70. Cannes Film Festivali’nde ‘Belirli Bir Bakış / Un Certain Regard’ bölümünün büyük ödülünü kazanmış olan ‘İnatçı Bir Adam / Lerd’ sürpriz bir kararla vizyona girdi. Film yurt dışında ‘Dürüst Bir Adam’ adıyla gösterilmişti. Halen sinemalarımızda gösterilen kopyada çevirmen Engin Ertan da aynı adı kullanmış. İthalatçı film şirketinin son andaki karar değişikliği diyelim ve bu güzel film hakkında konuşmaya başlayalım.
Film, muhalif tutumu nedeniyle üniversiteden atılmasının ertesinde, karısı ve küçük oğlu ile şehirden uzakta bir köyde süs balığı yetiştiriciliği yaparak sakin bir hayat sürmeye çalışan Reza’nın hikâyesini anlatıyor. Reza her türlü yolsuzluğa karşı çıkmış idealist bir insandır. Borç faizinin düşürülmesi için banka yöneticilerine rüşvet vermek yerine karısının arabasını düşük fiyattan satmayı yeğleyecektir filmin ilk sahnelerinden birinde. Hedefi, yılbaşı öncesinde talebi artan kırmızı süs balıklarından kazandığıyla borcunu kapatabilmektir. Ancak çiftliğinin yanıbaşına konuşlanmış ve arazisinde gözü olan ‘şirket’ onu rahat bırakmaz. Şirketin bölge eşrafından adamı Abbas önce balık havuzunun yararlandığı nehir suyunun akışını engeller. Aralarında yaşanan arbede sonrasında sahte bir raporla üç gün gözaltında tutulur Reza. Bu süreçte balıkları zehirlenir, sermayesini yitirir. Doktorundan polisine, hakiminden belediye başkanına tüm idari erkanın rüşvet aldığı kirli çarkı dehşetle gözlemleyen genç adam, ahlaki yozlaşmanın had safhaya vardığı bu düzende dürüst kalabilecek midir.
İranlı sosyolog sinemacı Mohammad Rasoulof’un altıncı uzun metrajı ‘İnatçı Bir Adam’. Yönetmen aynen baş karakteri Reza gibi iflah olmaz bir muhalif. İran rejimini eleştirdiği, toplumsal yozlaşmayı her fırsatta dile getirdiği için yasaklı yönetmenler arasında. Bu nedenle devlet sansürünün hışmına uğrayan filmlerinden hiçbiri ülkesinde gösterilememiş. İran’daki devlet sansürü üzerine 2008 yılında bir belgesel bile çekmiş. İstanbul Film Festivali’nde izleme şansı bulduğumuz 2013 yapımı ‘Elyazmaları Yanmaz’dan sonra başı iyice derde girmiş. İran rejiminin 21 yazar ve gazeteciye suikast planladığı 1995 yılında yaşanan gerçek olaylardan yola çıkarak çekilen bu filmde yönetmen, hapishane anılarını gizlice kâğıda aktaran yazar Kasra’nın yaşadıklarından hareketle otoriter rejimin net bir resmini çizer. Cannes’dan FIPRESCI ödülüyle dönen film üzerine önce 6 yıl hapis cezası alan, daha sonra ceza süresi 1 yıla indirilen ve rejim tarafından ‘akıllı ol’ uyarılarına maruz kalan Resulof, yılmadan gerilla usulü filmlerini çekmeyi sürdürüyor.
‘İnatçı Bir Adam’ her açıdan gözüpek bir yapım. Bir karakterin ağzından döküldüğü üzere ‘ya zalim ya da mazlum’ olduğun bir düzene itirazını açık yüreklilikle sürdürüyor. Personelinin rüşvetle iş yaptığı bürokratik kurumların kirliliğine işaret ediyor. Bu yoz çark içinde değerlerini korumaya çalışan dürüst bir insanın çaresizliğini resmediyor. Olan biteni Andrey Zvyagintsev’in çarpıcı başyapıtı ‘Leviathan’da olduğu gibi bir sistem sorunu olarak ortaya koyuyor. Eyüp Peygamber’in ‘dürüst insanlar neden acı çeker’ sorusundan yola çıkarak Putin Rusya’sında ahlaki yozlaşmayı cesurca irdeleyen ve Kremlin ile polemiğe girmeyi göze alan Rus sinemacıya oranla çok daha korunaksız İranlı Resulof ama bir o kadar gözü kara bir tutumla hikâyesini İran rejiminin yozlaşmış kurumları üzerine çarpıcı bir tanıklığa dönüştürmeyi başarıyor.
Reza’nın bölgenin kız lisesinin müdiresi olan karısı, kocasının ve ailesinin selameti için çabalıyor. Gözünü karartıp işi, okuldaki nüfuzunu kullanarak Abbas’ın liseli kızının eğitim hayatını sekteye uğratma tehdidine kadar vardırıyor. Ancak aynı rejimin, aynı hükümetin memurudur genç öğretmen. Başka bir inanca mensup olduğu için yetkililer tarafından okulla ilişkisi kesilen genç bir kızın trajediyle sonuçlanacak durumuna duyarsız kalmayı seçecektir o da. Bu kirli düzende temiz kalmayı başarabilecek midir Reza. Filmdeki hamam sahnelerinin çokluğu genç adamın pislikten arınma arzusunu vurgular. Çamura bulaşmamak için çırpınır durur. Ormandaki gizli mağaranın içinden geçen şifalı suya huzur bulmaya koşar.
Yalnız haftanın değil, son dönemin en çarpıcı filmlerinden biri ‘İnatçı Bir Adam’. İran özelinden yola çıkarak ülkemizi de sarmış olan evrensel bürokratik çürümüşlüğü soğukkanlılıkla masaya yatırıyor. Final jeneriğine eşlik eden Peyman Yazdanian imzalı piyano ezgileri 45 yaşındaki İranlı muhalif sinemacının ağıdına dönüşüyor.
(05 Mayıs 2018)
Ferhan Baran
ferhan@ferhanbaran.com