15. If İstanbul’a Geri Sayım Başladı

If İstanbul bu sene 15 yaşına giriyor. If İstanbul, 15 senedir İstanbul’a, 13 senedir Ankara’ya, 6 senedir İzmir’e ve If2 ile 5 senedir Anadolu ve komşu ülkelerdeki 40 farklı şehre anlatılan hikâyelerden ve 2016’da yeni hikâyeler anlatacak olmaktan heyecan duyuyor. Festival yavaş yavaş İstanbul’a yayılıyor; İstanbul’da seyirciyle buluştuğu salonları Beyoğlu Fitaş, Levent Cinemaximum Kanyon ve Caddebostan Cinemaximum Budak’a bu yıl Cinemaximum City’s Nişantaşı da ekleniyor. Festival, Ankara’da Cinemaximum Armada’da, İzmir’de ise Cinemaximum Konak Pier’de If’çilerle buluşacak. If2 filmlerin izlenebileceği şehir ve mekânlar ise Ocak ayında duyurulacak.

Creed: Efsanenin Doğuşu

Ryan Caagler’in yönettiği ve Michael B. Jordan, Sylvester Stallone, Tessa Thompson ile Phylicia Rashad’ın oynadığı Creed: Efsanenin Doğuşu (Creed), 08 Ocak 2016’da Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Adonis Johnson, henüz dünyaya gelmeden önce ölen Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu olan ünlü babasını hiç tanımamıştır. Yine de, kanında boks olduğuna hiç şüphe yoktur. Bu yüzden, Apollo Creed’in yeni ama sağlam bir boksör olan Rocky Balboa ile efsanevi maçını yaptığı yere, Philadelphia’ya gider. Adonis, Philadelphia’ya vardığında, Rocky Balboa’yı bulur ve kendisinden antrenörü olmasını ister.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Korkut Akın Yazıyor

Creed: Efsanenin Doğuşu yazısına devam et

Nadide Hayat’ın Özel Gösterimi Bu Akşam Bursa Kent Meydanı AVM’de

Bursa Kent Meydanı AVM bu akşam son günlerin merakla beklenen filmlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Çağan Irmak’ın yönetmenliğini yaptığı Nadide Hayat saat 19:15’de Bursalı sinemaseverlerle buluşuyor. Yönetmen Çağan Irmak ve filmin başrol oyuncusu Demet Akbağ’ın katılacağı ve saat 18:00’de bir kokteyl ile başlayacak olan etkinlik Avşar Sinemaları’nda gerçekleşecek. İki salonda birden özel gösterimin yapılacağı gecede Çağan Irmak ve Demet Akbağ filmi sinemaseverlerle birlikte izleyecek. Filmde Nadide, evlilik hayatını, iş yaşamına tercih ederek 50 yaşına gelmiştir. Bir grup genç ve gizemli bir kaptan ile hayatında yeni bir başlangıca yelken açar.

Baskın’ın Gala Partisi Gerçekleştirildi

Can Evrenol’un Baskın: Karabasan filminin gala partisi dün gece Klein isimli gece kulübünde gerçekleştirildi. 01 Ocak’ta vizyona girmeye hazırlanan Baskın: Karabasan’ın partisine yoğun ilgi vardı. Geceye Teoman, Mustafa Altıoklar, Vildan Atasever, Derya Alabora, Begüm Birgören, Efecan Şenolsun, Elif Atakan gibi sektörün tanınan isimleri de katıldı. Film geniş kopya sayısı ile önümüzdeki aylarda Amerika başta olmak üzere İngiltere, Almanya, İtalya, İngiltere, Kanada, Avustralya, Avustralya, Çin, Japonya, İskandinav ülkeleri ve Bağımsız Devletler Topluluğu’na üye ülkelerde de gösterime girecek. Türkiye genelinde ise izleyicisi ile 01 Ocak’ta buluşacak.

Baskın’ın Gala Partisi Gerçekleştirildi yazısına devam et

Şafakla Dönenler

Murat Eroğlu’nun yönettiği ve Mehmet Ünal, Kadir Selçuk, Gürkan Korkmaz ile Emre Kentmenoğlu’in oynadığı Şafakla Dönenler, 22 Ocak 2016’da Paradoks Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Şafakla Dönenler’de Erdal ve oğlu Merdan’ın bir gecelik hikâyesi anlatılıyor. Baba ve oğul gecenin acımasızlığı ve soğuğun sertliği karşısında işe koyulurlar. El arabaları ile büyük dükkânlardan yeşillik alarak karanlık duvar dibinde satmaya çalışırlar. Seyyar satıcılık yaptıkları için Belediye zabıtalarınnın baskısı ile karşılaşırlar. Gece boyunca zabıtalardan kaçarak mal satmaya çalışırlar. El arabaları çalınır. Şafak vakti geldiğinde el arabalarını bulabilecekler midir?

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Şafakla Dönenler yazısına devam et

9. İstanbul Animasyon Festivali

9. İstanbul Animasyon Festivali, 26 – 27 Aralık 2015 tarihlerinde The Zone Maslak’ta düzenleniyor. Dünyanın bir çok festivaline katılmış ve ödül almış çizgi filmler İstanbul Animasyon Festivali dahilinde izlenebilecek. En önemli animasyon festivali olarak gösterilen Annecy’de büyük ödüllünü alan Man on the Chair, jüri özel ödülünü alan Patch, Absent Minded ve The Age of Curious ile beraber Anatole’s Little Saucepan, İstanbul Animasyon Festivali’nde gösterilecek filmler arasında. Yine Annecy ile beraber Cannes, Bafta gibi onlarca festivalden ödülle dönen Daisy Jacobs’un filmi The Bigger Picture da festivalde gösterilecek 101 filmden biri.

9. İstanbul Animasyon Festivali yazısına devam et

2015 Yılının En İyi 10 Filmi

2015 sinema açısından hayli verimli bir seneydi. Siz sevgili okurlar için hazırlamış olduğum geleneksel en iyi filmler listemde yer alan çalışmalar geçtiğimiz yıl içinde ticari gösterime çıkmış ve festivallerde izlenmiş yapımlardan oluşmaktadır. Listede yer alan filmlere ilişkin yazılarımın yayınlanma tarih ve başlıkları parantez içinde belirtilmiştir. Yazıların tamamına arşivimizden ulaşabilirsiniz.

1- EVVELDEN / FROM WHAT IS BEFORE

Bu yıl da listenin en başında yer alıyor çağımızın önemli sinemacılarından Lav Diaz. Usta yönetmenin İstanbul Film Festivali programında yer alan 5.5 saat uzunluğundaki son başyapıtı, mükemmel siyah-beyaz estetiğiyle
bu kez Filipinler’in yakın geçmişine götürüyor izleyicisini. Diktatör Marcos yönetiminin ülkenin ruhunu kemirdiği döneme, sıkıyönetimin ilan edildiği 1972’nin hemen öncesine, kaybolmuş çocukluğuna, kendi deyimiyle ‘lanetli yıllara’ uzanıyor. (02.04.2015 / ‘Evvelden’ ya da Bir Ulusun Çöküşünün Kronolojisi)

2- SEDEF DÜĞME / EL BOTON DE NACAR

Şilili usta sinemacı Patricio Guzman’ın Berlinale’den en iyi senaryo ödüllü son çalışması geçmiş ve hafıza üzerine şiirsel bir başyapıt. Ülkesinin topraklarında yerli halkın uğradığı soykırımı Pinochet yönetiminin zulüm dolu yıllarına bağlayan benzersiz bir belgesel. (15.04.2015 / ‘Vahşet Anılarının Şahidi Bir Sedef Düğme’)

3- SESSİZLİĞİN BAKIŞI / THE LOOK OF SILENCE

İnsanlık tarihi bir katliam tarihi. Amerikalı sinemacı Joshua Oppenheimer ‘Öldürme Eylemi / The Act of Killing’ takibeden çalışması, tam elli yıl önce askeri darbeyle sarsılan Endonezya’da yaşanmış tarihin en büyük soykırımlarından birinin ardından bugüne bakıyor ve hayatta kalanların gözünden kanlı geçmişle hesaplaşmayı deniyor. (11.09.2015 / ‘Cellatla Yüzleşme’)

4- GİZLİ KUSUR / INHERENT VICE

Amerikan sinemasının auteur sinemacılarından Paul Thomas Anderson’ın çağdaş edebiyatın gizemli ustalarından Thomas Pynchon ile buluşması. Yetmişli yılların kültürel paranoya zamanlarının sinemasal karşılığını bulmuş baştan çıkarıcı bir eser. Biraz emek isteyen, değeri zamanla çok daha iyi anlaşılacak ihtişamlı bir bulmaca başyapıt. (10.05.2015 / ‘Tehlikeli Zamanlar’)

5- KÜÇÜK KIZ KARDEŞİM / UMIMACHI DIARY

Çağdaş Japon sinemasının önemli isimlerinden Hirokazu Kore-eda büyük usta Yasujiro Ozu’nun en önemli takipçisi. Dört mevsim boyunca dört kız kardeşin hikâyesini yorumlarken klasik Japon tarzını benimsemiş. Ozu’nun izindeki bu sakin ve minimalist başeser Filmekimi programında yer almıştı.

6- JAUJA

Ezeli ve ebedi arayışın sinemacısı Lisandro Alonso bu defa Arjantinli tanınmış şair ve romancı Fabian Casas’ın dramatik çatışma ve diyalog içeren metninden yola çıkıyor. 19. yüzyıl sonlarının saldırgan kapitalizminin izinde el değmemiş toprakların soykırım yoluyla gerçek sahiplerinden koparılması ve Batılı göçmenlerin yerleşimine açıldığı dönemin tipik Western atmosferini kendine özgü sinemasının hizmetine veren sinemacı seçilmiş çerçeve oranı ve uzun planlarıyla daha en başından farklı bir evrende olduğumuzun net işaretlerini veriyor. (14.11.2015 / ‘Hayal Kavuşmalar’)

7- TAKSİ TAHRAN / TAXI TEHERAN

Gözaltındaki İranlı sinemacı Cafer Panahi bizzat şöförlüğünü yaptığı taksiyle işlek Tahran caddelerine çıkıyor, katmanları arasında gezindiği İran toplumunun mikro analizine girişiyor. Tüm engellemelere rağmen zekice kotarılmış, çağımız İran toplumu üzerine neredeyse gerçek zamanlı bir belge olmasının yanı sıra sanatçı özgürlüğüne ve sinemaya güçlü bir saygı duruşunda bulunan mucizevi bir başyapıt. (25.06.2015 / ‘Cafer Panahi’nin Sinemaya Aşk Mektubu’)

8- VICTORIA

Oyunculuktan gelme Sebastian Schipper imzalı bu tek plandan ibaret film tam anlamıyla deli cesareti bir proje. Herhangi bir kurgucunun görev almadığı çalışma gerçek zamanlı iki saati aşkın süresiyle sinema dünyasına meydan okurken uygun ekonomik şartlarıyla genç insanlara barınak olma özelliğini taşıyan Berlin fonunda genç insanların bir gecelik serüvenini soluk soluğa anlatıyor. (04.08.2015 / ‘Soluk Soluğa Bir Berlin Gecesi’)

9. 45 YIL / 45 YEARS

Uzun beraberliklerini sürdüren yaşlı bir çiftin hikâyesi izlendikten sonra kolay kolay peşinizi bırakmayan o özel filmlerden. Çok iyi yazılmış, yönetilmiş. Genç İngiliz sinemacı Andrew Haigh minimalist çalışmasında görsel dünyasını titizlikle kurmuş. Berlinale’den ödüllü Charlotte Rampling ve Tom Courtenay’in performansları birinci sınıf. Acımasız ve zalim olan ise hızla akıp giden zaman. (04.10.2015 / ‘Acımasız Olan Zaman’)

10. NEFESİM KESİLENE KADAR

Dardenne kardeşlerin sinemasından aldığı esinle büyük kente sığınmış küçük kızların çetin yaşam mücadelesini öyküleyen Emine Emel Balcı’nın hayranlık uyandıran ilk filmi. Belçikalı usta sinemacıların gri dünyasını yerel tadlarla bizden bir öyküde yeniden inşa eden genç sinemacının Serap’ı Rosetta’ya ikiz kardeşi kadar yakın. Güven duymaya yönelik her çabaları hayal kırıklığı yarattıkça savunmaya geçen, kötücülleşen küçük kızlar bunlar. Esme Madra’nın performansı müthiş. (29.10.2015 / ‘Rosetta, Serap ve Diğerleri’)

(01 Ocak 2016)

Ferhan Baran

[email protected]

Ertuğrul 1890, Türkiye ve Japonya’yı İstanbul’da Buluşturdu

Bu yıl dostluklarının 125. yılını kutlayan Türkiye ile Japonya’nın ilk ortak sinema filmi Ertuğrul 1890′ın İstanbul galası Zorlu PSM’de görkemli bir davetle gerçekleşti. İki ülke arasında 95 yıl arayla, 1890’da Kushimoto’da ve 1985’te Tahran’da yaşanan, iki karşılıksız yardımlaşma ve kurtarma hikâyesini etkileyici bir dille anlatan filmin galasına katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu konuşmasında; iki ülkenin, geçmişten günümüze gelen güçlü dostluk ilişkilerinden bahsetti.

Ertuğrul 1890, Türkiye ve Japonya’yı İstanbul’da Buluşturdu yazısına devam et