Creed: Efsanenin Doğuşu

Genç bir adam, yılların boksörü Rocky Bilbao’dan, kendisini çalıştırmasını ister. Rocky’i tanıyoruz, altı filmlik bir seri idi ve yıllara yayılan gösterimleriyle sadece belli bir yaşı değil, birkaç kuşağı etkileyen boksör… Sylvester Stallone’u tanıtan ve bizlere sevdiren ünlü seri filmin kahramanı. Peki, genç kim? Rocky’nin dişli rakibi Apollo’nun oğlu Adonis.

Ciddi bir emek harcanarak yapılan -ki yönetmenin daha ikinci filmidir, herkes aynı tedirginliği duymaktadır- film, gerek ritmi, gerek müziği, gerekse mükemmel oyunculuklarla bilet parasını helal ettiriyor. Yönetmen Ryan Coogler kendi yazdığı hikâyesini Aaron Covington’la birlikte senaryolaştırmış ve başarıyla çekmiş.

İnsan sinemadan ne bekler?

Sinema, öncelikle bir eğlence aracıdır. Kuşkusuz eğitici yanı da olmalıdır, mesaj vermesi de gerekir. Bir de akıllarda soru işareti oluşturuyorsa, yani salondan çıktıktan sonra etkisi uzun sürüyorsa o zaman başarılı demektir. Didaktik, kör parmağım kör gözüne filmler, belki zorunlu tutulursa izlenir ama hem daha izlerken başka duygular yaşadığınız için verebileceği mesajı da alamazsınız hem de üzerinde konuşulacak pek bir şey olmadığı için zamanınızın boşa gittiğine üzülürsünüz. Oysa görüntüleri iyi, estet duygusu gelişmiş, ritmi kıvamında, iyi oyun çıkarmış oyuncularla öyküsünü iyi anlatan bir film size dünyalara verebilir.

Boks mu, film mi?

Ben ki boksu spordan saymamak ne kelime, yapılmasının yasaklanmasını isteyebilecek denli karşısında ve kan görmeyi sevmeyen biriyim, Creed filmi koltuğa çiviledi beni deyim yerindeyse. Yakın planlar, dengeli ışık, mükemmel oyunculuk ve müthiş müzik. Daha da önemli anlatılan hikâye hepimize ders verecek nitelikte.

Müzik, başka hiçbir şeyle ilgilenmenize izin vermeyecek denli hızlı ve güçlü. Genç boksörün sevgilisi ile ilişkisi sıradan bir insanın yaşadığından pek farklı değil. Sahiden de çatışmalar belli bir birlikteliği doğurabiliyor.

Creed’in Rocky’nin konuşmaları (Babasının eşi Mary Anne ile olanlar da) dolu dolu… Doğrudan kendileriyle ilgili gibi gözükse de seyirciye de bir şeyler iletiyor. Kendinizi, yaşamınızı, ilişkilerinizi ister istemez getiriyorsunuz gözlerinizin önüne.

Konuşuyorsan dinlemiyorsun demektir

Rocky, çalıştırdığı genç Creed’e, söylüyor ara başlık olan cümleyi. Bu cümleyle kendinizi göreceksiniz. Çünkü gerçekten de çoğu konuşma birbirimizi dinlemediğimiz için kavgayla bitiyor; bu devletler arasında meydana gelirse savaş çıkıyor.

Başarmanın yolu büyük oranda çok çalışmaktan geçiyorsa da azim ve kararlılığı, daha doğrusu hedef belirlemeyi unutmamak gerekir.

Açık söylemek gerekirse, ben filmi çok beğendim. İzlenmesi gerektiğini söylememin hiçbir sakıncası yok. Dahası, çocuklarınızın (ortaokul son sınıftaki ve daha büyük) hayat yollarını çizebilmeleri için muhakkak izlemeleri yararlı olacaktır. Sahi, siz anlatırsanız nasihat olur da film söylerse kabul edilir.

(08 Ocak 2016)

Korkut Akın