İnsanı hep toplumsal bir varlık olarak tanımlarız. Ailede, kentte, işte sürekli bir aradayız, bu birliktelik hepimizin yaşamı belirliyor. En yalnız olan bile bir şekilde insan içinde, onu da yapamayana “Robinson Cruose” diyoruz.
Maryam Moghaddam, Behtash Sanaeeha’nın senaryosunu da yazarak çektikleri Benim Güzel Pastam (My Favorite Cake), alın ve sakin anlatımıyla öne çıkıyor. Karakterleri canlandıran Lili Farhadpour, Esmaeel Mehrabi, Mohammad Heidari hiç sırıtmıyor ve yaşayan insanlar olarak, sanki bir pencerenin önünden geçenleri izliyormuşçasına başarılılar.
Uzun yalnızlıkların ardından yakalanan birliktelikler, yepyeni bir hayat için ışık saçar ve bu, ne yaşla ne de işle sınırlandırılabilir. Kocası öldükten ve kızı Avrupa’ya gittiğinden beri yalnız yaşayan 70 yaşındaki Mahin, eskisi kadar sık olmasa da kendisi gibi yalnız arkadaşlarıyla buluşur; tam bir ergen muhabbetidir aralarında yaşanan.
Herkesin sorunu kendine…
Arkadaşlarıyla sağlıktan yalnızlığa hemen her şeyi konuşurlar, ama neredeyse hepsi çözümsüzdür. Yaşam kendi içerisinde sürdüğü için, kimin neyi nasıl, niye ve ne zaman öne çıkaracağı bilinmez. Mahin, torunları için battaniye örmüştür, ama kızı telefonla iletişim kurduğu kızı, onu bırakın görmeyi dinleyemez bile. Yalnızlıktan gece uyuyamaz bile doğru düzgün. Gündüzleri gidebileceği pek bir yer yoktur, diz ağrıları ve şişmanlığı nedeniyle merdiven de çıkamadığı için emekliler kahvesindedir sürekli.
Sonbahar ilişkisi…
Hayatın bir baharı, yazı vardır, ama sonbahar gelmişse her şey dile düşer ya da öyle sanılır. Arkadaşları arasındaki konuşma aklını çeler bir gün. Doğrudur, yalnızlık zordur, ama bir erkeğin kahrını çekmek daha da zor değil midir? Gözünü karartır ve ilk adımı atar.
Yapabileceği şey, teklif etmektir ve yaşı yaşına uygun asker emeklisi taksi sürücüsü Feramuz’a, kendisini eve götürmesi bahanesiyle yanaşır. Taksi şoförü de yalnızlığın doruklarında biridir ve her şey yerli yerindedir. Yine de devletin kanunlarla yaşattığı belli baskılar vardır (parkta saçının üç beş teli göründüğü için ahlak polisince gözaltına alınan genç kızları sahiplendiğini görürüz), onları aşmak da pek kolay değildir. Film aslında sadece bir gecenin öyküsü, önü ve arkasıyla bir yaşamın tabii… Keyifli geçen bir gecenin sabahında Mahin, yeni arkadaşına pasta bile yapar.
Filmi izlerken Mahza Amini’den, idam edilen gençlere kadar her şey geçiyor aklınızdan, ama neşeli ve alabildiğine sıcak film, içinden çıkmanıza izin vermiyor. Bir yandan toplumsal yaşamı(n zorluklarını) bir yandan da yalnızlığın vazgeçilmez ağırlığını düşünüyorsunuz. Güzel film, kendinizi göreceksiniz, gençseniz çevrenizdeki yaşlıları…
20 Eylül’den başlayarak gösterimde…
(17 Eylül 2024)
Korkut Akın
korkutakin@gmail.com