Beyaz Show’da Bizans Oyunları

Milyonları güldürmek için 15 Ocak’ı bekleyen Bizans Oyunları ekibi vizyon öncesi Beyaz Show’a konuk oluyor. Film ekibi, birçok sürprizle Cuma gecesine damga vurmaya hazırlanıyor. Filmin oyuncularından Murat Dalkılıç’ın şarkılarıyla da geceye renk katacağı Beyaz Show’da yüksek dozda eğlence ve kahkaha olacak. Oyuncular Gürkan Uygun, Tolgahan Sayışman, Murat Dalkılıç ve Tuvana Türkay bugün (08 Ocak Cuma gecesi) Beyazıt Öztürk’ün konuğu olacak.

Danimarkalı Kız

Tom Hooper’ın yönettiği ve Eddie Redmayne, Alicia Vikander, Ben Whishaw, Sebastian Koch, Amber Heard ile Matthias Schoenaerts’in oynadığı Danimarkalı Kız (The Danish Girl), 12 Şubat 2016’da UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
David Ebershoff’un kitabından uyarlanan Danimarkalı Kız, Lili Elbe ve Gerda Wegener’in (Oscar ödüllü Eddie Redmayne ile Alicia Vikander tarafından canlandırılan)  özel yaşamlarından esinlenen çarpıcı bir aşk hikâyesi. Yönetmeni Oscar ödüllü Tom Hooper olan film, Lili’nin bir transgender olarak çığır açan yolculuğunu ve Gerda ile olan evliliklerini konu alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Danimarkalı Kız yazısına devam et

Kadınların Oy Hakkı Mücadelesini Konu Alan Diren Filmine Özel Gösterim Yapılıyor

Kadınların oy hakkı mücadelesini konu alan Diren (Suffragette), Bir Film ve Filmmor işbirliğiyle düzenlenen özel bir gösterimde izleyiciyle buluşuyor. 13 Ocak Çarşamba günü 21:15’te Beyoğlu Atlas Sineması’nda gerçekleştirilecek olan gösterimde Osmanlı Kadın Hareketi kitabının yazarı, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Serpil Çakır, tarihimizde çoğunluğun bilmediği bir sayfayı aralayacak ve Osmanlı sufrajetlerinin mücadelesini çeşitli örneklerle bize anlatacak. Sarah Gavron’un yönettiği filmin başrollerini Carey Mulligan, Helena Bonham Carter, Anne Marie Duff ve Romola Garai paylaşıyor.

İFSAK’ta Atölye: Yönetmenin Yol Haritası

Bir filmi yönetmek; duygu ve iç güdülerin yanı sıra kreatif ve teknik donanım, doğru bir ekip ve planlama gerektiren bir yolculuktur. Yönetmen; tüm bunları bir araya getirip, doğru yönlendirebilen, iyi bir tasarımcı olmak zorundadır. İFSAK’ın Yönetmenin Yol Haritası atölyesinin amacı yönetmene; fikir aşamasından itibaren, filmin tüm yapım sürecinde, etkili olabilmek ve tasarladığına en yakın sonucu alabilmek için, sahip olması gereken tüm bu temel bilgilerin ve sürecin paylaşılacağı bir yol haritası sunmak olarak belirlendi.

İstanbul Film Festivali‘ne Tam 3 Ay Kaldı

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 1982 yılında bir sinema haftası olarak başlayan, İstanbul Film Festivali, 2016 yılında 35. yaşını kutluyor. 35. İstanbul Film Festivali, 07 – 17 Nisan 2016 tarihleri arasında Akbank’ın desteğiyle yapılacak. 35. yaşına daha dinamik ve bir dizi yenilikle girecek olan festival, dünya sineması örneklerinden kült yapıtlara, sinemamızın en yenilerinden klasiklere, yeni keşiflerden başyapıtlara iz bırakan filmler; söyleşiler, özel gösterimler ve konserlerle geliyor.

Seyredemeyenler İçin Sıra Dışı İnsanlar Belgeseli 20 Ocak’ta Tekrar Gösteriliyor

Fongogo ve Galatasaray’daki Cezayir’in katkılarıyla Uluslararası Antalya Film Festivali Belgesel seçkisine alınan Sıra Dışı İnsanlar belgeseli 20 Ocak 2016 Çarşamba günü saat 19:00’da Cezayir Restoran’da tekrar gösterilecek. Ardından Nurdan Tümbek Tekeoğlu’nun yapımcılığını üstlendiği, başrolünü Fatih Dokgöz’ün oynadığı, Tevfik Erman Kutlu’nun da oyuncu olarak yer aldığı, senarist ve yönetmenliğini Mehmet Tığlı’nın, proje danışmanlığını Orhan Tekeoğlu’nun üstlendiği İkiz Yıldızlar isimli kısa filmin Fongogo lansmanı yapılacak.

Rusya Krizi Bizans Oyunları’nı Teğet Geçti

Yakında vizyona girecek olan Bizans Oyunları’ndaki aslanın hikâyesi ortaya çıktı. Fransa’dan Simba adlı aslanın getirilmesi için hummalı bir çalışma başlatıldı. Simba’nın Romanya ve Sırbistan gümrüğüne takılmasıyla yeni aslan arayışına girildi ve aranan aslan Rusya’da bulundu. Fakat Rus aslan o sırada Kırım’daydı. Ukrayna – Rusya savaşı sebebiyle, aslan Kırım’dan Moskova’ya getirilemedi. Nihayetinde ekip Rusya’ya gidip çekimi gerçekleştirdi.

Televizyonun Genç Yıldızları Hesapta Aşk’la Beyazperdeye Çıkıyor

Televizyon dünyasının genç yıldızları, dinamik ve macera dolu bir gençlik filmiyle beyazperdede olacak. Depo Film ve İmaj yapımı Hes@pta Aşk’ın kadrosunda, yeni jenerasyonun birbirinden başarılı oyuncuları bir arada. Hayatlarını sosyal medya çılgınlığı etrafında geçiren gençlerin eğlence dolu hikâyesini konu alan filmin vizyon tarihi belli oldu. Senenin en iddialı gençlik filmi, sevgililer gününden hemen önce, 12 Şubat’ta sinemaseverlerle buluşmak için beyazperdede olacak.

Günahkârlar Kulübü

Bu hafta gösterime giren Berlinale ödüllü ‘El Club’ Pablo Larraín’in geçtiğimiz yıl övgüyle karşılanmış son filmi. Şilili yönetmen Pinochet diktatörlüğünün en vahşi dönemine ve sonrasına baktığı ünlü üçlemesiyle bilinir. İstanbul Film Festivali’nden Altın Lale ödüllü 2008 yapımı ‘Tony Manero’ şehrin varoşlarında bir kafede şov yapan orta yaşlı Peralta’nın kişiliğinde döneme özgü ahlâki çöküntüyü gözler önüne serer. Pinochet üçlemesinin ikinci ayağı 2010 yapımı ‘Post Mortem’ bizleri darbenin başlangıç günlerine 1973 Eylül’üne götürür. Faşist generalin seçilmiş devlet başkanı Salvator Allende’ye ihanetini, aşkına karşılık bulamayan içe dönük Mario’nun sevdiği kadını kendi elleriyle yokediş öyküsüyle anlatarak dönemin otopsisine soyunur. Toplu infazların gerçekleştiği, askeri araçların taşıdığı cesetlerin üst üste yığıldığı bir zulüm döneminin tüyler ürpertici görüntüleridir beyazperdeye yansıyan. Pinochet darbesi gerçekleştiğinde henüz doğmamış ancak korku hikâyeleriyle büyümüş olan genç sinemacının bizde de gösterime girmiş bir önceki çalışması ‘No’ onbeş yıllık diktanın 1988’deki referandumla düşürülmesinin umut dolu hikâyesidir.

Larraín öncekilere kıyasla çok daha aydınlık bu çalışmanın ardından bir kez daha karanlık ve kasvetli bir dünya ile yüzleştiriyor izleyicisini. Şili’nin kilometrelerce uzanan kıyı şeridinde yer alan küçük balıkçı kasabası La Boca’da bir tan vakti açılıyor ‘El Club’. Dalgaların dövdüğü puslu sahildeki mütevazi evde sakin bir yaşam sürdürmektedir dört yaşlı adam ve bir kadın. Ancak gelen yeni konukla birlikte buranın sıradan bir emekliler evi olmadığı ortaya çıkacaktır.

Ön jeneriğin hemen başında yer alan İncil’in Yaradılış bölümünden ‘Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı’ cümlesi boşuna değildir. Vatikan’ın skandallara karışmış rahipleri sürgün ettiği bir tövbe evidir burası. Bu kefaret yuvasında katı kurallarla düzenlenmiştir hayat. Sabah duası edilir, yemekler sessizce yenir. Öğlen 12’deki ayin sonrası günah çıkarma faslı başlar, akşam 8’de tespih çekilir, ilahiler söylenir vs. Bu disiplinli yaşam düzeni evin sakinleri dışındaki kasaba ahalisiyle konuşmak, acı ve zevk verici aktivitelere kalkışmak benzeri türlü yasaklarla doludur. Hassas düzen peder Lazcano’nun (José Soza) eve ayak basmasıyla altüst olur. Yaşlı rahibin izini süren köyün derbederi Sandokan (Roberto Farlas) tövbe evinin kapısında yıllar önce kendisinin de aralarında olduğu küçük erkek çocukları barınaklardan toplayan din adamının cinsel tacizlerini en ince ayrıntısına kadar bağıra çağıra dile getirir. Lazcano’nun beklenmeyen tepkisi sonrasında Vatikan’ın gönderdiği ruhani rehber peder Garcia’nın (Marcelo Alonso) teftişiyle işler daha da karışacaktır.

Diplomalı psikolog din adamı türlü skandallar nedeniyle gözden düşmüş yaşlı rahipleri tek tek sorgudan geçirir. En yaşlıları olan ve 60’lı yılların sonlarında kasabaya yerleştiği söylenen peder Ramirez (Alejandro Sieveking) hakkında herhangi bir dosya mevcut değildir. İlerlemiş demans rahatsızlığı nedeniyle geçmişinden kendisi de haberdar değildir. Sokaktan bulduğu tazı köpeğine bağlanan peder Vidal (Alfredo Castro) hayata geçirmediği bastırılmış eşcinsel arzularını itiraf ettiği için gönderilmiştir sürgüne. Ordu rahibi peder Silva (Jaime Vadell) cuntaya hizmet etmiş askerlerin itiraf etmiş olduğu işkence ve katliamları deşifre etmediği için kıyımların suç ortağı olarak mimlenmiştir. Peder Ortega (Alejandro Goic) -2014 yılında Şili’yi derinden sarsmış skandalı anımsatır biçimde- evlilik dışı dünyaya gelmiş istenmeyen bebeklerin çocuksuz ailelere verilmesine önayak olduğu için suçlu bulunmuştur.

Yaşlı rahiplerin hem bakıcısı hem de gardiyanı olan rahibe Monica (yönetmenin sevgili eşi ünlü tiyatro oyuncusu Antonia Zegers) ise kara kıtadan evlat edindiği kız çocuğuna kötü davrandığı şeklindeki asılsız ihbar neticesinde bu uzak kasabada bulmuştur kendisini. Sakinleri tövbe evinin kapatılmasına şiddetle karşı çıkarken kendilerince buldukları irkiltici bir çözümü devreye sokacaklardır.

Kefaret ve tövbe evi dünyevi bir arafı akla getiriyor. Bu küçük hikâye çerçevesinde sinemada şimdiye kadar gördüğümüz en sert kilise eleştirisine imza atıyor, kapalı kurumsal otoritenin çürümüşlüğü temasından yola çıkmış olan üçlemesinin ardından içe dönük bir başka kulübün, ikibin yıllık Katolik kilisesinin ipliğini pazara çıkarmaya soyunuyor Şilili yönetmen. Kilise gözden ve gönülden ırak tuttuğu bu çile evinde kirli ellerini yıkamaktadır. ‘Günah keçileriyiz biz, ellerinden gelse lime lime edecekler bizleri’ diye boşuna haykırmıyor peder Vidal.

Yönetmenin Guillermo Calderón ve Daniel Villalobos ile birlikte kaleme aldığı usta işi senaryoya hayran oluyoruz. Sergio Armstrong’un filtreler aracılığıyla elde edilmiş soluk renkler paleti bu kasvet öyküsünün görsel karşılığını yakalıyor. Sisli puslu havalarda siluetlere dönüşüyor kayıp ruhlar. Kapalı mekâna dahi sızan sis ve pus suç ve günahların üstünü örtüyor sanki. Başta yönetmenin gözde oyuncusu Alfredo Castro olmak üzere oyuncular takımının performanslarına şapka çıkarıyoruz. Bach, Britten ve Arvo Pärt’in eserleri bu kapkara hikâyenin çığlığı haline gelirken finaldeki meşum gece sekansına ‘Cantus in memoriam Benjamin Britten’in çan sesleri eşlik ediyor. ‘El Club’ kusursuz bir başyapıt olarak gönlümüzdeki yerini alıyor. Mutlaka izlenmesi gerektiğini düşünüyor, kaçırmayın diyoruz.

(14 Ocak 2016)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Aşkın Seçimi

Ross Katz’ın yönettiği ve Benjamin Walker, Teresa Palmer, Maggie Grace ile Tom Wilkinson’un oynadığı Aşkın Seçimi (The Choice), 12 Şubat 2016’da Mars Dağıtım dağıtımıyla Esen Entertainment tarafından vizyona çıkarıldı.
Enerjik tıp öğrencisi Gabby Holland’ın, kadınların karşı koyamadığı Travis Shaw’a komşu olması, ikiliyi asla hayal edemeyecekleri romantik bir yolculuğa sürükler. Travis, bir kadınla ciddi bir ilişki yaşamanın yaşam tarzını kısıtlayacağına inanmaktadır. Gabby ise bir ilişki yaşadığı erkek arkadaşıyla hayatını birleştirmek üzeredir. Ta ki karşı koyulmaz bir arzu, aykırı çiftin planlanmış hayatlarını alt üst edene kadar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Aşkın Seçimi yazısına devam et

8. TRT Belgesel Ödülleri

TRT’nin, amatör ve profesyonel belgesel filmcileri desteklemek, belgesel türünün gelişmesi ve yaygınlaşmasına katkıda bulunmak, çeşitli ülkelerden farklı ve yüksek nitelikli belgesel filmlerin seyirciyle buluşmasını sağlamak ve uzun vadede dünyanın her tarafından belgeselcilerin buluşacağı ve düşünce alışverişinde bulunacağı bir zemin oluşturmak amacıyla başlattığı TRT Belgesel Ödülleri’ne başvurular başladı. Bu yıl 8.si düzenlenecek olan TRT Belgesel Ödülleri’ne başvuru için son tarih 05 Şubat 2016. Yapılan başvuruların sona ermesinin hemen ardından gerçekleştirilecek olan ön elemenin sonuçları 29 Şubat 2016 tarihinde açıklanacak.

8. TRT Belgesel Ödülleri yazısına devam et

14. Uluslararası Çevre Kısa Film Festivali

14. Uluslararası Çevre Kısa Film Festivali, Çevre Film ve Bakırköylü Sanatçılar Derneğ (BASAD) işbirliği ile 23 Nisan – 05 Haziran 2016 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında gezici film gösterileri, Ulusal Çevre Kısa Film Yarışması, film atölyeleri, sergi, söyleşi ve müzik dinletileri yapılacak. Düzenlenen Ulusal Kısa Film Yarışmasına çevre temasını doğrudan ya da dolaylı işleyen kurmaca, belgesel ve canlandırma türlerindeki kısa filmler katılabiliyor. En çok 20 dakika uzunluktaki filmlerin kabul edildiği ve tüm yarışmacılara katılım belgesi verilecek olan Ulusal Çevre Kısa Film Yarışması son başvuru tarihi 01 Mart 2016 olarak belirlendi.

14. Uluslararası Çevre Kısa Film Festivali yazısına devam et

İstanbul Modern’de Oscar Adayı Filmlerin Gösteriminde Bir Avusturya Yapımı

İstanbul Modern Sinema, Yabancı Dilde En İyi Film kategorisine aday filmleri hatırlatıyor. Programda gösterilecek filmlerden biri de Avusturya yapımı Ich Seh, Ich Seh adlı yapım olacak. Filmin konusu şöyle: Kırsalda, orman ve mısır tarlaları arasında tek başına duran bir evde 10 yaşındaki erkek ikizler annelerini beklemektedir. Çocuklar bu kadının gerçekten anneleri olduğundan şüphe duymaktadır. O nedenle kimlik ve güvensizlikle ilgili bir var olma savaşı başlar.

İstanbul Modern’de Oscar Adayı Filmlerin Gösteriminde Bir Avusturya Yapımı yazısına devam et

Kocan Kadar Konuş: Diriliş’e Bursa Kent Meydanı AVM’de Yoğun İlgi

Bursa Kent Meydanı AVM, 04 Ocak Pazartesi akşamı Kocan Kadar Konuş: Diriliş filminin özel gösterimine ev sahipliği yaptı. Başrol oyuncuları Ezgi Mola, Murat Yıldırım ve filmin yönetmeni Kıvanç Baruönü’nün katıldığı organizasyon Avşar Sinemaları’nda gerçekleşti. Sanatçılar 20:00’de fuayede sevenleri ile buluştu. Ekip “İlk filmin galasında da sizlerden çok güzel enerji almıştık, yine çok güzel karşılandık. Bursa izleyicisini çok seviyoruz.” diyerek duygularını dile getirdiler.

Kocan Kadar Konuş: Diriliş’e Bursa Kent Meydanı AVM’de Yoğun İlgi yazısına devam et