Sezonun İlk Galası, Kahkahası Bol Bir Aşk Filmi, El Değmemiş Aşk İçin

2016 – 2017 sezonunun ilk galası, El Değmemiş Aşk ile 06 Eylül 2016 Salı akşamı Levent Cinemaximum Zorlu Center Sineması’nda yapıldı. Yönetmen Umut Kırca ve filmin oyuncuları, davetlilerle birlikte, filmi ilk defa izleme heyecanını yaşadı. Kırmızı halı seramonisinde basın ile buluşan Umut Kırca ve oyuncular Emre Karayel, Ceren Moray, Begüm Kütük Yaşaroğlu, Cem Kılıç, Haldun Boysan, Ferdi Akarnur ve Merve Han eğlenceli sohbetleriyle basın mensuplarını güldürdü.

Sezonun İlk Galası, Kahkahası Bol Bir Aşk Filmi, El Değmemiş Aşk İçin yazısına devam et

Köstebek (Yönetmen: Daniel Ragussis)

Daniel Ragussis’in yönettiği ve Daniel Radcliffe, Toni Collette, Tracy Letts ile Devin Druid’in oynadığı Köstebek (Imperium), 16 Eylül 2016′da Mars Dağıtım dağıtımıyla Filmdom Media tarafından vizyona çıkarıldı.
Bir FBI ajanı olan Nate, sivil kılığına girer ve bomba tezgahı planlayan bir terörist kumpasını ortaya çıkarmak için beyaz üstünlük yanlısı bir gruba katılır. Parlak ve geleceği olan analist yeni bir kimliğe bürünmenin zorluğuyla karşı karşıya gelirken gerçek prensiplerini korumaya çalışarak beyaz üstünlüğünün tehlikeli yer altı dünyasında yolculuğa çıkar. Fakat Dallas’a ulaşmak için Nate sandığından daha alternatif bir evrene girmek zorunda kalır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

İsa Çarmıha Giderken

Ben-Hur
Yönetmen: Timur Bekmambetov
Roman: Lev Wallace
Senaryo: Keith R. Clarke-John Ridley
Müzik: Marco Beltrami
Görüntü: Oliver Wood
Oyuncular: Jack Huston (Judah Ben-Hur), Morgan Freeman (Ilderim), Toby Kebbell (Messala Severus), Rodrigo Santoro (İsa), Nazanin Boniadi (Esther), Ayelet Zurer (Naomi Ben-Hur), Pilou Asbæk (Pontius Pilate), Sofia Black-D’elia (Tirzah Ben-Hur), Marwan Kenzari (Druses), Moises Arias (Dismas), James Cosmo (Quintus), Haluk Bilginer (Simonides), David Walmsley (Marcus Decimus), Yasen Atour (Jacob), Francesco Scianna (Kadeem), Gabriel Lo Giudice (Elijah), Denise Tantucci (Avigail), Jarreth J. Merz (Flores), Iaon Gunn (Gestas), Jay Natelle (Gesius), Maurice Lee (Simon Cyrene), Stefano Scherini (Peter), Alessandro Giuggioli (Yahuda)
Yapım: MGM / Paramount (2016)

Klasik ilk filmin gölgesinden kurtulmaya çabalayan Kazak yönetmen Timur Bekmambetov’un “Ben-Hur” filmi, pop kültürüne yakışan hızlı anlatımlı bir aksiyon. Hem de IMAX perdede üç boyutlu olarak.

İS 33… Tanrı’nın oğlu olduğunu söyleyen, insanlara nefretten, kinden uzak durmalarını, sevgiye sığınmalarını anlatan Nasıralı İsa, Yahudi hahamları telaşlandırmış ve iktidarlarını sarsmıştı. Yahudi cemaati kışkırtan hahamlar, Roma’nın Kudüs valisini de ikna edip İsa’yı çarmıha gönderiyorlar tiyatroya dönüşmüş mahkemeyle. Film sekiz yıl geriye gidiyor. İS 25… Yahuda (Judah) Ben-Hur, ailesinin çocukken evlatlık aldığı Romalı Messala Severus’la kardeşten daha yakınlar. Ama Messala, gururlu ve de uzakları merak eden bir genç. Kendini Ben-Hur ailesinin içinde sığıntı gibi görüyor. Yahuda’nın kız kardeşi Tirzah’a âşık olsa da.

Klasiğin dışında…

Kazak yönetmen Timur Bekmambetov, William Wyler ustanın 1959 yapımı renkli ve sinemaskop “Ben-Hur” filmi gibi yazar Lewis Wallace’ın “Ben-Hur: A Tale of the Christ” romanından yola çıksa da zaman kısalığından yoğunlaştırılmış bir film ortaya koymuş. Filmin girişinde İsa’nın doğumuna hiç yer vermeyen Bekmambetov, bazı anlarda klasik yapımdan uzaklaşarak aksiyonu öne çıkartarak günümüz seyircisine uygun bir yapıt ortaya koymuş. Wyler ustanın üç buçuk saati aşan “technicolor” tadı veren filmi 11 dalda Oscar kazanmıştı. Wyler’ın filmini biri sinemada olmak üzere üç defa gördük. Film ülkemizde 1963 yılında vizyona çıkmıştı. 1977 yazında çocukken bu film birdenbire karşıma çıkıvermişti yazlık sinemanın kocaman perdesinde. Bu uzun film, 1960’lardaki ekonomik durumdan olmalı tamamen renkli değildi. Renkli bölümün ardından siyah-beyaz bölüm geliyordu. Bu film boyunca dönüşümlü olarak devam ediyordu. Film sinemaskop olarak gösterilmişti ama. Yahuda Ben-Hur, beş yıllık kürek cezasından kurtulduğu anlardaki denizin maviliği büyülemişti. Bu filmi beyazperdede gördükten sonra o muhteşem maviyi aradık, ama sinemada bir daha bulamadık. Bekmambetov, Yahuda’nın kürek mahkûmluğundan kurtulma anını tamamen değiştirmiş, belirtelim.

Kin ayakta tutunca…

Romalılar Kudüs’ü işgal edince ilk işleri araba yarışları için arena inşa etmek oluyor. Bunu yaparlarken, Yahudilerin kutsal mezarlarındaki mermerleri kullanmaya başlayınca halkın Romalılara karşı öfkesi çoğalıyor. Ama ne yapabilirlerdi ki? Sadece direnişçi Zilotlar, Romalı baskısına karşı koyabiliyorlar. Romalılar onları, günümüzün bakışıyla “terörist” olarak görüyorlar. Onlara yardım eden herkes yataklık etmekten suçlanıyor. Ardından kürek mahkûmiyeti veya çarmıha germeyle cezalandırıyorlar.

Zengin ailenin oğlu genç Yahuda ve evlatlık Messala, atlarını yarıştırırken, Yahuda attan düşüyor ve ağır yaralanıyor. Messala, onu taşıyarak eve getiriyor ve sonra da zihnindeki uzaklara gitme düşüncesini gerçekleştiriyor. Roma ordusuna katılan Messala, hızla yükselip Kudüs’e geliyor bir dolu istilanın ardından. Yahuda, tüm kalbiyle âşık olduğu Esther’le evleniyor. Sonra da marangoz İsa’yla ve sevgi kelimeleriyle karşılaşıyorlar. İsa göründüğünde insanın içinde bir sıcaklık huzur bırakarak çıkıp gidiyor bu anda. Üç yıl sonra Messala Kudüs’e gelince Ben-Hur ailesinin kaderi de değişiyor. Direnişçi Zilotlardan bir genç yaralanınca Tirzah ona yardım etmek için malikâneye almış. Yudah, yaralı genç Zilot’un yarasını pansuman yapıyor. İşte bu Zilot, çok geçmeden yeni gelen Romalı vali Pontius Pilatus Kudüs’e girdiğinde trajedi de başlıyor. Ben-Hur ailesi dağılıyor. Yahuda’ysa kürek mahkûmu oluyor beş yıl. İyon denizinde Yunanlı korsanlar Romalıların gemi filolarına baskın yapınca gemiler batıyor. Yahuda, denizi aşıp kurtulmayı başarıyor ve yolu araba yarışlarına katılan Ilderim’le kesişiyor. Ilderim’in beyaz atları var. Biri de hasta. Yahuda atı iyileştirince içindeki intikam ateşini söndürme imkânını da buluyor. Kudüs’te Messala’yla kapışabilecekti. Sonunda iyilikler kazanıyor. Cüzamlılar da iyileşiyor İsa çarmıha giderken. İsa, Yahudilerin bakışları altında çarmıha götürülürken boğaz düğümleniyordu. Çarmıhtaki İsa’nın kanı aktığında yağmur da yağmaya başlıyor. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak mıydı?

Klasik olan farklıydı…

Gerçekten yönetmen Bekmambetov’un 2016 yapımı IMAX ve üç boyutlu “Ben-Hur” filmini izlerken, kesinlikle Wyler’ın klasik filmini düşünmemek gerekecek. Arenadaki at yarışlarındaki heyecan bile aradaki farkı ortaya koyuyor. Wyler’ın koreografisi hâlâ etkileyici. 1961 doğumlu Bekmambetov, Rus sineması içinde çok çarpıcı aksiyon-gerilim filmleri çekti. Akıl almaz ve nefes kesici bu filmlerden ikisi 2002’deki “Nochnoy Dozor-Gece Nöbeti” ve 2006’daki sinemaskop “Dnevnoy Dozor-Gündüz Nöbeti” filmleri aksiyon tarihine geçti. Hollywood bile bu kadarını hayal edemezdi, dedirtiyor bu iki aksiyon. Günümüz nesilleri Bekmambetov’un “Ben-Hur” pop kültürüne yakın filminden hoşlanabilirler. Filmin müziklerine de kulak verilmeli.

(14 Eylül 2016)

Ali Erden

[email protected]

Korkut Akın Yazıyor: Sully

Daha yeni havalanmış yolcu uçağına kuş sürüsü çarpınca iki motoru da durur. Pilot müthiş bir soğukkanlılık ve kararlılık göstererek uçağını suya indirir. Kimse böylesi bir durum için eğitim almamıştır, belirleyici olan uçuş ekibi, daha açık söylersek kaptan pilottur. Gerçek bir olay, gerçek insanlar, gerçek bir kahramanlık… 2009’da yaşanan bu “kaza”yı basın aracılığıyla böyle kabul ettik. Ancak birileri farklı açıdan bakıyordu işleri gereği: … Devamı… »

Kadir Çöpdemir’in Bahtı Kara

Kadir Çöpdemir ile Yeşim Salkım, Bahtiyar Bahtıkara filmi için kamera karşısına geçiyor. Çöpdemir, filmde 36 kez girişiminde bulunup da evlenemeyen Bahtiyar Bahtıkara karakterini, Yeşim Salkım ise başından 2 evlilik geçmiş bir kadını canlandıracak. Filmin çekimleri, Seydikemer ilçesi Belediye Başkanı Yakup Otgöz’ün desteği ile turizme destek amacıyla beldeye bağlı turistik yerler olan Seydikemer, Saklıkent, Ören ve Seki’de yapılacak.

Altyazı Dergisi’nin Eylül 2016 Sayısı Bayilerde

Altyazı Aylık Sinema Dergisi, 164. sayısında, Temmuz ayında hayata veda eden İranlı yönetmen Abbas Kiarostami’nin Rüzgâr Bizi Sürükleyecek (Bad ma ra Khahad Bord) filminden bir kareyi kapağına taşıyor. Dergide yer alan kapsamlı dosyada, büyük ustanın 70’li yılların başından günümüze uzanan kariyerinin farklı dönemleri, biçimsel denemeleri, estetik arayışları ve filmlerinde tekrar eden temalar 10 farklı yazarın kaleminden inceleniyor. Çoğunluk ile önemli bir çıkış yapan Seren Yüce, ikinci uzun metrajı Rüzgârda Salınan Nilüfer’de de sınıf temelli bakışını korurken kahramanlarıyla arasına eleştirel bir mesafe koyuyor.

Sinemaseverin Hayatını Değiştirecek Uygulama: Sinemia app

Özel sinema kulübü Sinemia, yeni uygulaması ile farklı bir deneyim sunuyor. Sinemia app, sinema dünyasına ait tüm bilgi ve hizmetlerin bir arada bulunabileceği bir platform sağlamanın dışında kullanıcılarına sosyalleşme fırsatı da sağlıyor. Uygulama, seans ve vizyon detaylarından kampanyalara, film önerilerden, oyuncu ve yönetmen listeleri yaratmaya, biletlerde indirim alma ve ödeme yapmaya kadar geniş özelliklere sahip.

Sinemaseverin Hayatını Değiştirecek Uygulama: Sinemia app yazısına devam et

Türk Yönetmen Ömer Sarıkaya, Kıtlık Filminin Çekimi İçin Mel Gibson’u İkna Etti

73. Venedik Uluslararası Film Festivali’ne özel davetli olarak katılan yönetmen Ömer Sarıkaya, ünlü Oscarlı aktör ve yönetmen Mel Gibson’ı, Türkiye için son derece önemli bir film olan Kıtlık filminde oyuncu ve yönetmen olarak kadroda yer alması için ikna etti. Ömer Sarıkaya yazar ve ikinci yönetmen olarak yer alacağı filmle ilgili şu bilgiyi verdi: “Gelecek yıl çekimlerine başlamayı düşündüğümüz, 1845 yılında İrlanda’da yaşanan büyük kıtlık ve Abdülmecid Han’ın İrlanda’ya uzattığı yardım elini konu alan Famine yani Kıtlık bir Hollywood projesidir.”

El Değmemiş Aşk’ın Kızlar Kulübü

Sinemaseverleri 2016 güzüne güldürerek sokmayı hedefleyen El Değmemiş Aşk, 3 ayrı genç kadını beyazperdeye taşıyor. Üç yakın arkadaşın farklılıkları, kıskançlıkları ve birbirleriyle olan ilişkileri izleyenleri kahkahaya boğacak. Begüm Kütük Yaşaroğlu, Ceren Moray ve Ececan Gümeci’nin hayat verdiği üç yakın arkadaşın durumu tam bir “kızlar kulübü” komedisi. Bu kızlardan ikisi aynı erkeğe gönül verince ortaya çıkan olaylar ise keyif ve kahkahalarla izleniyor.

Tüm Zamanların, Tüm Yönetmenlerin, Tüm Türlerin Oyuncusu Gerard Depardieu, 53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde

Beyazperdenin en sevdiği aktörlerden Gerard Depardieu, Antalya Film Festivali’ne konuk oluyor. tarafından 16 – 23 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan 53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nin konuğu olan Depardieu, bu yıl Cannes Film Festivali’nde övgü toplayan yeni filmi Tour de France’ı takdim edecek ve festival izleyicilerinin sorularını yanıtlayacak. Gerard Depardieu; kırk yılı aşkın zamandır sinemanın tüm türlerinde ve her türlü karakter performansıyla beyazperdenin, kendisini yansıtmaktan bir an bile vazgeçemediği bir isim. 1971’den bu yana neredeyse her yıl en az iki filmde rol alan aktör, büyük bir iştahla her tür karaktere kendi yorumunu kattı.

15. Filmekimi

15. Filmekimi, dünya festivallerinde ödüller almış yeni yapımları içeren çok zengin programıyla Ekim ayının en çok konuşulan sinema etkinliği olacak. Filmekimi, 07 – 16 Ekim 2016 tarihleri arasında İstanbul’da 10 gün sürecek bir maratonla birlikte İstanbul dışında, 07 – 09 Ekim’de Ankara’da, 13 – 16 Ekim’de İzmir’de, 21 – 23 Ekim’de Bursa ve Eskişehir’de olacak. Ekim ayı boyunca film gösterimlerine devam edecek. Filmekimi, 2015 yılında 6 kentte, toplam 75 bine yakın sinemaseverle buluştu. Filmekimi gösterimleri bu yıl İstanbul’da Beyoğlu Sineması, Atlas Sineması, Rexx Sineması ve Nişantaşı Cinemaximum Nişantaşı City’s Sineması’nda izleyiciyle buluşacak.

15. Filmekimi yazısına devam et

bomontiada’da Bu Hafta: 06 Eylül

bomontiada avlusundaki ücretsiz film gösterimleri Eylül ayında da devam ediyor. Eylül ayının ilk gösteriminde İzlanda’nın Oscar adayı film, İnatçılar (Rams), 07 Eylül Çarşamba akşamı saat 21:30’da bomontiada avlusunda. Geçtiğimiz yıl Cannes Film Festivali’nde En İyi Film ödülünü alan filmde şehrin dışında geniş bir vadide yan yana evlerde yaşayan Gummi ve Kiddo adlı yaşlı iki kardeşin hikâyesi anlatılıyor. 40 yıldır birbirleri ile konuşmayan iki kardeş, babadan kalma meslekleri koç yetiştiriciliğine devam eder ve ülkenin en iyi koçlarını yetiştirirler. Bu iki kardeşin hayatları, Kiddo’nun koçunun bulaşıcı ve ölümcül bir hastalığa yakalanmasıyla tamamen değişir.

Yılın En İyi Filmleri Eylül’de SineBU’da

Kapalı sinema salonlarının alternatifi SineBU’da bu ay yepyeni vizyon filmleri perdede olacak. Saraybosna’da Ölüm (Death in Sarajevo), Kalandar Soğuğu ve Küçük Adamlar (Little Men), SineBU seyircisi karşısına ilk kez çıkarken; Rüzgarda Salınan Nilüfer ön gösterimi ile, Veronique’in İkili Yaşamı (The Double Life of Veronique) ve Neon Şeytan (Neon Demon) ise son gösterimleriyle vizyonda olacak. SineBU’da ayın ve belki de yılın en iyi filmi diye nitelenebilen Kalandar Soğuğu, Eylül ayının en dikkat çekici filmi olarak karşımıza çıkıyor. Mustafa Kara’nın yönettiği film, kopmaya en yakın olduğunuz anda sizi tekrardan koltuğunuzda diriltiyor.

Yılın En İyi Filmleri Eylül’de SineBU’da yazısına devam et

İkinci Şans

Özcan Deniz’in yönettiği ve Nurgül Yeşilçay, Özcan Deniz, Mesut Can Tomay ile Afra Saraçoğlu’nun oynadığı İkinci Şans, 18 Kasım 2016’da Mars Dağıtım dağıtımıyla Avşar Film – DNZ Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Birbirinden taban tabana zıt iki yalnız insanın yolları kesişir. Biri matematik öğretmeni Yasemin, diğeri karizmatik gurme, Cemal. Cemal, ele avuca sığmayan, karizmatik bir adamdır. Yasemin ise geçmişte yaptığı yanlış bir seçimin yaralarını sarmaya çalışan, kalın kabukları olan, yaşayacağı her şeyi matematiksel hesaplar yaparak kararlaştıran, ürkek, korumacı bir kadındır. İkilinin ortak yanı her ikisinin de ikinci bir şansa ihtiyacı olduğudur.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

İkinci Şans yazısına devam et

Seyhan Arman: Özge’yi Oynarken Çok Güçlü Bir Birey Olduğunu Düşünerek Oynamıştım

Gittiği festivallerde jüriyi ve seyircileri gözyaşlarına boğan Nerdesin Aşkım? kısa filmi festivallerini gezmeye devam ediyor. En son Milwaukee Kadın Filmleri Festivali’ne katılan film başarıdan başarıya koşuyor. Filmin başrol oyuncusu Seyhan Arman ise geçtiğimiz ay katledilen Hande Kader’in cinayetine de atıfta bulunarak ‘’Özgeyi oynarken çok güçlü bir birey olduğunu düşünerek oynamıştım. Birileri eninde sonunda beni öldürecek, bunu biliyorum. Eğer ölmem gerekiyorsa bile buna ben karar veririm gibi bir alt metinle oynamıştım intihar sahnesini. Tabii Özgenin güçlü olduğu kadar Azize de güçlü müydü, yoksa 2 gün önce yanmış cesedi bulunan Hande onu intihara sürükleyen son nokta mı oldu?.“ dedi.