Hakikatler Soğuk ve Yakıcı

Sen Dünyaya Gelmeden (Venuto al Mondo/Twice Born)
Yönetmen: Sergio Castellitto
Roman: Margaret Mazzantini
Senaryo: Margaret Mazzantini- Sergio Castellitto
Müzik: Eduardo Cruz
Görüntü: Patrizio Marone
Oyuncular: Penélope Cruz (Gemma), Emile Hirsch (Diego), Saadet Aksoy (Aska), Adnan Haskovic (Gojco), Sergio Castellitto (Giuliano), Branko Djuric (Doktor), Isabelle Adriani (Gazeteci), Luna Mijovic (Danka), Pietro Castellitto (Pietro)
Yapım: Medusa Film (2012)

İtalyan yönetmen Sergio Castellitto’nun “Sen Dünyaya Gelmeden”, sinema anlatımıyla usul usul gerçeklere sürüklüyor seyircileri. Yönetmen, her şeyi Gemma’nın bakışı ve algısıyla yansıtmış. Penélope Cruz’la beraber Saadet Işıl Aksoy’un oyunculukları etkileyici.

Film, 2008 yılında açılıyor. Subay Giuliano’yla 15 yılı aşkın evli olan Gemma’ya, Saraybosna’dan bir telefon geliyor sabah. Telefondaki ses eski bir dostun, Bosnalı Gojco’nun sesi. Saraybosna, şimdi 16 yaşında olan oğlu Pietro’nun doğduğu şehir. Gemma, Saraybosna’da savaşın bitişinin yıldönümü için açılan fotoğraf sergisine oğlu Pietro’yla beraber gidiyor. Bu yolculuk onun için yılların içinde saklı kalmış hakikatlere de ulaşma yolculuğu oluyor. Seyirci her şeyi Gemma’nın bakışıyla keşfediyor her şeyi. O ne anlıyorsa seyirci de onu anlıyor. Gerçekten bu melodramın anlatımı bir polisiye filmin kurgusu gibi. Gizemli ve her şey final bölümünde ortaya çıkıyor. Bu yüzden o gizemi kaybettirmeden bu filme dokunabilmek gerekiyor. Yönetmenin filmindeki ilk ve son görüntüler seyircilerin zihninde yanılsamalar yaratıyor. İlk görüntü, insana bir köprü ve altından da nehir akıyor hissi veriyor. Son görüntüde ne olduğunu anlıyorsunuz final bölümündeki gibi.

Geçmişe uzanmak…

Havaalanında Gemma ve Pietro’yu Gojco karşılıyor. Gojco bir şair. Geçmiş canlanıyor birden. 1984 Sarajova Kış Olimpiyatları başlıyor. Gemma, ilk defa onunla, Amerikalı fotoğrafçı Diego’yla karşılaşıyor ve ilk görüşte aşk ikisini de kuşatıyor. Bu iki aşık, aşklarının meyvesini dünyaya getirmek istiyorlar, ama Gemma’nın yumurtaları çürüdüğü için her denemeleri hayal kırıklığıyla sonuçlanıyor. Diego, neşeli ve hayatı seviyor. Bu coşkusu, Gemma’nın babasını da etkiliyor. Yıllar da geçiyor. Gojca, taşıyıcı annelik için onlara Hırvat Aska’yı buluyorlar. Saka, bir rockçı ve Nirvana’dan Kurt Cabain tutkunu. Amerikalı alternatif rockçı Cobain, 1967’de doğdu ve 1994’te öldü. O da “27’ler kulübü”ne katıldı. Taşıyıcı annelik fikri Gemma için zor bir karar. Sevdiği adamı Aska’nın yatağına yollamak içini acıtsa da annelik duygusu öne çıkıyor. Aska hamile kalıyor ve 1992 yılında Pietro’yu doğuruyor. Savaşın en kanlı günlerinde yeni doğmuş Pietro’yla beraber İtalya’ya dönüyor ve askeriyede Giuliano’yla tanışıyor ve hayatı bambaşka taraflara savruluyor Gemma’nın.

İnsan olmak zor…

Yönetmen, Saraybosna’dan savaş anlarını da yansıtıyor. Bazı anlarda televizyon ekranlarından yansıyor bu ürkütücü savaş. Televizyondan yansıyan savaş gerçek. Çocukların, kadınların, yaşlı insanların cesetleri kanlar içinde yollara savrulmuş. Sırp keskin nişancıları, gizlendikleri yerden hareket eden her şeye ateş ediyorlar. Sadece bu vahşet anları yok. Sırp askerleri, Aska’ya tek tek tecavüz ediyorlar. İnsan bu anlara bakarken utanıyor. Aska’nın ensesindeki gül dövmesinin nereden geldiğini final bölümünde öğreniyor seyirciler birçok şey gibi. Bu sinemaskop çekilmiş filmi sinemada keşfetmek gerek. 2012 yapımı “Venuto al Mondo/Twice Born-Sen Dünyaya Gelmeden” filminin kurgusu da çarpıcı. Şimdiki ve geçmiş zamanların arasında gidip gelen film, adım adım gerçeğe yaklaştırıyor. Film, İtalyan yazar Margaret Mazzantini’nin romanından uyarlanmış. Yazar-oyuncu Mazzantini’nin romanı ülkemizde Doğan Kitap’tan “Sen Dünyaya Gelmeden” adıyla çıkmıştı. Mazzantini’nin babası İtalyan yazar, annesi İrlandalı ressam. Yazarın “Sakın Kımıldama” romanı da Can Yayınları’ndan çıkmıştı. 1953 Roma doğumlu yönetmen Sergio Castellitto, İtalya’da daha çok oyunculukla öne çıkıyor. Yazar Mazzantini’yle yönetmen Castellitto evliler. 2004 yılında Mazzantini’nin romanından uyarladığı “Non Ti Muovere-Kal, Gitme” filminin etkileyici anlatımı vardı. Yönetmen, “Sen Dünyaya Gelmeden” filminde Gemma’nın şimdiki kocası Giulano’yu canlandırmış. Yönetmen bu filminde küçük de olsa, İtalyan sinemasının “spagetti western” filmlerinin unutulmaz oyuncusu Giuliano Gemma’ya bir selâm göndermiş, Gemma ve Giuliano adlarıyla. Bu muhteşem oyuncunun birçok filmine sinema perdesinde dokunmuştuk. 1974’te Madrid’de doğmuş İspanyol sinemasının önemli oyuncularından Penélope Cruz’u Fernando Trueba’nın İspanya İç Savaşı’nda geçen 1992 yapımı “Belle Epoque-Güzellk Çağı” filminde keşfetmiştik. Alejandro Amenabar’ın 1997’deki “Abre los Ojos-Aç Gözünü”, Pedro Almodovar’ın 2006’daki “Volver-Dönüş”, Woody Allen’ın 2008’deki “Vicky Cristina Barcelona-Barselona Barselona” aklımıza yerleşen filmleri. 1985 doğumlu Amerikalı oyuncu Emile Hirsch’i en son William Friedkin’in 2011 yapımı “Killer Joe-Katil Joe” kara filminde hayat sigortası için annesini öldürme plânları yapan genç Chris olarak görmüştük. Hirsch’in Bruce Willis’le başrolü paylaştığı Nick Cassavetes’in 2006’daki “Alpha Dog-Rehine” filmi de keşfedilmeli. 1983’te İstanbul’da doğmuş Saadet Işıl Aksoy’un bu filmdeki performansı iyiydi. İngilizcesini de geliştirmiş. Aksoy, rockçı Hırvat Aska rolüyle filmdeki en etkileyici karakterlerden biri. Semih Kaplanoğlu’nun 2007 yapımı “Yumurta” filmiyle hemen belleğimize yerleşti ve onun oyunculuk gelişimine perdede tanıklık etmeyi sürdürdük. Avrupa sineması heyecan veri bir oyuncu kazanıyor. Cruz ve Aksoy, bu filmde çırılçıplak soyunmuşlar ve yatağa da girmişler, belirtelim. Filmde, Jane Birkin ve Isabelle Adjani de küçük rollerde görünmüşler. Pietro’yu da yönetmenle yazarın oğlu Pietro Castellitto canlandırmış.

(13 Aralık 2012)

Ali Erden

[email protected]