Çalışmalarına aralıksız devam edilen ve 15 – 19 Eylül 2010 tarihleri arasında Çanakkale’de yapılacak olan 1. Çanakkale Troia Film Festivali’ne Türkiye’nin en önemli organizasyon firmalarından FYM Creative Group’un sihirli eli değiyor. Antalya Altın Portakal, Adana Altın Koza, İzmir Üniversiad başta olmak üzere birçok büyük etkinliğe imza atan FYM Creative Group, festivalin tüm organizasyonunu düzenlemek için Çanakkale’de mekânları inceledi.
Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Özdel, “Çanakkale Troia Film Festivali’ni de aynı diğer festivallerde gösterdiğimiz özen ve itina ile gerçekleştireceğiz.” dedi.
Yeni Logolar
Fotoğraflar
Genco Demirer (FYM Creative Group Creative Director)
Savaş Tayhan (Festival Genel Koordinatörü) – Yavuz Özdel
– Genco Demirel – Selçuk Karataş – Yılmaz Deniz Aydemir
Savaş Tayhan – Yavuz Özdel – Yılmaz Deniz Aydemir – Genco Demirel
Selçuk Karataş (Festival Genel Koordinatör Yardımcısı)
Yavuz Özdel (FYM Creative Group Yönetim Kurulu Başkanı)
Yavuz Özdel – Genco Demirel – Yılmaz Deniz Aydemir
(Festival Ulaşım ve Konaklama Sorumlusu)
Bu kordinatör o kadar ağır bir yük almış ki omuzlarına. Troya mitolojinin başkenti, çok büyük bir felsefe. Anlatmakla bitmeyen, yazmakla bitmeyen, üzerinde o kadar çok yazılan, çizilen bir yer daha yok. Fakat başarmak için önce kendinize güvenin. Çünkü size kimseden fayda olmaz. Neden mi, Trroya’yı bilmiyorlar ki. Sakın birilerine sorup da işleri karıştırmayın. Bakmayın burada kaybolmuş bir kent devleti görünümünde olduğuna. Çünkü biz ne kentimizi geliştirmeyi başarmışız, bırakın başaramadığımız gibi çevredeki cazibe alanları yaratılmasın diye elimizden geleni yapmışız. Truvayı pazarlamak çok kolaydır, bunu biliyorum. Damdan bir kiremit parçası al, kır, üzerine Troya yaz, sat. Hadi Allah utandırmasın, başarılar dilerim.
Aslında Troya Film Festivali’ni yapmak çok kolaydı fakat organize komitesi başkalarından bişeyler beklediler, onun için olmadı. Kardeşim on film bulacaktın, buranın görgüsüzlerinden de birkaç kişiyi ön tarafa oturtturup jüri yapacaktın. Hatta jüri üyeliğini 100 bin liraya satacaktın. Onlarda kendilerini birşey oldum sanacaklardı ama siz bilmiyorsunuz. Bu işi öğrenmek için bir fırın ekmek yemeniz lâzım. Acı fakat gerçek bu. Çünkü biz daha önce Süha Özgermi’nin organize ettiği bir güzellik yarışması yaptık. Bütün yükü biz taşıdık, dostun Zafer Güneş ile beraber. Fakat ne acıdır ki yarışmada değil komite üyesi olarak, izleyici olarak bile bize yer kalmadı, yaşadık bunları. Birde parayı kapıp, gece saat 1 otobüsüyle kaçtılar buradan.