Bu Ülkedeki Acılarla Yaşamak

Küçük Günahlar
Yönetmen-Senaryo: Rıza Kıraç
Müzik: Alp ErkinÇakmak
Kurgu: Uğur Aydedim
Görüntü: Türksoy Gölebeyi-Aydın Sarıoğlu
Oyuncular: Macit Koper (İsmet), Berke Üzrek (Melik), Esra Ruşan (Şilan), Tülay Günal (Patron), Rıza Akın (Abi), Gizem Kutsoy (Seçil)
Yapım B Film (2010)

Yazar – yönetmen Rıza Kıraç, süren savaştaki acılara baktığı bu filminde, İsmet’in iç dünyasıyla vicdan denilen şeyler üzerinde de duruyor.

Reklâm şirketinde grafiker olarak çalışan Melik’in, evlerinin yakınlarından gelip geçen bir kız ilgisini çekiyor. Bu ilgi, onun bilmediği dünyalara ve gerçekliklere götürüyor. Kürtlerin gazetesinde çalışan Şilan’ın, Kuzey Irak’taki abisi yanına gelmesini istiyor. Polisin sürekli takibindeki Şilan, işkencelerden de geçiyor. Şilan’ı takip eden Melik, Şilan’la Şilan’ın beraber yaşadığı yaşlı ve gizemli İsmet’in ortak dünyalarına da giriyor. Herkesin bir hikâyesi var. Kimilerinki acılarla yüklü. İsmet, Melik’in Şilan’la ilgilendiğini anlıyor, ama öfkeyle yaklaşmıyor Melik’e. Aralarında dostluk da gelişiyor. Sonra zihinlerin en dibindeki bilinmeyenler de vicdan dökümüyle dışarı çıkıyor. İsmet, abisiyle farklı dünya görüşündeymişler yıllar önce. Abisi ihbar edince solcu arkadaşlarıyla hapse düşüyor, işkenceler görüyor. Bir hafta sonra da 12 Eylül darbesi gerçekleşiyor ve İsmet’in hapsi sekiz yıl sürüyor. Zihinsel gelgitler yaşayan İsmet, absini affetmese de, abisinin vicdan azabını hissediyor yıllar sonra. Şilan, şair de olan İsmet’in dizelerine aşık belki de. Ama, şimdi onu terk etmek zorunda. Melik, tam reklâm dünyasında çalışan insanların ruh halinde. Başlarda para sıkıntısı çekse de kadınsız kalmıyor.

Ustalara selâm…

Yazar Rıza Kıraç’ın birçok kitabı Altın Kitaplar’dan çıkmıştı. “Dolphin Video”, “Annemin Bahçesi”, “Düşmüş Erkekler Masalı” gibi romanları yayımlandı. Yönetmen Rıza Kıraç’ın “Son Bakışta Aşk” ve “Meleğin Selamı” kısa filmleri, “Alim Hoca”, “Ömer Kavur’la Yola Çıkmak” ve “Peki Ya Londra” belgeselleri var. “Küçük Günahlar”, 1970 doğumlu yazar – yönetmenin ilk uzun konulu filmi. “Küçük Günahlar” filminde yönetmen, Jean-Luc Godard ve François Truffaut’ya da selâm göndermiş estetik denemeleriyle. İsmet’in evindeki ilk kahvaltı sahnesindeki hiç kesme yapmadan kaydırmalı çekimde Truffaut ruhuna dokunuluyordu. Truffaut’nun 1962 yapımı siyah-beyaz ve sinemaskop “Jules et Jim – Unutulmayan Sevgili” filmini çağrıştırıyordu bu anlar. Sadece estetik anlamda değil, içerik anlamda da “Unutulmayan Sevgili”yi hatırlatıyor “Küçük Günahlar” filmi. Her iki filmde de “aşk üçgeni” var çünkü. Yönetmen bazı anlarda, kamera açısını değiştirmeden “sıçramalı kurgu”yu denemiş. Tıpkı Godard’ın 1960 yapımı siyah-beyaz ve sinemaskop “A Bout de Souffle – Serseri Aşıklar” filmindeki gibi. Bu filmin sevmediğimiz tek yönü, insanı ağlatmak için büyük çaba göstermesiydi. Bazen melodramdan kurtulamıyor insan. Filmin dışavurumcu ışık düzenlemelerini ve mekânların yansıyışlarını beğendik. Filme estetik anlamda değer katıyor bunlar. Şilan, “yaban çiçeği” anlamına geliyormuş Kürtçede. Bu filmde, Türkçe ve Kürtçe kelimeler de duyuluyor. Bu filmin, finalde dağı kutsayan tarafları insanı umutsuzluğa düşürüyor, belirtmeliyiz.

(06 Mayıs 2011)

Ali Erden

[email protected]