“Watchmen”, alternatif yakın tarihte, insan denilen kaotik varlığın en karanlık bölgelerine girerken, savaşın / yok etmenin dayanılamaz cazibesinin kodlarını arayan, sonsuz zaman çizgisi üzerindeki devinimleri ve çok katmanlı temalarını, grafik şiddetin, cinselliğin, aksiyonun tasarlanıp çekilmiş en iyi örneklerinden biri olarak sunan, gösterişli çizgi roman uyarlaması: Tüm kusur ve yanlışlarla ‘insan kalmak’ önemliyse sizin için, bu yeni yüzyıl sineması örneğini seveceksiniz.
“Sıradan Bir Gündü”, bu düzenin (hani şu sıralar domino taşları gibi hızla devrilen şirketlerin kurduğu düzen) ‘zayıf’ları eleyen ve kurban eden çarklarında yer alan bir ‘içe dönük’ genç adamın dışa vuramadığı öfke seyrine dair gelişmeleri, küçük ama muzip fantastik dokunuşlarla sunuyor: Asla aldanmayın, asla yanılmayın, üst katlara gerçekten çıkmak ve yerleşmek için üst katların havasını içinize iyice doldurmuş olmanız gerekir!
“Gran Torino”, beylik laflarla ırk, dil, din, milliyet vs. ayrımı yapmadıklarını söyleyen ‘sahte’ çok yüzlülerin tersine, bu ayrımı yapmaktan çekinmeyen ama işte belki de onun için temel insani özelliklerini muhafaza ederken, yüreğindeki vicdan azabını atamayan bir adamın, keskin mi keskin ‘kefaret’ öyküsü ve bilin ki içinizi çok acıtıyor. İnsanlar kaynaşır tabii, neden kaynaşmasın? En sert mizaçlar da yumuşatılır, neden yumuşatılamasın ki? Ama bir insanın yaşamı sona ermişse, ne yapsanız da geri gelmez. Film boyunca bu geri dönülemezliği hissettiren ve sizi de ‘rahatsız eden’ Eastwood, gerçekten büyük bir sanatçı.
“Gökten 3 Elma Düştü”, yaşamın kenarında var olmaya çalışan üç birbirinden çok farklı karakteri, finalde aynı dostluk karesinde birleştiren, ‘insan olmaya ve kalmaya’ dair ortalama bir çalışma: Belki tesadüf ama ekseninin, fena halde, “Padre Nuestro” adlı 2007 yapımı filme benzediğini vurgulamak şart.
“Cüceler Devlere Karşı”, yaşamım boyunca izlediğim, en berbat / itici uzun metraj animasyonu: Çocuklarınızın kötü rüyalar görmesine neden olabilir!
(04 Mart 2009)
Ali Ulvi Uyanık
[email protected]