Tohum

2,5 milyon yıl avcı toplayıcılıkla geçinen insanoğlu neden tarım yapmaya başladı? İlk çiftçiler kimlerdi? Avrupalı çiftçilerin DNA’sı Anadolulu çiftçiler ile neden aynıdır? Göbeklitepe’yi 10.000 yıl önce inşa eden insanlar yerleşik düzende mi yaşıyorlardı? Yönetmenliğini Sevinç Baloğlu’nun üstlendiği 75 dakikalık Tohum adlı belgesel film, bu gün dünyanın yaşadığı ekonomik sistemi yaratan buğday ve arpanın, Anadolu topraklarından başlayıp, Avrupa’ya uzanan yolculuğunun hikâyesini anlatıyor. Arkeolojik kazıları adım adım izleyen bu yolculuk, karadan ve denizden 12.000 yıllık bir serüvenin bilinmeyenlerini perdeye taşıyor.

Tohum yazısına devam et

Korkut Akın Yazıyor: Askerlikte Ne Kural Vardır Ne İnsanlık: Teftiş

…ama bu film, asıl anne oğul arasındaki kabul görme öyküsüdür. Ellis’in (Jeremy Pope), eşcinsel olduğu için dini inancına göre günahkâr saydığı oğlunu reddeden zalim annesine kendisini kabûl ettirmek için yaşadıklarını izliyoruz. Biyografik film zordur, sizin için iyi olan bir başkası için kötü olabilir; otobiyografik film daha da zordur, kişisel zaafları anlatmak insanın işine pek gelmez. O zaman her erkek askerdir aslında! Bizim … Devamı… »

Illumination Sunar, Ördeklerin Göçü Filminin Teaser Afişi ve Türkçe Alt Yazılı Birinci Fragmanı Yayınlandı

Bu yılbaşı döneminde Minyonlar, Çılgın Hırsız, Şarkını Söyle ve Evcil Hayvanların Gizli Yaşamı gibi gişe rekortmeni filmlerin yaratıcısı Illumination, yeni orijinal animasyon komedi filmi Ördeklerin Göçü’nde izleyicileri komik, tüylü bir aile tatiliyle bilinmeyenin heyecanına davet ediyor. Filmin altyazılı fragmanı ve teaser afişi internet ortamında yayına verildi. Yeşilbaş ailesi nin babası Mack, ailesini güvende tutmak için New England Göleti üzerinde sonsuza dek kanat çırpmaktan memnundur. Göçmen bir ördek ailesinin uzak diyarların heyecanlı hikâyeleriyle göletlerine inmesinden sonra anne Pam, Mack’i New York üzerinden tropikal Jamaika’ya gidecekleri bir aile yolculuğuna çıkmaya ikna eder.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Mucize Uğur Böceği ile Kara Kedi Filminden Yeni Görüntüler Yayınlandı

Son on yılın en büyük animasyon dizilerinden biri olan Mucize Uğur Böceği ile Kara Kedi (Ladybug & Cat Noir: Awakening) uzun metraj uyarlaması ile bu yaz seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor. Anime severlerin heyecanla beklediği filmin posteri yayınlanırken, filme ait yeni görüntüler paylaşıldı. Bilgisayar animasyonlu müzikal süper kahraman hikâyesi 25 Ağustos 2023 tarihinde vizyonda olacak.

Hep Sinema Festivali

Pek çok filmi dünyayla birlikte vizyona getiren Paribu Cineverse, Temmuz ayından itibaren sinemaseverleri #hepsinema Film Festivali’yle buluşturuyor. Eylül ayı sonuna kadar devam edecek film festivali kapsamında tekrar izlemek istenilen yerli ve yabancı filmler indirimli fiyatlarla yeniden gösterime girecek. İndirimli fiyatlar ve avantajlı kampanyalarla bir araya gelecek sinemaseverler, aynı zamanda fuaye alanındaki çeşitli özgün aktivitelere de katılacak.

Hep Sinema Festivali yazısına devam et

Exorcist: İnançlı

David Gordon Green’in yönettiği ve Ellen Burstyn, Jennifer Nettles, Leslie Odom Jr. ile Ann Dowd’ın oynadığı Exorcist: İnançlı (The Exorcist: Believer), 06 Ekim 2023’de UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Victor Fielding, 12 yıl önce hamile karısının Haiti’deki bir depremde ölümünden sonra kızı Angela’yı tek başına yetiştirmiştir. Ama Angela ve arkadaşı Katherine, ormanda kaybolup üç gün sonra başlarına gelen olayları hiç hatırlamayarak geri geldiklerinde bir dizi olay ortaya çıkarak Victor’u şeytanın en kötü haliyle yüzleşmeye zorlar. Victor, ümitsizlik ve dehşet içinde benzer bir olaya tanık olmuş, yaşamakta olan tek kişi, Chris MacNeil’ı arar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb

Exorcist: İnançlı yazısına devam et

Antalya Film Forum ve Netflix İş Birliği Güçlenerek Devam Ediyor

60. Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında 08 – 10 Ekim 2023 tarihleri arasında fiziki, 10 – 12 Ekim tarihleri arasında çevrimiçi gerçekleşecek 10. Antalya Film Forum, Netflix ile iş birliğini devam ettiriyor. Netflix, Dizi/Kısa Dizi Pitching Platformu ana ödülünün yanı sıra Kurmaca Work-in-Progress Platformu’nda seçilecek bir projeye de 150 bin TL ödül verecek.

Yeditepe Üniversitesi Sinema Kulübü ve Ay Yapım İşbirliğiyle 3. Luma Kısa Film Festivali Başvuruları Başladı

Yeditepe Üniversitesi Sinema Kulübü ve Ay Yapım, yetenekli gençleri desteklemek amacıyla, 17 – 20 Ekim 2023 tarihleri arasında, Luma Kısa Film Festivali’nin üçüncüsünü düzenliyor. Festivalde sadece öğrencilerin başvurabileceği üç yarışmalı bölüm gerçekleştirilecek. Kısa Film Yarışması, Kısa Film Senaryosu Yarışması ve Uzun Metraj Film Senaryosu Yarışması kategorilerinde düzenlenecek festival için başvurular 18 Temmuz’da başladı. Başvurular, 3 kategori için de 03 Eylül Pazar gününe kadar festivalin web sitesi üzerinden yapılabilecek. Festival kapsamında kısa film gösterimlerinin yanı sıra çeşitli söyleşiler ve atölye çalışmaları da düzenlenecek.

Yeditepe Üniversitesi Sinema Kulübü ve Ay Yapım İşbirliğiyle 3. Luma Kısa Film Festivali Başvuruları Başladı yazısına devam et

Askerlikte Ne Kural Vardır Ne İnsanlık: Teftiş

…ama bu film, asıl anne oğul arasındaki kabul görme öyküsüdür.

Ellis’in (Jeremy Pope), eşcinsel olduğu için dini inancına göre günahkâr saydığı oğlunu reddeden zalim annesine kendisini kabûl ettirmek için yaşadıklarını izliyoruz. Biyografik film zordur, sizin için iyi olan bir başkası için kötü olabilir; otobiyografik film daha da zordur, kişisel zaafları anlatmak insanın işine pek gelmez. O zaman her erkek askerdir aslında!

Asker doğanlar…

Bizim ülkemizdeki “Her Türk asker doğar” sloganı her ülke için geçerlidir. Alabildiğine milliyetçi, alabildiğine ırkçı, alabildiğine eril ve bir o kadar da şiddet yüklü bu sloganın yanlışlığını anlatıyor. Ama asıl olarak senarist / yönetmen tarafından annesine adanmışlığını da göz önüne alınca, filmin anne oğul ilişkisiyle asker ocağındaki ilişkilerin değişmesini anlattığını anlıyoruz.

Ellis’in (asker arkadaşları soyadıyla, “Fransız” diye sesleniyor, bir aşağılama sözcüğü olarak) yaşamını sürdürecek bir çıkar yol olarak askere katılma kararıyla başlıyor film. Öyle bir ikilem ki bu, aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık kadar seçimi zor bir süreç. Kendisini reddetse de (öylesine iğrenir ki oğlundan, oturacağı yerin üzerine gazete serecek kadar, yemek vermekten imtina edecek kadar) anne duygusu, anneye kendini kanıtlama hevesi hiç bitmez.

Askerlik…

Eğitmek değil, ezmek amacıyla sürdürülen bir hizmettir. Eğitim çavuşu daha ilk cümlesiyle onları “ölmekten beter” edeceğini söyler. Ellis’in kendisini (tabii ki asıl annesine) kanıtlama çabasıyla öne çıkmasıyla eşcinselliğinin öğrenilmesi yepyeni baskıların ilk adımı olur. “Barışta ter dökmeyen savaşta kan döker” denirse de barışta da kan dökülür, hem de mahalle baskısıyla. Sadece eşcinsellere değil, farklı inancı olanlara da reva görülür bu baskı. Doğal olarak da ezilenlerin birlikteliği doğar. Peki, kolay mıdır bu birlikteliğin doğuşu? Asla. Tedirginlik ve korku dağları bekliyordur ve insanlar bir anda cayabilir, canavarına teslim olabilir.

Kötüden iyiye geçiyor insanlar. Kimi daha baştan gösteriyor iyiliğini, kimse anlamasa da (izleyici unutsa da), kimi ise görev gereği zorunlu olarak kötüyü oynuyor. Bir an geliyor ki, ister istemez içlerindeki iyiliği gösteriyorlar. Jeremy Pope başarılı bir performans gösteriyor.

21 Temmuz’da gösterimde…

(19 Temmuz 2023)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Eğlenceli Feminist Fantezi

‘Barbie’ Stanley Kubrick’in ölümsüz klasiği ‘2001: A Space Odyssey’e hınzır bir nazire ile açılıyor. Helen Mirren’ın sesinden dinlediğimiz prolog bölümünde tek boyutlu taş bebeklerden sıkılmış kız çocukları söz konusu filmdeki ‘yekpare kara taş’ misali yeryüzüne düşen klasik Barbie modeli ile yeni idollerine kavuşuyor. Richard Strauss’un ‘Also sprach Zarathustra’ senfonik şiirinin giriş bölümünün benzer biçimde eşlik ettiği Kubrick’in felsefi manifestosuna bu zıpır ithaf Amerikan bağımsızlarının saygın çiftlerinden Greta Gerwig ile gerçek hayattaki partneri Naum Baumbach’ın imzasını taşıyor.

Naumbach’ın ‘Frances Ha’da başarıyla yönettiği Gerwig’in 2019 yapımı ‘Küçük Kadınlar / Little Women’ uyarlamasının ardından bir kez daha yönetmen koltuğuna oturmuş, Amerikan Mattel firmasının dünyaya arz ettiği, daha önce animasyon formatı altında beyazperdeye gelmiş çağımız oyuncak aleminin efsanevi ikonunun kanlı canlı oyuncularla çekilen son sürümünü kotarmış. 2023 yazının muhtemel gişe hitlerinden biri olacağı varsayılan, ön satışlarıyla iddiasında haklı olduğunun sinyallerini veren yapım, tamamı stüdyoda çekilmiş Barbie’nin düş dünyası ile açılıyor. Başkan’ın kadın olduğu ve dişi cinsin herşeye hakim olduğu pembe bir evrendir burası. Hayatın her alanında faaliyet gösteren, farklı meslekleri, parlak kariyeri, parası ve toplumda liderlik gücü bulunan Barbie çeşitlemeleri bu ütopik evrende feminizmin temellerini atmış, erkeklerin ikinci sınıf vatandaş sayıldığı bir kadınlar dünyası yaratılmıştır.

Derken halinden pek memnun Barbie’nin anlam veremediği bir biçimde kapıldığı ‘ölüm düşüncesi’ ve ardından gelen fiziksel bozulmalar baş gösteriyor. Düzenin korunması için gerçek dünyaya açılan bağlantıdaki yırtığın onarılması gerektiğinde iş klasik Barbie’ye kalmıştır. Genç kız peşine takılan yapışkan Ken ile birlikte San Fransisco alemine vardığında gerçek evrende işlerin hiç de aynı şekilde yürümediğine şahit olur. Öte yandan saf Ken’in gerçek dünyaya yön veren ataerkilliğin iktidarı ile tanışması, at binen kovboy takımı, Rocky, Travolta, Don Corleone benzeri popüler Amerikan erkeklik ikonlarından feyz alması Barbie diyarında kuralları değiştirecek, erkek egemen ‘Kendom’ ile ‘Mojo Dojo Casa House’un temelleri atılacaktır. Bu durumda, bağımsızlıklarını yeniden ele geçirmek isteyen kadınların, egoları ve kıskançlıkları ile oynamak suretiyle erkekleri birbirine düşürmekten başka çaresi kalmamıştır.

Baumbach ve Gerwig ikilisinin bağımsız sinema deneyiminden ithal dokunuşlarla dayanılmaz bir taşlama olarak kotardığı, neşe ile izlenen bir film ‘Barbie’. İnce nüktelerine ve birbiri ardına patlayan esprilerine zor yetişiliyor. Erkek varlığını yücelten ve bunu iyi sakladıklarını hınzırca ifade eden eril dünyaya karşı feminizmi ve kadın haklarını savunan kıvrak metin, izlediğimiz her rolde bayıldığımız Margot Robbie ile kendisini hayli özleten Ryan Gosling’in harika performansları ve bizzat seslendirdikleri şarkılar ile desteklenmiş.

(19 Temmuz 2023)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com