları hayranlarının oluşturduğu 501. Lejyon Türkiye kostüm kulübünün katkıları ve yildizsavaslari.com hayran topluluğunun da katılımıyla önceki akşam Akasya Cinemaximum Sineması’nda gerçekleşti. Rogue One: Bir Star Wars Hikayesi filmi, Akasya Cinemaximum’da IMAX, 3D ve DBOX teknolojisiyle gösteriliyor.

Star Wars Fanları Görenleri Şaşırttı yazısına devam et

Örümcek Adam: Eve Dönüş

Jon Watts’ın yönettiği ve Tom Holland, Michael Keaton, Zendaya ile Jon Favreau’nun oynadığı Örümcek Adam: Eve Dönüş (Spider-Man: Homecoming), 07 Temmuz 2017’de Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Genç Peter Parker (Örümcek Adam), filmde yeni bulduğu kimliği ve ağ atma yeteneğiyle, süper kahraman olarak yaşamaya başlıyor. Peter, yeni akıl hocası Tony Stark’ın gözetimi altında, halası May ile yaşadığı eve döner. Peter, günlük hayat rutininde yaşamaya çalışır fakat kendini kanıtlamaya çalışan düşünceleri nedeniyle kafası karışıktır. Ta ki, hayatta önem ve değer verdiği her şey tehlike altına girene kadar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman: 1 / 2 / 3
  • IMDb

Örümcek Adam: Eve Dönüş yazısına devam et

Yılın Son Film Randevusu Yeniliklerle Başladı

Sinemaseverlerin bu yılki son randevusu, unutulmaz bir açılış gecesiyle başladı. TÜRSAK tarafından gerçekleştirilen 19. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali, Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’ndaki törenle sinemaseverlere merhaba dedi. Randevu İstanbul’un bu yılki birbirinden özel yeniliklerinin tanıtıldığı gecenin en duygu dolu anları ise usta oyuncu Perihan Savaş ve Türk sinemasının hafızası Prof. Sami Şekeroğlu’na Onur Ödülünin takdim edildiği anlar oldu.

Yılın Son Film Randevusu Yeniliklerle Başladı yazısına devam et

Songül Öden, Tolga Tekin ve Yönetmen Seren Yüce Fransız Sinema Seyircisiyle Buluştu

SRP İstanbul tarafından düzenlenen Paris’te Türk Sinemasıyla Randevu’nun açılış gecesi Champ Elysees üzerinde yer alan UCG Normandie Sineması’nda gerçekleştirildi. Gecede, iki Altın Portakal sahibi, duruşu ve oynadığı Bir Avuç Cennet, Kadının Adı Yok, Cazibe Hanım’ın Gündüz Düşleri gibi kadını konu alan sosyal içerikli filmlerle Türk Sineması’nın en özel ve güzel oyuncularından Hale Soygazi’ye ödülünü T. C. Paris Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa takdim etti.

Songül Öden, Tolga Tekin ve Yönetmen Seren Yüce Fransız Sinema Seyircisiyle Buluştu yazısına devam et

Meçhul Kızlar, Toplumsal Sorumluluklar

Sosyal gerçekçi Avrupa sinemasının önde gelen ustalarından Dardenne kardeşlerin onuncu ve şimdilik sonuncu uzun metrajları ‘Meçhul Kız / La Fille Inconnue’nün ana karakteri genç bir kadın doktor. Hocasının yokluğunda hasta baktığı mütevazi kliniğin kapısı çalınıyor akşamın bir geç vakti. Şiddetli bir kasılma geçirmiş hastalardan birine müdahale konusunda ateşli bir tartışmanın ortasındayken, yanında çalışan stajyer gencin kapıyı açmasına mani oluyor kibirli Jenny. ‘Acilse iki kez çalar, geç saatlere kadar çalışman hatalı teşhis yapmana neden olacaktır’ şeklinde profesyonel tavsiyesini eklemeyi unutmadan. Ertesi sabah polisler gelip muayenehanenin hemen yakınında genç bir kadının ölü bulunduğunu söylediklerinde, kamera kayıtlarından kapıyı çalan kişinin Afrikalı göçmen bir kız olduğunu anlıyoruz. Polisler soruşturmayı yürütmektedir ancak Jenny kapıyı açmadığı için büyük bir vicdan azabı içerisindedir. Bu suçluluk duygusu onu genç kızın kimliğini araştırmaya yöneltecektir.

‘Doktorlar acıları dindiren, hayat veren insanlardır. Sırlarımızı, dertlerimizi, sıkıntılarımızı açtığımız kişilerdir’ diyor Dardenne kardeşler. ‘Bu yüzden toplumsal sorumlulukları diğer mesleklere kıyasla çok daha fazladır’. Jenny astına üstünlük sağlamak için bir anlık kibriyle kendisinden yardım talep eden bir kişinin ölümüne sebep oluşunun pişmanlığı ile iç hesaplaşmaya girişmiştir. Parlak ceketi ve pembe eteğiyle kliniğe sığınmak isteyen henüz 18 yaşında bile olmayan küçücük kız Meuse nehrinin kıyısındaki beton setin üzerinde kafatası kırılmış bir halde ölü yatmaktadır. Üzerinde kimliğine dair hiçbir belge yoktur. Afrikalı kızın kimsesizler mezarlığında toprağa verilmesine razı değildir genç doktor. Onu hayatta tutamamıştır belki ama kimliğini ve ailesini ortaya çıkararak anısını yaşatmaya kararlıdır.

Kariyerleri boyunca orta ve alt sınıfların yaşam mücadelesi üzerine saygın örnekler vermiş olan Belçikalı kardeşlerin ‘tür’ sinemasıyla belki de en çok flört ettikleri çalışmaları ‘Meçhul Kız’. Öyle ya bir cinayet, çözülmesi gereken bir sır, polisler, gangsterler, hatta mütevazi bir araba takip sahnesi bile var bu filmde. Ancak bu bir Dardenne filmidir ve bu gizem yumağı polisiye bir gerilime değil, insani bir iç yolculuğa, bir vicdan ve sorumluluk muhasebesine doğru ilerler. Saul’un, oğlu yerine koyduğu körpe bedenin önce otopsiye daha sonra fırına gitmesine izin vermediği ve onun dinine uygun bir şekilde gömülmesi için verdiği çabayı anımsatır Jenny’nin mücadelesi. Meçhul kızın kimliğini ortaya çıkarmak için uğraş verir yalnızca. Cinayetin kendisiyle ilgilenmez, tek arzusu küçük kıza yeniden hayat verebilmektir. Bu uğurda kentin karanlıklarına dalar. Azınlıklara ve göçmenlere uygulanan eril şiddetle tanışır. Dardenne kardeşler bize Jenny’nin özel hayatı ve ailesi hakkında bilgi vermez. Afrikalı kızın kimliğinin izini sürerken biraz da suçluluk duygusuyla geceleri klinikte kalmaya başladığından ev yaşantısı da öykünün dışına itilmiştir. Böylece yakından tanıyamadığımız genç doktor biz seyirci nezdinde Afrikalı hemcinsi gibi şiddete maruz kalan bir meçhul kıza dönüşmekte gecikmez.

Jean-Pierre ve Luc kardeşler entrika yüklü bir hikâyeyi tür tuzağına düşmeden hayatın içinden gelişmelerle anlatmayı yeğliyor bir kez daha. Alamet-i farikaları el kamerası ve uzun planlar yine değişmez tercihleri (toplam 32 sekanstan oluşuyor film). Müzik kullanmıyorlar yine. Sadık görüntü yönetmenleri Alain Marcoen ustalığını konuşturuyor. İlk dönemlerinden itibaren filmlerinin değişmez parçası olmuş Jeremie Renner ve Olivier Gourmet gibi oyuncular kısa ama etkileyici kompozisyonlarda anlatıya zenginlik katarken, daha önce ‘İlk Güreşte Aşk / Les Combattants’ filminde dikkatimizi çekmiş Fransız sinemasının yükselen genç oyuncusu Adèle Haenel, Jenny performansıyla hafızamızda yer ediyor. Gücünü mütevaziliğinden alıyor ‘Meçhul Kız’. Irkçılık, görmezden gelinen göçmen sorunu, sosyal adaletsizlik ve eril şiddete karşı mücadelede toplumsal sorumluluklarımızı hatırlatıyor hepimize.

(22 Aralık 2016)

Ferhan Baran

[email protected]

Giovanni Scognamillo Belgesel Gösterimi ve Söyleşi

Koruncuklar İçin BAK 2. Liselerarası Kısa Film ve Senaryo Yarışması kapsamında, Ersin ve Annie Pertan’ın hazırladığı Giovanni Scognamillo’nun belgeseli gösteriliyor. Gösterim sonrası Annie Pertan ile söyleşi yapılacak.
Sinema tarihçisi, yazar Giovanni Scognamillo 25 Nisan 1929 tarihinde İstanbul’da doğdu. Elhamra Sineması’nın müdürü olan babası Leone Scognamillo sayesinde sinemayla tanıştı.1948 yılında, sinema yazıları yazmaya başladı. 1948-61 yıllarında başta İtalyan, Fransız, ABD, Norveç basını olmak üzere yabancı dergi ve gazetelerde birçok yazısı çıktı. 1961’de Akşam Gazetesi’nde sinema eleştirileri yazmaya başladı.

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu