Bir evde, hayaletleriyle mutlu mesut yaşayan Osman, günümüzün en askıntılarından emlak komisyoncularına yakalanır. Evden çıkmak istemeyen, aslında dışarı bile çıkamayan Osman, emlakçı güzeline gönlünü düşürünce olanlar olur…
Ezel Akay (jenerikteki adıyla Ezop), fantastik filmler yapmayı seven, gençleri desteklediği için de saygınlık kazanmış bir yönetmen. Besbelli kendini yenileyemediğinden olsa gerek istediği seviyeyi tutturamamış bu filminde.
Ben her ne kadar “ışık artı zaman eşittir sinema” tanımını çokça yinelesem de, bu kez “para artı zaman eşittir film” demek zorundayım. İlk dijital efekt yapabilen bilgisayar (E.T.’nin yapıldığı bilgisayar diye anlatılmıştı) geldiğinde Kerem Kurdoğlu, elinin altındaki sistemle her şeyi yapabileceğini, ama zaman tanınması gerektiğini söylemişti. Zaman da paraydı günümüzde… Ama sadece para yeterli değildi, ayrıca gerçekten zaman da gerekliydi.
Buna bir de ritmi eklemek gerekir her halükârda… Ritim de zamanla bağlantılı… Filmi olması gerekenden daha uzun yaparsanız istediğiniz etkiyi sağlamıyor. Bitse de gitsek duygusu öne çıktığında seyirci benimseyemiyor filmi.
Ezop’un bu iki zamansal sıkıntısı Osman Sekiz için belirleyici olmuş. Senaryo ilginç aslında. Aklıma, Cervantes’in Don Kişot için söyledikleri geldi. Öykü bu ya, biri bir roman yazar, Cervantes’e, değerlendirmesi için götürür… O da çok beğendiği ama iyi anlatılamadığı için öyküyü yeniden yazar. İşte, bugün en çok okunan kitaplarından biri Don Kişot böyle doğar.
Madem elimizin ayarı kaçtı ve hep eleştirdik, bir de Ezel Akay’ı eleştirelim… Hitchcock’un her filmi için uyguladığı “bir yerinde gözükme” kuralına uygun olarak ama biraz uzunca rol almış yönetmenin kendisi filmde. Olabilir, alsın tabii, itirazımız yok. Ama rol çalmasını beğenmedim. Her seferinde sonradan gelip de en çok konuşan olunca itici olmuş.
Osman Sekiz, Yönetmen: Ezop (Ezel Akay), Senaryo: Kemal Uçar, Oyuncular: Tim Seyfi, Begüm Birgören, Kemal Uçar… 1 Nisan 2022 tarihinden başlayarak gösterimde…
(31 Mart 2022)
Korkut Akın
korkutakin@gmail.com