Kategori arşivi: Haberler

Kanal-İ-zasyon Filminin Müzik Klibi Yayında

Başrollerini Okan Bayülgen, Hakan Yılmaz, Aslıhan Gürbüz, Ceren Şekerci, Rasim Öztekin, Hakkı Devrim ve Erol Günaydın’ın paylaştığı, yönetmenliğini Alper Mestçi’nin yaptığı Kanal-İ-zasyon filminin müzik klibi çeşitli müzik kanalları ve internet video sitelerinde yayınlanmaya başladı. Filmin en komik sahnelerinden bazılarını da içinde barındıran klip özellikle internet sitelerinde yoğun ilgi görüyor.
Sözlerini hip-hop sanatçısı “Kara Kalp”in yazdığı ve seslendirdiği klibin görüntü yönetmeni Muharrem Dokur. Filmle aynı adı taşıyan ve rap tarzındaki şarkı aynı zamanda filmin jenerik müziği.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Halit Refiğ’i Kaybettik

    Sinemamızın ünlü yönetmeni Halit Refiğ, tedavi gördüğü hastanede 11 Ekim 2009 Pazar günü 08:20’e hayatını kaybetti. Halit Refiğ’in Gurbet Kuşları, Haremde Dört Kadın, Bir Türke Gönül Verdim, Hanım gibi filmleri Türk sinemasının önde gelen filmleri olarak tanınıyor. 13 Ekim Salı günü saat 11:00’de, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Osman Hamdi Salonu’nda yapılacak töreni müteakip Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazı sonrasında Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Vefatı sinema dünyamızda büyük üzüntü yaratan merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

  • Basın Bülteni
  • Halit Refiğ fotoğrafları için tıklayınız.
  • Antalya’ya Gelen Ünlüler Açılış Kokteylinde Biraraya Geldiler

    46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali açılış kokteyli Dedeman Oteli bahçesinde yapıldı, sinemamızın altın yıllarının sanatçıları sinemaseverlerle hasret giderdi. Gecede göze çarpan ünlüler arasında Atilla Dorsay, Aytaç Arman, Berna Hun, Ediz Hun, Ekrem Bora, Eşref Kolçak, Eylem Şenkal, Fatma Karanfil, Gönül Yazar, Mustafa Akaydın, Nilüfer Aydan, Salih Güney, Selma Güneri, Süleyman Turan, Umut Sezgin, Ülkü Erakalın, Yetkin Dikinciler, Yüksel Arıcı vardı. Kokteyl sonrası Cam Piramit’te yapılan açılış töreninde sinemamızın 60’lı yıllarının sanatçıları sahneye çıkarak sevenlerini selâmladılar.

  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Antalya’ya Gelen Ünlüler Açılış Kokteylinde Biraraya Geldiler yazısına devam et
  • Filmekimi’ne Sinemaseverlerden Büyük İlgi: Filmekimi’nde Ek Seanslar

    İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından 17 – 25 Ekim tarihleri arasında düzenlenen ve 03 Ekim’de gişelerini açan Filmekimi sinemaseverlerden yoğun ilgi görüyor. Emek Sineması önünde hafta boyu devam eden uzun kuyruklar oluştu. Filmekimi’nin en çok ilgi gören filmleri Aşkım (Cheri), Kim Kiminle Nerede (Whatever Works) ve Dönüşüm (Don’t Look Back) için ek seanslar kondu.

  • Basın Bülteni
  • Filmekimi hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • İstanbul’da Kıyamet Kopacak: d@bbe 2

    “Türk Korku Filmi” konseptini dünya sinemasına kazandırmak amacıyla yola çıkan Hasan Karacadağ, d@bbe 2’de yerel unsurlar içeren d@bbe 2’de İstanbul’daki kıyamet sahnelerine özel önem verdi. Türk korku filmlerinde görmeye alışkın olmadığımız köprü parçalanması, yıkılması ve büyük yangınlar gibi görkemli felâket sahneleri filmde dikkat çekecek. d@bbe 2, Özen Film’in dağıtımıyla 25 Aralık 2009’da, yaklaşık 200 kopya olarak vizyona girecek.

    Kara Köpekler Havlarken, Fransa’da

    Mehmet Bahadır Er ve Maryna Gorbach’in çektiği Kara Köpekler Havlarken, 23 Ekim – 01 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek Avrupanın önde gelen film festivallerinden 31. Montpellier Uluslararası Film Festivali’nde Panorama bölümünde yarışacak. Mehmet Bahadır Er ve Maryna Gorbach’ın yönettiği Kara Köpekler Havlarken, uluslararası yolculuğunu başarı ile sürdürüyor. 15 Ekim’de 46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’ndeki ilk gösterimi oyuncuları ve yönetmenlerin de katılımı ile yapılacak olan film, iki varoş delikanlısı Selim ve Çaça’nın şehrin kanunsuzları arasından sıyrılma mücadelesini anlatıyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Paradoks Senaryo Atölyesi Başlıyor

    Metin Gönen’in hazırlayıp yürüttüğü Paradoks Senaryo Atölyesi, 19 Ekim 2009′da yeniden başlıyor. Atölye, öncelikle sinema dilini ve dramaturji tekniklerini öğrenerek fikirlerine dramatik bir yapı, düşüncelerine sinematografik bir anlatım kazandırmak isteyen herkese açık olarak düzenlenen 4 aylık zengin bir programdan oluşuyor. Atölye, sinema-TV, iletişim, edebiyat bölümü öğrencilerine, tüm senaryo ve drama yazarı adaylarına, dramaturji ve mizansen tekniklerini öğrenmek isteyen tüm sinemacılara yönelik eğitim programıyla Avrupa standartlarında temel sinema eğitimi olanağı sunuyor.

  • Basın Bülteni
  • Görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Paradoks Senaryo Atölyesi Başlıyor yazısına devam et
  • Vizörden Bakmak

    Bu bir haber verme değil, duymayan kaldı mı ki! Sonra Halit Refiğ gibi bir sinemacının arkasından ne yazılır. Yazmam gerekiyor, çünkü birilerine birşeyler söylemem lâzım ama, sözün bittiği yerler vardır, işte tam oradayım. Kendisi ile üç dört defa kısa da olsa görüşmelerim oldu, daha fazla karşılaşmadım. Sinemasının tutkunu birisi değilim ama benim için en iyi on filmimiz içine her zaman girmesi gerekecek bir Haremde Dört Kadın’ı yapmış olması yeterli. Sinemada film yönetmek bir iştir, bir şeydir ama Refiğ için sadece bir yönetmen demek yetmez. Askerliği sırasında el kamerası ile Kore’de kaydettiği görüntüleri görmedim, görmemede gerek yok zaten, sinema üzerine yazdıkları, büyük bir çoşku ile okuduğum UIusal Sinema Kavgası, zaman zaman didaktiğe kayan filmleri, yıllar sonra seyrettiğimde aynı heyecanı duyamadığım ama ilk seyretmemde bana çok şeyler katan bir Şehirdeki Yabancı… Yine -araya sıkışmış- bir yasak aşk öyküsü anlattığı Halit Ziya -ne yazık ki modernize edilmiş- uyarlaması olan Kırık Hayatlar’da yasak aşkın kahramanlarından birini -tamamlanamamış ilk filminden (Hatalı Yol) sonra tamamlanmış ilk filmi- Yasak Aşk filminin afişi önünde görüntülemesi… Televizyonumuzun (TRT), zaman zaman çok iyileride yapılsa da -bana göre- hâlâ aşılamamış dizisi, Halit Ziya’nın romanının gerçek uyarlaması Aşk-ı Memnu… Bir başka televizyon olayı Yorgun Savaşçı, bu kez Kemal Tahir’e bir saygı duruşu… Ne yazık ki Yasak Aşk’ı göremedim. Seviştiğimiz Günler olsun Gençlik Hülyaları olsun, o günlerde -sinema hakkında yeni yeni şeyler öğreniyorduk- beni (bizi) heyecanlandıran filmlerdi, hele Şafak Bekçileri, askerlerin filmde kahraman olduğu -günlük yaşanları ile anlatıldığı- ilk filmimizdi, o düzeyi ile de başkası da yapılmadı… Visconti’nin Rocco e i Suoi Fratelli’sinden izler taşıdığı ileri sürülse de tamamen yerli bir yapı ile sinemamızın köşe taşlarından birisi olan Gurbet Kuşları… Sinemamızda -bazı diğer örneklerinde olduğu gibi bir benzeri daha yapılmamış, tek başına bir film olan- Şehrazat… Oldukça didaktik ve iddialı Bir Türke Gönül Verdim’den hemen sonra sinemamızda örneği (ve başarılısı) çok az yapılmış bulunan müzikal türde Yaşamak Ne Güzel Şey ve yine didaktik ve iddialı Fatma Bacı, peşinden yeni bir yorumla üçüncü kez bir Adıvar uyarlaması Vurun Kahpeye… Bir dönem filmi çalışması İhtiras Fırtınası, günümüzden bir dram (Aşk-ı Memnu’dan yıllar sonra Müjde Ar ile) Teyzem, bir kişiliğin izini süren bir bitiş öyküsü Hanım, Kemal Tahir’e dönüş Karılar Koğuşu… ve “en bağımsız yaptığım filmim” dediği Köpekler Adası…

    ABD’de üniversitelerde yapılan kimi filmler The Intercessors (Wisconsin) ve In The Wilderness (Denison); yazılan sinema ve düşün kitapları. Refiğ, kimi yönetmenlerimiz gibi yazılarını edebiyat alanında değil, -senaryolarının yanında- düşünce alanında vererek, farklı bir konum edinmiş bir sinemacımız. Sinemayı sırf ticari filmler açısından yapmayan belgesellerde yapan Refiğ, aynı zamanda bir sinema eğitimcisdirde. İddialı filmlerinden Fatma Bacı, Memduh Ün tarafından Gülsüm Ana adı ile re-make yapılınca, nazire olarak Ün’ün Kırık Çanaklar’ını Yaşam Kavgası olarak re-make yapar. (Sinemamızda çok yapılan re-make’lerin ilginç örneklerindir, bu nazireleşme.)

    Sinemamızda son yıllarda -bunda giderek artan sinema okullarının da etkisi var- artmakta olan yayınların içinde, halen eksiklikler görülmektir. Yönetmenler ve oyuncular, hatta sinemanın diğer kollarında çalışan kişiler üzerine, hem toplayıcı hem analitik araştırmalar yapılmamaktadır. (“Hiç yapılmıyor” demiyorum, yeterli değil) Birkaç kitaba konu olan Refiğ üzerinede -henüz yeterli bir çalışma- yapılmamıştır. Refiğ’i tam değerlendirecek günlerdeyiz. Filmleri yeniden elden geçirilerek, üzerine konuşulmuş kitapların da bulunduğu düşünülürse üzerinde araştırma yapılacak, -diğer sırada bekleyenler birlikte- bir konumda bulunmaktadır.

    Sinema, vizörden görülen bir dünya üretimi ile başlar, bu üretimlerin kurguda biçimlendirilmesi ile oluşturulur. Çeşitli yönetmenlerin vizörden bakarken çekilmiş fotoğrafları vardır. Refiğ’den böyle fotoğrafları var. Vizörün oluşturduğu çerçeve, optik kaydırmalarla farklı şekillerde biçimlendirilebilir. Kamera da farklı şekilerde hareket kabiliyetine sahip, değişimleri olabilen bir aygıt. Gerek optik olarak, gerek diğer hareketleri ile kamera, vizörün görünüm alanını değişik alternatiflere taşır; fakat aslolan bu biçimsel çeşitlilik değil, bu değişiklikler içinde görüntülenen şeydir (içerik). Yönetmen elindeki çeşitli kabiliyetleri olan kamera ile asıl düşüncesi olan (varsa!) içeriği bir bütünlük içinde anlatabilirse sineması özellik kazanacaktır. Refiğ, bir kısım filmleri ile kamerasını daha çok içerik ağırlıklı, fakat teknik özellikleri ağırlıklı olarak öne çıkmadan, alçak gönüllü bir bütünlük içinde oluşturmuş bir yönetmendir. Gurbet Kuşları filmi, Malatya’dan gelen aile’nin Haydarpaşa istasyonunda, önlerinde açılan İstanbul’a nasıl hakim olacaklarını konuşurlarken açılır. “Köhne Bizans’tan kalma İstanbul bu misafirleri savurup dağıtır ve geriye atarken, yeni gelen bir başka aile aynı ümitlerle gelir. Tamamen farklı kişilerin oluşturduğu bu ailenin konuşmaları Refiğ, başlangıçtaki -şimdi geri dönen- ailenin konuşma seslerini aynen -aynı sesleri, konuşmaları- kullanarak verir. [>Sinemada çok fazla kullanılmayan bir yöntem. Refiğ kullanır kullanmasına ama fark edilmediğini de belirterek yakınır.]

    Refiğ’in yukarıda saymadığım başka filmleri de var; sinemada olsun, televizyonda (dizi) olsun, bunlardan söz etmeye gerek yok. Refiğ benim için saydığım filmleri ile çizgiyi bir üst kademeye geçerek aşmıştır zaten.

    Her ölüm erkendir deyişini Refiğ’e uygularsak, evet erken ama Refiğ yapabildiklerini yaptı, bizlerin yapması gereken çok işimiz var.

    (17 Ekim 2009)

    Orhan Ünser

    46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Başladı

    46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, bu sabah 10:00’da Atatürk Anıtına çelenk koyma töreniyle başladı. Sanatçılar ve jüri üyeleri Antalya’ya gelmeye başladı. Bugün AKM’de galası yapılacak olan Usta filminin yönetmeni Bahadır Karataş, oyuncularından Yetkin Dikinciler ve Cihat Tamer ile jüri üyesi Nurgül Yeşilçay ve eşi Cem Özer Antalya’ya geldi. Festivalde Abdullah Oğuz’un yönettiği ve Cem Özer’in rol aldığı Sıcak filmi de gösterilecek. Festival açılış töreni ise bu akşam Cam Piramit’te yapılıyor.

  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Başladı yazısına devam et
  • Karanlıktakiler, Sinemalife’a Kapak Oldu

    sinemalife.com’un, Ekim sayısı yine zengin bir içerikle okur karşısında. Çağan Irmak’ın Karanlıktakiler filmini kapağına taşıyan dergi yönetmenin sinematografisini de inceliyor. Sinemalife’da ayrıca önümüzdeki ay gösterime girecek olan Mezuniyet filminin genç yönetmeni Doğa Can Anafarta ile keyifli bir söyleşi de yer alıyor. Derginin Ekim sayısında, vizyondakiler, sinema haberleri, pek yakında gösterilecek filmler hakkında bilgiler var. Yeni çıkan DVD tanıtımlarının da yer aldığı dergi www.sinemalife.com bir tık uzağınızda.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğrafına haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Karanlıktakiler, Sinemalife’a Kapak Oldu yazısına devam et
  • Son Mevsim: Şavaklar, 6. Batman Hasankeyf Kültür Sanat Festivali’nde

    Mezopotamya Sinema Kollektifi’nden Kazım Öz’ün ikinci uzun metraj belgeseli Son Mevsim: Şavaklar, Avrupa’nın çeşitli festivallerini dolaştıktan sonra özel bir gösterim ile 6. Batman Hasankeyf Kültür Sanat Festivali’nde ve bu kez Batmanlılar ile buluşuyor. Son Mevsim: Şavaklar tamamlandığı Nisan ayından itibaren başta Avrupa’nın önemli sinema merkezleri olmak üzere pek çok dünya festivalinden davet aldı. Son Mevsim: Şavaklar, uluslararası festival yolculuğuna Ekim ayında DocLisboa ve Cinemed Montpellier ile Kasım ayında Mannheim ve Heidelberg Film Festivalleri’nde yarışarak devam edecek.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Mehtap TV Perdeler Programı’nda Bu Hafta Eleştirmen Burçin Yalçın Var

    Gösteri sanatlarının buluşma adresi Mehtap TV Perdeler Programı yine renkli bir gündemle ekrana geliyor. Cem Güler’in hazırladığı Perdeler Programı’nın bu haftaki konuğu SİYAD (Sinema Yazarları Derneği) üyelerinden eleştirmen – yazar, Burçin Yalçın. Yalçın’la yeni dönemde vizyona giren Türk filmlerinin yanı sıra Türk ve Dünya festivalleri üzerine yapılan keyifli söyleşi ekrana gelecek. Gösterimler bölümünün ilk filmi 2009 yılının En İyi Yabancı Dilde Oscar Ödülü alan yapımı Son Veda. İkinci film ise bu hafta vizyona giren ve birçok festivalde ödül alan bir Türk yapımı, Uzak İhtimal. Perdeler, Cumartesi günü 12:30’da Mehtap TV’de.

    Neşeli Hayat’ın Afişi Seçiliyor: Senin Noel Baban Hangisi?

    Yılmaz Erdoğan’ın 4 yıl aradan sonra yazdığı, yönettiği ve başrolünü üstlendiği, Neşeli Hayat’ın afişine seyirci karar verecek. Filmin www.neselihayat.com adresindeki sitesinde yer alan afişlerden biri seyircinin oylarıyla filmin resmi afişi olarak seçilecek. Oy kullananlar, siteye bıraktıkları mail adresleri ile de hem bu oylamanın sonucundan ve filme dair özel haberlerden haberdar olacaklar hem de içlerinden 10 kişi filmin galasına katılma hakkı kazanacak. Talihli seyirciler filmin galasına katılıp, Neşeli Hayat’ı vizyona girmeden birkaç gün önce üstelik oyuncularla birlikte izleyecek ve onlarla tanışma fırsatı elde edecekler. BKM Film yapımı Neşeli Hayat, 27 Kasım 2009 tarihinde seyirciyle buluşacak.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • İsmail Necmi, Haife Film Festivali’nde Yarışacak

    İsmail Necmi, ilk uzun metrajlı filmi Bunu Gerçekten Yapmalı mıyım? / Should I Really Do It? ile Haifa Uluslararası Film Festivali’nde Fipresci ‘Yeni Yönetmenler / Yeni Ufuklar’ Uluslararası Yarışma’da yer alıyor. Contemporary İstanbul’un sponsorluğunda gerçekleştirilen film, bu sene 25. kez düzenlenecek olan ve İsrail’in en eski ve en onemli film festivali olarak kabûl edilen Haifa Uluslararası Film Festivali’nde ayrıca İsrail prömiyerini de yapacak.

  • Basın Bülteni
  • Festival Web Sitesi
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Günahtan Korkuyor

    Çekimleri Safranbolu’da tamamlanan Konak isimli gençlik-gerilim tarzı sinema filmi 30 Ekim tarihinde izleyicisi ile buluşuyor.
    7 gencin 7 günahına 7 cezanın anlatıldığı film senaryosu kadar, yapılan makyajlarla da hayli konuşulacak gibi görünüyor. Makyör Hüseyin Üküm, işindeki 20 yıllık tecrübesini filmdeki makyajları ile beyaz perdeye taşıdı.
    Senaryo ve makyajlardan çok etkilendiğini söyleyen filmin başarılı oyuncusu Sevil Uyar, film boyunca iç hesaplaşma yaşadığını söyledi. Filmin senaryosu, “bedelini ödeyebileceksen, günah işleyebilirsin” fikri ile yola çıkılarak yazıldı.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.