11 Ocak 2008 Haftası

“4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün”, komünist rejimin ‘her anlamda’ soğuk, gri, tedirgin edici yüzünü gösterdiği son dönemde, genç bir kadın / üniversite öğrencisi olmanın ve bir de arkadaşı için fedakârlıkta bulunmanın en gerçek haliyle nabzını tutarken, bazı anlarda nefesiniz kesiliyor: Gerçek zamanlı sahnelerde, oyunculuğun en yalın – çıplak hali şaşırtıcı!

“Bana Söz Ver”, Kusturica’nın eğlenceli, çılgın, ‘saçma!’, iğrençlikle estetiği aynı sahnede barındıran filmlerinin son halkası; ona çok bayılanlar için ideal tabii: Sinemanın en uzun soluklu ve ‘geniş’ öpüşmeleri bu filmde!

“Benim Aşk Pastam”, insanın sonsuz sevgi ve aşk arayışının bu durağında, çerçevenin en sağında ya da en solunda yer alan karakterlerin yanlarındaki o ‘büyük boşluğu’ doldurma arayışları, ılık bir öyküleme biçimiyle yüreğinizi kıpır kıpır yapıyor: “Aşk Zamanı”nı anlatmış bir Uzakdoğu feylesofunun bakışıyla, Amerika’da bile düş kırıklıkları, acılar, yalnızlıklar aşılabilir, buna inanın! Not: Albümü de en az film kadar değerli.

(08 Ocak 2008)

Ali Ulvi Uyanık

[email protected]