Late Night With the Devil: Şeytanla Bir Gece

Cameron Cairnes ile Colin Cairnes’in yönettiği ve David Dastmalchian, Laura Gordon, Ian Bliss ile Fayssal Bazzi’nin oynadığı Late Night With the Devil: Şeytanla Bir Gece (Late Night With the Devil), 31 Mayıs 2024’de TME Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Johnny Carson’ın rakibi Jack Delroy, uykusuzluk çekenlerin güvendiği bir arkadaş olan Gece Baykuşları adlı ortak talk show’a ev sahipliği yapmaktadır. Show’un reytingleri Jack’in karısının ölümünden sonra düşer. Talihini tersine çevirmek isteyen Jack, 31 Ekim 1977’de benzersiz bir Cadılar Bayramı özel etkinliği planlar ama kötülüğü Amerika’nın oturma odalarına kadar salmak üzere olduğundan haberi yoktur.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

Late Night With the Devil: Şeytanla Bir Gece yazısına devam et

Bakkal Amca: Mahmut Tuncer

Bilal Kalyoncu’nun yönettiği ve Mahmut Tuncer, Necmi Yapıcı, Mehmet Ali Erbil ile Buse Sinem İren’in oynadığı Bakkal Amca: Mahmut Tuncer, 03 Mayıs 2024’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla 2506 Sinema TV tarafından vizyona çıkarıldı.
Kayınçosu Kuntiz ile hangi projeye el atsa batıran yönetmen Tevfik Gürol’un işleri bir türlü yolunda gitmemektedir. Yapımcı Taner Dişli’nin biyografi filmlerinden çok para kazandığını görünce Mahmut Tuncer’e bir biyografi filmi çekmeye karar verir. Bu film sayesinde tefecilere olan tüm borcunu ödemeyi uman Tevfik’in tek sorunu Mahmut Tuncer’in yaşayan fakat ismi unutulan bir türkücü olmasıdır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Bakkal Amca: Mahmut Tuncer yazısına devam et

Öyle Dostlarız ki Kelimesiz Anlaşırız: Robot Düşleri

Pablo Berger’in yönettiği ve Ivan Labanda, Albert Trifol Segarra, Rafa Calva ile Jose Garcia Tos’un seslendirdiği animasyon film Robot Düşleri (Robot Dreams). Yeni bir film olmasına karşın “İkiz Kuleler”i görünce içim bir hoş oldu. İki kez gördük hem de, uçak saldırıları sonucu yıkılan o kuleleri. Besbelli yapımcı ve/veya yönetmenin saygı duyulması amacıyla yer verdiği bir şeydi.

Animasyonların en büyük özelliği yalın ve sakin olmasıdır; ağırlıklı çocuklar izlesin diye yapıldıklarından hiçbir soru işareti, kaygı ve/veya bilinmezlik bırakılmaz. Anlatılan ortadadır, yoruma pek açık değildir, ne görüyseniz beyazperdede onu anlatır.

Robot Düşleri de günümüz çocuklarının en çok ilgi duyduğu robotlarla iç içe bir öykü anlatıyor; tabii, yalnızlıkla bağlantılı olarak… Günümüzün en büyük sorunlarından biri samimi olamamak, arkadaşlık kuramamak (bunda pandemi kadar sosyal, siyasal ve kültürel yapı da belirleyici) ise buna karşı bir şeyler yapmalı. İnsan, eğer sosyal bir varlıksa, iletişimi de aynı oranda yüksek olmalıdır.

Filmin kahramanı bir Dog (köpek). Yalnızlıktan sıkılınca kendisine bir robot arkadaş alır (kuryeyle gelen paketteki robotu kendi monte eder). Artık ondan mutlusu yoktur. Her yere birlikte giderler, çocuklar gibi şen ve arada yaramazlık yapacak kadar da sıkı arkadaştırlar.

Bir kumsalda uyuyakalınca, mevsim geçer ve plaj kapanır. Arkadaşlık burada kendisini gösterecektir. Dog, hapse girmeyi bile göze alır. Hem Dog’un hem de Robot’un ayrı kaldıkları süre boyunca düşlerini izleriz. Nasıl da güçlü bir arkadaşlık kurmuşlardır; biz de neden öyle olmayalım.

Yazısız karikatürler vardır, bilirsiniz, çok şey anlatır. Yaşamın her anına her alanına seslenir onlar.

Robot Düşleri de, arkadaşlığın, vefanın, dayanışmanın New York’tan yazılan mektubu. Robot Düşleri’nin 2024 Oscar adayı olduğunu da belirtelim.

19 Nisan’da başlayarak gösterimde…

(15 Nisan 2024)

Korkut Akın

[email protected]

İKSV Festivallerinde Çizgi Dışı Bir Müzisyen: Dimitris Skyllas

İstanbul Film Festivali’nin sinemaseverler ve müzik tutkunları için paha biçilmez nitelikteki özel bölümlerinden ‘Musikişinas’ 43. yaşında festivalde tekrar yerini alıyor. Talking Heads’in Hollywood Pentages tiyatrosundaki efsanevi gösterisini Jonathan Demme imzalı ‘Stop Making Sense’, ünlü Japon besteci üzerine Neo Sara imzalı ‘Ryuichi Sakamoto / Opus’, 18. yüzyıl İtalya’sında manastırda pop müziği icat eden bir grup genç kadın müzisyenin hikâyesini anlatan Margherita Vicario filmi ‘Gloria!‘, Fransız yönetmen Anne Fontaine imzasını taşıyan yirminci yüzyıl Paris’inin altın çağında Maurice Ravel ve unutulmaz eseri üzerine odaklanan ‘Boléro’ bu bölümün ilham verici yapıtları olarak izlenmeyi sürdürüyor.

Dünya prömiyerini geçtiğimiz Kasım ayında Selanik Film Festivali’nde yapmış olan Dimitris Zivopoulos imzalı seçkinin sürpriz filmi ‘Dimitris Skyllas: Afterpop’* ise Yunanlı çağdaş besteci Skyllas’ı henüz tanımamış ülkemiz müzik insanları için kaçırılmaz bir keşif olacağa benzer. 35 yaşındaki müzik adamının yaratıcılık sürecine bakış atan film 21. yüzyılda genç bir bestecinin Pelion dağının pastoral yamaçlarından ‘Barbican Centre’ın devasa sahnesine uzanan serüvenini izliyor. Bir yandan ritüellere bağlı bir müzisyen, bir yandan partilerin aranan yüzü, zamanımızın klasik müziği diye bir şey var mı sorusunu sorarken, film konuya taze ve kişisel bir bakış açısı getiriyor. Kronolojik ilerleyen film, Dimitris Skyllas’ı BBC Senfoni Orkestrası tarafından sipariş edilen senfonik yapıt ‘Kyrie Eleison’un yazımından icrasına tüm süreç boyunca mercek altına alıyor. Yapıtın iskeletinin nasıl adım adım inşa edildiğini, sadece bir kalem ve kâğıtla çıkan ilk notadan besteci, orkestra şefi ve 90 müzisyenin bir araya geldiği provaya nasıl ulaşıldığına tanıklık ediyoruz.

İKSV izleyicisinin Skyllas ile randevusu 43. İstanbul Film Festivali ile sınırlı kalmıyor. Bestecinin sipariş üzerine yazmakta olduğu son yapıtı ‘Son İlahi / The Last Anthem’in 52. İstanbul Müzik Festivali’nde ilk kez izleyici karşısına çıkması bekleniyor. ‘Kökler’** teması adı altında bu topraklarda geçmişten günümüze yaşamış farklı halkların, dillerin, dinlerin kültürel zenginliğine odaklanan projenin ilk bölümünde seslendirilecek olan eser Türkiye ve Yunanistan toplumlarını derinden etkileyen mübadeleyi 100. yılında anmayı amaçlıyor. Skyllas ‘Son İlahi’yi ‘mübadillere adanmış çağdaş bir ağıt; şefkatin ve kültürel kardeşliğin müzikal bir sembolü ama en önemlisi, kayıplar ve acılar karşısında coğrafi ve etnik kökenlerden bağımsız, hepimizin aynı olduğunun anımsatıcısı’ olarak tanımlıyor. SATB koro, trombon, akordeon, perküsyon ve org için yazılmış eserin dünya prömiyerini kurucu şefi Burak Onur Erdem yönetimindeki Rezonans Korosu ile Maria Deli, Tolga Akkaya, Maria Deli, Müşfik Galip Uzun ve Lena Şenol’dan oluşan bir ekip hazırlıyor.

* ‘Dimitris Skyllas: Afterpop’ 23 Nisan Salı 21:30 (film ekibinin katımıyla) ve 24 Nisan Çarşamba 13:30 seanslarında Nişantaşı City’s Cinewam Sineması 3 no’lu salonda gösteriliyor

** ‘Kökler’ projesinin dünya prömiyeri 11 Haziran Salı 21:30’da Deniz Müzesi’nde gerçekleşecektir.

(15 Nisan 2024)

Ferhan Baran

[email protected]