“Başka Dilde Aşk” ya da Aşkın Dili

Metalaştırılmış insan ilişkileri ve matematiksel hesaplarla kurgulanmış aşk ilişkilerinin alabildiğince yaygınlaştığı ve neredeyse aşk kavramının ince hesaplarla yapaylaştığı çağımız anlayışını çürüten İlksen Başarır imzalı “Başka Dilde Aşk” filmi iki aşk tutkununun kendilerine ve topluma karşı yürüttükleri tersine yolculuğun fotoğrafını çekiyor.

Devam eden 46. Antalya Altın Portakal Film Festivali yarışma filmlerinden İlksen Başarır imzalı “Başka Dilde Aşk” festival kapsamındaki galasıyla ilk kez seyirci karşısına çıktı. İlk filmiyle festivalin en iddialı yapımlarından birine imza atan Başarır, toplumsal ve bireysel ön kabûllere en çok kurban giden aşk kavramını, temel yeterlilik noktasından, yani insan olmaktan ele alarak, aynı naiflikle beyaz perdeye yansıtıyor.

Mert Fırat ile birlikte senaryosunu yazdığı filminde tam bir tersine gidişin güncesini tutan ve aşkta imkânsız diye bir şeyin olmadığını kanıtlayan Başarır, kahramanlarının her birinin kendi algıları ve kendi engelleriyle depreşmelerinin yanı sıra, toplumsal engellerle de nasıl başa çıktıklarına ışık tutuyor.

Birbirinden farklı birçok metaforu bir arada harmanlayarak her türlü engelle başa çıkmanın bir yolu olduğunu formulize etmeyi başaran film, izleyicinin kafasında da ‘aslalar’ ve ön kabûller konusunda önemli soru işaretleri yaratıyor. Bir çağrı merkezinde zor şartlarda çalışan Zeynep’in aşık olduğu sağır ve dilsiz Onur ile iletişimini yer yer komik bazen de trajik göstergelerle elekten geçiren yapım, karakterlerin yapıntılandırılmasındaki tutarlılıkla da dikkat çekiyor.

Bir arkadaşının doğum günü partisine gittiği sırada Zeynep’le tanışan Onur konuşamadığı ve duymadığı için babası tarafından sürekli horlanmış ve hakir görülmüştür. Konuşmaya çalışırken çıkardığı tuhaf sesler nedeniyle babasının kendisinden utanması ve diğer insanların tuhaf davranması üzerine artık hiç konuşmayan Onur, grafik tasarımcısı olmasına rağmen kütüphanede çalışmaktadır. Zeynep çalıştığı çağrı merkezinin şefi Aras ile bitirdiği ilişkisinin ardından Onur’a aşık olur ve herkesin beklentilerini boşa çıkararak değişmeye başlar. Onur’la anlaşabilmek için işaret dili öğrenen ve yaşadığı dönüşümden sonra bu kez etrafındakilerin ve yaşadığı toplumun kurallarıyla uğraşan Zeynep, adeta imkânsızı başarır ve herkesin beklentilerini de boşa çıkarır.

Onur, Zeynep’le olan beraberliğiyle birlikte yeniden konuşabilme konusunda kendi engelleri ve annesinin yaklaşımlarıyla uğraşırken seyirciye adeta ders verir. Öykünün bir diğer kahramanı Kâmuran ise başından geçen bir olay nedeniyle evden hiçbir şekilde dışarı çıkmamaktadır. Sokakla bağlantısını kesen Kâmuran, aslında günlük yaşamımızda maruz kalma ihtimalimizin her daim yüksek olduğu basit olayların nasıl ağır sonuçlar doğurabileceğine de işaret ediyor. Aile, iş ve aşk ilişkileri ekseninde seyirciyi yolculuğa çıkaran film, ‘moda ilişkiler’ gerçekliğini de yerle bir ediyor.

Başrollerini Mert Fırat, Saadet Işıl Atasoy, Lale Mansur ve Emre Karayel’in paylaştığı Dram türündeki film, Hüseyin Karabey’in “Gitmek” filmindeki tersine yolculuğuyla insanın imkânsız olan karşısındaki tutarlı duruşun meyvelerinin adresini gösterirken, Çağan Irmak’ın “Issız Adam” filmindeki dingilik ve bireyin kendi içindeki devinimiyle olan irtibat noktalarına temas etmesiyle ise, kişinin içinden gelen sesi dinlemesiyle karşılaşacağı sonuca işaret koyuyor. Aralık ayında gösterime girmesi beklenen film, Türkçe olmasına rağmen, Türkçe alt yazı ile gösterilmesiyle de engellilere önemli bir imkân sunuyor. Kişinin engelinin kendisiyle mi yoksa bizim ona çıkardığımız engellerle mi âlâkalı olduğu ironisini baştan sona kadar diri tutan yönetmen, mekân seçimleri, müzik ve görüntülerdeki paralel gidişle de seyirciye sahici bir emek sunuyor.

FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: İlksen Başarır
Senaryo: İlksen Başar, Mert Fırat
Tür: Dram
Süre: 138 dakika.
Oyuncular: Mert Fırat, Saadet Işıl Atasoy, Lale Mansur, Emre Karayel, Timur Acar, Ayten Uncuoğlu, Metin Coşkun, Şebnem Köstem, Tuğrul Tülek, Tuna Karlı.
2008-Türkiye

(12 Ekim 2009)

İsmail Yıldız

““Başka Dilde Aşk” ya da Aşkın Dili” üzerine bir yorum

  1. Ne kadar güzel anlatmışsınız filmi. Sanırım yönetmen ve oyuncular da filmleri hakkında bunları söylerdi. Çok ilginç öğelerle bizi etkileyecek bir aşk hikâyesi olduğunu düşünüyorum ben de. Filmi seyretmedim ama 18 Aralık’ta mutlaka sinemada olacağım. Hem iyi bir filmi izlemek için, hem de bu filmi yapan cesur insanlara destek olmak için.

Yorumlar kapalı.