“Anestezi”nin özünde, dehşete düşüren bir bilimsel gerçeği çıkış olarak kullanıp entrika içeren bir gerilim içerse de, anne – oğul arasında oluşan ve benzeri olmayan sevgi – fedakârlık ilişkisi var: İstemezsiniz değil mi, ameliyat masasında hiç hareket edemeden ve ağzınızı dahi açamadan, operasyonun tüm ayrıntılarını, örneğin göğüs kafesinizin kesilmesini aynen hissetmeyi!
“Banka İşi”, zevk veren entrikalar ile çevrelenmiş banka soygununu, öncesi ve sonrası ile öyle usta işi bir kıvamda sunuyor ki: Heyecan verici bir seks kaçamağının zincirleme olaylara yol açarak bir dizi hayatı nasıl değiştirdiğine inanamıyorsunuz ama gerçek işte!
“Juno”, günümüz sinemasının en özgün genç kız karakterlerinden birini yaratırken, 16 yaşında hamile kalmanın belirsizlikleriyle mücadelede “şefkat” sözcüğünün anlamını yeniden düşündürtüyor: Zeki bir senaryo kuşkusuz, ancak “pembe”lik dozu biraz fazla kaçmış!
“Paranoid Park”, amatör patencinin boğucu hikâyesini izleyeni boğarak anlatıyor: İlla görecekseniz telef olmaya da hazır olun!
“Uçurtma Avcısı”, hepimizin hayatında ödememiz gereken bir kefaret olduğuna dair ‘iç sorgulama’ yapmamızı sağlayan, insan özgürlüğünün değerine dair, hüzünlü, hem de çok hüzünlü bir film: Unutmayın, vicdanları kanayanlar için hiçbir zaman geç değildir, haksızlıkları telafi etmenin bir yolu daima bulunur!
(19 Mart 2008)
Ali Ulvi Uyanık
aliuyanik@superonline.com