Çin sineması yeni kuşağının yaman isimlerinden Yi’nan Diao. 64. Berlin Film Şenliği Altın Ayı büyük ödüllü son çalışması ‘İnce Buz, Kara Kömür’un ‘Başka Sinema’ programı çerçevesinde gösterime girmesi Temmuz ayının güzel sürprizlerinden biri.
Diao’nun önceki filmleri hızla endüstrileşen Çin’de serbest pazar kurallarına uyum sağlamakta güçlük çeken yığınların bocalayışı üzerinedir. İtalyan yeni gerçekçiliğinin izinde Kuzey Çin’in yoksul sanayi bölgelerini mekân almış çalışmalarının ilki Rotterdam özel ödüllü ‘Üniforma / Zhifu’ (2003), eğitimsiz kuru temizleme işçisi genç adamın eline geçirdiği bir polis üniformasını giymek suretiyle yaşadığı çevrede varolma çabaları üzerine güçlü bir kara mizah içermektedir. 2007 yapımı ikinci uzun metrajı ‘Gece Treni / Ye Che’ ilkine oranla çok daha umutsuz ve karanlık bir ton taşır. Bir suç öyküsü izleriz bu defa. Kocası öldükten sonra yapayalnız kalan kadın hapishanesi infaz gardiyanının bir çöpçatan kuruluşu vasıtasıyla partner araması üzerinedir başka şehirlere yapılan gece yolculukları. İnfaz edilmiş bir kadın suçlunun dul eşinin intikam plânları hikâyeyi daha karanlık bir boyuta taşıyacaktır.
‘İnce Buz, Kara Kömür’da Diao’nun mekânları ve karakterleri değişmiyor. Kuzey Çin’in yoksul işçi mahallelerindeyiz yine. Seri cinayetler söz konusudur. Kömür bantlarına atılmış ve yük kamyonları vasıtasıyla geniş bir alana yayılan ceset parçalarını araştırmaktadır polis ekibi. Beceriksiz bir baskın iki polisin ölümüne, dedektif Zhang’ın ağır yaralanmasına neden olur. Çok şık bir tek plânla geçen beş yıl sonrasında dedektiflikten uzaklaştırılmış Zhang artık bir güvenlik görevlisidir. Ancak benzer cinayetler işlenmeye başladığında kendisini yeniden soruşturmanın içerisinde bulacaktır.
Yönetmen sekiz yıldır üzerinde çalıştığı girift senaryosunda sosyal gerçekçilik motiflerini kara filmle (film noir) buluşturmayı deniyor bir kez daha. Lakin bu son derece özgün çalışma türün kalıplarıyla hınzırca oynuyor, klişeleri tersyüz ediyor. Sözgelimi, seri cinayetlerin izini süren eski dedektif Zhang, alkolle geçen beş yılda etrafındakilerin alay konusu olmuş haliyle kara filmin güçlü karakterlerine benzemiyor. Üç kurbanın ölmeden önce yakınlık kurmuş olduğu (ilki kocasıdır) kenar mahallede bir kuru temizlemecide çalışan şüpheli genç kadın yine kaybedenler kulübünden. Hüzünlü bakışlarıyla türün aşina olduğumuz ‘femme fatale’ tiplemesinden hayli uzak. Esrarlı cinayetler yönetmenin bahanesi, Hitchcokyen ‘mcguffin’leri aslında. Diao kuzeyin yoksul kentinde dolaştırıyor bizleri. Kömür tartı istasyonlarında, karanlık arka sokaklarda, Kung fu filmleri gösteren eski sinemalarda, boş metrolarda, kumarhanelerde, loş dans salonlarında insanlık hallerini gözlemliyor. Değişmez görüntü yönetmeni Jinsong Dong’un büyüleyici kamera çalışmasının desteğiyle karlar altındaki izbe geçitlerde, bakımsız fabrika içlerinde, neon ışıklı gece kulüplerinde, vals ezgilerine tezat bir hüznün yakalandığı buz pateni pistinde benzersiz anlar yakalıyor, hikâyesine uygun atmosferi başarıyla oluşturuyor. Bir buruk aşk hikâyesi sıkışıyor araya. Mesafeli de olsa gerçek dünyanın acımasızlığına inat kısa bir beraberlik bu.
Filmin iki ayrı adı var. Bizde aynen çevrilmiş İngilizce ismindeki ‘kömür’ ceset parçalarının bulunduğu yerin, ‘buz’ ise cinayet mahallinin, başka bir deyişle gerçek dünyanın acımasız yüzünün simgeleri. Filmin özgün adı ‘Bai Ri Yan Huo’ ise ‘Günışığı Havai Fişekleri’ anlamına geliyor. Unutulmaz kapanış sekansına eşlik eden bu zamansız havai fişekler umudu, güzel düşleri temsil ediyor.
‘İnce Buz, Kara Kömür’, Berlinale en iyi erkek oyuncu ödüllü Fan Liao ve Tayvanlı tanınmış oyuncu Lun Mei Gwei’in çizgi dışı performanslarından destek alan modern bir sinema örneği. Kaçırmayın.
(17 Temmuz 2014)
Ferhan Baran
ferhan@ferhanbaran.com