Muammer Özer’in Bir Avuç Cennet filminin açılışında, Anadolu’dan İstanbul’a göç eden aileyi taşıyan traktörün şoförü idi Hüseyin Zan. Yıllarca kötü adamın yardakçısı olarak esas oğlandan dayak yiyen Zan’ı, uzun bir zamandan sonra traktör şoförü olarak görmek, ilginç bir izlenimdi.
Sinemamızın kötü adamlığı dizi rol haline dönüştüren, Ahmet Tarık Tekçe’den başlayarak Öztürk Serengil, Erol Taş, Kenan Pars, Turgut Özatay, Bilal İnci ve diğerleri yanında, filmin kahramanına, sevgilisine, ailesine, iyi tarafta olanlara her türlü fenalığı yapan grup içinde yer alırdı, genellikle Zan. Farklı roller oynadığı da oldu, hatta Çetin İnanç’ın Bombala Oski Bombala * (1972) filminde başrol oynadı. Sinemamız bunu zaman zaman yapmıştır, yıllar boyu figürasyon üstü yan rollerde oynayan kimi oyuncuları (Salih Tozan, Sami Hazises, Nusret Özkaya, Suzan Avcı, Ayşen Gruda, Özcan Özgür…) sırası gelmiş başrolde oynatmıştır.
Hüseyin Zan, Yeşilçam’ın üretimi filmlerin vazgeçilmez oyuncularındandı ve o devirde afişlerde, jeneriklerde adı küçük harflerle yazılan kimi kaderdaşları gibi 80’lerin başında başlayan çözülüm ile piyasadan çekildiler, televizyonlara kayan oldu ama kimileri İstanbul’u da terk ederek kendilerine yeni yaşamlar kurdular. 1960’da İçimizden Biri (Türker İnanoğlu) ile sinemaya giren Zan, Yeşilçam’ın kendisine giydirdiği rollerde, kavgacılıkla yıllarca perdede yerini aldı, sonraları, arada değindiğimiz gibi farklı rollerde oynamasına rağmen, yıllarca yaptığı işi -kavgacılığı- sinemaya yeni girecek olanlara öğretmeye çalıştı ama filmlerde giderek değişiyordu, rollerde. Şimdiki nesil seyirci, eğer eski filmlere ilgi duyar, televizyonda veya sair yollarla izleme olanağına kavuşursa, filmlerden birinde mutlaka Hüseyin Zan’a rastlayacaktır, tanıyamayabilir de ancak o filmlerinde kabûl gördüğü bir dönem vardı, o rollerinde.
İyi veya kötü karakterde rol alan ve bu özellikleri -genellikle- her görüldüğünde doğru değerlendirilen rollerinin benimsendiği oyuncular vardı. O filmlerden kimisi kalıcı idiler, kitaplara girdiler sinemamızın anıldığı günlerde -kopyasına ulaşılıyorsa- hâlâ gösteriliyorlar. Kimileri ise -seyredilip geçilenler- hiç beklemediğimiz zamanlarda karşımıza çıkıyorlar. İşte bunların herbirinde Hüseyin Zan’a şu veya bu rolde rastlamak olası.
Yıllardır sinemadan uzaklaşmış olsa da hâlâ Yeşilçam’ın bir parçası olarak kalan Hüseyin Zan’ın kaybı, şimdilerde kapatılmış kapılarına demir kepenkler konulmuş Emek Sineması ile bir döneme, bir sinema anlayışına ad veren Yeşilçam çınarından bir yaprağın daha düşüşüdür, acaba kimlerin umurunda… ama o kadar yitiğe rağmen yine kalan, şu veya bu nedenle izlenebilen kimi filmler hep olacak, o zaman adı bilinmese de, görüntüsü tanınmasa da Hüseyin Zan (ve daha bir çokları) hep yaşayacaklar …
Sinema yönetmenleri ile ilgili bir derleme yapmaya çalışıyorum ama sadece uzun metraj ve kurmaca filmlerde. Yoksa sinemada kısa film ve belgesel film alanlarına girmek istemiyorum ve de televizyon filmleri alanına, şimdi burada bir an durmak istiyorum. Evet, Hüseyin Zan’ın yönetmenliği de var. Sinemada prodüksiyon işlerindeki çalışmaları dışında 1997 yılında bir televizyon filmi yönetmiş: Sevimli Dostlar. Çetin Büyükarkın’ın senaryosunu yazdığı, Yunus Bülbül, Yılmaz Köksal, Sezer Güvenirgil, Yusuf Sezgin, Şehnaz Dilan, Kâzım Kartal, Hüseyin Zan, Kartal Tibet ve Enis Fosforoğlu’nun oynadığı film ile televizyon filmi alanında da olsa, görsel gösteri sanatları alanında yönetmenlik yapmıştır, bir özelliği daha…
* Bombala Oski Bombala’daki Oski, Hüseyin Zan’ın lâkabı idi.
(07 Mayıs 2011)
Orhan Ünser