“Suç”, ‘birine sahip olmak için bir başkasının ölümünü sağlamak’ gibi karanlık insan oyunlarından birini günümüz New York fonu önünde oynayan, ortalama bir film: 43 yaşındaki Emmanuelle Beart ile 67 yaşındaki Harvey Keitel’ın sevişme sahneleri filmin (2006 yapımı) en ilginci!
“Sokak Dansı”, kendilerini beden diliyle ifade eden ve sokaklarda dans ortaklığı yaparak öfkelerini boşaltan genç dansçıların sunduğu estetik ziyafet: Canlı bir gösteri izlemişçesine tatmin olarak çıkacaksınız!
“Ölümün Sesi”, bilinen bir hikâyeyi ortalamanın üzerinde bir gözü olan yönetmen sayesinde sıkıntı vermeden izlettiriyor: Mekânların dokusunu, açıları ve renkleri çok sevdim.
“Mevlana Celaleddin-i Rumi: Aşkın Dansı”, bir dramatik belgesel olarak ancak bu kadar kötü çekilebilirdi: Düzeyi ilk mektep ama inanın o çağdaki çocuklar da izlemez!
“Lütfen Başa Sarın”, enteresan buluşlarıyla güldürüde taze bir alan açıyor ve keyif veriyor: Yani, her film ‘isveçlenebilir’ (ne demek olduğunu öğrenmek için lütfen filme gidin)!
“Kesişen Yollar”, etkili oyuncu başarımlarının öne çıktığı, “ben olsam ne yapardım?” sorusunu sordurtan, vicdan azabı, pişmanlık, acıma ve affetme üzerine ilgiyi hak eden bir çalışma: ‘İnsan olma’, üzerimize yüklenmiş gerçekten de çok zor bir sınav!
“Karanlığın Gölgesinde”yi izlerken, çıldırmış uygarlığımızın (!) ortasında, hayal ile gerçek, mizah ile dram arasında huzur arayan adam, zihnimizi öyle açtı ve öyle ayna tuttu ki günümüze… Mutlaka gidin, dâhil olacaksınız.
“Çaylak Profesyonel”, 1970’lerin ortasında ve ‘disco’ parçalarının döneminde, çılgın mı çılgın bir basketbol liginin son yılına gidip doyasıya eğlenmek istiyorsanız eğer, tam size göre: Will Ferrell yine deli dolu, yine harika!
(24 Nisan 2008)
Ali Ulvi Uyanık