Malatya Uluslararası Film Festivali’nden Sinema Kitapları

1. Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında, sinema tarihçisi ve koleksiyoncusu Alican Sekmeç’in kaleminden, Onur Ödülü alan sanatçılarımız Ayşen Gruda ve Erol Günaydın’ın yaşamlarını konu alan iki kitap hazırlandı. Gülen Adam: Erol Günaydın, Gülmek ve Ağlamak Arasında: Ayşen Gruda adlı kitaplarda sanatçıların biyografilerinin ve filmografilerinin yanı sıra, daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış, kişisel albümlerinden fotoğraflar, filmlerinden kareler yer alıyor. Festival ayrıca, Jeremy Vineyard’ın Setting Up Your Shots: Great Camera Moves Every Filmmaker Should Know adlı teknik sinema kitabını da okuyucularla buluşturacak.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Malatya Uluslararası Film Festivali’nden Sinema Kitapları yazısına devam et
  • Alman Filmleri Haftası, Türk Yönetmenlerle Başlıyor

    2010 İstanbul / Pecs / Ruhr – KRV Sinemasal Buluşma Projesi kapsamında 26 Kasım Cuma günü Beyoğlu Sineması’nda başlayacak olan Alman Filmleri Haftası’nın açılışı Thomas Arslan’ın 2010 yılı yapımı olan Gölgede (Im Schatten) adlı filmi ile yapılırken programın devamında Sinan Akkuş’un komedi filmi Evet (Ich Will!) gösterilecek. Böylece Türk sinemaseverleri Almanya sinemasında önemli yer tutmaya başlayan Türk asıllı sinemacı kuşağının iki yeni ismi ile de tanışmış olacak. Gölgede, dünya prömiyerini Berlin Film Festivali’nde yapmıştı.

  • Basın Bülteni
  • Hafta hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Alman Filmleri Haftası, Türk Yönetmenlerle Başlıyor yazısına devam et
  • Git Başımdan…

    Haftaya kötü haberlerle başladık. Hangisinden başlasam bilemiyorum. Hollywood mizahının sevimli aktörü Leslie Nielsen’i kaybettik önce… Komedi oyuncularının ölümlerini kabûllenmek daha bir zor oluyor. Kemal Sunal’ın, Adile Naşit’in ölümlerini kabûllenemeyişimiz gibi. Hiç ölmeyeceklermiş gibi geliyorlar insana. Soğuk bir şaka gibi… Daha sonra İtalyan komedisinin büyük yönetmeni Mario Monicelli’nin ölüm daha doğrusu intihar haberini aldık. 95 yaşındaki yönetmen, kanser tedavisi gördüğü hastanenin penceresinden atlayarak -belki de artık dayanamadığı acılarını dindirmek adına- hayatına son verdi. Son olarak “Yüreğine Sor” filmiyle bizi 19. yüzyılda bir Karadeniz köyüne yolculuğa çıkaran Yusuf Kurçenli’ye beyin kanseri teşhisi konduğu haberi geldi. Kendisine acil şifalar diliyoruz.

    Haftanın filmlerinden “Due Date / Git Başımdan” ile başlayalım. Son olarak “The Hangover / Felekten Bir Gece” ile uzun zamandır arayıp da bulamadığımız komedi keyfini yaşatmıştı bize Todd Phillips… Hal böyle olunca bir sonraki filmi için beklentilerimiz yüksek olacaktı. “Git Başımdan”ın oyuncu kadrosunda Robert Downey Jr. ve Zach Galifianakis ikilisini de görünce çıkan sonucun “Felekten Bir Geceyi”yi bile gölgede bırakacağını düşünüyordum ama yanılmışım. Evet yine bir yol hikâyesi var karşımızda. Ama siz sakın bu yola öyle büyük beklentilerle çıkmayın. Sakin, usturuplu, aklıbaşında ama eğlence dozu biraz düşük bir film var bu kez karşımızda. Ama kesinlikle sizi kandırmıyor ve sömürmüyor.

    Bir de dün gece açılışında bulunduğum, “Bu Şehr-i İstanbul” kitabının açılışından söz etmek istiyorum. Kitap, Tahsin Aydoğmuş’un objektifinden çıkan 105 siyah – beyaz İstanbul fotoğrafından oluşuyor. Serginin açılışını da kim yapıyor tahmin edin, sevgili kültür bakanımız Ertuğrul Günay… Günay, “kültürel sorumluluk” lâfını 5 dakikalık konuşması boyunca 500 kere tekrarladı sanıyorum. Fotoğraf sanatçısı Tahsin Aydoğmuş’un kitabının, İstanbul’a olan kültürel sorumluklarımızı hatırlatacağını umduğunu söyledi durdu. Çünkü kendisi sık sık unutuyor ve gerçekten de birilerinin bunu kendisine her fırsatta hatırlatmasında fayda var. İstanbul’un çok değerli bir hazine olduğundan ve bunu korumak (!) için ellerinden geleni yaptıklarını söz etti. Acaba sergiyi gezerken yıkılmış Sulukule’nin döküntüleri arasında, gözlerinin içine içine bakan mahalle sakinlerinin fotoğrafına bakarken ne düşündü? Ben size söyleyeyim; hiç umurunda bile değildi. Neslişah ve Hatice Sultan mahallerinin de olduğu gibi… Fener, Balat, Ayvansaray’da olduğu gibi… Tarlabaşı, Emek Sineması ve Haydarpaşa Garı’ında olduğu gibi…

    Son olarak Siyad üyesi Coşkun Çokyiğit’in Türk sinemasının 96. Yıldönümü için hazırladığı “Gazete Sayfalarındaki Türk Sineması” sergisini bir de ben hatırlatayım istedim. Bu sergiyi hazırlayabilmek için altı ay boyunca kendisini kütüphaneye kapattığını söyleyen Çokyiğit’in bu özel çalışmasını 15 – 30 Aralık tarihleri arasında Profilo Alışveriş Merkezi Tiyatro İstanbul Fuayesi Sergi Alanı’nda ziyaret edebilirsiniz.

    Bir sonraki haftaya daha iyi haberlerle başlamak dileğiyle…

    (01 Aralık 2010)

    Gizem Ertürk

    Arka Pencere Dergisi, Seri Katilin Peşinde

    Arka Pencere Dergisi, 56. sayısında seri katil gerilimlerinin en iyi örneklerinden Bir Şehir Katilini Arıyor’u kapağına taşıyor. Tunca Arslan, köşesinde Cem Yılmaz’ın dört senaryo kitabını ele alırken, iyi bir mizah serisi ortaya çıktığını belirtiyor. Vizyon filmleri eleştirileri arasında Harry Potter ve Ölüm Yadigârları: Bölüm 1 (Harry Potter and the Deathly Hallows) ve Prensesin Uykusu yer alıyor.
    Arka Pencere Dergisi’nin 56. sayısı yine bir Hitchcock alıntısıyla sona eriyor: “Bir zaman sonra filmlerimde ilk beş dakikada görünmeye başladım. İzleyici filmin gerisini rahat rahat izleyebilsin diye…”

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Arka Pencere Dergisi, Seri Katilin Peşinde yazısına devam et
  • Setteki Hocalarından İsmail Hacıoğlu’na Tam Destek: Çakal, İsmail’in Kariyerinin Dönüm Noktası

    Çakal sinema filminde İsmail Hacıoğlu ile başrolleri paylaşan usta oyuncular Uğur Polat ve Erkan Can, İsmail’in Çakal’daki performansının kariyeri için bir dönüm noktası olduğunu vurguladılar. Uğur Polat “Her anlamda olgun, oturmuş ve iddialı bir İsmail var Çakal’da. Artık sadece genç bir delikanlı değil, derinliği olan, iddialı bir genç adam yansıyor beyazperdeye. Bugüne kadar pek çok projede birlikte rol aldığımız için İsmail’i hep keyifle gözlemledim ve şunu inanarak söyleyebilirim: Çakal, gurur verici bir yeteneğin dönüm noktası.”

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Gıdı Gıdı

    Yasin Ali Türkeri’nin yönetmeliğini yaptığı Gıdı Gıdı belgeseli henüz tamamlanmadan ödülleri toplamaya başladı. T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca da desteklenen proje, 11. Altın Safran Belgesel Film Festivali’nde En İyi Senaryo seçilmiş bulunuyor. Belgesel, Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nın tarih içerisindeki yolculuğunu fabrikaya ait bir tren olan Gıdı Gıdı’nın üzerinden ele alıyor. Çekimler Türkiye, Rusya ve Yunanistan’da yapılıyor. Film ekibi, dönemle ilgili video-ses kaydı, fotoğraflar, gazete kupürleri gibi belgelere sahip olanları projeye katkıda bulunmaya davet ediyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Bahçeşehir’de Yeni Bir Sinema Kompleksi: Cinemax Sinemaları

    İstanbul Bahçeşehir’de Prestige Mall Alışveriş Merkezi’nde 3 salonu 116, 3 salonu 67, 1 salonu 95 ve 1 salonu da 56 seyirci kapasiteli toplam 8 salonlu Cinemax Sinemaları, 05 Kasım 2010 tarihinde gösterimlere başladı. Tüm salonlarında Dolby Digital ses sistemi olan sinemalar, Vatan Film Prodüksiyon Gıda Kauçuk San. Tic. Ltd. Şti. tarafından Önder Diktaş yönetiminde işletiliyor, programları ise Ercüment Ekşi tarafından yapılıyor. Bahçeşehir Cinemax Sinemaları’na başarılar dileriz.

  • Sinema bilgileri için tıklayınız.
  • Joenjoy

    Nur Akalın’ın yönettiği ve Nasa Seif Said, Faraj Senga, Sakina Bazar ile Mohammed Hawara’nın oynadığı Joenjoy, 26 Kasım 2010’da Nada Film dağıtımıyla Nada Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    İstanbul’da yaşamış birkaç yabancının deneyimleri bir Türk ve Afrikalı’nın aşk hikâyesi içinde anlatılıyor. Kimse diğerinin durumundan haberdar değildir. Başlarından geçen olaylar birbirlerini anlamalarını sağlar. Hayat aşklarını koruyacak sürprizlerle doludur. Birbirlerine duydukları sevgi, onlara karşılaştıkları sorunları kolayca çözmek ve yaşamak için gereken cesareti verir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • Diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Joenjoy yazısına devam et
  • Gezici Festival’den Taşra Kitabı

    Yıllardır “taşra”yı kendisine sıla edinen Gezici Festival bu yıl programına aldığı bir bölüm ve yayıma hazırladığı Taşrada Var Bir Zaman adlı kitapla taşraya bir nevi borcunu ödüyor. Çitlembik Yayınları’ndan çıkacak olan kitabı yayına hazırlayan Tül Akbal ve Aslı Güneş, sinemada giderek sayıları artan taşra temalı ya da mekânını taşrada arayan, oraya dönen, taşranın dünyasını öykü dünyası kılan filmlerin tesbitiyle yola çıktıklarını, toplumsal ve kültürel temsil biçimlerinde de benzer bir görünümden söz edilebileceğini, bunun da başka sorgulamalara kapı açtığını söylüyorlar. Kitap 03 Aralık’tan itibaren Festival alanında ve kitabevlerinde satışa sunulacak.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü kapak görseline haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Gezici Festival’den Taşra Kitabı yazısına devam et